Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/695 E. 2022/523 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/695 Esas
KARAR NO:2022/523

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin DüzenlemelerdenKaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:18/12/2019
KARAR TARİHİ:29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı banka tarafından kredi borçlusu … Dış Tic Ltd Şti lehine ve diğer davalılar … Gıda Mad San Tic Ltd Şti, … Gıda Paz Ltd Şti, …, …, …, … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefaletiyle genel kredi sözleşmelerine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabının 03/01/2019 tarihinde kat edildiğini, bunun üzerine borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, işleyecek ve işlemiş faize ve faiz oranına da itirazda bulunulduğunu, davacı tarafın talep ettiği faizin fahiş olduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine %20ı oranında icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını, davalıların dava konusu alacaklardan kaynaklı herhangi bir borcunun mevcut olmadığını, hesap kat ihtarının usulune uygun gönderilmediğinden verilen sürenin yasaya aykırı olduğunu, talep edilen temerrüt faizinin fahiş olduğunu, kefalet sözleşmesinin bağımsız ayrı bir sözleşme olup, huzurdaki davada da kefalet sözleşmesinin ticari niteliği bulunmadığını, dolayısıyla huzurdaki davada TTKnın faize ilişkin ilgili hükümlerinin uygulanma alanı olmadığını, çek yapraklarıyla ilgili keşide tarihi, bedeli, ibraz edilip edilmediği ve sair hususların açıklanmamış olup bu bedellerin tamamına itiraz ettiklerini, kefiller yönünden genel kredi sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu bedelin ne kadar olduğunun açıklanmadığı gibi kefaletin düzenlenmesine dair maddenin MKmaddesi ve BKnun 484.maddesi ve Yargıtay kararları gereğince geçerliliğinin de araştırılması gerektiğini, davacı tarafın taleplerinin haksız olduğunu beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, faiz oranları bildirim formu, ticaret sicil kayıtları, hesap özetleri, yasal takip bilgi formu, ekstre izleme raporu, teminat mektubu teslim formu, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … AŞ tarafından borçlular …, …, …, …, …, … Dış Tic Ltd Şti, … Gıda Dış Tic Ltd Şti, … Gıda Mad San Tic ve Paz Ltd Şti aleyhine 869.509,41TL asıl alacak, 23.432.08TL işlemiş faiz, 40.000TL asıl alacak, 463,96TL işlemiş faiz, 1.194,80TL BSMV, 29.141,54TL mahsup edilen faiz tutarı olmak üzere bakiye 750.781,27TL üzerinden takip yapıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler Emekli Banka Müdürü …, SMMM …, Nitelikli Hesaplama Uzmanı tarafından tanzim olunan 16/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı banka ile davalı asıl borçlu … Dış Tic Ltd Şti arasında 14/04/2017 tarihinde 3.000.000,00TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalı kefillerin işbu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından dolayı 3.000.000,00TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduklarını, davacı banka tarafından davalı asıl borçlu ve davalı kefillere ihtarname keşide edildiğini, davacı banka tarafından davalı asıl borçluya kullandırılan kredilerin aksaması nedeniyle davacı banka tarafından hesapların kat edildiği ve 03/01/2019 hesap kat tarihi itibari ile işlemiş faizlerde dahil olmak üzere davacı banka alacağının 909.509,41TL olarak tespit edildiğini, davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin davalılara tebliğ edilerek davalı …’in 05/02/2019 tarihinde, diğer davalıların ise 10/01/2019 tarihinde temerrüde düştüklerini, davalıların temerrüt tarihlerinin farklı olması nedeniyle ayrı ayrı hesaplama yapılası gerektiğini, davacı bankanın kat tarihi itibari ile belirlemiş olduğu 909.506,41TL ana paranın içinde 249.850TLlik iskonto kredisinin faiz hesabına dahil edilmeyeceğini, dolayısıyla 659.659,41TL tutarını takip talebinde asıl alacak olarak kabul ettiğini, davalının da yararına olan bu talep doğrultusunda 659.659,41TLna hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar konu kredilere uygulanan akdi faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar yapılan tahsilatların da mahsubu ile temerrüt faizi oranından yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalılardan takip tarihi itibariyle 710.428,32TL alacaklı olduğunu, davalı …’in temerrüt tarihi farklı olduğundan ve 05/02/2019 temerrüt tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda, davalı …’in 704.558,57TL borçlu bulunduğunu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %43,30 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMVsinin davalıdan istenebileceğini, davacı bankanın davalılardan 200.000,00TL teminat mektubu depo talebinde bulunabileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 09/05/2022 tarihli ek raporda; kök raporda yapılacak bir değişikliğin bulunmadığını, ancak takdiri mahkemeye ait olmak üzere hesaplamaların %90 temerrüt faiz oranından ve davalı kefil …’e gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmiş sayılarak ayrıca hesaplama yapılacağını, buna göre davacının davalılardan 05/02/2019 takip tarihi itibariyle alacağının 702.390,07TL asıl alacak, 7.655,57TL işlemiş faiz, 382,77TL BSMV olmak üzere toplam 710.428,41TL olduğunu, davacı bankanın davalı kefil … yönünden ise; 05/02/2019 icra takip tarihi itibariyle 699.237,08TL asıl alacak, 5.068,09TL faiz, 253,40TL BSMV olmak üzere toplam 704.558,57TL alacaklı olduğunu, davacı bankanın asıl borçlu ve kefillerden 2000.000TL teminat mektubu depo talebinde bulunabileceğini belirtmişlerdir.
Dava, davacı banka ile davalı … Dış Tic Ltd Şti arasında akdedilen ve diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu … Dış Tic Ltd Şti arasında 14/04/2017 tarihinde 3.000.000,00TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların işbu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından dolayı 3.000.000,00TL kefalet limiti kapsamında sorumlu oldukları, davacı banka tarafından davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin aksadığı belirtilerek hesapların kat edildiği ve davalı asıl borçlu ve kefillere ihtarname keşide edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı bankanın davalı … Tic Ltd Şti’ne kullandırdığı krediler nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı … Tic Ltd Şti ve genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan diğer davalılar aleyhine başlattığı icra takibine davalıların itirazı noktasında toplandığı, davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin davalılara tebliğ edilerek, diğer davalıların ise 10/01/2019 tarihinde temerrüde düştükleri tespit edilmiştir. Davalı … yönünden; her ne kadar bilirkişiler temerrüt tarihini 05/02/2019 tarihi olarak belirtmişler ise de sözleşmenin 6.3. Maddesine göre müşteri ve kefiller yapılacak adres değişiklerini bildirmek zorunda oldukları, adres değişikliği bildiriminden müşteri ve kefillerin sözleşme esnasında bildirilen adreslerine çıkartılan tebligatın kendisine yapılmış sayılacağı hükmünün düzenlendiği, bu madde hükmü uyarınca kefil …’e çıkartılan ve bila ikmal dönen tebligatın da yapılmış sayılacağı anlaşıldığından bu kefil yönünden de temerrütün 10/01/2019 tarihinde gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Yine davacı tarafa temerrüt faiz oranının %90 olması gerektiğini ileri sürmüş ise de HGK’nın 2017/19-1650 Esas 907 Karar sayılı ilamında ve yerleşmiş daire kararlarına göre bankaların TCMB’ye bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı, bankanın müşterilerine fiilen uyguladıkları akdi faiz oranına göre temerrüt faiz oranının tespiti gerektiği yada sözleşmedeki oranın uygulanması gerektiği davacı bankanın fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranının %29 olduğu, bunun %50 fazlasının %43,50 olduğu görülmekle faiz oranı %43,50 olarak uygulanmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın faize faiz işletilmemesi adına kat tarihi itibari ile belirlemiş olduğu 909.509,41TL ana paranın içindeki 249.850,00TLlik iskonto kredisinin faiz hesabına dahil edilmeyeceği, 659.659,41TL kat tarihi itibariyle borcu bulunduğunu, davalıların temerrüt tarihlerine göre yapılan hesaplama neticesinde icra takip tarihi itibariyle asıl alacağın 699.237,08TL, işlemiş faizin 5.068,09TL ve BSMV 253,40TL olmak üzere toplam 704.558,57TL davacı bankanın alacağı bulunduğu, davalı kefillerin genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından dolayı borçtan sorumlu oldukları, davalılar tarafından borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin ibraz edilmediği, bu bağlamda davacı bankanın davalılardan 05/02/2019 tarihi itibariyle 699.237,08 TL asıl alacak, 5.068,09 TL işlemiş faiz, 253,40 TL BSMV olmak üzere toplam 704.558,57 TL alacaklı olduğu, işbu alacağının tahsiline yönelik başlattığı icra takibine davalıların itirazında haksız olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasın yapılan itirazın 699.237,08 TL asıl alacak, 5.068,09 TL işlemiş faiz, 253,40 TL BSMV olmak üzere toplam 704.558,57 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden %43,50 oranında temerrüt faizi ile bu faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, faize faiz yürütülmemesine, davalıların söz konusu borçları tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen sorumlu olduklarının tespitine, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İİK 67/2. Maddesi gereği davalılar aleyhine hükmedilen asıl alacak bedeli olan 699.237,08TL’nin %20’si oranında olmak üzere 139.847,41 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun tahsilde mükerrer olmamak şartıyla davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile, davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasın yapılan itirazın 699.237,08 TL asıl alacak, 5.068,09 TL işlemiş faiz, 253,40 TL BSMV olmak üzere toplam 704.558,57 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden %43,50 oranında temerrüt faizi ile bu faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, faize faiz yürütülmemesine,
2-Davalıların söz konusu borçları tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen sorumlu olduklarının tespitine,
3-İİK 67/2. Maddesi gereği davalılar aleyhine hükmedilen asıl alacak bedeli olan 699.237,08TL’nin %20’si oranında olmak üzere 139.847,41 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun tahsilde mükerrer olmamak şartıyla davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Kalan kısımlar yönünden davanın reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 52.277,93TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Red olunan dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 6.808,95TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 48.128,39TL karar ve ilam harcından hpeşin olarak alınan 12.821,47TL (dava açılırken 9.102,08TL+3.719,39TL icrada yatan)nin mahsubu ile bakiye 35.306,92TLnin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irat kaydına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 1.227,60TLsinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 92,40TLsinin davacıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 8.369,00TLnin davanın kabul ve red oranına göre (0,93) hesaplanan 7.783,17TLsinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 9.102,08TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/06/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI