Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/729 E. 2020/626 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/729
KARAR NO: 2020/626

DAVA:Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2019
KARAR TARİHİ:02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı aleyhine Mahkememizin … D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alarak, ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından davacı hakkında icra takibine başladığını ve davacının banka hesaplarına haciz yazısı göndererek tüm bedeller üzerine bloke işlemi uyguladığını, davacı şirketin konkordato sürecinde olan bir firma olup hesaplarını kullanamamış olmasının hem konkordato sürecini olumsuz etkilediğini hem de ticari açıdan çok zor durumda kalmasına sebep olduğunu, daha sonra yapılan itirazla haksız ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiğini, davalının haksız şekilde haciz işlemi uyguladığı açık olup davacının uğradığı maddi-manevi zararın tazmini gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının ihtiyati haciz kararından itibaren hesaplanacak yasal faizle birlikte 10.000 TL tazminat ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı şirketin Mahkememizde açmış olduğu … D.iş sayılı ihtiyati haciz davasının açılış tarihinin 10/06/2019 olduğunu, mahkememizce ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesinin hemen akabinde davalı şirketin bu karara istinaden ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ihtiyati haciz işlemi uyguladığını, bu işlemin ise 14/06/2019 tarihinde yapıldığını, davacı şirkete 17/06/2019 tarihli … esas sayılı ….ATM.nin kararıyla 17/06/2019 tarihinden itibaren 3 ay süre ile geçici konkordato mühleti verildiğini, geçici konkordato süresinin sona ermesinin sonrasında … esas sayılı ….ATM.nin kararıyla 31/10/2019 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin konkordato mühleti verildiğini, ….ATM.nin … esas sayılı dosyasında dava tarihi 29/05/2019 ve karar tarihi 30/05/2019 olup 30/05/2019 tarihli kararda 3 aylık geçici mühlet kararı verildiğini, ancak bu kararın davacı tarafından … nezdinde ilan ve tescil edilmediğini, davacının konkordatoya ilişkin ilk ilan taihinin 26/06/2019 tarihli ilan olduğunu, konkordato başvurusu ve geçici mühlet verilmesine ilişkin işlemlerin ticaret sicil nezdinde tescil ve ilanının zorunlu olduğunu, sicile tescil ve ilan edilmeyen işlemlerin karine olarak üçüncü kişilerce bilinmediklerinin kabul edildiğini, bu haliyle davacının iddialarının hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin davacı şirkete karşı açmış olduğu ihtiyati haciz davası ve icra müdürlüğü marifetiyle uyguladığı ihtiyati haciz esnasında davacı şirketin konkordato ilan etmediğinin sabit olduğunu, davalının alacaklarını davacıdan tahsil edememiş olup ticari bakımdan mağdur olduğunu, bununla birlikte davacı firmanın konkordato sürecinde iken davalı firmaca uygulanan ihtiyati hacizden dolayı uğramış olduğunu iddia ettiği maddi zararı ispatlamakla mükellef olduğunu, ancak bu zararı ispatlamaya yarar herhangi bir somut evrak sunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davacı şirket konkordato mühleti içerisinde iken aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiş olduğunu kabul etseler bile bu durumun kanuna ve içtihatlara aykırılık teşkil etmediğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; haksız ihtiyati hacizden kaynaklanan tazminat davasıdır.
….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası getirtilmiş, Mahkememizin … D.iş sayılı dosyası dosya içerisine alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Mahkememizin … D.iş sayılı dosyasında davalı tarafın 10/06/2019 tarihli başvurusu üzerine 13/06/2019 tarihinde karşı taraf davacı aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiği, karşı taraf davacının vekilinin 24/06/2019 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesi üzerine yapılan mürafaa duruşması neticesinde 18/07/2019 tarihinde mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK’nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır.(Emsal için bkz Yargıtay 4.HD’nin 2016/472 E.-2016/4122 K. Sayılı ilamı).
Mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının uygulanma tarihi 14/06/2019 olup, geçici mühlet kararının ilan tarihi ise 26/06/2019’dur. Yine ihtiyati haciz dolayısı ile konulan hacizlerin 25/06/2019 tarihinde fekkinin talep edildiği, 26/06/2019 tarihinde hacizlerin fekkedildiği, bu doğrultuda bankalara müzekkere yazıldığı anlaşılmıştır. Borçlu şirket hakkında konkordato geçici veya kesin mühletinin verilmesi kararı ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayıp yanlızca uygulanmasına engeldir. Her ne kadar davacı tarafça haksız ihtiyati haciz yapıldığı iddia edilmiş ise de, davaya konu ihtiyati haciz işlemi nedeniyle davacının maddi ve manevi bir zararının bulunduğuna ilişkin somut delil bulunmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar harcının peşin alınan 170,78 TL’den mahsubu ile fazla alınan 116,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır