Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/679 E. 2021/706 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/679
KARAR NO:2021/706

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :12/12/2019
KARAR TARİHİ:27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 16/06/2015 tarihli franchising sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği … adı altında hazırlanacak olan kamyonlarla mobil lokanta şeklinde satış yapılacağını, sözleşme 3 yıl süreli olarak yapılmış olup yıllık toplam 40.000 Amerikan Doları bedel belirlendiğini, anlaşmaya göre bu bedelin 40.000 TL’sinin sözleşmesinin imzalanması ile geri kalanının ise taksitlendirilerek ödeneceğini, davacının davalının taahhütlerine güvenerek satış temsilcisi olarak çalışmakta olduğu … firmasından istifa ettiğini, davacının anlaşma gereği ödemek zorundu olduğu franchise bedeli olan 40.000 TL’nin 38.000 TL’si için kefil olarak davalı ve davalının ortağı olduğunu iddia ettiği …’ı göstererek kredi çektiğini, kredinin davacı tarafından davalıya 18/06/2015 tarihinde elden teslim edildiğini, geri kalan 2.000 TL’yi de davalının mail order yoluyla davacının kredi kartından çektiğini, yapılan ödemenin ardından davalı tarafından bayilik işlemlerinin halledilmesi ve iş için kullanılacak olan mobil satış araçlarının hazırlanarak davacıya teslimi gerekirken ödemenin üzerinden aylar geçmesine rağmen bayilik işlemlerinin tamamlanmadığını ve mobil satış aracının davacıya teslim edilmediğini, davalının bu süreçte davacıyı oyalamak için kendisine … mail adresi açarak şirket yazışmalarının bu adres üzerinden yapılacağı ve sistem hakkında daha detaylı bilgilendirme için 2 haftalık eğitim verileceğini, davacıyla birlikte 17 tane daha bayisi olduğunu, hepsinin eğitime katılacağını söylediğini, bahsedilen sözde eğitimin yarım gün sürdüğünü ve davacıyla beraber yanlızca iki kişi daha katıldığını, davacının davalı tarafından sürekli oyalandığını, en sonunda da tüm sosyal iletişim sitelerinden ve telefondan davalı tarafından engellendiğini, kendisine verilen mail adresinin de bilgisi olmadan kapatıldığını, dolandırıldığı anlayan davacının savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve … C.Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyasında düzenlenen iddianame üzerine ….Ağır Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasıyla kovuşturmaya başlandığını, mevcut olay bakımından sebepsiz zenginleşme koşullarının oluştuğunu, dava konusu olayda davalının davacıyı aldatıcı ve kusurlu davranışlarıyla zarara uğrattığını, bu nedenle davacının uğradığını zararların da tazmini gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacının alacağının ve uğradığı zararların tespiti ile uğradığı maddi zararlarının şimdilik 1.000 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile, davalıdan alacağı olan 40.000 TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak olan ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava alacak ve maddi tazminat davasıdır.
….Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/87 esas sayılı dosyası getirtilmiştir.
… Bankası’nın 20/01/2020 tarih …/… sayılı cevabi yazısı ile davacının çektiği tüketici kredisi sözleşmesi, sözleşme öncesi bilgi ve talep formu ile krediye ait ödeme planının onaylı suretleri gönderilmiştir.
Dinlenen davacı tanığı …; “ben davacı … hanım ile …’un düzenlediği bir eğitim toplantısında tanıştım. Bu eğitim toplantısı Hijyen eğitimi konusunda idi. Ben de o dönemde …’tan franchising almıştım. … ile gurme et lokantaları konusunda franchising alınacak ve sabit noktada duran seyyar araçlarda, karavanlarda yemek satışı yapılması konusunda anlaşmıştık. Benim ve davacının dışında bir de … isimli şahıs ile de sözleşme yapılmış olduğunu biliyorum. Hijyen toplantısından sonra aşağıda davacı ile birlikte çay içtik. Biz franchising sözleşmelerini imzalayıp francihising bedellerini …’a ödedik. Ben 10.000,00 TL civarında elden ödedim ayrıca arabamı teminat olarak gösterdim. … hanımda bankadan kredi çekerek franchising bedelini ödedi, tam olarak ne kadar ödediğini bilmiyorum. …’un ortağı … isimli şahsın … hanım ile birlikte kredi çekmek için gittiğini, kredi dosyasına kefil olduğunu … hanım bana söylemişti. Daha sonra süreç uzadı. … bize bayilik vermedi. Benim de açmış olduğum davam vardır. … Adliyesinde devam etmektedir. Benim arabama haciz geldikten sonra dolandırıldığımızı anladık. Şikayetçi olduk …. francising bedeli konusunda herkesle ayrı ayrı görüşmüş olup bizi bir araya getirmiyordu. … hanım ile telefonlaştığımız için de bize kızmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 15/04/2021 tarihli raporda; taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eki kapsamında; davacı tarafından davalıya peşinat ödemesi olarak 40.000 TL ödeme yapıldığı (16.06.2015 tarihinde) taraf beyanları ile sabit olduğu, davalının sözleşme geriği yükümlülüklerini yerine getirdiğine ilişkin hiç bir somut belge dosya kapsamında bulunmadığı, diğer bir ifadeyle davalının sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerini, taraflarca kararlaştırılan 40.000 TL peşinatın tahsil edilmiş olmasına ragmen yerine getirlmediğinin de sabit olduğu,
davacının, sözleşme ile kararlaştırılan peşinat ödemesinde kullanılan 38.000 TL bedelli Tüketici Kredisinden dolayı ödemekle yükümlülük altına girdiği toplam maliyetin 48.363.80 TL olduğu,Kredi kartından mail order yoluyla davalıya ödendiği beyan edilen 2.000 TL’nın de somut belgelerinin ibrazı halinde davacının Maddi zararının 50.363.80 TL olacağı, davacının uğradığı maddi kaybı nedeniyle davalıdan (2.000 TL ile ilgili somut belgelerin ibrazı
ile) 50.363.80 TL’nın geri iade talep edilebileceği, dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine uygun olarak % 18,25 ve değişen
oranlarda ticari avans faizi talep edilebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili 10/05/2021 tarihli ıslah dilekçesiyle; bilirkişi raporu doğrultusunda 1.000 TL olan taleplerini 47.363,80 TL arttırarak toplam 48.363,80 TL olarak ıslah ettiklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın 1.000 TL’sinin dava tarihinden, 47.363,80 TL’sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek %18,25 ve değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 15/06/2021 tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesinin netice ve talep kısmının c bendinde, davacının alacağı olan 40.000 TL’nin davalıdan tahsiline ilişkin taleplerinin sehven talep edildiğini, bu alacak yönünden davadan kısmi olarak feragat ettiklerini, alacak davalarına davacının imzalamış olduğu sözleşmeden doğan bilirkişi tarafından 48.363,80 TL olarak belirlenen ve taraflarınca ıslah edilen tutar üzerinden devam ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 10/05/2021 tarihinde dosyaya vekaletname sunmuş, 20/06/2021 tarihli dilekçesi ile, davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden davanın eski hale iadesine, cevap dilekçesi ve delillerini bildirmek için taraflarına önel verilmesini talep ettiklerini, davacının tüm edimlerini yerine getirmediğini, davacının tüm sözleşme için ödemesi gereken miktarın 40.000 USD olduğunu, davacı vecibelerini yerine getirmediği için sözleşmenin tamamlanmadığını, sözleşmenin maddelerine göre bu meblağ tamamlanmadığı taktirde davacı yanın yapmış olduğu ilk ödemenin davalıda kalacağını, bu itibarla davalıya cevap dilekçesi ve delillerini sunması ve hesap bilirkişi ile birlikte ticari sözleşmesi uzmanı bilirkişilerden rapor alınmasını talep ettiklerini, tarafların samimi arkadaş olduklarını, davacının ödediği peşinatı davalının ortağı değil arkadaşı … … kefaletiyle bankadan aldığını, çalıştığı firmadan kendi problemleri nedeniyle çıktığını, sözleşme gereği üzerine düşen taahhütleri yerine getirmediği gibi davalıdan altından kalkması imkansız taleplerde bulunduğu için sözleşmenin uygulanamaz hale geldiğini, bu nedenle davalının araç firması karşısında aşarı sıkıntı yaşadığını, davalının davacıdan sözleşmeden doğan alacak hakları olduğunu, ayrıca davacının davalıyı tehdit ettiğini beyanla eski hale getirme taleplerinin kabulü ile cevap dilekçesinin verilmesine ve delillerinin ikamesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Öncelikle davalı vekili tarafından eski hale getirme talebinde bulunulmakla birlikte Davalı …’a çıkarılan tebligatın bila ikmal iade olması ve güncel mernis adresinin kayıtlı olmaması nedeniyle 04.03.2020 tarihinde davacı vekili tarafından bildirilen “… … … … Sk. Dışkapı No1:3 Dışkapı no:2 …/…” adresine T.K. 21.mad.göre tebliğ edildiği, davalının 23.07.2020 tarihinde güncellenen mernis adresinin de “… … … … Sk.Dışkapı Kapı no:3/2 …/…” adresi olduğu ve davalının mernis adresine inceleme gününü bildirir duruşma davetiyesinin 04.01.2021 tarihinde T.K.21. Mad göre tebliğ edildiği keza bilirkişi raporunun aynı adrese 29.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği dolayısıyla yapılan tebligatların davalının mernis adresine yapıldığı ve davalının en geç 04.01.2021 tarihinde davadan haberdar olduğu ayrıca mevcut dosya delillerinin incelenmesi neticesinde davalının itiraz dilekçesinin sonuca etkili olmayacağı anlaşılmakla yerinde görülmeyen eski hale iade talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında 16/06/2015 tarihli, 3 yıl süreli … Franchising sözleşmesi akdedildiği, imzalanan sözleşme ve sözleşme eki çerçevesinde belirlenen 40.000 USD tutarın 40.000 TL’sinin peşin bakiye kısmının ise 36 aya bölünerek taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının 40.000 TL’nin 38.000 TL’sini kredi çekerek davalıya ödediği, davacının dolandırıcılık iddiası ile yaptığı şikayet üzerine ….Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama ile beyanı alınan davalı, aralarında sözleşme imzalandığını, davacı tarafından kredi çekilerek 38.000 TL ödemenin kendisine yapıldığını ikrar etmiş, davacı ise çekilen kredinin ilk 3 taksidinin davalı tarafından ödendiğini beyan etmiştir. Bu kapsamda taraflar arasında sözleşme akdedildiği ve davacının sözleşme uyarınca 38.000 TL ödemeyi davalıya yaptığı, buna karşılık davalının taahhüt ettiği yükümlülüklerini yerine getirmediği sabittir. Bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile davacı tarafından davalıya ödemesi yapılan 38.000 TL’lik kredinin maliyetinin 48.363,80 TL olduğu tespit edilmekle davacı tarafından kredinin ilk üç taksidinin davalı tarafından ödendiği beyan edildiğinden kredinin ilk 3 taksidi toplamı 3.998,09 TL’nin mahsubu ile davacının 44.365,71 TL bakiye zararı bulunmaktadır. Buna göre davanın kısmen kabulü ile alacağın 1.000 TL’sinin dava tarihinden 43.365,71 TL’sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı tarafça dava dilekçesinin c bendinde belirtilen 40.000 TL alacak yönünden davadan feragat edildiğinden işbu alacak yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-)Taraflar arasında düzenlenen 16.06.2015 tarihli “… Franchising Sözleşmesi” kapsamında davacı tarafından davalıya ödenen tutardan kaynaklanan alacağın 1.000,00-TL’sinin dava tarihinden, 43.365,71-TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Davacının 40.000,00-TL alacak yönünden (dava dilekçesi c bendinde bildirilen talebi yönünden) davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
3-)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.030,62 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL+670 TL tamamlama harcı+809 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.523,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.507,22 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 6.567,54 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan; 1.574,20 TL harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 237 TL müzekkere, posta, tebligat masrafları olmak üzere toplam 2.711,20 TL yargılama masrafının (Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca) tamamının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
6-)Davalı taraf arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığından reddedilen miktar itibariyle lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 25-(9) maddesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
8-)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza