Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/711 E. 2019/1083 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/689
KARAR NO : 2019/1086

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Bakırköy …ATM.’nin … esas, … karar sayılı, 21/10/2019 tarihli yetkisizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalıya tahsis edilen … plakalı aracın kullanım süresi içerisinde takipsizlik ve dikkatsizlik nedeniyle periyodik bakım aralıklarına uyulmadığı, periyodik bakım tarihlerinin atlanması sonucu aracın garanti kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle oluşan zararın davacı tarafından ödendiğini, sözleşme gereğince davalının dikkatsizliği nedeniyle oluşan zararın tahsili için davalıya kesilen fatura borcunun ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattıkları Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK.’nun 4-(1)-a maddesi ile kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere kiraya ilişkin uyuşmazlıkları konu alan davaların sulh hukuk mahkemelerinde görüleceğinin hüküm altına alındığını, işbu davanın konusunun taraflar arasında imzalanan araç kiralama sözleşmesi olup davacının davayı görevsiz mahkemede açtığını, yine taraflar arasındaki sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul merkez mahkeme ve icra müdürlükleri olacağının kararlaştırıldığını, sözleşme ve ek protokol gereği aracın periyodik bakım sorumluluğunun davacıda olduğunu, ayrıca davacının göstermek zorunda olduğu özen yükümlülüğünü göstermediğini, araçla ilgili problem ve taleplere ilişkin yapılan aramalara veya gönderilen maillere geç dönüldüğü ya da hiç dönülmediğini, davacının aracın periyoduk bakımlarının yaptırılmaması hususundaki iddasını kabul etmemekle birlikte şirket sekreteri tarafından defalarca iletişime geçilmesine rağmen aracın bakımı hususunda hergangi bir personelinde davacı tarafından görevlendirilmediğini, araca ilişkin taleplerinin her defasında aksatıldığını, davacı tarafından gönderilen faturaların hiçbir içerik, ayrıntı, tespit ya da bilgilendirme içermediğini ve sözleşmede belirlenen şartları taşımadığını, fatura içeriğinde hangi parçanın değiştiği, hangi parçanın ne kadar bedelle değiştirildiği, parça değişimi yapılmış ise bu değimin sebebinin bakımların aksatılması sebebebiyle olup olmadığını tespit edebilecek nitelikte hiçbir bilgi, belge veya rapor bulunmadığını, bu nedenlerle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, görev ve yetki yönünden mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki operasyonel araç kiralama sözleşmesine istinaden davalı tarafa tahsis edilen aracın periyodik bakım ve onarımlarının yaptırılmaması sonucu oluşan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 114/(1)-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan HMK’nun 115. maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığı mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabilir.
6100 Sayılı HMK.’nın 4/I-a maddesinde kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasındaki operasyonel araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı, her ne kadar faturadan kaynaklanan icra takibi yapılmışsa da faturanın içeriği “kiracı tarafından herhangi bir periyodik bakım ve onarımın yaptırılmaması veya yetkili servisler dışında yaptırıldığı tespiti halinde ilgili araç yetkili servise getirilecek ve bu takdirde harici etkenlerden oluşan masrafların kiracı tarafından karşılanır” maddesi gereğince oluşan zararın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu sabit olduğundan HMK.’nun 4/1-a maddesinde; kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm ihtilafların sulh hukuk mahkemesinde görülüp çözüme kavuşturulacağı hükme bağlanmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nun 4-(1)/a fıkrası uyarınca, davanın münhasıran araç kiralama sözleşmesi ilişkisinden doğan alacak davası niteliğinde olduğu görülmekle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK’nun 20-(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre dahilinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın davanın esasını çözmekle görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır