Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/234 E. 2022/671 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/474 Esas
KARAR NO : 2022/666

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, Nisan 2020′ de davacı Firma adına …ile davalı Firma yetkilisi …arasında davalı tarafından acele dezenfektan siparisi vermek istediklerini söylenerek anlaşma yapıldığını, Davalı Firma’nın siparişi üzerine; davacı Firma Fason Üretim Firması olup üretimi gerçekleştireceğini belirttiğini, taraflarca anlaşma yapılan dönemin, pandeminin en yoğun yaşandığı dönemler olması dolayısı ile alkol sıkıntısı bulunmakta olduğunu, davacı Firma siparişi doldurmaya başlayacağını söyleyerek avans para gönderilmesini istediğini ve davalı Firma 25.000,00-USD karşılığı o günkü kurdan 162.500,00-TL davacı firmaya gönderdiğini ve kendi markası altında üretim yapmasını istediğini, davacı firma, davalı taraftan verilen avanstan daha fazlasını kullanarak müsaadenin de davalı tarafça idari kurumlar ile gerekli irtibat kurularak alınacağını, davalı tarafın da onayı ile üretime devam ettiğini, davacı tüm sipariş edilen ürünleri ürettiğini, buna rağmen üretilen malın bedeli, gönderilen avansın üzerinde olduğunu, davacı, davalıdan alacaklı olmasına karşın davalı taraf teminat senedini Banka’ya verdiğini ve ihtarname gönderdiğini, bu nedenle de teminat senedinin icra takibine konulmasının önlenmesi adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, davacı firma aldığı avansın üzerinde masraf yaparak davalı adına ürettiği malların depoda beklediğini ve her geçen gün maliyeti de arttığını, davalı taraf verdiği avanstan daha fazlasını üretime harcayan ve davalı tarafın müsaade almasını aylarca bekleyen davacının aldığı teminat senedini tahsil sürecini işleterek kötü niyetli tutum sergilediğini, davalı taraf ile yapılan anlaşmaya istinaden davacı firmaya verilen 25.000,00-USD’nin karşılığı o günkü kurdan 162.500,00-TL avansın üzerinde masraf yaptığını ve alacaklı konuma geçtiğini, davalı tarafın müsaade alamadığını hemde malların maliyetini davacıya yıkmak ile kalmayıp gönderdiği avansı davacıdan tahsili sürecine başladığını, bu sebeple dava konusu edilen senedin teminat senedi olduğunu, ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davacı firmanın alacaklı konumda olduğunu, ancak iade etmesi gereken senedi tahsil etme sürecini işleten davalı tarafın davacıdan alacaklı olduğunu iddia ederek senedi bankaya verdiğini ve akabinde açacağı icra takibinin durdurulmasını ve devamında iptali adına davanın kabulü ile davalı aleyhine %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, senede karşı yöneltilecek teminat olgusunun dinlenebilmesi için işbu iddianın yazılı delille kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, davacı firmanın atıp yaptığı senet üzerinde ya da haricen imza altını alınmış başkaca bir belge ya da sözleşmede dava konusu edilen senedin teminat senedi olduğuna dair bir anlaşma ya da mutabakatın mevcut olmadığını, halihazırda davacının da dosyaya sunulmuş bir minvalde yazılı bir belgenin bulunmadığını, davacı tarafın atıp yaptığı 22/02/2021 tanzim, 29/07/2021 vade tarihli, 161.915,00-TL bedelli senedin tüm unsurlarının tam, kayıtsız şartsız para borcunu ihtiva eden, sebep mücerret bir kıymetli evrak olduğunu, işbu senedin teminat senedi olduğunu gösteren senet üzerinde ya da haricen düzenlenmiş bir yazılı belgenin mevcut olmadığını, davacı tarafın iddiasının soyut bir iddia olduğunu, davacı tarafın huzurdaki davayı ikamesindeki gayesinin %15 teminat mukabili tedbir kararı alarak ödeme süresinin dava sonuna kadar uzatmak olduğunu beyanla davacının davasının reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul … İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyası, davacı vekili delil listesinde belirtilen banka ihtarnamesi, senet ön yüzü örneği, dekont örneği, taraflar arasındaki sözleşme, üretim sürecine bakanlık izin süreci ile ilgili mail yazışmaları, dava konusu malların görsellerini, haciz tutanakları örneğini, hammaddelerin tedarik edildiği, sipariş edildiği tarihleri gösterir belge, kapakların, şişelerin ve üretim malzemelerinin tedarik edildiği tarihi gösterir belge, girdi malzemelerinin temin edildiği tarihi gösterir belge, üretim tarihleri, üretilen ürünlerin tarihlerini gösterir belge, üretilen ürünlerin analiz raporu, üretilen ürünlerin içeriğini gösterir belge, üretilen ürünlerin kalite değeri ISO 9000 evraklarını sunmuş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 14/07/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, mahkememiz red kararına karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul BAM 15.Hukuk Dairesinin 2021/2811 esas 2021/1965 karar sayılı 20/10/2022 tarihli kararı ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul…İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 161.915,00-TL asıl alacak, 2.601,50TL asıl alacak işlemiş faizi olmak üzere toplam 164.516,50-TL üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınıp refakate Kimya Mühendisi bilirkişi … alınarak dava konusu malların yerinde görülerek keşif yapılıp, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından tanzim olunan 10/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Sağlık Bakanlığı yönetmelik değişikliğinden sonra üretimin gerçekleştirildiği, ancak davalı …sorumluluğunda ruhsatlandırma sürecinin Kozmetik mevzuatı kapsamında yürütülmesinden hemen önce bu üretimin gerçekleştirildiği, üretimin… mevzuatına rağmen yapılmasının sorumluğununu ruhsatlandırma işlemi başvurusunu kozmetik mevzuat kapsamında gerçekleştiren davalı … sorumluluğunda olduğu, bu bağlamda davacı tarafından avans olarak alındığı ifade edilen 25.000,00-USD karşılığı 162.500,00-TL üzerinde bir harcamanın davacı tarafından yapılmış olmasının kuvvetle muhtemel olduğu, bununla beraber orijinal ürün alanından taşındığı ifade edilen ürünlerin inceleme alanı-taşınma noktasındaki tespitlere göre 5.908 litre olduğu, bunun yanında 1.733 adet boş koli tespit edilebildiği, zorunlu taşınmalar nedeniyle muhtemel zayiatlar olabileceği, davaya konu 161.915,00-TL tutarında ve davalı tarafça nakde çevrilen senedin “Teminat Senedi” olduğu değerlendirilmesinin mahkeme takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, davacı tarafından keşide edilmiş olan 22/02/2021 keşide tarihli, 29/07/2021 vade tarihli 161.915,00-TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının iddiasına dayalı menfii tespit davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında davalı tarafından 01/05/2020 tarihli fason üretim, dolum, ambalajlama ve hizmet sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın verilen sipariş üzerine fason üretim yapan davacının üretimi gerçekleştirdiği, dava dilekçesi ekinde yer alan sözleşme mucibince davacı tarafından davalı adına el dezenfektanı fason üretimi konusundaki mutabakat açısından davalının bir itirazının bulunmadığı, Sağlık Bakanlığı nezdinde alınması gereken üretim ruhsatı işlemlerinin davalı tarafça deruhte edildiğinin mail yazışmaları ile de doğrulandığı, üretim ruhsatının davalı …sorumluluğunda olduğu, bu bağlamda Sağlık Bakanlığı nezdinde yapılan üretim izni başvurusunun davalı … tarafından 08/04/2020 tarihinde kozmetik mevzuatı kapsamında yapıldığı ancak yönetmelik değişikliği nedeniyle kozmetik mevzuatı dışında kalan bu başvurunun değerlendirmeye alınmadığı, aynı tarihte başvuruyu yapan davalı tarafa bildirildiği, el jeli ürününün kozmetik ürün kategorisinden sağlık bakanlığının 12/03/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan yönetmelik değişikliği ile biyosidal ürün kategorisine alındığı tespit edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında imzalanan 01/05/2020 tarihli fason üretim, dolum, ambalajlama ve hizmet sözleşmesinin incelenmesinde; anlaşmanın konusunun üreticinin müşteriye sağlayacağı… Dezenfektanı adlı ürüne ait fason üretim, dolum, ambalajlama ve lojistik konusunda yükümlülükle ile fason üretim esaslarını belirlenmesini kapsadığı, davalının dezenfektan üretimini üstlendiği, sözleşmenin eser sözleşmesi mahiyetinde olduğu bu kapsamda sözleşmeden henüz imzalanmadan avans olarak 19/03/2020 tarihinde davacıya 25.000-USD karşılığı 162.500-TL gönderildiği, sözleşme konusu üretimi üstlenilen dezenfektan ürünün 12/03/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik ile kozmetik ürün kategorisinden çıkartılarak Biyosidal ürün kategorisine alındığı, bu nedenle ruhsatlandırma işlemlerinin Sağlık Bakanlığı nezdinde yapılması gerektiği, bu doğrultuda davalı tarafından yapılan başvuruların bazı eksiklikler dolayısı ile geri çevrildiği, bu sırada davacı tarafça davalı lehine davaya konu edilen bononun keşide edildiği, bonodaki meblağın (161.975-,00-TL ) yaklaşık olarak davacıya yapılan avans ödemesi miktarında olduğu, davacı tarafça söz konusu bononun avans ödemesinin teminatı olarak verildiğinin iddia edildiği, davalı tarafça teminat senedi iddiasının kabul edilmediği, bu hususun yazılı deliller ile ispatı gerektiği, ancak bu konuda yazılı bir sözleşme ya da kayıt bulunmadığı, buna göre bononun teminat bonosu senedi olduğu iddiasının ispat edilmediği, öte yandan, ürünlerin bir kısmının üretiminin henüz yapılmadığı, bir kısmının üretilmesine rağmen teslim edilmediği, bu itibarla teslim yükümlüğünün yerine getirilmediği, avans için ödendiği beyan edilen 162,500,00-TL’ nin davalıya iade edildiğine dair bir delilin bulunmadığı buna göre bir an için bononun teminat bonosu olduğu kabul edilse dahi davalının bono bedeli kadar alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davalının alacağını geç tahsil etmesine sebep olacak bir tedbir kararı bulunmadığından tazminat talebinin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 25.287,25-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 2.765,11TLden mahsubu ile fazla alınan 2.684,41TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 400,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza