Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/255 E. 2020/677 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/255 Esas
KARAR NO: 2020/677

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/04/2014
KARAR TARİHİ:17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı banka adına ipotekli bulunan … İli … ilçesi, … pafta, … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki kamu hacziyle birlikte davalı bankadan satın aldığını, müvekkilinin davalı bankadan satın aldığı taşınmaz üzerinde 49.066,00 TL miktarlı borç tapudaki taşınmazın maliki olan davalı adına müvekkilinin 22/08/2011 tarihinde paranın ödediğini, paranın … Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünce ödendiğinin teyit edildiğini, vergi dairesine müzekkere yazılarak ödenen paranın iadesinin talep edildiği, ancak kurumun cevabi yazısında paranın iadesi talebinin itirazi kayıtlara ödeme hususunda herhangi bir düzenlemenin olmadığını ve bu nedenlede uygun görülmediğinin bildirildiğini, davalı banka adına vergi dairesine ödenen bedelin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı Tasfiye Halinde … adına kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredinin teminatı olarak … İli, … İlçesi, … Mah. … mevkii, … pafta, … ada, … parsel, 32.591 m2 miktarlı üzerinde tarımsal depo, kantar binası, trafo ve müştemilat binası olan tarla vasıflı taşınmaz üzerine … Tapu Sicil Müdürlüğünün 02/11/2004 tarih ve … sayılı 1.200.000 E bedelli 1. Derece ipotek tesis edildiğini, dava dışı şirketin sözleşmeya aykırı davrandığını bu nedenle kredi hesabı katedilerek müvekkili bankanın alacağının ödenmesinin ihtar edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip başlatılarak taşınmazın müvekili bankaya ihale edildiğini, taşınmaz üzerine vergi borcu nedeniyle haciz şerhi işlendiğini, vergi dairesince sehven kamu haczinin kaldırılması amacıyla dava dışı eski malik adına borcun alıcı tarafından satıcı adına olmak kaydıyla ödenmesine ilişkin 22/08/2011 tarihli ek protokol imzalandığını, müvekkilinin protokoldeki edimlerini yerine getirdiğini, dava konusu işlemin davacının kusuru ile bozulduğunu, bedelin müvekkiline değilde … Vergi Dairesine 22/08/2011 tarihinde davalı dışı tasfiye halinde şirketin nam ve hesabına yapıldığını, bu nedenle sebepsiz zenginleşmesinin müvekkili adına değilde dava dışı şirket adına olduğunu, tüm bu nedenlerde haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki ek protokol gereği gereken işlemleri yapmak ve paranın iade sorumluluğunun davalıda olduğu, davalı adına ödenen bedelin tahsilini istemekte davacının haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2017/5073 esas 2018/6510 karar sayılı 11/12/2018 tarihli ilamı ile;
“Taraflar arasındaki 22.08.2011 tarihli ek protokolun 3.maddesinde; “….satıcı,alıcının ödemiş olduğu bedelin vergi dairesinden iadesi amacıyla ilgili yasal prosedüre girişecek ve bu süreç sonunda bedeli,vergi dairesinden iade alınması kayıt ve şartı ile hiçbir talep ve ihtara gerek kalmaksızın alıcıya geri ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt etmiştir”. hükmü yer almaktadır.
Davalı banka vekili davacı ile birlikte vergi dairesine para iadesi için yaptığı başvuru üzerine vergi dairesince ödeme yapılmamıştır.Mahkemece ek protokolde yer alan kayıt ve şarta bağlı ödeme taahhüdünün yanlış yorumlanması nedeniyle davalı bankanın ödemeyle sorumlu tutulması doğru olmamış,hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozularak gelmiş, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de, HMK 440.mad sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davaı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yeni esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, taraf vekilleri duruşmada beyanlarını tekrar etmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava, davalı tarafından davacıya satılan taşınmaz üzerindeki kamu haczinin kaldırılmasına ilişkin,davalı ile davacı şirket adına İsmail Müderrisoğlu tarafından imzalanan protokol gereğince vergi dairesine davacı tarafça yapılan ödemenin davalı tarafça vergi dairesinden alınıp davacıya verilmesi gerektiği halde bunun gerçekleşmediği iddiasına dayalı itirazın iptali davası olup, somut davada itirazın iptaline konu alacak taraflar arasında yapılan 22/08/2011 tarihli ek protokole dayandırılmaktadır. Söz konusu protokolün tarafların hak ve hükümlülükleri kısmının üçüncü maddesinde; satıcının haczin kaldırılması amacıyla açmış olduğu yukarıda detayları bildirilen davada verilen 25/11/2010 tarihli kararın neticelenmesine takiben satıcı (davalı … A.Ş.) alıcının (davacı şirket temsilcisi) ödemiş olduğu bedelin vergi dairesinden iadesi amacıyla ilgili yasal prosedüre ilişecek bu süreç sonunda bedeli, vergi dairesinden iade alınması kayıt ve şartı ile hiçbir talep ve miktara gerek kalmaksızın alıcıya geri ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt etmiştir. Satıcı bedelin alıcıya geri ödenmesi ile ilgili hukuki süreci takip etmekle tam anlamıyla yükümlü olup, paranın vergi dairesinden iade alınmasına ilişkin yasal süreçte kendi kusurundan kaynaklanabilecek gecikme ve aksaklıklardan da sorumlu olduğunu, bu yasal süreçte alıcının da kendisi ile beraber takip etmesine muvafakati olduğunu ve bu hususlara ilişkin hiçbir iddia, itiraz ve talepte bulunmayacağını, şimdiden, peşinen gayri kabili rücu, kabul, beyan ve taahhüt etmiştir hükmüne yer verildiği, dosyanın tetkikinde, davalı banka vekili davacı ile birlikte vergi dairesine para iadesi için yaptığı başvuru üzerine vergi dairesince ödeme yapılmadığı, davalı bankanın ödemeyle sorumlu tutulmaması gerektiği, dolayısıyla davalının icra takibine itirazında haklı olduğu kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40TL karar harcından peşin olarak alınan 592,65TLden mahsubu ile fazla alınan 538,25TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; 7.178,58TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 96,88TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı