Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/154 E. 2022/35 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/154 Esas
KARAR NO :2022/35

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:28/02/2020
KARAR TARİHİ:01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 12/10/2019 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracı ile Hasankeyf istikametinden gelip … Merkez istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybedip yoldan çıkması üzerine yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde davacının sakat kalacak şekilde yaralandığını, kaza sonrasında kaza tespit tutanağı düzenlendiğini ve …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın kuralları ihlal ederek tek taraflı olarak kazaya sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, davacının kaza sonucu yaralandığını, davacının yaralanmasına ve sakat kalmasına sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kazanın meydana geldiği tarihte davalı sigorta şirketi bünyesinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı bulunduğunu, davalı sigorta şirketine 19/12/2019 tarihinde başvuru yapıldığını ancak davalı ile anlaşmaya varılamadığını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle, davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafça dava öncesi davalı şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından, kanunda öngörülen başvuru şartı gerçekleşmediğini, davacı tarafından, dava öncesi davalı şirkete başvuru şartı yerine getirilmemiş, bu suretle davalı şirketin temerrüde düşmesi söz konusu olmayacağı gibi, henüz miktarı ve niteliği belirlenmemiş bir alacağa dair talep hakkının borcu muaccel hale getirmesi de imkânsız olduğunu, … plakalı aracın davalı şirkete 11.01.2019-2020 tarihleri arasında … numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde kişi başına azami 390.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmemiz bu miktarın mutlak surette ödeneceği ve davayı kabul anlamında olmadığını, manevi tazminatın poliçe teminatımıza dahil olmadığını, davacı yanın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talebinin de haksız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının uğramış olduğu geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye gönderilmiş, taraflara ait deliller celp edilmiş, yargılama devam olunurken davacı vekilinin 27/01/2022 tarihli dilekçesi ile, davalı sigorta şirketi bünyesinde kayıtlı araç yönünden uzlaşı sağlanmış olup, davalı tarafından kendilerine ödeme yapıldığını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini beyan ettikleri görülmüş, davacı vekili Av….’ın dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde, davadan feragat yetkisi olduğu görülmüştür.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Davacı tarafın davasından feragat nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan 54,40TLden mahsubu ile bakiye 4,90TLnin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI