Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/90 E. 2021/868 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/90
KARAR NO:2021/868

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/02/2019
KARAR TARİHİ:08/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhin 2012/Ekim-Aralık-2013-2014 bilanço dönemlerinde vadesinde ödemediği borcunun tahsili talebiyle ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, 04/12/1984 tarihli ve 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanununun TRT enerji payını düzenleyen 4 üncü maddesinin (c) fıkrasında yapılan düzenlemenin 11/09/2014 tarihli Resmi Gazetenin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, 3093 sayılı Kanunun 4/c maddesinde 26.07.2008 tarihinde yapılan değişiklik ile dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende satış hizmetlerine ilişkin bedeller, Belediye Tüketim Vergisi (B.T.V), Elektrik Enerjisi Fonu (E.E.F) ‘nun TRT payı matrahı dışına alındığını, konuya ilişkin olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nun 2011 yılı Şubat ayında aldığı 3065 sayılı kurul kararı ile Maliyet Bazlı Fiyatlama esasına geçtiğini ve daha önce aktıf enerji bedeli içerisinde gizli bir unsur olan Kayıp-Kaçak Bedeli’nin faturalarda ayrıca gösterilmesine karar verildiğini, bu bedeli Dağıtım Sistem Kullanım Tarifesinin bir unsuru olarak ekleyerek TRT enerji payı matrahının dışına çıkardığını, davacı kurum tarafından EPDK’nın bu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay 13. Dairesinde 2011/665 E. sayılı dava açıldığını, davada ilk aşamada oy birliği ile EPDK Kurul kararının Yürütmesinin Durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine 2011yılından itibaren Kayıp-Kaçak Bedeli üzerinden TRT enerji payı alınmaya başlandığını, davanın esastan görüşülmesi sonucu Danıştay 13. Dairesinin 24/02/2015 tarih 2015/722 K.sayılı kararla davanın reddine karar verildiğini, davacı kurum tarafından Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna başvurularak, Danıştay 13. Dairesinin 24/02/2015 günlü ve 2011/665 E.2015/722 K. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulmasının istendiğini, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosyanın incelenmesi sonucu kararın bozulmasına karar verildiğini, özetlenen mahkeme kararından da anlaşılacağı üzere EPDK.nın TRT payı matrahında herhangi bir şekilde değişiklik yapma yetkisi bulunmadığını, matrah değişikliğinin ancak kanuni bir düzenleme ile mümkün olabildiğini, davacı kurumun talebi üzerine mezkür firma tarafından her üç ayda bir gönderilen 2012/Ekim-Aralık, 2013 ve 2014 bilanço dönemleri mutabakat evrakının (Bilanço, gelir tablosu, aylık mizan ve tahakkuk tablosu ), incelenmesi sonucu yapılan ödemeler ile sunulan evrakın uyuşmaması ve şirket yetkilileri ile yapılan telefon görüşmelerinden bir sonuca ulaşılamadığından mutabakata varılamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 91.997,44 TL üzerinden devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasının bir yıllık sürede açılmadığını, ayrıca davacı kurumun 2012-2013-2014 yılına ilişkin taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesinde alacağın tespiti ve tahsiline yönelik bir talebi olmadığından davanın tamamen reddi gerektiğini, TRT gelirleri kanunun 4. maddesi gereğince sadece Elektrik Enerjisi satış bedeline % 2 uygulanığını, ayrıca tahakkuk uygulaması nedeniyle kurum ile aralarında bir aylık bir fark oluştuğundan bu hususların düzeltilmesinin, ödemelerin düşülmesinin istendiğini, ancak davacının kabul etmediğini, bir aylık erken süreç işleterek gereksiz faiz ve faize faiz hesabı suretiyle fazla hesaplama yaptığını, yasaya uygun hesaplama yapıldığında kuruma borçlarının değil, ilgili dönmede fazla ödemelerinin olduğunun görüleceğini, dava konusu edilmeye çalışılan dönemler için davacı kurum tarafından usul ve yasaya aykırı şekilde, beyana tabi tahakkuklar, kendileri tarafından usul yasaya aykırı bir çalışma ile oluşturulmaya çalışıldığını, bu nedenle kendilerinin beyanları ile kurum tahakkuku uyuşmadığı için mutabakat olmadığını, beyanlarına uygun yaptıkları ödemelerin davacı kurumca geç ödeme olarak değerlendirilip, usul ve yasaya aykırı şekilde faiz tahakkuk ettirildiğini, TRT Gelirleri K 4/c maddenin bu payların tüketici faturalarında gösterileceğini belirttiğini, 5/c maddesinin bu faturalarda gösterilen bedellerin tahakuku takib eden 2. ayın 25 inde ödeneceğini belirttiğini, ancak davacı raportörlerin raporlarında ve dava dilekçesinde belirtilen davacı kurum inceleme usulünün ise ( Aylık ve üç aylık mizanlar üç aylık kümüle gelir tabloları incelemesi yapıldığı) görüldüğünü, davalı şirketin Gelir Vergisi yönünden hazırladığı mizanların davacı kurumca usul ve yasaya aykırı olarak hesaplama yöntemi olarak kullanıldığını, bu durumda davalı şirket ile davacı kurum arasında bir aylık bir fark ve hesap farklılıkları oluştuğunu, bu nedenle kurumun usul ve yasaya aykırı faiz ve faize faiz ve mükerrer hesaplamalar yaptığını, bu nedenlere davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 91.997,44 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 21/09/2020 tarihli raporda; dava konusu edilen 2012/Ekim-Aralık-2013-2014 fatura dönemlerinde TRT Payı bedellerinin (Enerji Redeli + Kayıp Kaçak Bedeli) x 2/100 formülasyonu ile Danıştay İdari Dava Daireler Kurulunun 05/01/2016 tarih ve 2015/3402 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş olduğu, taraflar arasındaki ödemelere ilişkin olarak; TRT Gelirleri K 4/c . Maddesinin, bu payların tüketici faturalarında gösterileceğini, 5/c maddesinin bu faturalarda gösterilen bedellerin tahakkuku takip eden 2. ayın 25 inde ödeneceğini belirttiğini, davalı şirket kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme, tespit ve hesaplamalar sonucunda, davacı TRT Kurumu ile davalı şirket arasındaki Ekim 2012 ila Aralık 2014 arasındaki döneme ilişkin olarak davalı şirket tarafından satışı yapılan Elektrik Enerjisi ve Kayıp Kaçak Bedeli ilavesiyle bulunan aylık tutarlar üzerinde “% 2 TRT kurum tahakkuklarının, İzlenen2.Ayın 25.inde davacı TRT Kurumu banka hesaplarına ödendiği, geciken her hangi bir ödeme olmadığı, davacı TRT Kurumu tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine konu gecikmiş ve tahsil edilmemis TRT Kurum Payı davalı kayıtlarından tespit edilemediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davacı vekili rapora karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçe sunmuştur.
Dosya heyete nitelikle hesaplama uzmanı bilirkişi de eklenmek suretiyle yeniden bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 14/01/2021 tarihli ek raporda; davalı şirket Kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve tespitlerde, Davalı şirketin aylık Elektrik Enerjisi satışı ve Kayıp kaçak bedellerinin de ilavesi ile bulunan tutarlar üzerinden Tahakkuk ettirilen %2 TRT Kurum Paylarının Yasa ve Mevzuat gereğince Tahakkuku izlen 2.ayın 25.inde TRT Kurumu Hesabına ödendiği, geciken ödeme tespit edilemediği, Geciken Herhangi bir ödeme tespit
edilememesi karşısında da 6183 sayılı yasa gereğince aylık % 1.40 üzerinden Hesaplama yapılması konusuz kalmış olup, mali bilirkişinin yapmış olduğu tespitlerde tahakkuk tarihini esas aldığı görülmüş olup, davacı vekilince dava konusu edilen 2012/Ekim-Aralık-2013-2014 fatura dönemlerinde TRT Payı bedellerinin (Enerji Bedeli + Kayıp Kaçak Bedeli) x 2/100 formülasyonu ile Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 05/01/2016 tarih ve 2015/3402 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 09/09/2021 tarihli 2.ek raporda; davacının heyetçe hazırlanan kök ve ek rapora yönelik olarak, TRT paylarının matrahını oluşturan Aylık Elektrik Enerjisi+ Kayıp Kaçak bedeli üzerinden hesaplanan %2 TRT payına ilişkin olarak taraflar arasında yapılan mutabakat ile Eylül/2012 ayına ilişkin TRT payının 18.347.71 TL olduğunu, işbu tutarın davalı tarafından 25.12.2012 tarihinde banka hesabına yapılırken dekont açıklamasında EKİM/2012 dönemine ilişkin
olduğu ve işbu tutarın mükerrer olarak Ekim/2012 TRT payı olarak sayıldığını, davacının, davalı tarafından 25.12.2012 tarihinde, davacı TRT Kurumunun banka hesabına
yaptığı 18.347.71 TL ödeme ile ilgili olarak aynen: “Davalı söz konusu 25.12.2012 tarihinde, …..18.347.71 TL ödeme içinse Ekim/2012 TRT Payı ödemesi şeklinde açıklama yapmıştır. …” şeklinde beyanda bulunduğu, diğer bir itirazın ise, ödemelerin 1’er ay gecikme ile ödendiğinden 3093 sayılı TRT kanunun5/c Maddesine göre gecikme faiz hesaplanması gerektiğinin iddia edildiği, taraflar arasındaki İhtilafa konu Ekim/2012 – Aralık/2014 döneme arasındaki toplamda 27 aylık dönemi kapsayan, aylık Elektrik Enerjisi+ Kayıp Kaçak bedeli dahil aylık matrahlar üzerinden tahakkuk eden %2 TRT Payları ve işbu TRT Paylarının, davalı şirket tarafından tahakkuku izleyen 2.ci ayın 25.ne kadar TRT Kurumunun Banka hesaplarına ödendiğine ilişkin, davalı şirket kayıtlar ve ödemelere ilişkin Banka dekontları üzerindeki inceleme ve tespitlere gerek Kök Raporda, gerekse EK Raporda yer verilen tablolarda detaylı olarak belirtildiği, söz konusu tablolar incelendiğinde, davacının iddia ettiği gibi, 25.12.2012 tarihinde davalı tarafından davacı TRT Kurumunun Banka hesabına yapılan 18.347.71 TL’nın davacı vekilinin de beyanı ile sabit olduğu üzere Ekim/2012 TRT Payı ödemesi açıklaması yapılarak ödendiği hususunun sabit olduğu, diğer yandan Ekim/2012 ayına ilişkin %2 TRT Payının matrahının da 917.386.04 TL üzerinden tahakkuk ettirildiği ve Ekim/2012 TRT’nin %2 payı olarak 18.347.71 TL tutarın hesaplanmış olduğu hususunun da açık ve sabit olduğu, davacı vekilinin davalı şirket tarafından TRT Kurumuna sunulan evraklar ile Bilirkişi heyetine verilen belgelerin güvenirliliğinin sorgulanması gerektiği yönündeki beyanı konusuna ilişkin olarak, davalı şirket tarafından ibraz edilen ve incelenen 2012, 2013 ve 2014 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri, aylık dönemlerde ( Ekim /2012 – Aralık/2014 arası) Aktif Elektrik Enerj + Kayıp Kaçak bedeli toplamları üzerinden Tahakkuk ettirilen %2 TRT Payları ve işbu TRT Paylarının Davacı Kurum Tarafından belirlenen banka Hesaplarına havale edilmesi (Ödenmesi) ve Ödemelere ilişkin Banka dekontları üzerinden yapılan tespitlerle ilgili Kök ve Ek Raporda da yer aldığı üzere detayları ile birlikte yer verildiği, kök ve ek Raporlarda yer verilen Tablo incelendiğinde TRT Payı Matrahlarını oluşturan Aktif Elektrik Enerjisi + Kayıp Kaçak bedeli toplamlarının aylık bazda tabloda yer aldığı ve işbu
bedeller üzerinden %2 TRT payı tahakkuk ettiği, tahakkukun da, ay sonları itibariyle yapıldığının kabulü ile hesaplandığı ve ay sonlarında tahakkuk edildiği kabul edilen % 2 TRT paylarının ise 3093 sayılı TRT Kanunun 5/c maddesi gereğince, tahakkuk tarihini takip eden 2.ci ayın 25.’ne kadar TRT’nin ilgili banka hesaplarına ödenmesi gerektiği, davalı tarafından ibraz edilen kayıt ve belgelerden yapılan tespitlerinde her hangi bir eksiklik ve hatalı tespit olmadığı, davacı vekilinin tahakkuk eden TRT Paylarının 1’er ay gecikme ile ödendiğini ve dolayısıyla aylık TRT paylarına 3093 sayılı TRT kanunun 5/c maddesi gereğince gecikme faizi hesaplanması gerektiği yönünde beyanda bulunduğu, söz konusu 5/c maddesine göre, ay sonları itibariyle tahakkuk ettiği kabul edilen % 2 TRT Paylarının Takip eden 2.ci ayın 25’ine kadar ödeneceğinin yasa gereği olduğuna göre, tahakkuk
tarihinden itibaren 1 ay 25 gün için ( yaklaşık 55 gün içinde) ödenecek olması gerektiği, Aylık %2 TRT paylarına ilişkin bedellerin de ilgili dönemi izleyen 2.ci ayın 25’inde TRT’nin ilgili banka hesaplarına ödendiği banka ödeme dekontlarından tespit edilmiş olduğu, işbu tespitler ile gecikme olmadığından da gecikme faizi hesaplaması yapılmamasında da her
hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacı yanın, Aylık dönemler itibariyle tahakkuk eden % 2 TRT Paylarının 1’er ay gecikme ile yapıldığını ve gecikme cezası
hesaplanması gerektiği yönündeki iddiasının Mahkememizce benimsenmesi ve yerinde olduğunun kabulü halinde, aylık %2 TRT payları için 1’er aylık gecikme cezası hesaplandığında toplamda 13.749.96 TL gecikme cezası hesaplandığı, kök Raporun sonuç kısmında da ifade edildiği üzere: davacı TRT Kurumu tarafından davalı
şirket aleyhine başlatılan İcra Takibine konu gecikmiş ve tahsil edilmemiş TRT Kurum Payı davalı kayıtlarından tespit edilemediği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; öncelikle her ne kadar davalı tarafça hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, davanın arabuluculuğa tabi davalardan olduğu, arabuluculuk sürecinde zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlememesi nedeniyle davalı tarafın itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı
TRT 2012 yılı EKİM ayı dahil 2014 yılı Aralık ayı arasındaki döneme ilişkin olarak, davalı şirket tarafından aylık Elektrik Enerjisi (Aktif) bedeline Kayıp Kaçak bedeli ilavesiyle
hesaplanan Matrah üzerinden % 2 TRT payının yasa gereği ödenmesi gereken tarihlerde ödenmediğini, alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı şirket ise aylık enerji satışları üzerinden tahakkuk eden %2 TRT Payının tahakkuku izleyen 2. ayın 25.inde TRT Kurumunun Banka hesaplarına yatırıldığını, geciken ödeme
olmadığını, ödemelerin ödeme dekontları ile sabit olduğunu, yapılan takipte faize faiz işletildiğini iddia etmektedir. Mahkememizce yaptırılan ve yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki bilirkişi kök ve ek raporları ile, TRT Payı matrahlarını oluşturan Aktif Elektrik Enerjisi + Kayıp Kaçak bedeli Toplamları üzerinden %2 TRT payı tahakkuk ettiği, tahakkukun da, ay sonları itibariyle yapıldığının kabulü ile hesaplandığı ve ay sonlarında tahakkuk edildiği kabul edilen % 2 TRT Paylarının ise 3093 sayılı TRT Kanunun 5/c maddesi gereğince, tahakkuk tarihini takip eden 2.ci ayın 25.’ne kadar TRT’nin ilgili banka hesaplarına ödendiği, davacı tarafından TRT kurumu tarafından davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine konu gecikmiş ve tahsil edilmemiş TRT kurum payı bulunmadığı tespit edilmekle davanın reddine, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığı anlaşılmakla kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.571,09 -TL harçtan mahsubu ile 1.511,79 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 12.689,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza