Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/249 E. 2020/356 K. 26.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/249
KARAR NO : 2020/356

BİRLEŞEN İSTANBUL 12.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2017/854 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/09/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı-birleşen dosya davacı vekili asıl dosya dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin …adresindeki şubesinin yer döşemesi tefrişatı ve boşa işlerinin yapım işi için gerekli malzemeleri davalı …Şti.den satın aldığını, malzemelerin işçiliğini ise davalı … ve Dekorasyon…’un yaptığını, gerek malzeme gerekse işçilik bedelinin fatura karşılığında ödendiğini, ancak uygulanan granitlerin çok büyük kısmının ayıplı olduğunu, granitlerin orjinal hallerinden farklı olarak orjinal renginden farklı, silik, çizik, kirli ve aşınmış bir görüntüye sahip olduğunu, davalılardan …İnşaat’ında davaya konu malzemenin ayıplı olduğunu…Noterliğinin 25/08/2016 tarih,… yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde de açıkça kabul edildiğini, ayıbın giderilmesi amacıyla yapılan tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, davacı şirketin kurs hizmeti sunuyor olup söz konusu şubesinin merkez şubesi konumunda olması nedeniyle en fazla gözönünde olan şubesi olduğunu, zemindeki granitlerde bulunan söz konusu ayıpların giren çıkan kursiyerlerin dikkatini olumsuz yönde çektiğini ve bu durumun şirketin itibarını zedelediğini, bu nedenlerle öncelikle granit zemindeki ayıpların tespitini ve ayıplı malların sökülerek ayıpsız olanları ile değiştirilebilmesinin ne kadar zaman alacağının, bunun için gerekecek işçilik ve malzeme bedelinin tespitini ve ayıplı mallardan kaynaklanan zararın giderilmesi amacıyla şimdilik 1.000 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı-birleşen dosya davalı … Şti. vekili asıl dosya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve diğer davalının adresi Darıca ve Gebze olmakla Gebze Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu emtiaları …Şti.den, ….A.Ş.adlı şirketten satın alarak dava konusu emtiaların ticari sirkülasyonu satış ile piyasada el değiştirdiğini, dava konusu emtiaların müvekkilinin ihtarnameden sonra yaptığı istihbaratta ayıplı olmadıkları, sağlam olduklarının tespit edildiğini, emtiaların iddia edildiği üzere diğer davalı …’un işçilik montaj vs.işlemlerinde hasarlandığı ve ayıplı hale geldiklerini, müvekkili şirketin sadece malların satış bedelinden sorumlu olup, işçilik ve uygulama bedelinden sorumluluğu bulunmadığını, işçilik ve uygulama işlerinden …’un sorumlu olduğunu, dava konusu emtiaların ayıbı var ise üretici firma…’nun ilk elden tüm davacı ve davalılara karşı sorumlu olduğunu, diğer taraftan üretici …’ın ayıplı malları satışa arz ettikleri için bu emtialarla ilgili tüm zarar, işçilik vs.zarar ve işlemlerden sorumlu olduklarını, bu nedenlerle şekli bakımdan yeti itirazlarının kabulüne, davanın yetkili Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, esas bakımından davanın reddine, davanın … Şti. ve…A.Ş. adlı şirketlere ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA:Davacı-birleşen dosya davacı vekili birleşen dosya dava dilekçesinde özetle; davalıya karşı Mahkemenin … esas sayılı davası ile davacı şirketin …adresindeki şubesinin ayıplı malzeme dolayısıyla uğradığı zararın giderilmesi davası açtıklarını, söz konusu davada 28/08/2017 tarihli bilirkişi heyet raporu ile haklılıkları teyit edilerek ayıplı malzemenin sökülerek eski hale getirilmesi için gerekli sürenin de 20 işgünü olduğunun tespit edildiğini, söküm ve imalat için tespit edilen 20 işgünlük sürede davacı şirketin mecuru kullanamayacağını, kira bedelinin 20 işgününe tekabül eden tutarının KDV dahil 18.573 TL olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile, alacaklarının faizi ile birlikte tahsiline, işbu davanın Mahkememizin … esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti. vekili birleşen dosya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu işlemin 20 günlük süre içinde yapılması iddiasının ve bilirkişinin görüşünün hadiseye uygun düşmemekte olup bu kadar uzun sürede yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dosyaya sunduğu kira sözleşmesinin gerçeği yansıtmadığını, kira sözleşmesinde KDV hesaplanmasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesi adi yapılmış olup, her zaman hazırlanabilir bir sözleşme olduğunu, sözleşmenin geçerli olabilmesi için ilgili vergi dairesinden açıklattırılarak tespit edilmesi, tarafların vergi dairesine bildirmiş oldukları kira sözleşmesi ile ibraz ettikleri kira sözleşmesinin aynı olup olmadığı, değilse vergi dairesine beyan ettikleri kira sözleşmesinin vergi dairesinden celp ettirilerek dosyaya alınması ve buna göre kira sözleşmesinde kiralayan olarak gözüken mal sahibinin kira alacağı ile ilgili olarak ne miktar üzerinden ne kadar kira vergisi ödediğinin tespit edilip, buna göre taraflar arasındaki resmi vergi dairesindeki beyan edilen kira sözleşmesine göre hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, yapılacak işler için kursun komple boşaltılması ve tahliyesi işlemi yerine her bölüm için kısmi olarak ifa yapılıp, davacının bu işleminin kamera kayıtları ile önceden tespit ettirilip iş yaptıktan sonra ancak ispatı ile mümkün olup, işi yapmadan işyerinin boş kalacağı iddiasının gerçek dışı olup samimi olmadığını, davacının bilirkişi raporuna göre davadan önce kamera kayıtları tutarak ne kadar sürede işi yaptırdığını tespit ettirip ancak ondan sonra boşta geçen süre için kira alacağı kadar tazminat talep edebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine, yapılacak işleri tamamlayıp, delillerini oluşturduktan sonra dava açmakta muhtar bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davanın davalılarından … -… adına dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama sonunda Mahkememizin 15/15/2018 tarihli kararı ile, asıl davanın davalı …Şti.yönünden kabulü ile 27.314,47 TL’nin 18/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı … ve Dekorasyon – … yönünden açılan davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 18.573 TL’nin 28/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, asıl ve birleşen dosya davalısı…Şti.vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesinin… esas, …karar sayılı, 07/05/2020 tarihli ilamı ile; birleşen dava yönünden ön inceleme duruşması yapılmadan ve 10/07/2017 tarihli duruşmanın ara kararı uyarınca bilirkişilerden ek rapor alınması ara kararından vazgeçilmeden asıl ve birleşen dava yönünden karar verildiği, davacı tarafından verilen ıslah dilekçesine karşı davalı … vekili tarafından ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğradığı itirazında bulunulmasına rağmen zamanaşımı defi yönünden olumlu/ olumsuz bir karar verilmediği, kararda asıl dava yönünden bilirkişi raporunda belirtilen tespitlere göre davacının talep edebileceği miktarın 19.491,07 TL olduğu belirtildiği halde hükümde ıslah edilen miktar olan 27.314,47 TL üzerinden hüküm kurulmasının çelişki oluşturduğu, gerekçesinin açıklanmadığı, birleşen dava yönünden mahkeme kararının gerekçesiz olduğu belirtilerek asıl ve birleşen davada davalı…Şti.nin istinafa başvurusunun kabulü ile mahkememiz kararının HMK.nın 355, 353/1-a6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 25/06/2020 tarihli dilekçesi ile dava konusu ihtilafa mahsuben davalı …Şti.tarafından 23/06/2020 tarihinde 63.000 TL ödeme yapıldığını, davalı ile yapılan sulh protokolüne göre işbu ödemenin yapılmış olması nedeniyle tarafların birbirinden dava konusu ihtilafa istinaden hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını, birbirlerini gayri kabili rücu ibra ettiklerini kabul ve beyan ettiklerini, davalılardan…İnşaat ile sulhen anlaşmaları nedeniyle Zoroğlu Yapı ve Dekorasyon-… ve varsa ihbar olunan diğer davalılar hakkındaki davalarından da vazgeçtiklerini, davanın konusuz kaldığını beyan etmiş, 23/06/2020 tarihli dilekçe ekinde sulh ve ibra protokolü ile dekont örneğini dosyaya sunmuştur.
HMK’nın 315. maddesi gereğince; “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” tarafların dava konusu uyuşmazlıkla alakalı sulh oldukları, karşılıklı olarak birbirlerinden dava konusu ihtilafa istinaden hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını ve birbirlerini gayri kabili rücu ibra ettiklerini kabul, beyan ve taahhüt ettikleri ve sulh yönünde özel olarak yetkilendirilen davacı vekili ve davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle dosyaya sunulan ve içeriği itibariyle onaylanması uygun görülen sulh protokolü kapsamında dava hakkında sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Gerek asıl dosyada gerekse mahkememizin bu dosyası ile birleşen İstanbul …ATM.nin … esas saylı dosyasında taraflar arasında akdedilen sulh sözleşmesi uyarınca HMK 308 ve 311 maddeleri uyarınca DAVA KONUSUZ KALDIĞINDAN AYRI AYRI KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Asıl Davada;
Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 479,20 TLden mahsubu ile fazla alınan 424,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Birleşen Davada;
Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 317,19 TLden mahsubu ile fazla alınan 262,79 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Taraflar arasında akdedilen sulh sözleşmesi uyarınca asıl ve birleşen dosyada yapılan masrafların tarafların üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflar arasında akdedilen sulh sözleşmesi uyarınca taraf vekillerine vekalet ücretine takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza