Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2021/468 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/321 Esas
KARAR NO : 2021/468
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … A. Ş. – diğer davalı … ve müteveffa … … arasında ticari kredi kullandırılmasına yönelik sözleşmesel ilişki kurulduğunu, taraflar arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ve diğer belgelerin tanzim ve imza edilerek bir kısım krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredinin geri ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi üzerine hesabın 21/08/2018 tarihinde kat edildiğini, davalılar … – … ve müteveffa … …’ya … Noterliğinin 24/12/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamenin şirkete ve …’ya tebliğ edildiği, … …’nın vefat ettiğinin not edildiği, akabinde … SHM.’ne ilgili sıfatı ile başvurularak müteveffa yönünden veraset ilamının talep edildiğini, veraset ilamından da görüleceği üzere … … ve …’ın … …’nın yasal mirasçıları olduğunu, bu defa … …’nın mirasçılarına … Noterliğinin … numaralı 19/07/2019 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini ve ihtarnamelerin tebliğ edildiğini, ihtarnamelerin tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle bu kez borçlular aleyhine …. İcra Müd.’nün 2019/… E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazı ile takibin durduğu, arabuluculuğa başvurulduğu sürecin anlaşmama ile sonuçlandığı, ihtarname – takip talebi – borç ilişkisine dair diğer belgeler ve müvekkili banka kayıtları bir arada incelendiğinde hesabın kat edildiği tarihte müvekkili banka alacağının 47.795,64-TL olduğunu, muacceliyet tarihinden takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizinin 15.471,45-TL, faizin gider vergisinin 773,57-TL ve alacağın takip öncesi ve tahsil sürecinde yapılan masrafların 1.016,29-TL’ye baliğ olduğunu, bu kapsamda takip tarihi itibarı ile alacağın 65.056,95-TL olduğunu, iddia ederek huzurdaki davanın kabulü ile vaki itirazın iptal edilerek takibin devamını, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesi talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 22/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 16/04/2013 tarihinde 1.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeyi 15/12/2013 tarihinde vefat eden … …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, dava konusu kredi kullandırılmadan önce 10/08/2018 tarihinde 500.000,00 TL tutarlı yeni bir sözleşme akdedildiği ve bu sözleşmeyi …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, davacı banka tarafından davalılardan … .. A.Ş.’ye 13/08/2018 tarihinde 6 ay vadeli taksitli ticari kullandırılan kredide 1. taksitten sonraki taksitlerin ödenmemesi üzerine 21/12/2018 tarihinde hesap kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, davalı firmaya ihtarnamenin 27/12/2018 tarihinde, …’ya 26/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, temerrüdün 28/12/2018 tarihinden itibaren hesaplanacağını, kefillerden … …’nın kredinin kullandırıldığı tarihten yaklaşık 5 yıl önce 15/12/2013 tarihinde ölmüş olduğunun öğrenilmesi üzerine, varisleri … – … ve … oğlu …’ya 19/07/2019 tarihinde ihtarname gönderildiği ve 23/07/2019 tarihinde mirasçılara tebliğ edildiği, varislerin de takibe dâhil edildiğini, kredi kullanım tarihinden yaklaşık 5 yıl önce vefat eden … …’nın kefaletinin geçerli olup olmadığı konusunda takdirin Sayın Mahkeme’de olduğunu, eğer Sayın Mahkemenin takdirinin müteveffa … …’nın kefaletinin geçerli olmadığı yönünde ise davalılardan … .. A.Ş. ve …’nın kat tarihinde kadar faiz hesabı borcunun hesaplandığı, takip tarihine kadar faiz hesabı yapılarak davalıların bankaya toplam borçlarının; 13/09/2018 tarihinde 1. Taksitin ödenmesi ve bu taksitin ana para tutarının 7.572,83 TL olmakla kalan 47.234,70 TL anaparaya takip tarihine kadar yapılan faiz hesabıyla 15.165,88 TL işlemiş faiz ve 758,29 TL gider vergisi olmak üzere masrafla birlikte toplam 64.175,16-TL olduğunu, eğer Sayın Mahkemenin kanaatinin müteveffa … …’nın kefaletinin geçerli olduğu yönünde ise … … varislerinin 27/08/2019 takip tarihi itibariyle toplam borçlarının 61.897,03-TL, anapara borç tutarının 47.234,70-TL olduğunu, anapara tutarı olan 47.234,70-TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar akdedilen sözleşme hükümlerine göre %46,80 oranında faiz uygulanabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; Kredi sözleşmesinde kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalıların vaki itirazının iptali talebidir.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; … Bankası A.Ş. tarafından borçlu … A.Ş. – … – … … mirasçıları; … – … – …’ya 47.795,64 TL asıl alacak, 15.471,45 TL işlemiş faiz, 773,57 TL faizin %5 gider vergisi, 1.016,29 TL masraf olmak üzere toplam 65.056,95-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçluların itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların takip dosyasına sunmuş oldukları itirazları, tanzim olunan bilirkişi raporu, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu … .. A.Ş. arasında imzalanan 16/04/2013 tarihli 1.000.000,00TL limitli genel kredi sözleşmesini, işbu dosya davalılarının murisi … …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, dava konusu kredi kullandırılmadan önce 10/08/2018 tarihinde 500.000,00 TL tutarlı yeni bir sözleşme akdedildiği ve bu sözleşmeyi …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı anlaşılmaktadır. Banka ile ilk imzalanan 2013 tarihli sözleşmede müteselsil kefil olan … …’nın dosya içerisinde mevcut bulunan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas 2019/… Karar sayılı mirasçılık belgesi incelendiğinde; … …’nın 15/12/2013 tarihinde vefat etmesiyle geriye eşi …, kızı … ve oğlu …’nın kaldığı anlaşılmaktadır.
Davacı banka, çekilen kredinin taksitlerinin ödenmemesi üzerine 24/12/2018 tarihinde davalı firma, … ve müteveffa … …’ya ihtarname keşide etmiş, … …’nın vefatı not edilerek tebligat iade döndüğünden banka tarafından … Noterliği’nin 19/07/2019 tarih 28297 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … …’nın mirasçılarına aynı muhteviyata sahip ihtarname keşide edilmiş davalılara alacağın ödenmesi için 24 saat süre verilmiş ve hesap kat ihtarnamesi asıl borçlu şirket ve diğer kefillere kat ihtarnamesi tebliğ edilmiştir. … ve davalı firmanın tebligat ve 24 saatlik ödeme süresi verildiği dikkate alındığında 28/12/2018 tarihi temerrüt tarihi olduğu sonucuna varılmıştır. Sözleşmenin ticari kredi sözleşmesi niteliğinde olması ve sözleşmede müteselsil kefil olması gözetildiğinde, davacının öncelikle asıl borçluyu takip etmesi ve takipte sonuç alınmaması halinde kefile başvurmasına gerek bulunmamaktadır. Davacı banka müteselsil kefile karşı asıl borçlu ile birlikte kat ihtarından sonuç alınmaması üzerine icra takibi yapabilecektir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, bankanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile davalı asıl borçlu … .. A.Ş.’nin kullandığı krediden ödenmiş olan taksit mahsup edildiğinde 47.234,70 TL ana para borcunun kaldığı, bu ana para borcuna temerrütün oluştuğu 28/12/2018 tarihine kadar akdi faiz oranı, bu tarihten sonra temerrüt faizi üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 15.165,88-TL işlemiş faiz ve 758,29 TL gider vergisi olarak hesaplanmıştır. Banka ise temerrüt tarihini kat tarihi olarak kabul etmesinden kaynaklı hesaplama ile 15.471,45 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi yapmıştır. Bu sebeple usulüne uygun hesaplama yapılarak bulunan faiz tutarı toplam 15.165,88 TL, anapara ise 47.234,70 TL olup mahkememizce bu tutar bakımından bankanın alacaklı olduğuna kanaat edilmiştir.
Davacı banka ile davalı firma arasında imzalanan 16/04/2013 tarihli 1.000.000,00TL limitli genel kredi sözleşmesini, … … müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, ancak dava konusu kredi kullandırılmadan önce davacı banka ile 10/08/2018 tarihinde 500.000,00 TL tutarlı yeni bir sözleşme akdedildiği ve bu sözleşmeyi …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, 2018 tarihinde imzalanıp taksidi ödenmeyen kredisinin işbu davanın konusu olduğu anlaşılmaktadır. … …’nın 15/12/2013 tarihinde yani 10/08/2018 tarihinde imzalanan ve kullandırılan kredi sözleşmesinden önce öldüğü sabittir. Davacı banka ise kat ihtarnamesini ve icra takibini müteveffa … …’nın mirasçılarına da yöneltmiştir. Halbuki kredi kullanım tarihi ve dolayısıyla risk tarihi 2018 yılı olduğundan ve … …’nın bu tarihten önce vefat etmesi nedeniyle mirasçılarının bu riskten sorumluluğu bulunmamaktadır. Davalılardan … ise … …’nın mirasçısı olmasına rağmen asıl borçlu şirket ile yapılan bu davanın konusunu oluşturan 2018 tarihli ticari kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı için borçtan sorumluluğu sabittir. Belirtilen bu sebeplerle müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan kredi sözleşmesinde borcun tamamından asıl borçlu ile kefil …’nın birlikte sorumlu olduğu, diğer davalılar … … mirasçılarından … ve …’ın sorumluluğunun bulunmadığı, hesaplanan alacak miktarının kefalet limiti içinde kaldığı, davalı şirket ve … tarafından borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi veya belgenin sunulmadığı, işbu davalıların bu alacak üzerinden takibe itirazlarının kısmen haksız olduğu kanaatine varılmakla; davacı bankanın 47.234,70-TL asıl alacak, 15.165,88-TL işlemiş faiz, 758,29-TL gider vergisi, 1.016,29-TL masraf olmak üzere toplam 64.175,16-TL üzerinden alacağının bulunduğu anlaşılmakla; icra takibindeki talep edilen miktarlar dikkate alınarak davanın … ve … yönünden kısmen kabulü ile adı geçen bu davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların kısmen iptali ile takibin toplam 64.175,16-TL üzerinden devamına ayrıca alacağın likit olması, itirazların haksız olması ve diğer şartlarda oluştuğundan … ve … aleyhine %20 icra inkar tazminatının kabulüne, belirtilen sebeplerle diğer davalılar … ve … yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın … ve … yönünden KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İtirazların Kısmen İptaline, takibin 47.234,70-TL asıl alacak, 15.165,88-TL işlemiş faiz, 758,29-TL gider vergisi, 1.016,29-TL masraf olmak üzere toplam 64.175,16-TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %46,80 temerrüt faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)Davanın … … mirasçılarından …, … yönünden reddine,
(3)İİK. 67/2. Maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında (12.835,03-TL) icra inkar tazminatının davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.383,80-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 785,74-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 3.598,33-TL harcın davalılar … ve …’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(5)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 785,74-TL peşin harcın davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
(6)Davacı tarafından yapılan; 54,40-TL başvuru harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 226,50-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.080,90-TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.066,25-TL yargılama masrafının davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(7)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 9.142,77-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(9)Davalılar … ve … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 881,79-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’ya verilmesine,
(10)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
(11)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılar … A.Ş. ve …’dan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/06/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.