Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/237 E. 2021/172 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/237
KARAR NO:2021/172

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:14/04/2020
KARAR TARİHİ:08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından 15/11/2013 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … ilçesi, … Köyü, … Sokak, N… adresinde yapılan çalışma esnasında davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin davacı şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla KDV dahil toplam 471 TL’nin davalıya tahakkuk ettirildiğini, ödeme yapılmaması üzerine 471 TL hasar bedeli ve 66,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 537,80 TL’nin tahsili amacıyla …icra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, hükmedilecek meblağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olgular hizmet kusuru niteliğinde olduğundan görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğunu, haksız fiillerden kaynaklanan davalarda uygulanması gereken BK.72.maddesine göre 2 yıllık zaman aşımı süresinin zarar görenin zararı ve sorumlusunu öğrendiği günden itibaren başladığını, somut olayda hasar tarihi 2013 yılı olup davanın zaman aşımına uğradığını, sorumlu ve davalı aktif hasım olanın müteahhit firma olup her türlü zarar ziyan kaza ve hasarların firmaya ait olduğunu, davalı idarenin BK 66 maddesi anlamında bir denetim ve gözetim yetkisinden bahsedilemeyeceğini, idarenin sadece işin teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyebildiğini, davacıya ait altyapı tesislerinin projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediği araştırılarak, gerekirse projelerinde getirtilerek yerinde kazı yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ancak yasal faiz istenebileceğini, borç likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle işbu davanın husumetten reddine, esastan incelemeye gidilmesi halinde esastan reddine, davanın yüklenici firma tespit edildiğinde ilgili iş ortaklığına ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
… İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… … Belediyesi Başkanlığı Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğünün 16/06/2020 tarihli cevabi yazısı ile davaya konu hasara neden olan çalışma esnasında davalıya Altyapı Kazı Ruhsatı verilmediği bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 03/07/2020 tarihli dilekçe ile, davaya konu hasara ilişkin tutanaklar ile hasarın onarımını gerçekleştiren yüklenici şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan ilgili İşletme Müdürlüğü Hizmet Alım Sözleşmesi sunulmuştur.
Dosya Elektrik Elektronik mühendisi bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 16/02/2021 tarihli raporda; Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 2010/1940 esas, 2010/4477 karar sayılı, 01/10/2009 tarihli ilamı uyarınca adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemeyeceğinden işçilik, montaj, araç ve personel giderlerinin davacı kurumca talep edilemeyeceği, dosya kapsamına sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğu, davacıya ait altyapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği anlaşılmış olup davalı tarafça bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmadığı, tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmediği, ayrıca davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliğinin davacının yer altı kablo güzergahından daha fazla olduğu, bu nedenlerle davacı şirkete müterafik kusur bakımından yeterli delil bulunmadığı, arızayı gideren AOB veya davacı arızalarını yüklenen şirketler tarafından davacıya kesilmiş herhangi bir fatura bulunmadığı, sunulan Hizmet Alım Sözleşmesi tarafı şirket tarafından dava konusu hasar ile ilgili olarak kullanılan malzeme ve yapılan işçilik bedelini gösterir davacıya kesilmiş herhangi bir fatura veya işemri v.b.belge örneğine rastlanmadığı, sözleşme madde 10 içeriğinde “yüklenici her ayın sonunda şirketin belirlediği kriterlerde yapılan işi bildirerek şirketin onayını almasından sonra fatura düzenleyecek ve ödeme ertesi ay içerisinde yapılacaktır” şeklinde açık hüküm yer aldığı, dosya kapsamında yer alan Hasar Tespit Tutanak Formu, İş Görev Emri ve Hasar Süreci Bilgilendirme Formunda bila tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi tarafı şirket yetkili imzasına da rastlanmadığı, bu nedenlerle davacı tarafından arızanın kendi elamanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığı hususunun belgelendirilemediği, hasar adresindeki çalışma davalının yüklenicisi tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağı, takibin toplam 80,57 TL KDV dahil malzeme kablo ek mufu bedeli + 16,36 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 96,93 TL üzerinden davalı adına devam edebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Öncelikle davalı tarafın hak düşürücü süreye yönelik itirazının, davalı tarafça takip dosyasına 09/03/2015 tarihinde itirazda bulunulmuş olması ve söz konusu itiraz dilekçesi ve durdurma kararının davacı tarafa tebliğ edilmemiş olmasından dolayı dava yasal hak düşürücü süre içinde açıldığından reddine, davalı tarafça süresi dahilinde yapılan zamanaşımı defiinin olay ve icra takip tarihi arasındaki süreyle genel zamanaşımı dikkate alınarak tazmin talebinin süresinde yapıldığının tespitiyle reddine, davalı vekilince görev itirazında bulunulmuş ise de, tarafların tacir olması ve uyuşmazlığa konu edilen hususun … adına yapılan kazı çalışmaları sırasında davacıya ait tesisata zarar verildiği iddiasına dayalı maddi tazminat talebine dayanmasından dolayı 6102 Sayılı TTK.nun 4/1 ve 5/1 maddeleri uyarınca davalı tarafın görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davalı tarafından yapılan çalışmalar esnasında davacıya ait yer altı kablo hattının hasara uğradığı dosya kapsamına göre sabittir. Türk Borçlar Kanunu 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Davalının meydana gelen zarar sebebiyle 3. şahıslara karşı asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği esas olup mahkememizce de yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki teknik bilirkişi raporu ile davacıya ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği, hasara uğrayan yer altı kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verdiği, davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliğinin davacının yer altı kablo güzergahından daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Hasara uğrayan kablonun onarımı davacı çalışanlarınca ilave kablo ve ek malzemesi kullanılarak giderilmiştir. Davacı tarafça malzeme, işçilik, araç, personel, dağıtılamayan enerji bedeli, eşik kesinti süresi aşım bedeli, Etüd Koordinasyon bedeli talep edilmiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirtildiği üzere zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceği belirtilmektedir. Davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına ilişkin dosyaya sunulmuş bir belge bulunmadığı nazara alınarak; davacı kendi çalışanları tarafından yapılan işçilik, montaj, araç ve personel giderlerini, yine davacı tarafından uzman, mühendis, müdür,Bölge Müdürü personeli davacı bünyesinde görevli personel olduğundan, dışardan personel hizmeti alınmadığından Etüd Koordinasyon Bedel Talebini davalıdan talep edemeyecektir.
Her ne kadar davacı tarafından dağıtılamayan enerji bedeli talep edilmiş ise de, otomatik olarak üretilmeyen ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle dağıtılamayan/satılamayan enerji bedeli talebinin olamayacağı değerlendirilmiş, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında davacı şirketin orta gerilimde bildirimsiz kesintilerde 24 saate kadar alçak gerilimde bildirimsiz kesintilerde 48 saate kadar abonelerine tazminat ödememe hakkı bulunduğundan ve dava konusu arızanın bu süreler aşılmayacak şekilde elektrik kesintisine sebep olabileceği anlaşılmakla davacının eşik kesinti süre aşım bedel talebinin de reddine karar verilmiştir. Üstelik davacı tarafından herhangi bir abonesine kesinti kaynaklı tazminat ödendiğine ilişkin belgede sunulmuş değildir. Bu nedenlerle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalının…. İcra Müd. … E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin 80,57-TL asıl alacak ve re’sen hesaplanan 8,64-TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 89,21-TL üzerinden takip talebindeki kayıtlarla devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olmadığıdan şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-)….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile, takibin 80,57-TL asıl alacak, 8,64-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 89,21-TL üzerinden DEVAMINA, anapara tutarına takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek % 9,00 oranında ve TCMB tarafından belirlenen değişen oranlarda yasal faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-) Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 116,60 TL harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 64 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 980,60 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 162,66 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 89,21 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 448,59 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 218,96 TL’sinin davalıdan, 1.101,04 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekili yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, okunup usulüne uygun anlatıldı.08/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır