Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/719 E. 2021/323 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/719
KARAR NO:2021/323

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/12/2019
KARAR TARİHİ:19/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı asıl borçlu … Şirketinin davacı bankaya başvurusu üzerine taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında banka tarafından borçlulara Taksitli Ticari Krediler ve Çek Taahhüt Kredisi kullandırıldığını, çek yapraklarının verildiğini, davalılar … ve …’in söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, uyarılara rağmen borçluların sözleşmeden doğan borçlarını ödememeleri üzerine davalı banka tarafından borçlulara …. Noterliğinin 22/07/2019 tarih, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, borçluların davacı bankaya olan borçlarının varlığının borçlulara keşide edilen fakat borçlular tarafından hiçbir şekilde itiraz edilmeyerek kesinleşen kat ihtarnamesi ile sabit olduğunu, davalıların icra takibini sürüncemede bırakmak için itiraz ettiklerini, borçluların kendilerine keşide edilen kat ihtarnamesine rağmen borçlarını ödememeleri üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız ve mesnetsiz olarak takibin 19.773,79 TL tutarlı kısmına ve bu tutar kadar alacağa bağlı faiz ve ferilerine itiraz ederek takibi durduklarını, söz konusu borçlarla ilgili Arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, davalıların sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ödemeyerek davacı bankaya karşı kefil sıfatı ile imzaladıkları sözleşmeyi ihlal ettiklerini, icra takibine konu borca ilişkin faiz ve ferilerin taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığını, borcun varlığı ve zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranının tarafların rızası ve serbest iradeleri ile imza altına aldıkları sözleşme ile sabit olduğunu, davalıların sözleşme ve eklerini imzalayarak sözleşmeden kaynaklanan borçları ve borçlara ilişkin faizleri açıkça kabul ettiklerini, faiz oranlarına itiraz etmedikleri ancak borçları ödemediklerini belirterek davalıların haksız ve mesnetsiz kısmi itirazlarının iptali ve takibin devamına, davalıların ayrı ayrı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibinin 19.773,79 TL tutarlı kısmına ve ferilerine itiraz ettiklerini, mahkeme nezdinde açılan davanın kötü niyetli bir dava olduğunu, işleme konu kredinin … Şirketi adına çekilmiş bir kredi olduğunu, söz konusu kredinin şirket tarafından belli taksitler ile ödenmekte iken ülke genelinden ve sektörel bazda yaşanan krizler nedeniyle ödemelerde gecikmeler ve aksamalar yaşandığını, banka ile yapılan iyi niyetli görüşmelerin olumlu karşılanmadığını ve icra takibi başlatıldığını, davalıların söz konusu krediye kefil olduklarını, davacı bankanın ilgili icra takibi yaparken şirketçe ödenmiş bir takım taksitleri de takibe konu ettiğini, ödeme emri ekinde gönderilen Ticari Taksitler Ödeme Planında 16/11/2019 ila 17/06/2019 tarihleri arasında yer alan toplam 19.773,79 TL değerindeki 6 adet taksitin kredi kullanan dava dışı şirket tarafından ödenmiş olmasına karşılık bu taksitlerin takibe konu edildiğini, bu tatarın takipten çıkarılması gerektiğini, davalıların itirazlarında haklı olduklarını, takibin sadece küçük bir kısmına itiraz edildiğini, kötü niyetli olunsa idi takibin tamamına itiraz etmeleri gerektiğini, takibi durdurmak gibi bir yola tevessül etmediklerini, itiraz edilen tutarın dışında yaklaşan 100.000,00 TL tutarlı bedelin icra dosyasına ödendiğini, borcun ödenmiş olmasına karşılık davalılardan … adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmadığını, davalının mağdur edildiğini, davayı açan ve yetkili kurum olmasına karşılık yapılan ödemeleri dikkate almayan bankanın yaptığı takipte açtığı davada kötü niyetli olduğunu, davalılarca ısrarla söz konusu tutarın ödendiğini ve bu tutar ile ilgili bir borcun kalmadığını, kalan tutarında yapılandırmak suretiyle ödemek istediklerinin beyan edilmesine karşılık bankanın etmediğini, itiraz dışındaki borcun kapatıldığını, kredi sözleşmesi ve krediye ait tüm muhteviyata ilişkin banka kayıtlarının ve dekontların celbi ile bu konunun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına her bir davalı için ayrı ayrı olmak üzere hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 88.136,26 TL alacak (ihtiyaç) (yıllık %45), 325,98 TL faiz %45, 16,30 BSMV, 3.666,87 TL uygulanmış faiz, 183,35 TL uygulanmış BSMV, 1.258,51 TL masraf olmak üzere toplam 93.587,27 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
…. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 08/09/2017 tarihli Bankacılık Hizmet Sözleşmesi, Hesap Özetleri, 19/12/2018 tarihli Kredi Kullanım Talebi, Kredi Borcunun Geri Ödenmesine Dair Protokol ve Geri Ödeme Planı suretleri dosyaya sunulmuştur.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 09/11/2020 tarihli raporda; taraflar arasında 08/09/2017 tarihinde akdedilen ve davalıların kefil olarak imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesine istinaden borçluların kredi riskleri 19/12/2018 tarihinde 100.100 TL olarak yapılandırıldığını ve taksitlendirildiğini, ilk 4 taksit ödendikten sonra ödemelerdeki gecikmeler nedeniyle hesap 18/07/2019 tarihide kat edilerek 22/07/2019 tarihinde ihtarname keşide edildiği, davacı banka tarafından alacağını kayıtlarında 14/10/2019 tarihine kadar canlı kredilerde takip etmesi ve banka ihtarnameden 1 gün sonraki tarih olan 23/07/2019 ile 28/08/2019 tarihli taksitleri gecikme faizleri ile beraber tahsil edip, düşüm yapmasına karşılık bu durumun 26/08/2019 tarihli icra takibinde göz ardı edilerek takip ihtarname tutarındaki anapara borcundan hesaplama yapılmak suretiyle açıldığı, ihtarnamenin davalıların sözleşme adresine çıkarıldığı, 24/07/2019 tarihinde bila döndüğü, daha sonra davacı banka borçlu firmanın sözleşme adresleri ile kefillerin Mernis adreslerine md.35’e göre tebligat yapılasını talep ettiğini bu tebilgatın 08/10/2019 tarihinde adreslere ulaştığını, ödeme için 1 gün süre verildiği, sözleşme adreslerine yapılan tebligatın geçerli olup olmadığının mahkememiz takdirinde olduğundan her iki tebligata göre ayrı ayrı olarak hesaplama yapıldığı, uygulanan temerrüt faiz oranını sözleşmeye uygun olduğu, davalıların davacı bankaya müteselsil kefil olarak sorumlu oldukları toplam tutarın 26/08/2019 takip tarihi itibariyle temerrüdün 26/07/2019 tarihinde oluştuğunun kabulü halinde 87.480,25 TL, temerrüdün 10/10/2019 tarihinde oluştuğunun kabulü halinde ise 86.175,75 TL olduğu, 26/12/2019 dava tarihi itibariyle yapılan hesaplamada ise temerrüdün 26/07/2019 tarihinde oluştuğunun kabulü halinde 100.342,49 TL, temerrüdün 10/10/2019 tarihinde oluştuğunun kabulü halinde 97.244,40 TL olduğu, davalıların davacı bankaya müteselsil kefil olarak sorumlu oldukları anapara borçları toplamının 80.326,20 TL olduğu, davalıların 19.773,79 anapara borcu, faiz ve ferilerine itiraz etmelerine karşılık bu itirazlarının 7.810,06 TL’si için haklı olduklarının hesaplandığı, anapara borç tutarı olan 80.326,20 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar sözleşme hükümlerine uygun olarak %45 oranında gecikme faizi uygulanabileceği, 3 adet çek yaprağının garanti bedeli olan 6.090,00 TL’nin davacı banka nezdinde depo edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; bankacı bilirkişi tarafından banka kayıtları incelenmek ve sunulan evraklar bu surette tevsik edilmek suretiyle hazırlanan raporda; davacı banka ile dava dışı … Tic.ve San.Ltd.Şti. arasında imzalanan 08/09/2017 tarih 7.000.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi ile ile davalı lehine Taksitli Ticari Krediler ve Çek Taahhüt Kredisi kullandırıldığı, çek yaprakları verildiği, davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak aynı tutar için imzaladıkları, ödemelerdeki gecikmeler nedeniyle hesabın 18/07/2019 tarihinde kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiği, ihtarnamelerin davalıların/kefllerin sözleşmede yazılı adresine yapılamaması üzerine davacı vekilince T.K. Mad.35’e göre tebligat yapılmasının istenildiği, bu doğrultuda davalıların mernis adreslerine T.K. md.35’e göre yapılan 08/10/2019 tarihli tebligatlar kapsamında davalıların 10/10/2019 tarihinde temerrüdünün gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, yapılan mali inceleme ile davalı kefillerin davacı bankaya olan borcunun hesaplama yöntemince hükme esas alınması gereken bilirkişi raporu dahilinde taksitli ticari kredi hesabından kaynaklanan kredi yönünden davalıların itirazının 11.963,73 TL tutar yönünden iptali(davalıların 19.773,79-TL anapara borcu, faiz ve fer’ilerine itiraz etmelerine karşılık bu itirazlarının 7.810,06-TL’sı için haklı olduklarının tespiti ile) ile takibin 80.326,20 TL asıl alacak, 4.372,42 TL işlemiş faiz, 218,62 TL BSMV ve 1.258,51 TL masrafı olmak üzere toplam 86.175,75 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ise reddine, gayrinakdi çek kredisi yönünden ise 3 adet çek yaprağının garanti bedeli olan 6.090 TL’nin nakden depo edilmek üzere tahsiline karar verilmesi gerektiği takdir edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/11340 Esas 2017/6361 Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan icra inkar tazminat bedelinin de davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesi gerekmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın,
A)Taksitli Ticari Kredi hesabından kaynaklanan kredi yönünden, KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile, davalıların itirazının 11.963,73-TL tutar yönünden iptali ile, takibin 80.326,20-TL asıl alacak, 4.372,42-TL işlemiş faiz, 218,62-TL BSMV ve 1.258,51-TL masrafı olmak üzere toplam 86.175,75-TL takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak yönünden % 45,00 oranında temerrüt faizi ve bu temerrüt faizine işletilecek %5 gider vergisi uygulanmasına, (davalıların tahsilde mükerrer olmamak şartıyla sorumlu tutulmasına,), fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
B) Gayrinakdi çek kredisi yönünden; 6.090,00-TL’nin nakden depo edilmek üzere tahsiline (davalıların tahsilde mükerrer olmamak şartıyla sorumlu tutulmasına,)
C) İİK’nin 67/2 maddesi gereği hükmedilen 11.963,73 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 2.392,74-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tahsilde mükerrer olmamak şartıyla davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 817,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 772,84 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 95,20 TL harç, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 123,00 TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.018,20 TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 616,04 TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsilde tekerrüre yer olmamak kaydıyla müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılar kendini vekil ile temsil ettiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davada haklı çıkma oranına göre 798,64-TL’sinin davalılardan tahsilde tekerrüre yer olmamak kaydıyla müteselsilen tahsili, 521,36 TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır