Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/282 E. 2020/713 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/282
KARAR NO:2020/713

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/06/2020
KARAR TARİHİ:26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan incelemesi sonunda aşağıdaki karar tesis edilmiştir:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı … arasında … Sigorta Poliçesinin tanzim edildiğini, sigortalıya ait … Mah. … Sok…. … adresinde kain konutta su basması sonucu 06/06/2018 tarihinde hasar oluştuğunu, müvekkili şirketin poliçe gereği zarara uğrayan sigortalıya 3.803,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, bu ödemenin rücuen tazmini amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, yetki, zamanaşımı ve derdestlik itirazlarının olduğunu, davacı tarafından sigortalısına ait dairede meydana gelen su baskınında oluşan zarardan müvekkiline atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, talep edilen bedelin piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
Taraflara usulüne uygun tebligatların yapıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının ikmalen gönderildiği görülmüştür.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyamıza celb edilen ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde, davacı tarafından, davalı aleyhine toplam 1050,00 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin takibin durduğu, davacının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Davaya konu olayda davacı …, dava dışı sigortalı ile arasındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklı yaptığı hasar ödemesini, sigortalısının halefi olarak ödediği bedelin tazmini için …’ye icra takibi yapmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/1. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları hükme bağlanmıştır. Bu durumda davalı … Genel Müdürlüğü ile davacının sigortalısı arasında haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevinin idari yargıda değil adli yargıda çözümlenmesi gerektiğinden işbu davada adli yargının görevli olduğu göz önünde bulundurulmuştur.
Somut olayda davacı, sigortalısı dava dışı …’in halefi olarak davayı açmış olup, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu gibi sigortalısına … Poliçesi isimli konut sigortasıyla evini sigorta ettirmiştir. … Genel Müdürlüğü ile davacının sigortalısı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan davada uyuşmazlığın tacirler arasındaki haksız fiilden kaynaklanmadığı, konut sigortası ile ikamet ettiği evini sigorta ettiren dava dışı …’in konutunda meydana gelen hasarı sigorta poliçesi kapsamında tazmin eden davacı … şirketinin sigortalısının haklarına halef olarak icra takibi başlatması ve itirazın iptali davası açması sebebiyle dava dışı sigortalının şahıs olarak konutunu sigorta ettirmesi ve bu konutun zarara uğraması nedeniyle sigortalı şahıs ile … arasında ticari bir ilişkinin veya her iki tarafı da tacir olanlar arasında oluşan bir haksız fiilin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK.4.maddesi kapsamında her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmadığı gibi bu maddede sayılan diğer hallerden de olmadığı, dolayısıyla 22/03/1944 tarih, 37 E., 9.K sayılı, 03/07/1944 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ve Yargıtay’ın emsal kararlarında da ( bkz. Y. 17. H.D 15/12/2015 tarih E. 2015/16051 K. 2015/14148) belirtildiği gibi, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığı, bu nedenle halefiyet davasının ticari bir dava sayılamayacağı, bu davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin halefi olduğu dava dışı … ile zarara sebebiyet veren … arasında bir sigorta sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı … olup, buna göre uyuşmazlığın konutta oluşan hasarın … ait şebeke borularıyla ilgili haksız fiilden kaynaklandığından ticari bir dava olmadığı, genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin bu davaya bakmakta görevli olduğu, görev hususunun kamu düzeninden ve dava şartı olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece resen takdir edileceğinden uyuşmazlığı çözmekte genel yetkili mahkeme olan … Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli … Asliye Hukuk Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, Mahkememize dilekçe ile ya da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılmış, başka mahkeme tarafından mahkememize gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili istinaf dairesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır