Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/272 E. 2022/457 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/272 Esas
KARAR NO :2022/457

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/01/2016
KARAR TARİHİ:09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
…. Tüketici Mahkemesi’ne sunulan,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya davalı bankanın … Şubesi’nden 29/01/1999 tarihinde vadeli USD hesabı açıldığını, aynı gün hesaba 100.000,00-USD yatırdığını, hesaptan son olarak 04/10/1999 tarihinde 80.125,00-USD çekildiğini, vadeli hesapta bulunan mevduat tutarına sonradan ne kadar faiz işlemiş olduğu ve mevduatın mevcut miktarının bilinmediğini, davacının zaman zaman Amerikada ikamet ettiğini ve Türk vatandaşı olduğunu, hesap vadeli hesap olduğundan zamanaşımına uğramayacağı söylendiğinden hesabı kendi haline bıraktığını ve sonrada unuttuğunu, davacının bir süre sonra bankadaki parası ile banka hesabının zamanaşımına uğradığı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devir edildiğinin söylendiğini, 5411 Sayılı Kanun’un 62. maddesinde, bankalar nezdinde mevduatların, hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanların zamanaşıma tabi olduğu belirtilmiş ise de devrin yapılabilmesi için yasal gereklerin eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerektiğini, geçmişte davalı banka tarafından davacıya hesabın zamanaşımına uğradığı yönünde geçerli bir ihtar mektubu gönderilmediğini, tek başına bir hesabın zamanaşımına uğramasının hukuken mümkün olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile haksız ve usulsüz şekilde zamanaşımına uğratılarak …’ye devredilmiş olduğu bildirileren ve miktarı yargılama sürecinde bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak olan davacıya ait mevduat alacağının şimdilik 1.500,00-USD’lik kısmının mevduat tutarının fona devir tarihine kadar işlemiş faiziyle ve devir tarihinden itibaren de hesap sözleşmesindeki faiz üzerinden işletilecek sözleşme faizi ile beraber davalıdan davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hesaptaki tutarın davacıya ödenmediği iddiasının mesnetsiz olduğunu, dava konusu hesabın açıldığı tarihin 29.01.1999, davacı yanca ibraz olunan hesap cüzdanına göre son işlem tarihinin ise 04.10.1999 yılları olduğunu, aradan yaklaşık 20 yıl geçtiğini, aradan geçen bunca zaman zarfında söz konusu hesaplardaki tutarların çekilmemiş olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hesap cüzdanlarının kıymetli evrak vasfında olmadığından hesaptan para çekmek için hesap cüzdanı ibrazı zorunlu olmadığını, Bankacılık Kanunu gereğince en son işlem tarihinden itibaren 10 yıl süre ile aranmayan her türlü mevduat …’ye devredildiğinden, davacının hesap cüzdanı ibraz etmeksizin dava konusu tutarı hesabın açıldığı tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde çektiği anlaşıldığını, ancak hesapla ilgili belge saklama yükümlülüğü 10 yılla sınırlı olduğundan ödeme belgelerinin bankada bulunmadığını, ödemeye ilişkin belgelerin saklanma süresi işlem tarihinden itibaren TTK ve Bankalar Kanunu gereği 10 yıl olduğunu, davacının, hesabın …’ye devrinden önce çekebileceği azami tarihin 04.10.2009 tarihi olduğunu, bu durumda azami 04.10.1999 tarihinde gerçekleştirilen işlemlerle ilgili olarak davalı bankanın ödeme belgelerini saklama süresinin 04.10.2009 tarihinde dolduğunu, kanunen saklama süresi sona eren belgenin aradan 10 yıl geçtikten sonra bankadan istenmesi ve ödediğini ispat etmesinin beklenemez olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, dosyaya sunulan hesap cüzdanlarına itirazlarının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; banka ile yapılan yazışmalar, hesap ekstresi, gazete ilanları, PTT kayıtları, …. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2020 tarih, 2020/703 Esas, 2020/570 Karar sayılı ilamı mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi Meltem Mülayim’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62’nci maddesinin birinci fıkrasına ve 01.11.2006 tarih 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8’inci Maddesine göre, Bankalar nezdindeki her türlü mevduat, katılım fonu emanet ve alacaklar; hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir şekilde yazılı bir talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmazlar ise zamanaşımına uğramadığı, bankalar nezdinde bulunan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan; hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmayanlar, faiz ve kar payları ile birlikte zamanaşımına tâbi olup söz konusu kıymetler zamanaşımı süresinin dolduğu yılın sonunu izleyen Haziran ayının son gününe kadar Fona devredildiği, bankaların, bir takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların hak sahiplerini; başvuruda bulunmadıkları takdirde hesaplarının Fona devredileceği hususunda izleyen takvim yılının Ocak ayı sonuna kadar iadeli taahhütlü mektupla uyardığı, Şubat ayının başından itibaren kendi internet sitesinde liste halinde dört ay müddetle ilan ettiği, söz konusu listelerin kendi internet sitesinde ilan edildiği hususunu, Şubat ayının onbeşinci gününe kadar ülke genelinde yayım yapan ve ilan talebi tarihinde Basın İlan Kurumu listelerindeki tirajı en yüksek ilk beş gazeteden ikisinde Basın İlan Kurumu aracılığıyla iki gün süreyle ilan ettiği, internet sitelerinde ilan edilen listelerin, bankalar tarafından eşzamanlı olarak ayrıca Kuruluş Birliklerine ve Fona gönderildiği, Kuruluş Birlikleri ve Fon bu listeleri Mayıs ayının sonuna kadar düzenleyerek kendi internet sitesinde yayınladığı, bankalar tarafından adına mektup gönderilenlerin veya Şubat ayının ilk haftası ile Mayıs ayının son haftası arasında internetten yapılan sorgulamalarda adına kayıtlı hesaba rastlayanların, 15 Hazirandan önce İlgili bankaya müracaat ederek zamanaşımını kesecek bir işlem yapmaları gerektiği, aksi takdirde yapılan ilanları müteakip 15 Haziran tarihine kadar hak sahipleri tarafından aranmayan zamanaşımına uğramış her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar Fona gelir kaydedileceği, …’ye gelir kaydedilen mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların, sehven …’ye devredilenler hariç, sahiplerine iadesinin yapılmadığı, somut olayda; davacı …’e ait 36774 numaralı USD Vadeli Mevduat Hesabının en son 04.10.1999 tarihinde işlem gördüğü, ancak … kayıtlarına göre hesap son işlem tarihinin ülkemizde Vadeli Hesaplardan Özel İşlem Vergisinin ilk olarak tahsil edilmeye başlandığı 01.08.2001 tarihi olduğu tespit edildiği, son işlem tarihi olarak 01.08.2001 tarihi baz alındığında 01.08.2011 tarihinde dolduğu, davalı Banka tarafından devrin ise 22.06.2013 tarihinde gecikmeli olarak yapıldığı, zamanaşımına uğrayan mevduat bakiyesinin …’ye geç devredilmesi sebebiyle de … tarafından bankaya 12.384,03-TL tutarında gecikme cezası uygulandığı, davalı Banka’nın 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62’nci maddesinin birinci fıkrasına ve 01.11.2006 tarih 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin l ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in 8’inci maddesi kapsamında nezdindeki her türlü mevduat, katılım fonu emanet ve alacaklar; hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir şekilde yazılı bir talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmazlar ise zamanaşımına uğradığından Fona devretmekle yükümlü olması sebebiyle, ilgili takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacakların hak sahipleri gibi davacı yana … PTT barkod numarası ile iadeli taahhütlü mektupla bildirim yaptığına dair bilgi kaydı bulunduğu, … Barkod numarası bildirilen mektup ibraz edilmediği, PTT’den iadeli taahhütlü gönderi/tebliğ bilgilerinin talebi/temininin mahkemenin takdirinde olduğu, davalı bankanın ilgili takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar için Şubat ayının başından itibaren kendi internet sitesinde liste halinde dört ay müddetle ilan verdiği, söz konusu listelerin kendi internet sitesinde ilan edildiğine ilişkin Şubat ayının onbeşinci gününe kadar öngörülen yasal süre içerisinde ve ülke genelinde yayım yapan ve ilan talebi tarihinde Basın İlan Kurumu listelerindeki tirajı en yüksek ilk beş gazeteden ikisinde Basın İlan Kurumu aracılığıyla iki gün süreyle olmak üzere 10.02.2013 tarihli Sabah Gazetesinde, 13.02.2013 tarihli Sabah Gazetesinde, 10.02.2013 tarihli … Gazetesinde, 13.02.2013 tarihli … Gazetesinde ilan ettiği ve listeleri Fona gönderdiği, nihai olarak ilanda belirtilen 14 Haziran 2013 tarihine kadar hak sahipleri ve mirasçıları tarafından aranmayan ve zamanaşımına uğrayan mevduatlar ile birlikte davacı …’e ait mevduat bakiyesinin 22.06.2013 tarihinde …’ye devrinin gerçekleştiği, davacı … veya vekili tarafından 22.06.2013 tarihinde …’ye devredilen 37.651,18-USD bakiyeli hesap için davalı bankaya zamanaşımının kesildiğini kanıtlayıcı hesap cüzdanı fotokopisi, dekont, talimat vb. Herhangi bir belde biraz edilmediği ve dosyaya sunulan herhangi bir belgenin olmadığı, banka kayıtlarına göre davacı …’e ait hesap cüzdanının 22.06.2013 devir tarihinden sonrasına tekabül eden 22.08.2013 tarihinde yazdırıldığı, davacı … veya vekili tarafından zamanaşımı süresinin kesildiğini kanıtlayıcı bir belgenin ibraz edilmemiş olması sebebiyle, davalı Banka’nın …’den iade talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, sonuç olarak; davalı Banka’nın 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62’nci maddesinin birinci fıkrasına ve 01.11.2006 tarih 26333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in 8’inci maddesine göre, Bankalar nezdindeki her türlü mevduat, katılım fonu emanet ve alacaklar; hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir şekilde yazılı bir talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmazlar ise Zamanaşımına uğraması sebebiyle davacı …’e ait 36774 numaralı USD Vadeli Mevduat Hesabının 22.06.2013 tarihinde 37.651,18-USD bakiyeli olarak …’ye devredildiği, davacı tarafça devrin sehven yapıldığına ilişkin olarak davalı Bankaya Zamanaşımının kesildiğini kanıtlayıcı hesap cüzdanı fotokopisi, dekont, talimat vb. herhangi bir belge ibraz edilmediği ve dosyaya sunulan herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, zamanaşımı süresinin kesildiğini kanıtlayıcı bir belgenin ibraz edilmemiş olması sebebiyle, davalı Banka’nın …’den iade talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, davalı Banka’nın davacı yana karşı hizmet kusuru, yasal ve zorunlu olarak …’ye yapılan devir sebebiyle davacı yana iade etmesi gereken veya ödemekle yükümlü olduğu bir bedelin bulunmadığı, ancak davalı Bankaca 10.02.2013 tarihli Sabah Gazetesinde, 13.02.2013 tarihli Sabah Gazetesinde, 10.02.2013 tarihli … Gazetesinde, 13.02.2013 tarihli … Gazetesinde; “… …. nezdindeki her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi, herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak on yıl içinde aranmadığı için zamanaşımına uğrayanlar, Şubat 2013 başından itibaren … ….’nin kendi internet sitesinde (…) ilan edilmektedir. 14 Haziran 2013 tarihine kadar hak sahipleri ve mirasçıları tarafından aranmayanlar, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilecektir.” şeklinde verilen ilan dışında, davalı yana gönderildiği beyan edilen … PTT Borkod numaralı iadeli taahhütlü mektup ve tebliğ belgesinin dosyaya ibraz edilmemiş olması sebebiyle, mahkeme tarafından davalı Banka’nın iadeli taahhütlü mektupla uyarma yükümlülüğünden kaynaklı olarak davacı yana karşı hizmet kusuru bulunduğuna, zarar sorumluluğunun doğması için tek bu kusurunun yeterli olduğuna karar verildiği takdirde; davalı Banka’nın davacı yana iade etmesi gereken mevduat tutarının 37 651,18-USD olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; bankacılık işlemi nedeniyle alacak talebine ilişkindir.
…. Tüketici Mahkemesi’nin 26/12/2019 tarih, …sayılı kararı ile; “Davacının davasının kabulü ile, 1.500 USD yönünden dava tarihinden itibaren, 36.151,18 USD yönünden ise ıslah tarihi olan 12/10/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca develet bankalarının USD cinsinden açtıkları 1 yıl vadeli mevduata verdikleri en yüksek faiz oranı uygulanarak hesap edilen miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” dair karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu neticesinde, T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 11/03/2020 tarihli, 2020/703 Esas, 2020/570 Karar sayılı ilamında; “TTK’nın Ticari Davalar başlığını taşıyan 4.maddesinin 1(f) fıkrasına göre “bankalara ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” 5.1 maddeye göre de “aksine hüküm bulunmadıkça ticari davalar ticaret mahkemesinde görülür.” hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca; somut olayda davanın konusu itibarıyla ticari dava olduğundan ihtilafa bakmakla görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Mahkemesince ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına yönelik karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır. Davalı istinaf talebinde bu sebeplerle haklıdır. Bu itibarla; davalının istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1-a-3 gereği mahkeme kararının kaldırılmasına, görev kamu düzenini ilgilendirdiğinden yargılamanın her aşamasında resen göz önünde bulundurulması gerektiğinden Tüketici Mahkemesi görevli olmayıp …. Tüketici Mahkemesinin görevsizliğine, dosyanın Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” denilmek suretiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına karar verilerek, …. Tüketici Mahkemesi’nin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair kesin olarak karar verilmiş, dosya görevsizlik kararı ile mahkememize gelmiş ve mahkememizin 2020/272 Esas sayılı numarasını almış, taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama, tarafların iddia, savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı banka nezdinde 29/01/1999 tarihinde vadeli USD hesabı açarak 100.000 USD para yatırdığını, hesaptan son olarak 04/10/1999 tarihinde 80.125 USD çekildiğini, kendisinin ABD’de ikamet eden Türk vatandaşı olduğunu, hesabı vadeli olduğundan zamanaşımı uğramayacağı söylendiğinden hesapta işlem yapmadığını, davadan önce bankaya başvurulduğunda ise hesabın …’ye devredildiğini belirtildiğini, hesabın zamanaşımına uğradığı yönünde ihtar mektubu, usulüne uygun tebligat gönderilmediğinden bahisle bakiye alacağın tahsili için davalı bankaya dava açmıştır.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişiye tevdii edilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacının davalı bankada USD vadeli mevduat hesabını 29/01/1999 tarihinde açtığı, hesabın en son 04/10/1999 tarihinde işlem gördüğü, davalı bankanın …’ye devir tarihinin gecikmeli olarak 22/06/2013 tarihinde yapıldığı, zamanaşımına uğrayan mevduat bakiyesinin …’ye geç devredilmesinden kaynaklı … tarafından bankaya 12.384,03 TL gecikme cezası uygulandığı, davalı bankanın ilgili takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet ve alacaklar için Şubat ayının başından itibaren kendi internet sitesinde liste halinde dört ay müddetle ilan verdiği, söz konusu listelerin kendi internet sitesinde ilan edildiğine ilişkin Şubat ayının onbeşinci gününe kadar öngörülen yasal süre içerisinde ve ülke genelinde yayım yapan ve ilan talebi tarihinde Basın İlan Kurumu listelerindeki tirajı en yüksek ilk beş gazeteden ikisinde Basın İlan Kurumu aracılığıyla iki gün süreyle olmak üzere 10.02.2013 tarihli Sabah Gazetesinde, 13.02.2013 tarihli Sabah Gazetesinde, 10.02.2013 tarihli … Gazetesinde, 13.02.2013 tarihli … Gazetesinde ilan ettiği ve listeleri Fona gönderdiği, nihai olarak ilanda belirtilen 14 Haziran 2013 tarihine kadar hak sahipleri ve mirasçıları tarafından aranmayan ve zamanaşımına uğrayan mevduatlar ile birlikte davacı …’e ait mevduat bakiyesinin 22.06.2013 tarihinde …’ye devrinin gerçekleştiği, ancak ilgili takvim yılı içinde zamanaşımına uğrayan hak sahiplerine PTT’den iadeli taahhütlü mektupla bildirimde bulunulduğuna dair bilgi kaydının bulunmadığı, takdiri mahkememize bırakılarak davalının davacı yana iade etmesi gereken mevduat tutarının 37.651,18 USD olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; dava konusu paranın davalı banka nezdinde bulunan hesaba yatırıldığı, davalı banka tarafından hesap bakiyesinin …’ye devredildiği anlaşıldığından bu durumda ispat yükü davalı bankadadır. Davalı banka tarafından hesaptaki bedelin 10 yıllık zamanaşımına uğradığından bahisle 22.06.2013 tarihinde … nin T.C. Merkez Bankasındaki hesabına devredildiği anlaşılmaktadır. 01.11.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan “Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat Katılım Fonu Emanet ve Alacaklara ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in 8. maddesinde bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların 10 yıl sonra zamanaşımına uğraması, bankaca, hak sahiplerinin iadeli taahhütlü bir mektupla ve ilanla uyarılması koşuluna bağlı tutulmuştur. Bu bakımdan bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğraması, bankaca gerçekleştirilecek ilan ve tebligatların yapılması koşuluna bağlıdır. (Yarg. 11. HD. 11/01/2010 T. 2008/8695 E. 2010/154 K.) Davalı banka tarafından mevzuat gereği gerekli ilanlar usulüne uygun yapılmıştır. Ancak banka, davacıya gönderildiği beyan edilen PTT barkod numarasını dosyaya bildirilmişse de tebliğe ilişkin herhangi bir belge sunulmamış olduğundan; mahkememizin 09/09/2020 tarihli duruşmasında PTT’ye barkod numarası belirtilerek iadeli taahhütlü mektup davacıya tebliğe ilişkin belgenin gönderilmesi için müzekkere yazılmış, PTT’den gelen yazı cevabında gönderinin iade işlemine tabi tutulduğu, yani belgenin davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediği belirtilmiştir. Bu durumda davalı bankanın zamanaşımı uyarı yazısının bila tebliğinden sonra hiç adres araştırması yapmadığı, Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca tebligatın usulüne uygun yapılmasına çalışılmadığı, davacıya usulüne uygun tebliğ yapılmadığı tespitiyle davacının davalı banka nezdinde hak ve alacaklar zamanaşımına uğramadığı kanaatine varılmıştır. Belirtilen bu nedenlerle, bankalarda bulunan mevduat ve emanet ve alacakların 10 yıl sonra zamanaşımına uğraması, bankaca gerçekleştirilecek ilan ve tebligatın yapılması koşuluna bağlı olduğu, hesap sahipleri hakkında bu yönde uygulama yapılmadan banka nezdinde hakları ve alacakları kendiliğinden zamanaşımına uğramayacağı, somut olayda usulüne uygun davacıya tebligat şartı gerçekleşmediğinden davacının hesabının zamanaşımına uğramadığı takdiriyle; 37.651,18-USD’nin dava dilekçesinde talep edilen 1.500,00 USD’lik kısmına mevduatın …’ye devri tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğinden fona devir tarihi olan 22/06/2013 tarihinden itibaren, bakiye 36.151,18-USD’ye usulüne uygun ıslahın yapılarak harcın yatırıldığı tarih olarak kabul edilen 20/12/2021 tarihinden itibaren olmak üzere 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca 1 yıllık USD mevduatına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek oran üzerinden faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ İLE; 37.651,18-USD’nin 1.500,00-USD’lik kısmına fona devir tarihi olan 22/06/2013 tarihinden itibaren, bakiye 36.151,18-USD’ye ıslah tarihi olan 20/12/2021 tarihinden itibaren olmak üzere 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca 1 yıllık USD mevduatına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek oran üzerinden faiz işletilerek davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 43.596,99-TL karar ve ilam harcından peşin alınan (59,30-TL peşin harç + 11.300,00-TL ıslah harcı olmak üzere) toplam 11.359,30-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 32.237,69-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 11.300,00-TL ıslah harcı, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 220,45-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 12.139,05-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davalı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 48.961,13-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.