Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2023/104 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/159
KARAR NO:2023/104

DAVA:Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:02/03/2020
KARAR TARİHİ:13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile tedarikçi sıfatıyla yedek parça sevkiyatı işlemlerini yürüten davalı şirket arasında Yedek Parça Tedarik ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile davacı şirketin ileteceği bilgi ve kriterlere uygun olarak davalı şirket tarafından yedek parça tedarik ve sevkiyatının yapılması sürecinin düzenlendiğini, anılan süreçin, davacı şirkete ait, yetkili ve/veya anlaşmalı servislerin araç tamir, onarım ve parça değişimi süresince gerekli olan bilgilerin bir kısmı ve/veya tümünü bulunduran ve servislerin yedek parça ihtiyaçlarını sağladığı “Parça Planı” isimli bir yazılımla kurulan elektronik platform üzerinden gerçekleştirildiğini, sözleşme ile davacı şirketin yazılım sistemi üzerinden servislerin yedek parça ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra, davacı şirketin sisteminin kullanılması nedeniyle ödenecek bir hizmet bedelinin de belirlendiğini, sözleşmenin ödemeler başlıklı 8.maddesi ile sözleşmenin ekinde hizmet bedeli belirlendiğini ve davalı şirketin sistem hizmet bedeli ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca sözleşmede tedarik edilecek parçaların türleri ve niteliğinin detaylıca açıklanmış olup davalı tarafından tedarik edilecek parçaların uyması gereken standartların da belirlendiğini, ancak davalı şirketin, tedarik ettiği yedek parçaların niteliğine ilişkin sözleşmede belirlenen hükümlere uymadığını, tedarik edilen parçaların istenilen nitelikte olmaması nedeniyle davalı şirkete iade edilmiş olmasına rağmen, davalı şirket tarafından bedel iadesinin gerçekleştirilmediğini, davalının sözleşmeye aykırı olarak tedarik ettiği parçalara ilişkin iade faturaları düzenlendiğini ancak anılan faturaların ödenmediğini, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklı davalıdan 25.266,41 TL alacaklı olduğunu, davacı şirket tarafından 22.316,41-TL tutarındaki alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup işbu takibe ilişkin ödeme emrinin davalıya 30.11.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının itirazı ile takibin durduğunu, icra takibi ile davalı borçluya ödeme ihtarının yapılmış olup davalının 30.11.2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, bu nedenle, dava konusu alacağın 22.316,41-TL tutarındaki kısmına 30.11.2017 tarihinden, 2.950-TL tutarındaki kısmına ise dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirketin 25.266,41 TL tutarındaki alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin HMK’nun 6.maddesi gereği davalının ticaret merkezinin bulunduğu … … Asliye Ticaret Mahkemeleri olup yetkisizlik kararı verilerek dosyanın gönderilmesini talep ettiklerini, davanın beş yıllık zamanaşımı süresinden sonra ikame edildiğini, davacı tarafça daha önce …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında ilamsız icra takibine girişilmiş ise de, davalı tarafça anılan icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yetki ve borca itiraz edildiğini, davacı yanın bir yıllık hak düşürücü süresi içerisinde itirazın iptali davası ikame etmemekle anılan icra takibinin açılmamış sayıldığını, açılmamış sayılan icra takibinin zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri kesmediği ve durdurmadığını, davalının 2016 yılından bu yana davacının sistemini kullanmamasına rağmen haksız hizmet bedeli talep etmesinin, ayrıca sözleşmenin “Ödemeler” başlıklı 8. Maddesi mucibince hizmet bedelinin tedarikçi davalının hesabına borç kaydedilerek yapılacak ödemelerden düşülmüş olması, ayrıca davacı tarafça sistem üzerinden gelen siparişlerin karşılanıp gönderilmesine rağmen ürünlerin niteliklerinin uygun olmamasına dayalı kendisine bir ürün iadesi olmamasına göre davacının iddialarının gerçek dışı, haksız ve dayanaksız olduğununu, davacı yanın aksi yöndeki dayanaksız iddiasını yazılı (kesin) delillerle ispatlamak mükellefiyetinde olduğunu, davalı firma ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine, davacıdan bakiye 8.718,00 TL alacağı bulunduğunu, davalı firma ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan “Yedek Parça Tedarik ve Hizmet Sözleşmesi” uyarınca süregelen ticari alışverişin 2016 yılından bu yana yapılmamakta olmasına rağmen, davacı firmanın sürekli olarak e-fatura yoluyla davalı firmaya fatura kestiğini, … 11. Noterliğinin 24/10/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek cari hesaptan kaynaklı 22.316,41 TL alacağın ödenmesini ihtar ettiğini, davalı firmanın ise ihtarnameye cevaben ve karşı ihtarname olarak, … 2. Noterliğinin 27/0/2017 tarih ve … yevmiyeli ihtarnameyi davacıya keşide ettiğini ve gönderilen içeriği itibariyle gerçek dışı olan faturaları ve gerekse de işbu ihtarname tarihinden sonra gönderilecek e-faturaları kabul etmediğini önceden ve peşinen bildirdiğini, esasen davalının davacıdan doğmuş bakiye alacağı olan 8.718,00 TL’ yi de talep ettiğini, ancak davacı tarafça ödeme yapılmadığını, davacının faturaların içeriğindeki ürün ve hizmeti sağladığını, fatura bedellerine de hak kazandığını geçerli delillerle ispatlaması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Yedek Parça Tedarik ve Hizmet Sözleşmesi, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, faturalar, ihtarnameler dosya kapsamına alınmıştır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 22.316,41 TL asıl alacak, 190,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.507,17-TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari kayıt ve defterleri üzerinden mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak rapor tanzimi için … … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, 2020/81 talimat sayısı ile alınan 04/11/2020 tarihli raporda; taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme uyarınca süregelen ve en son davacı tarafından Aralık/2016 ayına ilişkin düzenlenmiş hizmet kullanım faturalarına ilişkin 413 TL davacı alacağı yönünden ödemenin mevcut olmadığı, davalı defter kayıtlarında davacının dava tarihi olan 02/03/2020 tarihi itibarı ile 23.173,76 TL alacaklı görüldüğü, davalı tarafından incelemede davacı tarafından düzenlenmiş iade faturası olduğu belirtilmemiş ancak iade faturası olarak düzenlendiği ileri sürülerek irsaliye ile mal teslimi yapılmadığı beyanı ile ibraz edilen faturalar toplamının 49.318,94 TL olup taraflar arasında ilişkinin 2016 yılı sonu itibarı ile sonlanmış olduğu dikkate alınması halinde 2017 yılına ilişkin tutarının 27.226,50 TL olduğu, mahkemenin iade faturalarına ilişkin davalı itirazlarını yerinde bulması halinde 4.052,74 TL davalının alacak iddiasının yerinde olduğunun kabul edilebileceği belirtilmiştir.
Dosya davacı ticari defter ve kayıtları incelenerek rapor tanzimi için mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 03/11/2021 tarihli raporda; davacının ibraz edilen 2016-2020 mali dönemine ait ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterlerinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, sahibi lehine delil niteliğinde olduğu kanaatine varıldığı, davacı kayıtlarına göre dava tarihi olan 02.03.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan 25.266,41 TL alacaklı göründüğü, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.2 No’lu maddesi kapsamında hizmet bedelinin belirlendiği ve son faturanın 28.03.2017 tarihinde düzenlendiği ve söz konusu faturanın ödenmediği, talimatla aldırılan Bilirkişi Raporu’nda Davalı defter kayıtlarında, davacının, dava tarihi olan, 02.03.2020 tarihi itibariyle, 23.173,76.TL alacaklı görülmekte olduğu”
tespitinin yapıldığı, taraflar arasındaki cari hesap farkının 2.092,65 TL olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, davalı taraf kayıtları üzerinden aldırılan bilirkişi raporu kapsam ve/veya ekinde cari hesap hareketlerini gösterir liste olmadığından, 2.092,65 TL’lik farkın nerden(hangi faturalardan) kaynaklandığının tespitinin yapılamadığı belirtilmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine sektör uzmanı ve nitelikle hesaplama uzmanı bilirkişi de eklenmek suretiyle yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek incelenen ticari defter ve kayıtları ile taraf itirazlarını irdeler şekilde ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 21/04/2022 tarihli raporda; iade faturalarının yedek parçaların istenilen nitelikte olmadığından bahisle davacı tarafça iade edilen ürünler olup olmadığının dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler üzerinden tespitinin mümkün olmadığı, 03/11/2021 tarihli raporda belirtilen görüş ve kanaatlerinden ayrılmayı gerektiren yeni ve farklı bir husus olmadığından, söz konusu rapordaki görüşlerini muhafaza ettikleri belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için talimat yoluyla aldırılan 04/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda cari hesap hareketlerine yer verilmediği ve iade faturaları konusunda karşılaştırmanın yapılamadığı anlaşılmakla; davacı vekiline iade faturalarına konu yedek parçaların iadesi hakkında talep sonucunu açıklaması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından verilen süre içerisinde 12/06/2022 tarihinde gönderilen dilekçe ekinde davalı şirketin parçaların iadelerini onayladıklarına dair ekran görüntüleri sunulmuştur.
Dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek, bilirkişi heyeti tarafından tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırmalı incelemesinin bizzat yapılarak, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle tarafların cari hesap hareketleri incelenerek iade faturaları yönünden raporlar arasındaki çelişkinin giderilerek ve taraf itirazlarının da irdelenerek taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 17/01/2023 tarihli raporda; kök rapor ile de tespiti yapılan taraf ticari defter kayıtlarındaki cari hesap farkının 2.092,65 TL olduğu, söz konusu farkın sebebinin;
01.01.2017 tarihi itibari ile dönem başı devir tutarında (+) 66,75 TL farklı devrettiği, davacı kayıtlarında (-)790,60 TL ile davalı lehine işlenmiş bir adet faturanın davalı taraf kayıtlarında yer almadığı, davacı kayıtlarında 24.10.2017-26.10.2017 tarihleri arasında yer alan toplam 12 adet fatura karşılığı (+)2.950,00 TL davalı aleyhine işlenmiş faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı, dava konusu uyuşmazlık bakımından, cari hesap farkına sebep olan faturaların davalı tarafa temel e-fatura olarak iletildiği göz önünde bulundurulduğunda faturaların davalı tarafa tebliğinin kabulü gerektiği, davalı tarafın TTK ilgili mevzuat çerçevesinde yasal süresi içerisinde itiraz etmesi gerektiği, davalı tarafın ihtilaf konusu faturalara itiraz ettiğine ilişkin dosya kapsamında her hangi bir bilgi/belgenin yer almadığı dikkate alındığında davacı tarafın kayıtlarının esas alınması gerektiği, iade faturalarının, yedek parçaların istenilen nitelikte olmadığından bahisle davacı tarafça iade edilen ürünler olup olmadığı dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler üzerinden tespitinin mümkün olmadığı, parçaların istenilen nitelikte olup olmadığının söz konusu parçaların fiziki olarak incelenmesi ile tespit edilebileceği ve daha önceki raporlardaki görüş ve kanaatimizden ayrılmayı gerektiren bir yeni ve farklı husus olmadığı belirtilmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın zaman aşımına yönelik itirazının alacağın taraflar arasında tanzim edilen sözleşmeye dayanması ve TBK 146/1 uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabii olması ve TBK 154/2 uyarınca dava ve icra takibi ile söz konusu zaman aşımı süresinin kesilmesinden dolayı davanın zaman aşımlarına uğramadığından dolayı reddine, yine yetkiye yönelik itirazının taraflar arasında tanzim edilen takibe ve davaya konu uyuşmazlığa ilişkin sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlenmesi ve yetki sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olarak tanzim edilmiş olmasından dolayı reddine karar verilmiştir.
Davacının, müşterisi olan sigorta ve araç kiralama firmalarının arızalı araçlarının takip ve tamiri hizmeti verdiği, bu hizmeti verirken muhtelif araç tamir-bakım servisleriyle ve yedek parça satıcılarıyla işbirliği içerisinde çalıştığı ve çalışmalar sırasında taraflar arasındaki iletişimin ‘Parça Planı’ isimli yazılım üzerinden gerçekleştiği, taraflar arasında akdedilen “Yedek Parça Tedarik ve Hizmet Sözleşmesi” kapsamında, davacı tarafından geliştirilen “Parça Planı” isimli yazılımın kullanılması ve söz konusu yazılım üzerinden davalı tarafından yapılan araç yedek parçası satışlarının düzenlendiği ve yapılan satış tutarının belli bir yüzdesi olarak davacının hakettiği komisyonun belirlendiğinin
tespit edildiği, davalı tarafından satılan bir kısım araç yedek parçalarının davalıya iadesi ve davalının yükümlülüklerini gecikmeli olarak yerine getirmesine bağlı olarak hasarlı araç sahiplerine verilen ikame araç bedellerini davacıya ödemediğinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla huzurdaki davanın ikame edildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davacıya ait parça planı isimli yazılım+sistem üzerinden siparişlerin iletimi, ürünlerin standartları, teslimi vb.hususların düzenlendiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.10 maddesinde; “…; ilgili kişiler ve/veya kurumlar vasıtası ile TEDARİKÇİ’ ye yapmış olduğu yedek parça talebinden, parça teslim edilsin veya edilmesin talepten vazgeçme hakkına sahiptir, bu durumda fatura iptal edilir, iade faturası gerekmez veya …’un tek taraflı kararı ile TEDARİKÇİ’nin faturasının iptal edilmemesini uygun görürse, …, TEDARİKÇİ‘ye iade faturası keser, TEDARİKÇİ bu bahsi geçen …’un iade faturasına itiraz etmeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder. ”
4.11 maddesi; TEDARİKÇİ’nin daha önce “Var” olarak işlem başlattığı ve ilgili ve/veya kurumlar tarafından iptal edilen parçalarla ilgili olarak, TEDARİKÇİ sistem üzerinden uyarılır. TEDARİKÇİ ilgili servisten parçayı geri alır. bu durumda fatura iptal edilir. iade faturası gerekmez Veya …’un tek taraflı kararı ile TEDARİKÇİ’nin faturasının iptal edilmemesini uygun görürse …, TEDARİKÇİ’ye iade faturası keser, TEDARİKÇİ bu bahsi geçen …’un iade faturasına itiraz etmeyeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Tarafların delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan mali inceleme ile, taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2 No’lu maddesinde tedarikçinin sistem üzerinden yaptığı aylık toplam satış tutarı dikkate alınarak aylık olarak hizmet bedeli faturalamasının yapılacağı ve bu fatura tutarın cari hesaba borç verileceğinin hüküm altına alındığı, hizmet bedelinin, sistem üzerinden yapılan aylık ciroya bağlı olarak aylık 50 TL ile 250 TL arasında olacağının kararlaştırıldığı, son faturanın 50 TL+KDV olmak üzere 59 TL tutarlı olup 28/03/2017 tarihinde düzenlendiği ve söz konusu faturanın ödenmediği, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibarı ile davalıdan alacağının 25.266,41 TL olduğu, davalı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre ise dava tarihi itibarı ile davacıya 23.173,76 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkı 2.092,65 TL olup, farklılığın taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarında 01/01/2017 tarihi itibarı ile dönem başı devir tutarında 66,75 TL fark olması, davacı taraf kayıtlarında yer alan 10/02/2017 tarihli 790,60 TL davalı lehine işlenmiş bir adet faturanın davalı taraf kayıtlarında yer almaması ve 24/10/2017-26/10/2017 tarihleri arasında yer alan toplam 12 adet fatura karşılığı 2.950 TL davalı aleyhine işlenmiş faturaların davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığının tespit edildiği, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine konu faturaların temel e-fatura niteliğinde düzenlenmiş olması nedeniyle davalı tarafa tebliğinin kabulü gerektiği, davalı tarafça faturalara yasal süresi içinde itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu bağlamda davacı kayıtlarının esas alınması gerektiği değerlendirilmiştir. Davacı tarafından 22.316,41-TL tutarındaki alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin davalıya 30.11.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının işbu alacak yönünden 30/11/2017 tarihi itibarı ile temerrüde düştüğü anlaşılmakla davanın kabulü ile 22.316,41 TL alacağın temerrüt tarihi 30/11/2017 tarihinden itibaren, 2.950 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 25.266,41 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 22.316,41-TL alacağın temerrüt tarihi 30.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 2.950,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 25.266,41-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.725,94-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 431,49-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.294,45-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 3.265,50-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Ayrıca bu dava nedeniyle davacı tarafından yatırılan 431,49 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, HMK 342.maddesine uygun olarak düzenlenmiş dilekçenin, HMK 343.maddesi gereğince Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilmesi ve HMK 344.maddesinde belirtilen harç ve giderlerin yatırılması sureti ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen
karar tefhim edildi, usulen anlatıldı. 13/02/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza