Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/671 E. 2021/655 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/671 Esas
KARAR NO:2021/655

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Söz. Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/12/2019
KARAR TARİHİ:16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … yetkilisinin imzalamış olduğu 12/10/2016 tarihli … ve … no’lu VDF Kredi Sözleşmelerine istinaden otomobil kredisi kullandığını ve kredi kullandırılırken alınan aracın trafik sicil kaydına rehin şerhi işlendiğini, diğer davalı …’in söz konusu VDF kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi borcunun ödeme planına göre ödenmemesi üzerine davalı borçluya … 48. Noterliğinin 17/04/2019 tarihli ihtarlarının keşide edilerek tebliğ edilmesine rağmen ödeme olmaması üzerine …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla menkul rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, ödeme olmaması ve rehinli aracın bulunamaması nedeniyle kredinin kefilinin de dahil edildiği …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibi ile … Esas sayılı dosyasıyla yapılacak tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla başlatıldığını ve davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, 35.262,60-TL alacağın takip tarihi itibariyle yıllık %32,16 faizi ile tahsilini, itiraz haksız ve kötüniyetli olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Rehin ile temin edilmiş alacak için yalnızca rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabileceğinden işbu nedenle kanuna aykırı başlatılan ilamsız icra takibinin iptalinin gerektiğini, müteselsil kefalet şartları gerçekleşmediğinden müvekkillerinden …’in kefil olduğunun kabulünün hukuken mümkün olmayacağını, dava dilekçesine ek olarak sunulan VDF kredi sözleşmesinde yer alan kefil beyanlarının hiçbiri müvekkili …’in kendi el yazısı olmayıp bilgisayar çıktığı olduğunu, kefaletin geçerli olması için kefalet tarihinin azami miktarın ve yükümlülüğün kefalet sözleşmesinde el yazısıyla belirtilmesi gerektiğini, davaya konu sözleşmede ise zorunlu unsurların mevcut olmaması nedeniyle kefalet ilişkisinin hükümsüz olduğunu, sözleşme genel işlem koşulları hükümlerine tabi olduğundan müvekkilleri aleyhine olan hükümlerin yazılmamış sayılması gerektiğini, aleyhe başlatılan icra takibinde belirtilen faiz oranlarının ve faiz başlangıç tarihinin neye gör ebelirlendiği anlaşılamadığı gibi belirtilen faiz oranlarının da fahiş olduğunu, izah edilen nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, kötü niyetli dava ve icra takibi başlatan davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosya aslı ile …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosya fotokopisiMahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 14/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı müteselsil kefil …’in sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladığı ve el yazısı ile “İşbu sözleşme tahtında borçluya müteselsil kefil olduğumu kabul beyan ve taahhüt ederim..” şeklindeki beyanı ve ad / soyadının da elle yazılı olduğu nazara alındığında sözleşme hükümlerinin dolayısıyla kefil olunan miktarı da kabul etmiş olduğunun mütalaa edildiğini, davacı kayıtlarına göre işlemiş faiz ve ferileri hariç olmak üzere davacının davalı borçlu şirketten taşıt kredilerinden kaynaklanan 29.522,00-TL anapara alacağının bulunduğu ve işbu anapara alacağından ve işlemiş faiz ferilerinden davalı asıl borçlu şirketin ve sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzalayan …’in davacı karşı sorumlu olduğunu, … 48. Noterliğinin 17/04/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile 12/03/2019 ve 12/04/2019 tarihli taksitlerin ödenmediği dolayısıyla vadelerinde ödenmeyen taksitler için 17/04/2019 tarihi itibariyle toplamda 3.669,26-TL’na baliğ olduğunu, 7 gün içerisinde ödenmemesi halinde borcun tamamı olan 13.532,58-TL’nin muaccel hale geleceği ve yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, … 48. Noterliğinin 17/04/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile 12/02/2019 ve 12/03/2019 tarihli taksitlerin ödenmediği dolayısıyla vadelerinde ödenmeyen taksitler için 17/04/2019 tarihi itibariyle toplamda 5.920,24-TL’na baliğ olduğunu, 7 gün içerisinde ödenmemesi halinde borcun tamamı olan 16.735,47-TL’nin muaccel hale geleceği ve yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, her iki ihtarnamenin de asıl borçlu ve müteselsil kefile 19/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, 17/04/2019 hesap kat tarihi itibariyle yapılan hesaplamada davacı tarafından kullandırılan kredilere sözleşme ile belirlenen akdi faiz oranları üzerinden hesaplama ile ihtarname masrafları hariç olmak üzere 30.694,04-TL toplam kredi alacağı hesaplandığını, … no’lu kredi için 17.163,81-TL ve … no’lu kredi için 13.664,84-TL olmak üzere toplamda 30.828,65-TL asıl alacak hesaplanmış olmasına karşılık davacı şirketin hesaplanandan az olmak üzere icra takibinde 29.291,69-TL asıl alacak talebinde bulunduğundan talebe bağlılık gereği değerlendirme yapılması gerektiğini, buna göre 29.291,69-TL asıl alacağın 16.062,99-TL’lik kısmı için %32,16 temerrüt faizi 13.228,91-TL’lik kısmına da %30,96 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’ni talep edebileceğini, 29.291,69-TL asıl alacak + 4.115,75-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi + 205,78-TL olmak üzere 33.613,22-TL olarak hesaplanan toplam kredi alacağına 876,26-TL masraf eklenince 34.489,48-TL toplam alacak talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra dosyasıyla … A.Ş. tarafından borçlu …Ltd. Şti. Ve …’e 35.262,60-TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nü … Esas Sayılı icra dosyası incelendiğinde; … A.Ş. tarafından borçlu …Ltd. Şti.’ye 33.223,25-TL üzerinden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların takip dosyasına sunmuş oldukları itirazları, tanzim olunan bilirkişi raporu, icra takip dosyaları ve tüm dosya kapsamı birlikte
değerlendirildiğinde; davacı ile davalı asıl borçlu şirket arasında VDF Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme uyraınca davalı şirketin davacı şirketten taşıt kredisi kullandığı, diğer davalı …’in sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı, sözleşmeden anlaşılacağı üzere ilgili krediden doğan borçlardan dolayı taşıtın ayrıca rehin edildiği, davacı ile asıl borçlu şirket arasındaki düzenlenen sözleşmede ticari taşıt kredisi ve rehin sözleşmeleri imzalandığı ve …’in asıl borçlu şirkete müteselsil kefil olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … kefalet sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmüş olup bu hususta kefil olunan sözleşmeler incelendiğinde; kefilin sorumlu olacağı azami miktarın sözleşmeye yazıldığı ancak bu yazının el yazısı olmadığı, yalnızca kefilin imza attığı ve ”işbu sözleşme tahtında borçluya müteselsil kefil olduğunu kabul beyan ve taahhüt ederim.” beyanının el yazılı olduğu ancak kefaletin geçerli olması için gerekli olan azami miktarın el ile yazılı olmadığı ve yine kefalet tarihinin yazılmadığı anlaşılmakla sözleşmede kefilliğin geçerli olması için aranan yasal şartların gerçekleşmediği ve kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan VDF Kredi Sözleşmesinin 23. Maddesinde; ” Rehin sözleşmesi: Rehin veren ile VDF arasında akdedilen kredi sözleşmeleri ile kullandırılmış her türlü kredilerden doğan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere aşağıda markası, modeli, plaka motor ve şasi nosu kayıtlı taşıt ve taşıtları MK. 940/2. Maddesi uyarınca VDF’ye rehin etmiştir. ” düzenlemesi ile rehin konusu taşıtın bilgileri sözleşmede belirtilerek bu aracın davacı lehine rehin verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda dosya arasında bulunan icra dosyaları incelendiğinde davacı tarafından itirazın iptaline konu olan …. İcra Müdürlüğü’nü … Esas Sayılı icra dosyasında 19/08/2019 tarihinde hem asıl borçlu şirket …Ltd. Şti.’ye hem de kefil olarak sözleşmeyi imzalayan …’e ilamsız takip yapılmıştır. Davaya konu olmayan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasında ise davacı tarafından yalnızca asıl borçlu şirkete karşı 21/05/2019 tarihinde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmıştır. Davacı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasıyla hem asıl borçluya hem de kefile karşı yaptığı ilamsız takipte borçluların yaptığı itirazların iptali için dava açmış olup işbu dosyanın dayanak icra dosyasının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası olduğu anlaşılmıştır.
İİK 45. Maddesine göre: ” Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir. ” düzenlemesi mevcuttur. İİK 45. Maddesi gereği önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla borçluya takip yapılması gerekliliği ve rehinli taşıt tutarının borcu ödemeye yetmemesi halinde bakiye alacak için haciz yoluyla takip yapılabileceği anlaşılmaktadır. Eldeki davada ise davacı, her ne kadar asıl borçlu şirket aleyhine 21/05/2019 tarihinde rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmışsa da ilgili icra dosyasında işlemler tamamlanmadan rehin açığı belgesi vs. alınmadan yaklaşık üç ay sonra eldeki davanın dayanağı icra dosyası olan …. İcra Müdürlüğü’nü … Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine ilamsız takip başlatmıştır. Bu durumda dosyaya dayanak takip dosyasındaki borçlulardan …Ltd. Şti. bakımından takibin erken yapıldığı sonucuna varılmıştır. Diğer davalı sözleşmede müteselsil kefil olan görünen … bakımından ise; TBK 586. Maddesi dikkate alındığında alacaklı teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamayacağı dikkate alınmadan davacı tarafça takip yapıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda değinildiği üzere davacı ile davalılar arasında yapılan sözleşmede kefalete ilişkin kurallara riayet edilmeksizin sözleşme kurulduğu anlaşıldığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu, kaldı ki sözleşme bir an için geçerli olsa bile öncelikle asıl borçluya yapılan borcun rehnin çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanmayacağının anlaşılması üzerine kefile başvurabileceği de dikkate alındığında davanın kefil yönünden reddi gerekmiştir. Belirtilen bu sebeplerle müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan kredi sözleşmesinde kefaletin geçersiz olduğu, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip beklenilmeksizin asıl borçlu ve kefile yapılan ilamsız takibin erken yapılan takip olduğu, icra dosyası arasında rehin açığı belgesinin de bulunmadığı dikkate alınarak yukarıda sayılan sebeplerle davanın davalılar yönünden reddine karar vermek gerekmiş, ancak davacı tarafından yapılan takip haksız olsa da kötüniyetli olarak yapıldığı kanaatine ulaşılmadığından şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Davalıların şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin olarak alınan 425,89-TL’den mahsubu ile fazla alınan 366,59-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
(4)Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
(6)Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 5.289,39-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.