Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/703 E. 2020/820 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/703 Esas
KARAR NO:2020/820

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözl. Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/12/2019
KARAR TARİHİ:17/12/2020
KARAR TARİHİ:21/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yargılaması devam ederken davacı vekilinin dosyaya feragat dilekçesi sunmasıyla dosya re’sen ele alınarak incelenmiş ve evrak üzerinden aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2012 yılında püskürtme beton makinası ihtiyacını karşılamak için davalı ile finansal kiralama sözleşmesi imzaladığını, iş makinesinin sözleşme tarihindeki satış bedelinin 147.500€ + KDV. yani toplam 174.500€ olduğunu, sözleşmeyle birlikte tüm anapara ile faizleri içeren 193.275€ tutarındaki bononun müvekkil firma borçlu sıfatıyla ve şirket ortağı… – … tarafından müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla imzalanarak davalıya verildiğini, söz konusu borcun %10’unun davalıya peşin olarak ödendiği kalan kısmın ise 36 ay vade ile ödenmesinin kararlaştırıldığı ancak ekonomik sıkıntıya düşen müvekkilinin taksitleri vadesinde ödeyemediğini, davalı şirketin vadesi geçen 2 taksitin tahsili için ihtarname keşide ettirdiği ve kalan 11 taksitin muaccel hale gelmesiyle finansal kiralama sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, buna rağmen müvekkili tarafından davalıya 5.500€ ödeme gerçekleştiğini, sözleşmenin feshedilmesinden sonra davalı tarafından malın iadesi davası açıldığını ve haciz tutanağı ile iş makinesinin davalı şirkete teslim edildiğini, diğer yandan teminat olarak verilen 193.275€ bedelli bono için icra takibine başlandığını, davalı şirkete iade edilen iş makinesinin satıldığı hususunun kendilerine şifahen beyan edildiğini, davalı tarafından yapılan satış sonrası müvekkilinin borcundan düşülmeyerek icra takibine devam edildiğini, ayrıca icra takibinde yasaya aykırı olarak yabancı para alacağı için fahiş faiz oranı uygulandığını, ıslah hakkı saklı kalmak üzere müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, …. İcra Müd. …. sayılı icra takibinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 16/06/2015 tarihli ekspertiz raporunda sözleşme konusu püskürtme makinasının piyasa rayiç bedelinin 40.000€ acil satış bedelinin ise 35.000€ olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin makinayı 40.000€’ya satmış olmasına rağmen bu bedelin kiracının icra dosyası borcuna karşılık yapılan bir ödeme olmadığını, icra vasıtasıyla bir satış yapılmadığını, müvekkili şirketin malın iadesi davası açması neticesinde teslimden sonra mal satışı gerçekleştirdiğini, davacı ile akdedilen sözleşme sonrasında ödememiş olduğu ödemelerin tespit edildiğini ve faizleri ferileri ile müvekkiline ödenmesini, haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ve ekinde …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosya aslı, …. İcra Dairesinin… E. Sayılı dosyası Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama devam ederken davacı vekili tarafından 01/12/2020 tarihinde dosyaya ibraz edilen beyan dilekçesinde özetle; davalı taraf ile sulh olunması nedeniyle davanın konusuz kaldığını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, bu sebeple davadan feragat ettiklerini bildirildiği anlaşılmıştır.
Feragat, HMK 307. ve 311. maddesi hükümleri gereği davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davayı sona erdiren ve kesin hükmün sonuçlarını doğuran tek taraflı bir taraf işlemidir.
6100 Sayılı HMK’nın 74. Maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesi gereken haller sayılmıştır. Buna göre bir davada müvekkil tarafından vekile açıkça yetki verilmemişse, vekil davadan veya kanun yollarından feragat edemez. Somut olayda davadan feragat ettiğini bildiren davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat edebileceğine ilişkin özel yetki de bulunduğu, feragat bildiriminin HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
(1)Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.707,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.653,45-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
(4)Talep gibi taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2020

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.