Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/73 E. 2019/934 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/73
KARAR NO: 2019/934

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 18/11/2016
KARAR TARİHİ: 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği 190 adet Araç Kiralama İşi Hizmeti Alımına Ait Sözleşme kapsamında … plakalı aracın 01/04/2015 tarihli tutanak ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine teslim edildiğini, davalı … Yönteim tarafından Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile akdedilen sözleşme kapsamında araç davalının temin ettiği şöför davalı … sevk ve idaresindeyken 27/03/2016 tarihinde … Köprüsü girişine çarpması sonucu araçta hasar meydana geldiğini, aracın kasko sigortacısı …A.Ş.ye hasar başvurusu yapıldığını, sigorta şirketi tarafından araçta meydana gelen hasarın yasaklanan miktardan fazla alkollü içki almış kişi tarafından kullanılması sırasında meydana gelmesi nedeniyle teminat dışı olduğundan tazminat talebinin reddedildiğini, kaza tarihinde …’ın yapılan alkol muayenesinde yasal sınırın 3 katından fazla alkollü olduğunun tespit edildiğini, aracın yetkili servisince yapılan bakım ve onarımının 43.290,67 TL.ye mal olduğunu, araçta yapılan onarım nedeniyle 3 ay süreyle kullanılamadığını, ayrıca aracın değerinin çok büyük ölçüde düştüğünü, aracın bedelinin kasko sigortacısından alınmasına engel teşkil eden bir eylemde bulunması sebebiyle, diğer davalı … Yönetimin ise adam çalıştıran sıfatıyla oluşan zarardan sorumlu olduklarını, bu nedenlerle araçta meydana gelen 43,290,67 TL hasar, 2.000 TL kazanç ve araçta oluşan değer kaybının tespiti ile şimdilik 5.000 TL olmak üzere toplam 50.290,67 TL.nin davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek MB Avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, süresi içinde cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşıldı.
Ancak Davalı vekili 25/10/2017 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinin ve bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olarak tebliğ edildiğini, davanın davacının araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olması ve bu davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, B.K.66 madde gereğince müvekkilinin zarardan sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, dava konusu kazanın 27/03/2016 günü gece yarısı 02:00 sıralarında mesai saatleri dışında meydana geldiğini, işverenin işi görülürken gerçekleşmediğini, zararlandırıcı olay %100 oranında kusurlu işçinin davranışı sonucu oluştuğuna göre nedensellik bağı kesilmiş olacağından istihdam eden davalı şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hukuken mümkün olmadığını, personellerin yapacakları işle ilgili tüm talimatların Cumhurbaşkanlığı Ulaştırma Müdürlüğü tarafından verildiğini, davalı ile çalışan arasında çalıştırma ve bağımlılık ilişkisinin bulunduğundan söz etmenin mümkün olmadığını, davacı tarafça talep edilen hasar bedeli ve değer kaybı miktarlarının fahiş olduğunu, kazanç kaybı talebi haksız olduğu gibi belirtilmiş olan 3 aylık onarım süresinin makul olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … Sekreterliği İdari ve Mali İşler Başkanlığına, … Şirketine yazılan müzekkerelerin cevapları, İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası uyap üzerinden celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, …, … ve …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 12/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …’ın aracın hızını kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken, tünellere, köprülere girerken azaltmamak bendini ihlal ettiği olayda %100 oranında asli derecede kusurlu olduğu, aracın sol ön tarafından aldığı darbeye bağlı olarak araçta oluşan hasarın onarım faturası ile birebir aynı olduğu hasar tutarının kadri maruf olduğu, otomobilin tespit edilen değer kaybının 10.846 TL olduğu, plastik ve cam parçalarının değişimlerinin yapılması halinde değer kaybı yaratmaması nedeniyle hesaplamada dikkate alınmadığı, aracın tamir süresinin 25 günlük kiralama bedelinin 225 TL olabileceği, buna göre davacının kazanç kaybının 5.625 TL olabileceği, davalıların meydana gelen hasar, değer kaybı ve iş durması zararından müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası neticesinde araçta oluşan değer kaybının, hasar bedelinin ve aracı kullanamamaktan kaynaklı mahrumiyet bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Alacak isteminin haksız fiile dayalıdır.
Mahkememizin 28/11/2017 tarih … E. – …K. Sayılı kararı ile görev yönünden reddi ile mahkememizin görevsizliğine dair kararı davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesine gönderilmiş, … Hukuk Dairesinin 18/04/2018 tarih ve … E. – … K. Sayılı ilamı ile Davacı vekilinin
istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2017 tarih, … Esas ve… Karar sayılı kararı kaldırılarak, mahkememize iade edilmiştir.
Toplanan deliller nazarında; dosya içeriğindeki delillerle ve olayın meydana geliş şekli dahilinde davalı sürücü Rufat’ın alkollü olarak dönemeçlerde hızını azaltmayarak KTK 52/1-a
maddesinin ihlaliyle kazanın oluşumunda tamamen kusurlu kabul edilmesi gerektiği yönündeki teknik bilirkişinin kanaatine iştirak edilmiştir. … plaka sayılı araç davacıya ait olmakla birlikte kira akdi kapsamında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği hizmetine tahsis edilmiş ve davalı firma bu araca diğer hizmetleri yanında yaptığı anlaşma gereğince şoför temin etmiş olduğundan sürücü olan diğer davalıyla birlikte davacıya karşı doğrudan sorumlu tutulmaları gerektiği takdir edilmiştir. Davalı firmanın aksi yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Bu bağlamda davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybından, oluşan hasardan ve aracı belirli süre kullanamamaktan doğan kazanç mahrumiyetinden kusur nispetinde araç araç sürücüsünün ve adam çalıştıran sıfatıyla davalı firmanın 6098 Sayılı TBK 49, 66 maddeleri uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği esastır. Teknik bilirkişi tarafından yapılan inceleme kapsamında da aracın özellikleri, kazanın meydana geliş şekli, araçta oluşan hasarın mahiyeti, değiştirilen parçaların araca etkisi tespit edilmekle gerçek değer kaybı bedelinin 10.846,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Tamir süresi içerisinde aracı kullanmamaktan kaynaklı tazmin bedeli olarak hesaplanan 5.625 TL ile yine gerçek hasar bedeli olarak hesaplanan 34.392,22 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaatiyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
34.392,22-TL hasar bedeli, 10.846,03-TL değer kaybı ve 5.625,00-TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 50.863,22-TL’nin 27/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.474,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 858,84 TL + 161,74 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.020,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.453,88 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.944,96 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 29,20 TL başvuru harcı, 858,84 TL peşin harç, 161,74 TL ıslah harcı, 4,30 TL vekalet pulu, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 265,80 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 3.119,88 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.655,33 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Davalı ….. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul ve reddedilen dava değeri dikkate alınarak AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek bu davalıya verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”