Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/712 E. 2020/480 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/712
KARAR NO:2020/480

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:24/12/2019
KARAR TARİHİ:17/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan incelemesi sonunda aşağıdaki karar tesis edilmiştir:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin hükümlerine aykırılık dolayısıyla müvekkilinin zararının tam olarak tespit edilerek şimdilik davalı …’dan sözleşmede kararlaştırılan 30.000-USD cezai şartın rekabet yasağının ihlal edilmesi ve haksız rekabet oluşturan davranışlar nedeniyle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla davalılardan şimdilik 50.000,00-TL’si maddi 10.000,00-TL’si manevi tazminatın davalının şirket kurduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini, dava sonuçlanıncaya kadar davalının faaliyetlerinin ve haksız eylemlerinin tedbiren durdurulması talepli huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, iş sözleşmesinden kaynaklanan huzurdaki davada iş sözleşmesinin …’da kurulduğunu ve iş akdine konu çalışmanın …’da olduğunu, … Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu belirterek, yetkisizlik itirazında bulunduklarını, dosyanın … Mahkemelerine gönderilmesini talep etmiş, esasa ilişki olarak da; geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesinin bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
Taraflara usulüne uygun tebliğler yapılarak, ön inceleme duruşması yapılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; haksız rekabetten kaynaklanan tazminat davasıdır.
Davacı İİK 89/3 maddesi dahilinde kendi adına gönderilen haciz ihbarnamesi uyarınca borçlu olmadığı iddiasıyla huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
HMK 116/1-a maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazdır. HMK 131.maddesi uyarınca ilk itirazlar cevap süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. HMK 19/2 maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınamaz. Somut olayda davalı taraf süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemeyi de göstererek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
Taraflar arasında imzalanan 21/04/2014 tarihli ”belirli süreli iş sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin diğer hükümler başlıklı d bendinde uyuşmazlıkların çözümünde …/İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK 17. maddesi uyarınca ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilirler. Taraflar aksi kararlaştırılmadıkça davayı sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açabilirler.” hükmü yer almaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu yetki şartının yer aldığı sözleşme ise 21/04/2014 tarihli olup 6100 Sayılı HMK’nın yürürlükte bulunduğu tarihte imzalanmış ve bu dava açılmıştır. Yetki sözleşmesinin geçerli olması belli kişilerin arasında yapılması şartı ile geçerli olduğu kanundan anlaşılmakla, somut olayda sözleşmenin imzalandığı tarihte eldeki davadaki gerçek kişi şahıs davacı şirketin işçisi konumundadır. Kaldı ki sözleşmenin başlığında da ‘belirli süreli iş sözleşmesi’ yazması, sözleşmenin yapıldığı sırada işçi olduğunu doğrular nitelikte olup ayrıca anılan aynı sözleşmenin rekabet etmeme başlıklı a bendi uyarınca; ”Çalışan, işbu sözleşme herhangi bir nedenle sona erdikten sonra iki yıl süresince işverenin… Rekabet teşkil edecek… Kabul ve taahhüt eder.” maddesi uyarınca da davalı …’ın işçi olduğu anlaşılmaktadır. Davalı …’ın işçi olması, sözleşmenin yapıldığı tarihte tacir sıfatına haiz olmaması nedeniyle HMK 17. Maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi geçerli değildir.
6100 Sayılı HMK 17. Maddesi uyarınca taraflar arasındaki yetki sözleşmesi geçerli olmadığından, genel yetki kuralı gereği davanın HMK.’nın 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme olan davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde görüleceği kuşkusuzdur.(Emsal için bkz Yargıtay 11.HD’nin 2015/5017 E., 2015/12023 K. Sayılı kararı). Davalı vekilince süresinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulması, davalı şirket adresinin “Varlık Mah. 184. Sok. Dış Kapı No: 6/9 Muratpaşa/…” olması, davalılardan …’ın adresinin de … ilinde olması nedeniyle davalılar vekilinin cevap dilekçesinde ve usulüne uygun olarak yetki ilk itirazında bulunması, mahkememizce ön inceleme duruşmasında yetki ilk itirazının ön sorun olarak değerlendirmiş olup davanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı alanı kapsamında olduğu anlaşılarak davalıların yetkiye yönelik ilk itirazı yerinde görülmüş, davada yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kanaatiyle, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)6100 sayılı HMK 116/1-a bendi ve HMK. 117. Maddesi gereği Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın yetkili ve görevli … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı , 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır