Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/276 E. 2022/720 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/276 Esas
KARAR NO:2022/720

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:19/06/2020
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, Davacı şirket ile dava dışı “… … A.Ş” arasında “…/0 numaralı Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi” tanzim edildiğini ve bu poliçe ile sigortalının riziko adreslerinde oluşacak zararların teminat altına alındığını, sigortalıya ait olan ” … Mahallesi, … Sokak No:11A … / İSTANBUL” adresinde yer alan taşınmazda su basması sonucu 21/09/2018 tarihinde sigortalının emtiaları üzerinde hasar meydana geldiğini, davacı şirket tarafından poliçe gereği zarara uğrayan sigortalıya 13/12/2018 tarihinde 9.488,00 TL hasar ödemesi yaptığını, işbu ödemenin rücuen tahsili amacıyla “…. İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı” dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itirazı üzerine İstanbul Arabuluculuk Bürosu kapsamında davalı taraf ile gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlanması nedeniyle Sayın Mahkeme nezdinde huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, sigortalı taşınmazda zarara … açan su baskınından dolayı davalı tarafın kusurlu olarak sorumlu olduğunu ve işbu sebeple davacı şirketin yaptığı ödemenin halefiyet prensipleri gereği davalı taraftan rücuen tazmini gerekmekte olduğunu, ekspertiz raporuna sigortalı dava dışı “… … A.Şéne ait emtiaların 21/09/2018 günü gerçekleşen hasarda ekspertiz raporu uyarınca …’nin hasar esnasında yapmakta olduğu çalışmadan ötürü zarar gördüğünün tespit edildiğini, somut olayda davalı idarece gereği gibi yerine getirilmemiş olduğunu, sigortalı taşınmaza bu ihmal neticesinde su bastığını ve sigortalıya ait emtiaların zarar görmüş olduğunu ve anılan bu zararın sigortacı sıfatıyla davacı şirket tarafından tanzim edildiğini, halefiyet prensipleri gereği davacı şirket tarafından yapılan ödemenin rücuen tazmini gerektiğini, davalarının kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, harç yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İdareleri aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, ayrıca hak kaybı oluşmaması bakımından zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu hasarın meydana gelmesinde İdare’lerinin ihaml ve kusurunun bulunmadığını, yüklenici firma olan “… İnş. San. Ve Tic. A.Ş + … … İnş. Asfalt Taah. Ve Tic. A.Ş”nin iş ortaklığına davanın ihbarını talep ettiklerini, dava konusu olayda idarelerinin hukuki sorumluluğu bulunmadığını, müteahhit firma ile … arasında akdedilmiş sözleşmenin tarafların özgür ve hür iradeleriyle yapıldığını ve buna göre sözleşme konusu işin yapılması sırasında 3. Kişilerin uğradığı zarar ziyandan müteahhit firmanın sorumlu olduğu, idarelerinin sorumlu olmadığı, her türlü hukuki sorumluluğun müteahhit firmaya ait olduğu kabul edildiği, idarelerinin bir kamu kuruluşu olup inşaat işleri ile uğraşmadığı için bu işi ihale yönetmeliğine uygun olarak gerekli yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi alan firmaya vermiş olduğunu, davalı idarenin denetimi işin bu firma tarafından eser sözleşmesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesi olduğunu, müteahhit firma işi kendi elemanları ile yapmakta olduğunu, çalışanlar üzerinde gözetim ve denetim yetkisi tamamen müteahhit firmaya ait olduğunu ve bu nedenle BK 66.maddeye göre davalı idarenin sorumlu tutulması söz konusu olamayacağını, idare ile mütcahhit firma arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığından davalı idarenin müteahhit firma tarafından verilen zarardan sorumlu tutulamayacağını yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarından olduğunu, Müteahhit firma ile davalı idare arasındaki sözleşmenin “Yapım İşleri Genel Şartnamesi” nin ilgili maddeleri gereği işyeri ve çevresinde yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması sebebi ile meydana gelebilecek kazalardan, bu kazaların sebep olacağı can ve mal kaybından ve üçi kişilere verilecek her türlü zararlardan yüklenici doğrudan sorumlu tutulmuş olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 1301. maddesine göre davacı sigorta şirketinin, sigortalısının haklarına halef olması; ancak olaydan davalı idarenin kusurlu ve sorumlu olması ile meydana gelen zararla idare arasında uygun illiyet bağının kurulması halinde mümkün olabileceğini, hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davada, idarelerinin dava konusu zararı ödemekle yükümlü tutulabilmesi için zararın varlığı yeterli olmadığı, bu zararın idareye atfi kabil ve isnadının mümkün olması, zararla idari eylem veya işlem arasında illiyet bağının (neden-sonuç ilişkisinin) bulunması şartlarının bir arada gerçekleşmesi zorunlu olduğunu, talep edilen bedelin, piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olduğunu, dava konusu tesislerde meydana geldiği iddia edilen hasarın oluş şekli ile hasar bedeli arasında bariz bir fark olduğunu ve bu nedenle talep edilen bedeli kabul etmediklerini, idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından ancak dava tarihinden sonrası için yasal faiz istenebileceğini, dava konusu olay bakımından müteahhit firmanın haksız eylemleri sonucu oluşan zararlar varsa mezkur zararlardan hukuken müteahhit şirket sorumlu olup …’nin sorumlu olmadığını, hasarın meydana gelmesinde neyin etkili olduğunun tespit edilmesi, bina girişinde harici su girişi için tedbir alınıp alınmadığı, izolasyon yalıtım ve yalıtım huşunda tedbir alınıp alınmadığı, atıksuyun bağlantısının kimin tarafından ve hangi kanala yapıldığı, idarelerinden alınan izinle yapılıp yapılmadığı, bağlantının tekniğine uygun yapılıp yapılmadığı, zemin ve bodrum katta pompaj sisteminin bulunmadığı, tecrit duvarının bulunmadığı, atıksuların geri tepmesini önlemek için geri tepme klapesinin bulunup bulunmadığı, binanın yapı ruhsatı ve iskan izninin bulunup bulunmadığının tetkiki, imar planı ile yapı ruhsatı ile eklerine uygun yapılıp yapılmadığı, hasar kanal kapağından kaynaklanıyor ise kapakların teknik şartnameye uygun olarak monte edilip edilmediğinin tespiti, idarelerine ait kanal kapaklarının yerinin tespit edildiği bilgiler diğer idarelere ait kanal kapaklarının da yerinin belirlenmesi, gerekmekte olduğunu ve bu şartlarda mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, sigortalının tam veya müterafik kusurunun dava konusu olay bakımından yargılama sırasında araştırılması gerekmekte olduğunu, hukuka aykırı davranan, hukuka aykırı durumunun zarar gördüğü iddiasıyla zararının tazminini talep edemeyeceği ve kendi kusurundan kaynaklanan zararın tazminini talep edemeyeceğini, zararın miktarı bakımından idarelerinin kusuru olmamakla birlikte, zarar miktarı fahiş olduğunu ve kabul etmediklerini, sigorta şirketine ödenen sigorta prim bedelleri, zarar miktarından mahsup edilmesi gerektiğini hasar gördüğü ileri sürülen emtianın faturasının ibraz edilmesi, hasar gördüğü ileri sürülen emtianın değer kaybı ve tekrar kullanım maliyetinin dikkate alınması, buna göre ayrıntılı hesaplama ve inceleme yapılması gerekmekte olduğunu, sigortalının beyanına göre düzenlenen ekspertiz raporu, gerçek zararı belirlemeye yeterli bir tespit olmadığını, esas hakkındaki savunmalarının tekrarla birlikte dava konusu ihtilafta faiz talep edilemeyeceğini, iddia edilen alacak nizalı olduğunu, temerrüt şartları oluşmamış olduğunu, faiz talep edilemeyeceği, dava konusu iddia ve talep muhakemeyi gerektiren bir talep olduğundan ve ayrıca likit ve belirli bir alacak miktarı bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu belirterek açıkladıkları bu nedenlerle, davanın reddine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ve kaza sonrası hasar dosyası celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi İnşaat Mühendisi … ve Sigortacılık Uzmanı … tarafından tanzim olunan 11/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Dava konusu olayda meydana gelen hasarın … temiz su şebeke hattındaki çalışma sebebiyle meydana geldiği ve bu nedenle … %100 kusurlu olduğu, dava konusu meydana gelen zarar nedeniyle dava dışı 3. Kişi zarar görene ödenen 9.488,00TL nin eksper raporunda belirtilen hasar nedenleri ile uyumlu ve miktarın kadri maruf olduğu, poliçede belirtilen riziko adresi ile hasar adresi aynı olmakla, davacı … Sigorta tarafından tanzim olunan …/0 nolu Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi’nin hasar günü itibariyle poliçede belirtilen riziko adresi için sigorta örtüsü sağladığı, teknik bölümde, hasarın … temiz su şebeke borularının patlaması sebebi ile meydana geldiği tespit edildiğinden meydana gelen hasarın dahili su klozu kapsamında teminat dahilinde olduğu, davacı … Sigorta” nın yaptığı ödemenin poliçe kapsamında olduğu ve ödeme tutarı ile sınırlı olmak üzere TTK 1274 maddesine göre kanuni halef sıfatını kazanarak aktif husumet ehliyetine sahip olacağı, … Genel Müdürlüğü’nün, kuruluşu, işleyiş ve yapısı ile görevlerinin 23.11.1981 tarih ve 17523 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla düzenlenen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bulunan bir kamu kuruluşu olduğu, 2560 sayılı kanunda yer alan düzenlemeler ile …’nin, genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlükçe yönetileceği, denetçileri vasıtası ile denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve raporlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun tasvibine sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşekküllerinde uygulanan formüle göre tanzim olunacağının belirtildiği, 6762 sayılı (mülga TTK Yen’i 6102 sayılı TTK 16. Maddesi) TTK 18/1. maddesinde ” Ticaret şirketleriyle, gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi amme hükmü şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler dahi tacir sayılır” hükmünün yer aldığı ve yaptığı işler itibarı ile ticarethane sayıldığı ve çok açık biçimde tacir sıfatını taşıdığı kabul edilmiştir. Benzer bir çok içtihatta benzer gerekçelerle …’nin tacir olduğu buna göre uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi gerektiği, halep olunanın tacir olması nedeniyle görevli mahkemenin de ticaret mahkemeleri olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, davacı tarafından dava dışı sigortalısına yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı Sigorta Şirketinin sigortalısına ait (kiracı olarak bulunduğu) “… Mahallesi, … Caddesi, … Sokak No:11A … / İSTANBUL” adresindeki Kagir (bodrum * zemin * 4 normal katlardan ibaret iki sokağın kesişim noktasında köşe başı olan bina) binanın “bodrum ve yüksek giriş zemin katındaki” kiracı sıfatıyla faaliyet gösterdiği işyerinin, riziko adresinin yan cephesine bakan sokakta 21.09.2018 tarihinde …” nin çalışması sırasında temiz su borusunun patlaması sonucunda sigortalının mağazasının bodrum katını komple su bastığı, sigortalının bodrum katında bulunan dekorasyon ve emtialarında hasar meydana geldiği, …” ye ait temiz su tesisat borusunun patlaması neticesinde sirayet eden sular nedeniyle; sigortalı tarafından giyinme kabini olarak dekore edilen bölümlerin kapılarında, orta bölümde bulunan ahşap esaslı demirbaşlarda ve duvarlarda su almaya bağlı zararlar bulunduğu, duvarlardaki izlerden ve sigortalı tarafından çekilen fotoğraflardan bodruma dolan suyun 30 cm’e kadar yükseldiği, su alan emtianın genelde elbise askılarında asılı olduğu ancak suyun yüksekliği sebebi ile su çektikleri ve bir kısmının da rafların alt kat ve kutularda olduğu, su alan emtiaların (Şube yetkilisi tarafından ayrılarak torbalandığı ve fiili tespit ile) 610 adet ürünün ıslanmak suretiyle zarar gördüğü tespit edildiği, dava konusu olayda meydana gelen hasarın … temiz su şebeke hattındaki çalışma sebebiyle meydana geldiği ve bu nedenle …’nin %100 kusurlu olduğu görüldüğünden bu bağlamda …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin takip talebindeki miktar ve şartlarla devamına, alacağın likit olamaması nedeniyle şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-…. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin takip talebindeki miktar ve şartlarla devamına,
2-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 676,89TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 119,68TL nin mahsubu ile bakiye 557,21TL nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.138,00TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 119,68 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır