Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/7 E. 2020/702 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/7
KARAR NO :2020/702

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/02/2016
KARAR TARİHİ:23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı … Nöbetçi İş Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı şirket bünyesinde 20/08/2012 tarihi itibarı ile servis şöförü olarak çalışmaya başladığını, hem davalı şirketin hemde davalı şirketin sahibi olduğu …Okulunun servis şöförlüğünü yaptığını, davalı ile yapılan sözleşme 09/03/2016 tarihine kadar geçerli olmasına karşın davalı tarafın köpeğe çarptığı gerekçesi ile 31/12/2015 tarihinde iş akdini tek taraflı olarak feshettiğini, davalını fatura bedellerini ve sair alacaklarını da ödemeyeceğini beyan ettiğini, en son olarak … Banka 02/11/2015 tarihinde ödeme yapıldığını, bundan sonraki ödemelerin yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla fatura bedelleri için (maaş) şimdilik 3.818 TL, sözleşme gereği öğrenci servis ücreti için (6 aylık) şimdilik 18.420 TL olmak üzere toplam 22.238 TL nin iş akdinin sona erdirildiği 30/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı 18/03/2019 tarihli celsede alınan beyanında; davalı tarafça yapılan sözleşme u yarınca davalı taraf adına taşıma işlerinde … ve … plaka sayılı araçları kullandığını, davalı tarafın taşıma işine ait ücretini tarafına ödemediğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın sözleşme imzalandığı tarihte eşine ait … plaka sayılı araç ile davacının üstlendiği Personel ve Öğrenci Taşımacılığı işlerinde çalışmak üzere Araç Kiralama Sözleşmesi adı altında sözleşme düzenlendiğini, işbu sözleşmeye göre davacının çektiği her servis mukabilinde fatura karşılığında ücretinin ödeneceğini, davacının da çalıştığı tarihten itibaren davalı adına fatura keserek yada ödeme karşılığında olmak üzere yakıt alarak ödemelerini aldığını, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi mevcut olmayıp davacının 4857 sayılı yasanın 2.ve 8.maddelerine göre davalı bünyesinde iş yapmadığını, bu nedenle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesini, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşme akdine uymayarak taşıma işini yapmadığını, davacı tarafın kestiği faturalar ödenmiş olup davalıdan alacağının kalmadığını, davacı davalı bünyesinde işçi işveren anlamında çalışmadığından maaş alacağı da bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekil 18/03/2019 tarihli celsede alınan beyanında; davaya konu uyuşmazlığın kira ilişkisine dayalı olmasından dolayı uyuşmazlık konusunda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olmasından dolayı öncelikle görev itirazında bulunduklarını beyanla davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
….İş Mahkemesinin …esas, …karar sayılı, 28/02/2018 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi olunmuş ve mahkememiz yukarıda yazılı esas sırasına kaydı yapılmıştır.
…’ın 27/02/2019 tarihli cevabi yazısı ile davacı ve eşi adına hesap bilgisi ve 20/08/2012-09/03/2016 tarihleri arasında tespit edilen hesap hareketleri CD olarak yazı ekinde gönderilmiştir.
İlgili emniyet müdürlüklerinden … ve … plaka sayılı araçlara ilişkin trafik tescil kayıtları getirtilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 09/11/2020 tarihli raporda; davacının davalı şirketten dava tarihi itibarı ile personel/öğrenci taşıma hizmetinden kaynaklanan 31/10/2015 tarihli 1.785,42 TL ve 30/11/2015 tarihli 1.742,91 TL olmak üzere toplam 3.528,33 TL faturalardan bakiye kalan alacağının 1.978,34 TL olduğu, işbu 1.978,34 TL.nin dava tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 2/2 maddesine göre %10.50 ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte talep edebileceği, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin erken feshi halinde, sözleşmelerin ifa edilemeyen süresi ile ilgili olarak tarafların uğrayacağı zararların tazminine ilişkin her hangi bir hüküm bulunmadığı, sözleşmelerin feshine ilişkin olarak da yazılı bir fesih ihtar veya ihbarına dair dosyaya sunulu bir belge olmadığından bu yönde tespit ve değerlendirme yapılmadığı, davacı talebinin yerinde olduğu yönünde bir kanaate varılması halinde sözleşmenin ifa edilemeyen yaklaşık 6,5 aylık döneme ilişkin davacının mahrum kaldığı gelir olarak davacı tarafından davalı adına düzenlenen en son 31/10/2015 tarihli 1.785,42 TL ve 30/11/2015 tarihli 1.742,91 TL olmak üzere toplam 3.528,33 TL’nin ortalama tutarı olan 1.764,16 TL x 6,5 ay =11.467,07 TL gelirden mahrum kaldığı, davacının mahrum kaldığı 11.467,07 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Yasanın 2/2 maddesine göre kar mahrumiyeti olarak talep edilebileceği belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Bilirkişi tarafından yapılan tespitler nazarında ve içeriği itibariyle hükme esas alınabilir nitelikte olduğu değerlendirilen bilirkişi raporu uyarınca;davalı şirket ile davacı araç sürücüsü … ve davacının eşi araç maliki Aslı Terzi arasındaki Araç Kiralama Sözleşmesi gereğince davalı şirkete verilen personel taşıma hizmetine ilişkin düzenlenen davaya konu 21/10/2015 tarih 1.785,42 TL ve 30/11/2015 tarih 1.742,91 TL bedelli faturaların her iki tarafından ticari defter ve kayıtlarında işli olduğu, Ekim 2015 ayına kadar hizmet faturalarının Aslı Terzi üzerinden, Ekim 2015 ve Kasım 2015 ayı faturalarının ise … üzerinden düzenlenip davalı şirkete gönderildiği, davalı kayıtların göre davalının davacıya 1.798,34 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı sözleşmenin davalı tarafından erken feshi nedeniyle 6 aylık okul servis ücretinden dolayı kar mahrumiyeti talep etmiş ise de; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi sözleşmelerde erken fesih halinde tarafların uğrayacağı zararların tazmini konusunda da hüküm bulunmadığı dikkate alındığında davacının kar kaybı talebinde bulunulamayacağı sonucuna ulaşıldığından davacının kar kaybı istemi yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile,
1-Davacının davalı şirketten dava tarihi itibariyle, personel/öğrenci taşıma hizmetinden kaynaklanan 31.10.2015 tarihli 1.785,42-TL ve 30.11.2015 tarihli 1.742,91-TL olmak üzere toplam 3.528,33-TL faturalardan kaynaklı bakiye 1.978,34-TL alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- Davacının sözleşme gereği 6 aylık öğrenci servis ücreti (kar mahrumiyeti) talebi yönünden davanın REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 135,14 TL harcın peşin alınan 379,77 TL’nin mahsubu ile 244,63 TL’nin kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 164,34 TL harç, 1.150,00 TL bilirkişi ücreti, 229,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.543,84 TL yargılama masrafınının kısmen kabul ve red oranına göre hesaplanan 137,34 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça sarf edilen ve dosyaya yansıyan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair davacı asilin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır