Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/169 E. 2021/871 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/169
KARAR NO:2021/871

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/03/2020
KARAR TARİHİ:08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … ve … isimli şahıs aleyhinde …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davacıya Örnek 10 ödeme emrinin gönderildiğini, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte takibe konu senet olarak, 25.10.2010 keşide tarihli, 18.03.2016 vade tarihli 250.000 TL bedelli bir bononun belirtildiğini, davacının … San.ve Tic. A.Ş. adıyla faaliyetlerini sürdüren ortağı … isimli şahıs olan firmada santral görevlisi olarak çalışmaya başladığını, işe başladıktan kısa bir süre sonra görev yerinin muhasebe departmanı olarak değiştirildiğini, şirkette çalışmaya devam ederken 2000 yılında şirketin borçlarının ödenememesi nedeniyle yönetici ortak … tarafından içi boşaltılarak ölü şirket haline getirildiğini, eski şirket yöneticisi …, … ve …’nın davacıya, … San. Ve Tic. A.Ş.’nin borçları nedeniyle kendilerinin yeni bir şirkette ortak ya da yönetici olamayacaklarını, yeni kurulacak şirkette yöneticilerin ve ortakların başka isimler olması gerektiğini söylediğini, şirketi davacının da aralarında bulunduğu bir kaç kişinin üzerine yapmayı düşündüklerini ilettiklerini, davacı ve diğerlerini ikna etmek adına eğer kabul etmezler ve yeni şirket kuramazlarsa iş yerinde çalışan herkesin işsiz kalacağı gibi cümleler söyleyerek ikna ettiklerini, takibe dayanak olan kambiyo senedinde lehtar olarak görünen …. VE TİC. A.Ş. adıyla kurulan şirkete, yine aynı senette ismi geçen … ile davacının şirket yetkilisi olarak tescil ettirildiğini, kuruluş aşamasında birkaç belgeye kendi imzasını atan davacıya daha sonraları hiçbir belge getirilmemekte, daha önce atmış olduğu imzalardan ve imza sirkülerinden kopya çekilerek başka kişilerce imzalandığını, davaya konu senedin başka kişilerce imzalandığını, davacının imzasını içermediğini, davacının bu meblağda borcu içeren herhangi bir senet imzalamış olmasının söz konusu olmadığını, takibe konu bonodaki imzanın, davacıya ait bir imza olmadığını, bu nedenle, takibe konu senetteki imzayı açıkça ve ayrıca inkar ettiklerini, davacının adı altında atılmış imzanın, davacıyı düzenleyen olarak bağlamak amacıyla başkalarınca atılmış bir imza olup, davacının böyle bir senedi imzalamak ve bahsi geçen münfesih … Ambalaj’a kaynak yaratmak gibi iradesinin hiç olmadığını, her ne kadar senet sebepten mücerret ise de davacının işbu senette yer alan bedel karşılığında herhangi bir karşılık ya da ödünç para almadığınında açık olduğunu, bu nedenlerle davacıyı da bağlamayacağını belirterek davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takibe konulmuş 25.10.2010 keşide tarihli, 18.03.2016 vade tarihli 250.000 TL bedelli bonodan ötürü davacının borçlu olmadığının tespitine, öncelikle …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibin durdurulması hususunda İHTİYATİ TEDBİRE karar verilmesine, İİK m. 72 gereğince davalının takip değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 12/03/2020 tarihli tensip ara kararı ile, İİK. 72/3 uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı tarafın …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında bulunan bonodaki imzaya itiraz etmiş olsa da davacının bu iddialarının yerinde olmadığını, davacı şirketin dava konusu icra dosyasında temlik alacaklısı olduğunu, dosyayı … …’dan temlik aldıklarını, … … ile davacı arasında gerçek borç ilişkisinin mevcut olduğunu, borca karşılık olarak borçlu şirketin yetkilisi olan davacının senedi imzalayarak verdiğini, zaten karşı tarafın sunmuş olduğu belgeler ile senetteki imzalar karşılaştırıldığında imzanın davacıya ait olduğunun görüleceğini, davacının iddialarının ispattan yoksun ve hayatın olağan akışına ters olduğunu, ayrıca davaya konu icra takibinin 2016 yılında açılmış olmasına rağmen davacının huzurdaki davayı 4 yıl sonra açmış olmasının da davacının son çare olarak bu yola başvurmuş olabileceğini düşündürdüğünü belirterek davanın reddine, davacı aleyhine imza inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri ve yasal vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
…. İcra Dairesine yazılan müzekkere ile … Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir. İncelendiğinde, … ….tarafından borçluları … ve … aleyhine 18/03/2016 vade, 25/10/2020 keşide tarihli 250.000 TL bedelli senet yönünden 250.000 TL senet alacağı, 6.076,38 TL işlemiş faiz, 81,60 TL ihtiyati haciz harcı alacağı, 400 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti alacağı olmak üzere toplam 256.557,98 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tensip ara kararı uyarınca 17/03/2020 tarihli dilekçesi ile, dava açılırken sahtelik iddiasına konu senet bedeli olan 250.000 TL üzerinden harç yatırdıklarını, takip çıkışının ise 256.557,98 TL olduğunu, eksik kalan kısım üzerinden harcın tamamlandığını beyan etmiştir.
…. İcra Dairesine yazılan müzekkere ile 250.000,00 TL bedelli senet aslı celp edilerek Mahkememizin … numaralı kasası içerisine alınmıştır.
Davacı vekili tarafından bildirilen resmi kurumlardan davacıya ait ıslak imzalı belge asılları getirtilmiştir.
Davalı vekili 18/09/2020 tarihli dilekçesi ile … A.Ş.nin dosyayı … ….’den temlik aldığına dair temlikname ve eklerini ibraz etmiştir.
Mahkememizce 15/02/2021 tarihli tutanak ile davacının yazı ve imza örnekleri alınmıştır.
Dosya Grofolog bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 18/07/2021 tarihli raporda; inceleme konusu 250.000 TL bedelli senet aslının ön yüzünde ” … ” ismine atfen atılmış borçlu imzasının davacı …’ın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacı tarafça, davalı tarafından başlatılan ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu bonoda bulunan imzanın davacıya ait olmadığı ve davacının bonodan kaynaklı davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı iddia edilmiş olup, davacının imza itirazına binaen davacının imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan gerekli evraklar celp edilmiş ve davaya konu bono üzerinde Adli Tıp ve Belge İnc.uzmanı bilirkişi vasıtasıyla imza incelemesi yaptırılmış, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan ve mahkememizce de kabul ve itibar gören bilirkişi raporuna göre de, dava konusu bononun ön yüzündeki imzanın davacının elinin ürünü olmadığı tespit edilmiş olup, buna göre davacının davasının kısmen kabulü ile davaya konu bono yönünden borçlu olmadığının tespitine, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine, dosyaya sunulan 17.10.2018 tarihli temlikname uyarınca … A.Ş.nin alacağı … ….’den temlik aldığı, arabuluculuk görüşmelerinin de davacı ile Birleşim Varlık arasında yapıldığı anlaşılmakla HMK124 mad. uyarınca … ….’nin davada taraf olmaktan çıkarılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe dayanak olan 25.10.2010 tanzim tarihli, 18.03.2016 ödeme tarihli 250.000,00-TLlik bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-HMK 124 mad. uyarınca … ….’nin davada taraf olmaktan çıkarılmasına,
3-Şartları oluşmadığından İİK 72/5 uyarınca davacı lehine kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 17.525,47-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.269,38 TL + tamamlama harcı 112,00 TL olmak üzere toplam 4.381,38 harçtan mahsubu ile 13.144,09-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca 26.409,06 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 600,00 TL bilirkişi ücreti, 137,50 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 737,50 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca davacı tarafça dava açılırken yatırılan ve sonradan tamamlanan toplam 4.381,38 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.08/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır