Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2021/802 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/220 Esas
KARAR NO:2021/802

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ:10/04/2020
KARAR TARİHİ:19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından 25.06.2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü sorumluluk sahası içinde bulunan … İlçesi, … … Mahallesi, … … Cad. No:54 adresinde … Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışma sırasında davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına hasar verdiğinin tespit edildiğini, kesinti ile ilgili olarak davacı şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip davalı aleyhine hasara maruz kalan şirket altyapısının onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 2.631,33-TL+KDV bedelinden müteşekkil toplam 3.104,96-TL borç tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 3.104,96-TL hasar bedeli i1e 110,25-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 3.215,21-TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalıların ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçluların itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulduğunu, borçluların takibe itirazının haksız olduğunu, icra takibine konu olan alacağın, davalıların haksız eyleminden kaynaklanan hasar bedeli olduğunu beyanla borçlunun itirazının iptalini ve davalının hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idarenin ihale makamı olduğunu, hasarın gerçekleştiği iddia edilen adreste ve bildirilen tarihlerde ihale yüklenicisi firma olan … İnş. San. Tic. A.Ş. ve … İnş. Asfalt Taah. Tic. A.Ş. iş ortaklığı tarafından altyapı çalışması yapıldığının anlaşıldığını, yüklenici firma ile yapılan Yapım İşlerine Ait Sözleşme’nin 25/4. Maddesi uyarınca sorumluluğun yüklenicide olduğunu bu nedenle davanın, davalı idare yönünden husumet yönünden reddinin gerektiğini, davanın süresi içinde açılmadığını, işbu davanın süre yönünden de reddinin gerektiğini, icra takibine konu edilen ve …/… adresinde gerçekleştiği belirtilen hasar bedelinin kurumlar arası yazışmalar neticesinde ödendiğini, davanın bu yönü ile de kısmen reddinin gerektiğini, her ne kadar davacının altyapı tesislerine zarar verildiği belirtilsede kendi altyapı tesislerinin izin ve ruhsatlara uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, hasara bu tür bir mevcut aykırılığın sebep olup olmadığının bilinmediğini, işbu davada personel veya eleman bedeli adı altında işçilik ücretleri ve araç bedelleri hasar hesabına katılamayacağını, bu bedellerin davacının kendi işinde çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler, yakıt giderleri gibi genel işletme giderleri olduğunu, etüd koordinasyon bedeli, %25 ceza bedeli veya dağıtılamayan enerji bedeli diye bir kalem ve aynı anda kesinti süresi aşım bedeli gibi izaha muhtaç alacak kalemlerini kabul etmediklerini, alacak talebinin tek taraflı olarak tutulmuş tutanaklara dayandığını, bu tutanakları kabul etmediklerini, davacının kendi kusurunun da değerlendirilmesi gerektiğini, işbu olayın yargılamayı gerektirdiğini bu sebeple icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, asıl alacak, likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği halde icra takibi başlatan davacının alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın hükmedilmesini talep ettiği tazminata olay tarihinden itibaren faiz istemesi hukuka aykırı olduğunu, davalı idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcunun olmadığını, dolayısıyla idarenin temerrüdü söz konusu olmadığından ancak dava tarihinden sonrası için faiz istenebileceğini beyanla davanın usulen reddini, davanın usulden reddi talebinin kabul görmemesi halinde davanın esastan reddini, davacının alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından davanın … İnş. San. Tic. A.Ş. ve … İnş. Asfalt Taah. Tic. A.Ş.’ye ihbarı talep edilmiş, ihbarı talep olunan şirketlere ihbar dilekçesi tebliğ edilmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; hasar tespit tutanakları, hasar keşif tutanakları, sözleşmeler, ödeme emri ve …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak Elektrik Elektronik Mühendisi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 22/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; işçilik – montaj – araç – personel giderlerinin davacı kurumca talep edilemeyeceği, dosya kapsamında sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğu, davacı …’a ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafça bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmadığı, tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmediği, ayrıca davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliğinin davacının yer altı kablo güzergahından fazla olduğunu, açıklanan nedenlerle davacı şirkete müterafik kusur bakımından yeterli delil bulunmadığı kanaatine varıldığı, … bünyesinde çalışan Arıza Onarım Bakım görevlilerince arızanın giderildiğinin anlaşıldığı, dosya kapsamında yer alan … sistem İşletme Müdürlüğünce davalıya gönderilen 11/01/2019 tarihli yazı içeriğinde hasarın ekiplerince tamir edildiğinin açıkça belirtildiği, arızayı gideren AOB tarafından davacı …’a kesilmiş herhangi bir fatura bulunmadığı, sunulan 01.02.2018 tarihli Hizmet Alim Sözleşmesi tarafı şirket (… İş Ortaklığı) tarafından dava konusu hasar ile ilgili olarak kullanan malzeme ve yapılan işçilik bedelini gösterir davacı …’a kesilmiş herhangi bir fatura veya iş emri vb. belge örneğine rastlanılmadığı, sözleşme Madde-10 içeriğinde “Yüklenici her ayın sonunda şirketin belirlediği kriterlerde yapılına işi bildirerek şirketin onayını almasından sonra fatura düzenleyecek ve ödeme ertesi ay içerisinde yapılacaktır.” şeklinde açık hüküm yer aldığı, dosya kapsamında yer alan hasar tespit tutanak formu, iş görev emri ve hasar süreci bilgilendirme formunda 01.02.2018 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi tarafı şirket yetkili imzasına rastlanılmadığı, açıklanan nedenlerle arızanın davacı … tarafından kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığı hususunun belgelendirilemediği kanaatine varıldığı, hasar adresindeki çalışmanın davalı …’nin yüklenicisi tarafından yapılmış olsa dahi gerek … gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim ve gözetim yetkisi olacağı kanaatine varıldığı, açıklanan nedenlerle takibin toplam 608,18-TL (KDV dahil malzeme kablo ek muf bedeli) + 21,89-TL (takip tarihine kadar işlemiş faiz) = 630,07-TL üzerinden davalı … ve ihbar olunan … Taah. ve Tic. A.Ş. – … İnşaat San. ve Tic. A.Ş. Adına devam edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek 16/09/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; … bünyesinde çalışan AOB (Arıza Onarım Bakım) görevlilerince arızanın giderildiğinin anlaşıldığı, dosya kapsamında yer alan … Sistem İşletme Müdürlüğünce davalıya gönderilen 11/09/2018 tarihli yazı içeriğinde hasarın ekiplerince tamir edildiğinin açıkça belirtildiği, arızayı gideren AOB (Arıza Onarım Bakım) veya davacı vekilince kök rapor sonrasında sunulan 01.02.2018 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi tarafı şirket (…) tarafından dava konusu hasar ile ilgili olarak kullanılan malzeme ve yapılan işçilik bedelinin gösterir davacı …’a kesilmiş herhangi bir fatura veya iş emri vb. Belge örneğine rastlanılmadığı, sözleşme Madde-10 içeriğinde “Yüklenici her ayın sonunda şirketin belirlediği kriterlerde yapılan işi bildirerek şirketin onayını almasından sonra fatura düzenleyecek ve ödeme ertesi ay içerisinde yapılacaktır.” şeklinde açık hüküm yer aldığı, dosya kapsamında yer alan hasar tespit tutanak formu, iş görev emri ve hasar süreci bilgilendirme formunda 01.02.2018 tarihli Hizmet Alım Sözleşmesi tarafı şirket (…) yetkili imzasına da rastlanılmadığı, kök rapor sonrasında özellikle Sözleşme Madde-10 içeriğinde “Yüklenici her ayın sonunda şirketin belirlediği kriterlerde yapılan işi bildirerek şirketin onayını almasından sonra fatura düzenleyecek ve ödeme ertesi ay içerisinde yapılacaktır.” şeklindeki hüküm bakımından sunulmuş bir belge bulunmadığı, kök raporda bu hususta emsal ilamın açık olduğu, açıklanan nedenlerle davacı … tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığı hususunun belgelendirilemediğine ilişkin kök raporumdaki kanaatinin aynen devam ettiği, davacı vekilinin itirazları arasında yer alan dağıtılamayan enerji bedeli, eşik kesinti süre aşım bedeli ne ilişkin kök raporda değerlendirme yapıldığı, kök rapordaki kanaatinin aynen devam ettiği, özellikle bu kesintiler doğrultusunda hangi abonesine ne kadar tutarlı tazminat ödediğine ilişkin belge bulunmadığı, kök raporda bu hususta emsal ilam oldukça açık olduğu, kök raporda hesap edilen faiz hususunda eksiklik bulunmadığı, asıl alacak bedeli sadece malzeme bedeli + KDV tutarına indirgendiğinden faiz tutarının düşük çıktığı, hasar gören 3×70+35 mm2 kesitli kablo onarımının davacı şirket bünyesinde görevli ustalarca onarıldığı, bu duruma rağmen davacı vekilince uzman, mühendis, müdür, bölge müdürü personeli için ücret talep edildiği, dava konusu hasarın bölge müdürüne gidecek boyutta olmadığı, üstelik bu personellerin davacı bünyesinde görevli personeller olduğundan davacı tarafça dışarıdan personel hizmet alınmadığından davacı talebinin olamayacağı kanaatinin devam ettiği, davacı vekilinin itirazında belirtiği gibi hasarın orta gerilim boyutunda olmayıp alçak gerilim sınıfında olduğu, icra inkar tazminatına ilişkin nihai kararın mahkemenin takdirinde olduğu, davalı vekilinin itirazları bakımından, dosya kapsamına sunulan hasar tespit tutanağı ve yazışmalar kapsamında hasarın varlığının sabit olduğu, Davacı …’a ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği anlaşıldığı, davalı tarafça bu durumun aksini ispat eden bir tespit bulunmadığı, tutanak kayıtlarına da herhangi bir şerh düşülmediği, ayrıca davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliği davacının yer altı kablo güzergâhından daha fazla olduğu, açıklanan nedenlerle davacı şirkete müterafik kusur bakımından yeterli delil bulunmadığı kanaatine varıldığı, hasar bedelinin takip öncesinde ödenip ödenmediğine ilişkin, davalı … Abone İşleri Daire Başkanlığı’nın 04/10/2018 tarihli yazı ekinde yer alan çizelgedeki ödeme bilgilerinde yer alan hasar tarihi, ödeme tutarı ve hasar adres bilgileri, dava konusu hasar, hasar adresi, hasar tarihi ve hasar bedeli ile örtüştüğü, 18/06/2020 tarihli … 1. Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı’nın yazı içeriğinde ödemenin 06.11.2019 tarihinde (16/11/2018 takip tarihinden sonra) firma alacaklarından mahsup edilerek yapıldığının belirtildiği, sonuç olarak kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynen devam ettiği yönünde görüş bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiile dayalı tazminat istemi kapsamında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; … A.Ş. tarafından borçlu … Genel Müdürlüğü’ne 3.104,96-TL hasar bedeli ve 110,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.215,21-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu 49/1. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı …’nin meydana gelen zarar sebebiyle 3. şahıslara karşı asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği esas olup mahkememizce de yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki teknik bilirkişi raporu ile davacıya ait alt yapı tesislerinin standartlar çerçevesinde tesis edildiği, hasara uğrayan yer altı kablosunun ancak bir iş makinesi ile kopartılabileceği, hasara çalışma yapan operatörün tedbirsizliği ve dikkatsizliği nedeniyle sebebiyet verdiği davalı şirketçe çalışma yapılan atık su hat derinliğinin davacının yer altı kablo güzergahından daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Hasara uğrayan kablonun onarımı davacı çalışanlarınca ilave kablo ve ek malzemesi kullanılarak giderilmiştir. Davacı tarafça davalılardan hasara uğrayan kablolar için malzeme, işçilik, araç, personel, dağıtılamayan enerji bedeli, eşik kesinti süre aşım bedeli, etüd koordinasyon bedeli talep edilmekle birlikte; Yerleşik Yargıtay içtihatları ile de belirtildiği üzere zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilecektir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı isçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerden olduğu, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise ve özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde işçilik bedelinin ödenebileceği belirtilmektedir. Davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına ilişkin dosyaya sunulmuş bir belge bulunmadığı nazara alınarak; davacı kendi çalışanları tarafından yapılan işçilik, montaj, araç ve personel giderlerini, yine davacı tarafından uzman, mühendis, müdür, Bölge Müdürü personeli davacı bünyesinde görevli personel olduğundan, dışardan personel hizmeti alınmadığından Etüd Koordinasyon Bedel Talebini davalıdan talep edemeyecektir.
Davacı her ne kadar dağıtılamayan enerji bedeli talep edilmiş ise de, otomatik olarak üretilmeyen ancak kullanıldığı anda üretilen elektriğin satılamadığından bahisle dağıtılamayan/satılamayan enerji bedeli talebinin olamayacağı değerlendirilmiş, Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği kapsamında davacı şirketin orta gerilimde bildirimsiz kesintilerde 24 saate kadar alçak gerilimde bildirimsiz kesintilerde 48 saate kadar abonelerine tazminat ödememe hakkı bulunduğundan ve dava konusu arızanın bu süreler aşılmayacak şekilde elektrik kesintisine (2,5saat) sebep olduğu anlaşıldığından, üstelik davacı tarafından herhangi bir abonesine ait kesinti kaynaklı tazminat ödendiğine ilişkin belge de sunulmadığından davacının eşik kesinti süre aşım bedeli de talep edemeyeceği buna yönelik talebinin de reddine karar verilmiştir. Öte yandan bilirkişi raporu ile kopartılan kablo ek mufu teknik anlamda kullanılması zorunlu olan malzemelerden olduğu ve davacının malzeme bedeli ödediği ve bu bedelin kadri maruf değer olduğundan talep edilebileceği anlaşılmaktadır. Belirtilen bu sebeplerle davalı tarafından yapılan çalışmalar esnasında davacıya ait yer altı kablo ve tesisat hattının hasara uğradığı dosya kapsamına göre sabit olup, haksız fiil hükümleri çerçevesinde davacının davalılara yönelik taleplerinden teknik anlamda mutlaka kullanılması gereken kablo malzeme bedelini talep edebileceği, diğer taleplerinin ise yukarıda açıklanan sebepler nedeniyle davalıdan istenemeyeceği anlaşılmış olduğundan; davacının toplam 3.215,21-TL üzerinden icra takibi yapmış olduğu dikkate alınarak, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptaline, takibin 608,18-TL asıl alacak, 21,89-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 630,07-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, ayıca alacak likit ve belirlenebilir olmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiği ve takibin kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile, takibin 608,18-TL asıl alacak 21,89-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 630,07-TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden alacak tahsil edilinceye kadar yıllık %9 oranında ve T.C.M.B. tarafından belirlenen değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,
(3)Şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
(4)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(5)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(6)Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 148,00-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.002,40-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 196,43-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(7)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 630,07-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(9)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.585,14-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(10)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 258,58-TL’sinin davalıdan, 1.061,41-TL’sinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(11)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup, usulüne uygun anlatıldı. 19/10/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.