Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/728 E. 2020/707 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/728
KARAR NO:2020/707

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2019
KARAR TARİHİ:23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 17/10/2014 tarihinde Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi imzalandığını ve taraflar arasında ticari ilişki kurulduğunu, davalı tarafından yapılan yakıt alımlarından dolayı davalı adına düzenlenen faturaların ödenmediğinden ödenmesinin talep edildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı şirket hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E Sayılı dosyasından takip yapıldığını, takibe borçlu tarafından yetki itirazı ile birlikte borç olmadığı, asıl alacağa ve faize itirazda bulunduğunu, haksız itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10. Maddesine göre uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağının taraflarca kararlaştırıldığından davalının yetki itirazının reddinin gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2.1.1maddesine göre tarafların hak ve yükümlülüklerine ilişkin hükümlerin düzenlendiğini, davalının yapmış olduğu yakıt alımları sonucunda sözleşmeye uygun şekilde davacı tarafından faturalar düzenlendiğini, davacının 30/06/2016, 15/07/2016, 15/08/2016 ve 31/08/2016 tarihli toplamda 4 adet faturanın ödenmesinden kaynaklı alacağı bulunduğunu, davalının fatura bedellerini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, sözleşmenin 2.1.6 maddesine göre; geciken fatura ödemelerine aylık %4 gecikme faizi uygulanacağının taraflar arasında imzalanan sözleşme ile kararlaştırıldığını, sözleşmenin 9. maddesinin davacı şirket defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceğinin davalı tarafından kabul edildiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla davalının icra takibine vaki itarzının iptaline, takip tarihi itibariyle 5.285,40 TL alacağın takip tarihindeki şartlarla tahsili için takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket aleyhine …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan 5.285,40 TL’lik icra takibine davalı tarafından itiraz edilmiş olması nedeniyle açılan işbu itirazın iptali davasındaki davacının belirttiği iddiaların tamamına itiraz edildiğini, davalı şirketin …. Sulh Ceza Mahkemesinin … D.iş sayılı kararı ile Olağanüstü Hal Kapsamında 674 sayılı KHK’nin 13 ve 19 maddeleri ile CMK 133/1 maddesi gereğince …’na yetkililerinin kayyum olarak tayin edildiğini, davacının iddialarına ilişkin ispat yükünün davacıda olduğunu, davalı şirketin itirazlarının haksız ve kötü niyetli olarak değerlendirlmemesi gerektiğini, huzurdaki davada icra inkar tazminatı uygulama koşullarının oluşmadığını, davalı şirket yönetim organının tamamen … tarafından atanan yönetim kurulu tarafından kullanılmakta olup, kamu görevi ifa edildiği hususunda tereddüt bulunmadığını, …’nin kayyum olarak atanması hakkında düzenlemenin 674 Sayılı KHK 20.maddesinde yer alan hükmü gereğince Fonun 5411 sayılı bankacılık kanunun 138 mddesi gereğince kıyasen huzurda görülmekte olan davaya da uygulanması gerektiğini, davacı tarafın davalıya yakıt sattığını, bunlara ilişkin fatura düzenlemiş olduğunu ve davalıdan alacaklı olduğunu iddia ettiğini, ne varki davacı yanın davalı şirkete anılan hizmeti sunduğunu ispat edemediğini, davacı yanın iddiasınına konu satımı yaptığını ispatla mükellef olduğunu, davalı şirket kayıtları incelendiğinde davacı yanın iddia ettiği borç görülmediğini, bu kapsamda davacının iddialarının ispata muhtaç olduğunu, davacının alacak iddiasına konu borca ve fahiş oranda işletilen faize itiraz edildiği belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine yargılama giderleri, vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5.285,40 TL asıl alacak üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, iş bu davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 09/10/2020 tarihli raporda; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacı tarafından davalı adına düzenlenen 4 adet fatura konusu Akaryakıt satışınına ilişkin olarak Akaryakıt satışlarının davalının araçlarına satış yapıldığının davacı tarafından ispatlanması halinde, …. İcra Müdürlüğünün 09/04/2018 tarih, … ESas sayılı ilamsız icra takip dosyasından tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı/borçludan takibe dayanak yapılan faturalardan dolayı 2.910,20 TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiği ve işbu asıl alacak için takipten itibaren taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2.1.7 maddesi gereğince taraflarca kararlaştırılan % 48 oranında temerrüt faiz talep edilebileceği, sözleşmenin 2.1.1 maddesi gereğince fatura düzenleme tarihini takip eden 10 işgünü sonrasında temerrüde düşüleceğinin taraflarca kabul edildiğinden, geciken faturalardan dolayı fatura son ödeme gününden takip 09/04/2018 tarihine kadar geçen süre için hesaplanan takip öncesi işlemiş faizin 2.316.46 TL olduğu ve işbu hesaplanan faizden fazla talebin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Öncelikle davalı tarafın yetki itirazının, taraflar arasında tanzim edilen takibe ve davaya konu uyuşmazlığa ilişkin sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlenmesi ve yetki sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olarak tanzim edilmiş olmasından dolayı reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 27/10/2014 başlangıç tarihli 3 yıl süreli taşıt tanıma sistemi sözleşmesi yapılmıştır. Buna göre davalının işbu sisteme dahil edilecek taşıtları belirleyerek davacıya bilgi vermesi, akabinde gerekli program ve cihazların bildirilen taşıtlar üstüne montajları yapıldıktan sonra davacının akaryakıt dağıtım sistemindeki bayilerden akaryakıt alımı gerçekleştirilebildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Her ne kadar davacı tarafça davalıya yapılan akaryakıt satışına ilişkin olarak düzenlenen 4 adet faturadan kaynaklı 2.910,20 TL alacaklı oldukları iddia edilmiş ise de, fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz, davacının, cari hesap alacağına temel teşkil eden fatura bedeline konu hizmet ediminin – mal tesliminin yerine getirildiği ve karşı tarafa verildiğini yazılı delille ispatlamak zorundadır. Bilirkişinin de raporunda belirttiği gibi taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davalı şirketin hangi araçlarına işbu sistemin montajının yapıldığı, hangi araçlara akaryakıt satışı yapıldığı, takibe dayanak yapılan 4 adet fatura konusu akaryakıt satışının davalı şirket araçlarına yapıldığına ilişkin somut bir bilgi veya belge dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenlerle ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 63,84 TL’den mahsubu ile bakiye 9,44 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı okunup usulüne uygun anlatıldı. 23/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır