Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/156 E. 2020/466 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/156 Esas
KARAR NO:2020/466

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/09/2014
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirkete ait … plakalı … Marka … model arazi taşıtının … AŞ adına kayıtlı ve kaza tarihinde … AŞ tarafından işleten sıfatıyla uzun süreli kiralama altında olan … plakalı araç tarafından 23/11/2013 tarihinde park halinde iken hasara uğratıldığını, … plakalı aracın firari sürücüsünün kendi kusuruyla direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde bulunan davacı aracına çarptığını ve maddi hasara sebebiyet verdiğini ve davacı aracında büyük bir değer kaybı olduğunu, davalı sigorta şirketinin … plakalı araçta meydana gelen hasardan işleten sıfatıyla sorumlu olduğunu, bunun üzerine davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas numarasıyla takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyanla, haksız itirazın iptaline, takibin devamına, %20den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalı şirket kayıtlarında hasar tarihini kapsar nitelikte trafik poliçesi bulunmadığını, … plaka sayılı aracın … AŞ’de 01/10/2013-01/10/2014 vade tarihli trafik poliçesi olduğunu, davanın davalı şirketin taraf sıfatı bulunmadığından husumet yokluğundan reddi gerektiğini, araçtaki kazanç kaybının, kullanım kaybı, kar kaybı gibi zararların işte bu dolaylı zararlardan olup, teminat dışarısındaki zararlardan olduğunu, değer kaybı ve kazanç kaybı tazminatı bakımından davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığına yönelik savunmalara halel gelmemek üzere, bir an için sorumluluğunun tespiti hallinde dahi, davalı şirketin gerçek zarardan sorumlu olup, davacı tarafın talep ettiği tazmin tutarının fahiş olduğunu, sigortacı olan davalı şirketin olay tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin de yersiz ve haksız olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla, davalı şirkette kaza tarihini kapsar poliçe bulunmadığından davanın husumetten reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının %20kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İHBAR: İhbar olunan … AŞ vekili vermiş olduğu ihbara cevap dilekçesi ile, ihbar olunan şirketin uzun dönem araç kiralama faaliyetiyle uğraşmakta olan bir şirket olup, kira sözleşmesi ile kiralamış olduğu aracı dava konusu kazaya karıştığını, ihbar olunan şirketin sorumluluğu bulunmamakla beraber husumetin ihbar olunan şirkete yöneltilmesinin yerinde olmayıp, davanın reddi gerektiğini, ihbar olunan şirketin tazminat sorumluluğu bulunmadığını ve faturalar ve ekstrede iddialarını doğrular nitelikte olup, araç üzerinde kaza tarihinde fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanmasının bulunmadığını ispatlayacağını beyanla, ihbar olunan şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, olay yeri fotoğrafları, faturalar, araç kirilama sözleşmesi, … plakalı araca ilişkin kontrat celp olunmuştur.
Mahkememizin … esas … karar sayılı 09/02/2017 tarihli kararı,davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesinin 26/12/2019 arihli ve 2017/2915 esas 2019/4070 karar sayılı ilamı ile;
“…. davalı uzun süreli kira sözleşmesi gereğince işleten sıfatı ile zarardan sorumlu olduğuna, aracın sürücüsünün tespit edilememiş olmasının sorumluğunu kaldırmayacağına ve zarar gören TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşı da tazminat davası açabileceğine göre davalıdan tazminat talep edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun yargı kararlarına, hesaplama yöntemlerine uygun, doğru ve denetime elverişli olması nedeniyle, mahkemece hükme esas alınmasında; Talep konusu tazminat haksız fiil niteliğinde trafik kazasına dayandığına ve davalı da işleten olduğuna göre kaza tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı tarafın bu yönlere değinen istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
HMK’nun 357/1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Davalı vekili tarafından yargılama safahatı süresince kusur oranlarına ilişkin bir itiraz ya da talepte bulunmamıştır. Bu durumda HMK’nın 357/1 maddesi çerçevesinde kusur durumu bakımından davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan kusura ilişkin istinaf itirazı değerlendirilmeye alınmamıştır.
Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalı tarafa rücusu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yargılama sırasında davalı tarafından davanın ZMSS sigortası ile trafik sigortacısı olan sigorta şirketine ihbarı talep edilmiş olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bu talep hakkında herhangi bir karar verilmemiş, davalıya ilgili kişilere davayı ihbar etme imkanı tanınmamıştır. Davalının dava sonunda ödeme yapması halinde rücu hakkının bulunduğu gözetilmek suretiyle 6100 sayılı HMK’nın 61.vd. maddelerine göre usulüne uygun ihbar dilekçesinin sunulması halinde, davanın ihbarı yönünde işlem tesis edilmesi gerekirken, bu işlem yapılmadan yargılamaya devam edilmesi doğru olmamıştır. Davalıların bu yöndeki istinaf itirazları yerindedir. ” şeklinde istinaf talebinin kabulüne karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememiz esasına kaydı yapılmış, istinaf bozma ilamı doğrultusunda taraf vekillerine ve ihbar olunanlara usulune uygun olarak duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ olunmuştur.
Dava, kusurlu eylem neticesinde meydana gelen trafik kazası kapsamında oluşan hasar bedeli ile değer kaybının tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır.
KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir.
Davalı uzun süreli kira sözleşmesi gereğince işleten sıfatı ile zarardan sorumlu olduğuna, aracın sürücüsünün tespit edilememiş olmasının sorumluğunu kaldırmayacağına ve zarar gören TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşı da tazminat davası açabileceğine göre davalıdan tazminat talep edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Davacıya ait … plakalı … model … marka … tipi, arazi taşıtının evinin önünde park için ayrılan mahalde park edilmiş halde iken sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı araç sürücüsünün tedbirsiz ve dikkatsizliği üzerine tam kusuru ile gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacının aracında hasar ve değer kaybı meydana geldiği, dava konusu kazanın oluşumunda davacının bir kusurunun olmadığı ve zararın oluşumunda davalının tam kusurlu olması nedeniyle davalıdan talep etme hakkının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şekli ile aynen devamına karar vermek gerekmiş, ayrıca alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şekli ile aynen devamına,
2-Alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin talebin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.120,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.371,84TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan (773,00TL dava açılırken +320,00TL icrada) 1.093,00TLnin mahsubu ile bakiye 3.278,84TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.200,00TL bilirkişi ücreti ve 340,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.540,00TLnin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 773,00TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı