Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/320 E. 2020/813 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/320
KARAR NO:2020/813

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:08/07/2020
KARAR TARİHİ:17/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 24/01/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, kaza esnasında henüz 15 yaşında olduğunu, kazaya sebebiyle veren araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, dava açılmadan önce …na başvuru yaptıklarını, ancak bir uzlaşma sağlanamadığını belirterek, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla davacı müvekkili için 2.500,00 TL daimi maluliyet tazminatı, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olarak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartının yerine getirilmediğini, davada kuruma başvuru yapıldığı, kurum tarafından cevap verildiği, davacı tarafından eksik evrakların gönderilmesi halinde dosyanın değerlendirilmeye alınacağının bildirildiğini, poliçelerden dolayı sorumluluklarının davacının kusuru oranında olmak üzere yaralanma ve sürekli sakatlık halinde 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacıya ait tedavi gördüğü tüm hastanelerden tıbbı belgeler, kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları celbedilerek, Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, Trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama devam ederken; duruşma öncesi davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 26/11/2020 tarihli beyan dilekçesinde özetle; dosyada davalı taraf ile sulh olduklarını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davanın konusuz kaldığını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
Davalı vekilince sunulan 04/12/2020 dilekçede ise; davacı tarafla sulh olduklarını, davacı vekili hesabına müvekkili kurum tarafından ödeme yapıldığını, yapılan ödemeye istinaden davacı tarafça davadan feragat ettiğini, karşı taraftan vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Feragat, HMK 307. ve 311. maddesi hükümleri gereği davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davayı sona erdiren ve kesin hükmün sonuçlarını doğuran tek taraflı bir taraf işlemidir.
6100 Sayılı HMK’nın 74. Maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesi gereken haller sayılmıştır. Buna göre bir davada müvekkil tarafından vekile açıkça yetki verilmemişse, vekil davadan veya kanun yollarından feragat edemez. Somut olayda davadan feragat ettiğini bildiren davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat edebileceğine ilişkin özel yetki de bulunduğu, feragat bildiriminin HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
(3)Talep gibi davacı ve davalı yararına vekalet ücretine yer olmadığına,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır