Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/179 E. 2020/560 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/179 Esas
KARAR NO:2020/560

DAVA:Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ:09/03/2020
KARAR TARİHİ:07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacıların murisi …’in işverenlerden …. Şti’nin sigortalı işçisi olarak …. A.Ş’nin … da bulunan fabrikasında işçi olarak çalışırken 02/10/2007 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle vefat ettiğini, meydana gelen işbu kaza nedeniyle önce …. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında daha sonra ise … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tazminat davalarının açıldığını, her iki dava dosyasının …. İş Mahkemesi dosyası ile birleştirildiğini, yargılama sırasında davalılardan … Şti’nin ihyası yönünde dava açılması için süre verildiğini belirterek dava dışı …. Ltd Şti’nin davacıların uğradığı zararların tazmini ve alacağına kavuşması ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya ön inceleme hazırlık tutanağı, dava dilekçesi ve ekleri ile birlikte tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile talebinin; Ticaret Sicil Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemez. “..Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlü olduğunu, tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelendiğini, tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.” (TTK.m.32). Yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verir. Aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, davalı Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesi mümkün olmadığını, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını belirterek davalı yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun ön inceleme duruşma günü tebliğ edilmiş olup, duruşmaya katılan davacı vekili dosya içindeki beyanlarını tekrar etmiş olup, davalı taraflar duruşmaya katılmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; sicilden terkin edilen davalı …. Ltd. Şti’nin … İş Mahkemesinin … Esas sayılı davası ile sınırlı olarak temsil edilmek üzere ihyasına ilişkin ihya davası olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, ihyası istenilen şirketin ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; ihyası istenilen şirketin … Caddesi … No:… … Kat … adresinde bulunduğu anlaşılmıştır.
İhyası istenilen şirketin merkezinin mahkememiz yargı alanı dışında, … Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı alanında olduğu, TTK 547/1 maddesindeki yetki düzenlemesine göre şirket merkezinin bulunduğu mahkemenin kesin yetkili olduğu, kesin yetkinin mahkemesince resen değerlendirilmesi gerektiği bu nedenle mahkememizin TTKnun 547/1 maddesi gereğince şirketin merkezinin bulunduğu yer itibariyle yetkisiz olduğu anlaşılmakla; davacının davasının yetki yönünden reddine, mahkememizin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının yetki yönünden REDDİNE,
2-Davaya bakmakla mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
4-6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaat edildiğinde dava dosyasının görevli … Nöb. ATM’ne gönderilmesine, karar kesinleştiği tarihten itibaren bu süre içerisinde talep edilmediği takdirde mahkememize davanın açılmamış sayılacağın karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)
5-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece nazara alınmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …