Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/297 E. 2021/5 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/297
KARAR NO :2021/5

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/06/2020
KARAR TARİHİ:11/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ve …Otoyolu’nun işletmesinin davacı şirket tarafından yürütüldüğünü, davalıya ait … plaka sayılı araçlar ile 30/04/2017-26/10/2019 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerinin süresi içinde ödenmemesi üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 15/11/2019 tarihinde takip başlatıldığını, ancak davalının borcun tamamına, faize, faiz oranına, yetkiye ve her türlü ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ancak davacının seçimine göre icra takibinin hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde açılabileceğini, dolayısı ile takibe konu borcun ihlalli geçişten kaynaklanan para borcu olması nedeniyle davacı şirketin seçimlik hakkını TMK.md.89/1 yönünde kullanarak, şirket merkezinin bulunduğu … İcra Dairelerinde takip açılışını gerçekleştirdiğini, davalıya ait araçların otoyolu kullandığı anlarda …/… hesaplarının müsait olmadığını, …/… hesabını müsait tutmak ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmanın davalının sorumluluğunda olduğunu, hesabı müsait olmayan ve geçişe ilişkin banka provizyon sorgusu olumsuz dönen davalının …/… etiketinden geçiş ücretinin çekilemediğini, ihlalli geçiş yapan araç sahibinin birçok kanaldan ihlalli geçiş sorgulaması yaparak yasal takip aşamasına gelmeden borcunu ödeyebildiğini, davacı şirketin gerek 6001 Sayılı Kanun uyarınca gerekse de başkaca ilgili mevzuat kapsamında ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine, ihlalli geçiş yapıldığına ilişkin herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğü bulunmadığını, davalı şirketin mesleği/ticari işi gereği ücretli otoyolu kullanmakta olup araçların ticari amaçla kullanıldığını, asıl alacağa takip tarihine kadar işlemiş faiz ile takip tarihinden sonra 29/06/2018 tarihine kadar %9,75 avans faizin, değişikliğin gerçekleştiği 29/06/2018 tarihinden sonra ise %19,50 avans faizin uygulanması gerektiğini, ancak borç ödeninceye kadar avans faiz oranında değişiklik yapılması halinde dönem dönem değişen faiz oranlarına göre kademeli olarak faiz hesabı yapılması gerektiğini, yasal düzenlemeler çerçevesinde icra yoluyla tahsil edilen veya açılan davalarda mahkemeler tarafından hükmolunan faiz alacakları katma değer vergisine tabi olup, temerrüt faizi üzerinden kata değer vergisi hesaplanmasının yasaya uygun olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, davacı şirketin uğramış olduğu zararın tahsilinin tehlikeye girmemesi için davalı şirkete ait araçların borca yetecek kısmının kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz 02/07/2020 tarihli tensip ara kararı ile alacağın varlığı ve tespiti yargılamayı gerektirdiğinden 2004 Sayılı İİK.nun 257.maddesi koşulları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.3/1 uyarınca taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olarak nitelendirilmesi, davalın davacı taraftan hizmet almış olduğundan tüketici olarak değerlendirilmesi gerektiğini, işbu uyuşmazlık bakımından görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili … Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, davalının adresi … olduğundan uyuşmazlığa bakmaya yetkili mahkemenin de … Mahkemeleri olduğunu, davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davalıya ait araçlarda …/… sistemi mevcut olup … sisteminin …’ye bağlı olduğunu, davalı şirket tarafından her hafta düzenli olarak yüklemeler yapıldığını, araçlarda yer alan … sisteminin ise davalıya ait … Bankası … şubesinde bulunan hesaba bağlı olup davalının hesabında sürekli para bulunduğunu, davalıya iddia edilen geçiş ihlallerine ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığını, davacının davalıdan geçiş ihlali nedeniyle herhangi bir bedel talep edebilmesi mümkün olmadığından ceza bedeli, faiz ve KDV alacağı gibi diğer bedelleri de talep edebilmesinin mümkün olmadığını, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle görev ve yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın görevli ve yetkili … Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, davanın tüm ferileri ile birlikte reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
…. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İlgili Emniyet Müdürlüklerinden davaya konu araçların trafik tescil kayıtları, davalının … sisteminin bağlı bulunduğu … Müdürlüğünden … ürünlerinin 30/07/2017-26/10/2019 tarihleri arasında bakiye ve ücretlendirilen geçiş bilgilerinin yer aldığı banka hesap hareketleri, davalının … sisteminin bağlı olduğu … Bankası … şubesinden 30/07/2017-26/10/2019 tarihleri arası dökümleri getirtilmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 27/11/2020 tarihli raporda; davalıya ait araçların davacının işleticisi olduğu köprü ve otoyollardan ücret ödenmeden geçiş yaptıkları ve bu geçiş ücretlerinin tahsil edilemediğinin sabit olduğu, davalının para yüklemelerini genellikle hesapta para bittikten ve zaman zaman hesabın eksi bakiyeye dönmesini takiben yaptığı, davalının ilgili kanuna göre yükümlülüğünün geçiş sırasında … hesaplarında yeterli bakiye bulundurmak veya 15 gün içinde hesaplarını müsait hale getirmek olduğu, davalının yatırdığı paraların mevcut eksi bakiye ve yapılan geçişler için kullanıldığı, ihlalli geçişlerin büvük bir kısmının bu nedenle tahsil edilemediği, tahsil edilemeyen çok sayıda geçişten küçük bir kısmı için davalının para bulundurma yükümlülüğünü verine getirmesine karşılık ve defalarca deneme yapılmasına karşılık provizyon alınamadığının görüldüğü, bu geçişler için davalının sorumlu tutulmaması ve cezai şart uygulanmaması gerektiği, hesapta geçişlere yetecek miktarda para bulunduğu tespit edilenler için ceza miktarları için indirim hesaplandığı, ihlalli geçişler için 4 katı tutarında cezai şart uygulanmasının yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu, davacının alacağı için davalıya herhangi bir bildirimde bulunmadığı, davalının borcundan yapılan icra takibinden sonra haberdar olduğu, 6001 Sayılı Kanun madde 30/3 e göre cezaların tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenmesinin hüküm altına alındığı , kabulü Mahkemeye ait olmakla birlikte takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığı, bu çerçevede; davacının davalıdan 15.11.2019 takip tarihi itibarı İle toplam alacağının 28.614,15 TL olduğu, takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun çerçevesinde TCMB tarafından ilan edilen oranlarda faiz talep edilebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Öncelikle davalı vekilince görev ve yetki itirazında bulunulmuş ise de, tarafların tacir olması ve uyuşmazlığa konu edilen taşıtların davalı şirketin ticari işlerinde kullandığı nazara alınarak 6102 Sayılı TTK.nun 4/1 ve 5/1 maddeleri uyarınca davalı tarafın görev itirazının reddine,
İİK.nun 50.maddesi yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken HMK.nun 10.maddesi uyarınca takipte akdin ifa edileceği yer icra müdürlüğü de yetkilidir. Sözleşmeye göre akdin ifa yeri yani hizmetin yapıldığı yer aynı zamanda TBK.89 maddesi uyarınca para borcu alacaklının yerleşim yeri İstanbul olduğundan, davalının yetki itirazının da reddine karar verilmiştir.
Davalının geçişi ücretli olduğu bilinen … ve …Otoyolunu kullanması ile taraflar arasında yazılı olmayan sözleşme kurulmuş olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalıya ait araçlar ile çeşitli tarihlerde ihlalli geçişler yapıldığı, ihlalli geçişlerin bir kısmının davalı hesabında para bulunmasına karşılık tahsil edilmediği ve ceza tahakkuku yapıldığı, ihlalli geçişte veya 15 gün içinde yeterli bakiye bulunması halinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getiren davalının cezai şarttan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, buna göre geçiş ücreti ve bunun dört katı tutarında para cezası toplamının takip öncesi tahsil edilen 1.185,65 TL’nin mahsubu ile 28.614,15 TL olarak hesaplandığı, … tarihli, … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile değiştirilmiş olan; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine ücretin dört katı tutarında ceza uygulanabileceği, ayrıca davalı şirkete takip öncesi ihlalli geçişlere ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmaması, TBK madde 117 uyarınca da borç ihtarında bulunulduğunda dair herhangi bir bildirim veya ihtarname bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 28.614,15 TL üzerinden devamına, alacağın belirlenebilir olması nedeniyle İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalının itirazının kısmen iptaline, takibin 6.420,10-TL geçiş ücreti ve 23.379,60-TL geçiş ücreti cezası olmak üzere (takip öncesi tahsil edilen 1.185,65-TL’nin mahsubuyla) toplam 28.614,15-TL asıl alacak üzerinden devamına, anapara tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 19,50 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca takipteki itiraza konu olan ve hükmedilecek alacak bedeli olan (harçlandırılan) 28.614,15-TL’nin %20’si oranında olmak üzere 5.722,83-TL aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesine göre alınması gereken 1.954,63 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 716,25 TL.nin mahsubu ile bakiye 1.238,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden 4.292.12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 778,45 TL harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 62 TL posta masrafından oluşan toplam 1.640,45 TL yargılama masrafından davada haklı çıkma oranına göre hesap olunan 1.119,19 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 900,57 TL’sinin davalıdan, TL’sinin 419,43 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır