Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/648 E. 2021/690 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/648 Esas
KARAR NO:2021/690

DAVA:İtirazın İptali (Yöneticinin Sorumluluğuna Dayalı)
DAVA TARİHİ:02/12/2019
KARAR TARİHİ:22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davanın, davacının hesabından davalı … tarafından çekilen 90.000USDnin 50.000USD tutarındaki kısmının şirket hesabına geri ödendikten sonra, kalan bakiye 40.000USD’nin davacı şirkete geri ödenmediğinin tespit edilmesinin ardından, yapılan incelemelere gereği bu tutarın şirket hesabına iadesi talebine ve yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğunu, davalının … şirketinin eski ortaklarından olup, 14/06/2017 tarihinde kendi hisselerinin devrini şimdiki ortaklara yaparak şirket ortaklığından ayrıldığını, işbu ayrılma sonrasında davacının ticari defterler üzerinde inceleme yapıldığını ve …’un usulsüz olarak şirketten 24/02/2016 tarihinde 90.000USD aldığını, almış olduğu tutarın 50.000USD miktarındaki kısmını 21/04/2016 tarihinde iade ettiğini, geri kalan 40.000USDnin akibetinin bilinmediğinin tespit olunduğunu, şirket ortaklarının şirketten çekmiş olduğu tutarlardan dolayı şirkete karşı sorumluluklarının bulunduğunu, işbu çekmiş oldukları tutarları şirketin menfaatine harcamaları ve bu harcamaları ispatlamakla yükümlü olduğunu, çekilen bu tutarın şirketin menfaati doğrultusunda harcanmadı ise davalının geri ödemekle yükümlü olduğunu, davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu beyanla, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazının 8.000USD tutarının kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile, 32.000USD üzerinden iptaline, davalı aleyhine %20den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalının davacı şirket ile ilişkisinin 2010 yılında başladığını, …’nin o dönemde davalıdan internet sitesinin geliştirilmesine ilişkin olarak bordro kaydı olmaksızın, dışardan danışman olarak destek aldığını, …’nin pay sahipleri … ve … sahibi oldukları şirket paylarının tamamını, 04/09/2015 tarihinde şirket merkezi ABD’de bulunan … and …’ye devrettiğini, limited şirket olan …’nin tek pay sahibi … and … şirketi müdürünün, TTK uyarınca şirket müdürü olarak atanmış ve gerçek kişi temsilcisi olarak da …’nin belirlendiğini, davalının bu süreçte …’ye finansal raporları hazırlanması, proje geliştirme çalışmaları yürütülmesi ve çeşitli konularda destek sağladığını, davalının …’yi 15/02/2016 tarihinde devralarak TTK hükümleri uyarınca tek pay sahibi olması nedeniyle şirket müdürü olarak atandığını, …’de tür değişikliğine gidilerek anonim şirkete dönüştürüldüğünü ve davalının sınırsız imza yetkili tek yönetim kurul üyesi olarak atandığını, devir sırasında 3.000.000TL kayıtlı sermayesi olan …’nin banka hesaplarında yaklaşık 200.000ABD dolar tutarında nakit mevcudiyeti bulunduğunu, davalının …’nin … Bankası AŞ nezdindeki hesabından ticari faaliyetleri ve şirketteki yapısal değişiklikler sebebiyle işçilik alacakları için gereken 90.000USD’yi yönetim kurulu üyesi sıfatıyla fiziki olarak çektiğini, davalının 50.000USD’yi kendi uhdesinde tuttuğunu, 40.000USD’yi şirket merkezinde bulunan şirket kasasına koyduğunu, davalının …’nin ofisini ziyaret ettiğinde gerçekleştirdiği teftişte şirket kasasında 40.000USD olmasını beklerken sadece 8.000USD’nin bulunduğunu, 32.000USD’nin kayıp olduğunu gördüğünü, davalının daha büyük ölçekli bir muhasebesel tutarsızlığa yol açmamak adına şirket faaliyetleri için kullanmak üzere çektiği 90.000USD&nin kendi uhdesinde kalan 50.000USD&lik kısmını şirket hesabına geri yatırdığını, …’nin o dönemki çalışanlarının 32.000USD’nin yanı sıra şirketin muhasebe kayıtlarının ticari defterlerinin ve birçok belgenin kayıp olduğunu görerek polise hırsızlık ihbarında bulunduklarını, davalının tüm bu yaşananlardan yıpranması nedeniyle ilki 09/06/2016, ikincisi 14/06/2017 tarihinde olmak üzere paylarını kademeli olarak nominal değeri karşılığında devrederek …’den tamamen çıktığını ve şirket ile ilişiğinin kalmadığını, yönetim kurulu üyeliğinden de istifa ettiğini, davalının bahse konu pay devir bedellerini hiçbir zaman tahsil edemediğini, ancak kariyerine zarar vereceği endişesi ile hiçbir zaman hukuki yollara başvurmadığını, daha sonra davacı şirketin, şirket defterlerinin fiili durumu yansıtmayacak şekilde değiştirilmesi ve şirket hesabından çekilen 72.925,91USD’nin hala kendi uhdelerinde tutulduğu gerekçesiyle savcılığa şirketin muhasebecisi ve eski çalışanı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, şirket defterlerinde ortaklardan alacak olarak görünen 32.000USD’nin davalının rızası dışında yazıldığını, 32.000USDnin ortaklardan alacaklar hesabına yazılması TTK uyarınca mümkün olmadığını, icraya konulan tutarın, ortaklar alacak hesabında yer alması gerektiğine kanaat getirilmesi halinde dahi hesap yönteminin hatalı olduğunu, dava konusu tutarın zaman aşımına uğradığını, davalının, davacı pay sahiplerine karşı satıcı sıfatıyla zarar oranında sorumlu olduğunu, ancak bu icra takibinin konusunun …’nin mevcut pay sahiplerinin tazminat talebinin olmadığını, davanın haksız olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, ihtarnameler, sınırlı inceleme raporu, ticari sicil kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığı Esas ve Karar Bürosunun … sor nolu dosyası, hesap hareketleri, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … … Ltd Şti tarafından borçlu … aleyhine 40.000USD alacak, 9,86USD (%9) değişen oranlarda adi kanuni faiz olmak üzere toplam 40.009,86USD alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş olup, bilirkişiler SMMM …, Nitelikli Hesaplama Uzmanı Dr Öğr Üyesi … … ve Dr Öğr Üyesi … … tarafından tanzim olunan 01/02/2021 tarihli raporunda; davacı tarafın 2016 yılı ticari defterlerinin … … ve … Ltd Şti’ne, 2017, 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin … … ve … AŞ’ne ait olduğunu, davacının … … ve … Ltd Şti’ne ait onaylı genel kurul kararı ve anonim şirket esas mukavelesinin 07/06/2016 tarihinde tescil edilerek ilan olunduğunu, şirket ünvanının … … ve … AŞ olduğunu, limited şirketten anonim şirkete dönüşme nedeniyle, limited şirket adına tasdik ettirilen defterlerin anonim şirket tarafından kullanılmasının mümkün olmadığını, nevi değişikliği ile kurulan şirketin tescil tarihinden önce açılış tasdik işlemi yapması, 09/06/2016 tescil tarihi itibari ile davacıya ait ticari defter kayıtlarda yıl sonunda yapılan tüm virman, tahakkuk vb.işlemlerin yapılması ve yeni kurulan … AŞ’ne açılış bilançosu olarak aktarılması gerektiğini, davacı tarafın … Ltd Şti’ne ait ticari defterlerini sunduğunu, 2016 yılı … AŞ’ne at ticari defterlerin ibraz edilmediğini, davacı tarafından ibraz edilen … Ltd ŞTi7Ne ait 2016 yılı defterlerin incelenmesinde, davalı tarafın 2016 yılı içerisinde davacı firma ticari defter kayıtlarında toplam olarak 354.208,06TL banka hesabından ve nakit olarak toplam 354.208,06TL aldığını, maaş ödemesi ve nakit iadesi olarak 210.756,52TL ödeme yaptığını, davalının davacı firmaya 143.451,54TL borçlu hale geldiğini, davalı tarafa 24/02/2016 tarihinde davacı tarafın … Bankası Merkez … Şubesi hesabından “… Ödenen TC:…” açıklaması ile davaya konu 90.000USD’nin ödendiğini, 21/04/2016 tarihinde davalı tarafından davacı taraf hesabına 50.000USD yatırıldığını, davalı tarafından davaya konu 90.000USD’nin çekildiği ve 50.000USD’nin ödendiğine dair davacı taraf ticari defterlerine 131.01.001 Ortaklardan Alacaklar Hesabına işlendiğini, davalı tarafından davacı tarafa 40.000USD’nin ödendiğine dair herhangi bir kaydın olmadığını, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde, 02/02/2016 tarihli 1.540,00TL ve 15/02/2016 tarihli 28TL olmak üzere toplam 1.568TL davalı tarafa yapılan ödemenin kebir defterinde yer aldığını, yevmiye defterinde yer almadığını, yevmiye madde numaralarının birbirini takip etmediğini, davacı tarafın ticari defterlerinin birbirini teyit etmediğini, davalının şirket hesabından almış olduğu ve iade etmediği kısma ilişkin bedeli takdiri ve hukuki nitelendirmesi mahkemeye ait olmak üzere, TBK çerçevesinde ödünç sözleşmesi hükümleri gereğince talep edebileceği ve söz konusu alacağın TBK’nun zaman aşımını düzenleyen hükümleri arasında 146.maddede düzenlenen 10 yıllık genel zaman aşımı süresine tabi olacağını, buna göre şirket hesabından paranın çekildiği 24/02/2016 tarih ve davanın açıldığı tarihin 02/12/2019 olduğu değerlendirildiğinde zaman aşımı süresinin de dolmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, davalı şirket yetkililerinin davacı şirketten çekmiş olduğu paranın iade edilmediğinden (haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle) bahisle davalı hakkında başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı …’un davacı şirketin eski ortaklarından olup, 14/06/2017 tarihinde kendi hisselerinin devrini yaparak şirket ortaklığından ayrıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının hesabından davalı … tarafından çekilen 90.000USDnin 50.000USD tutarındaki kısmının şirket hesabına geri ödendikten sonra, kalan bakiye 40.000USD’nin davacı şirkete geri ödenmediğinin tespit edilmesinin ardından, yapılan incelemelere gereği bu tutarın şirket hesabına iadesi hususunda davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının itirazı noktasında toplandığı, davacı tarafından davalı tarafa ihtarname keşide edilerek bakiye 40.000USD’nin 7 gün içerisinde yatırılması, yatırılmadığı takdirde yasal işlemlere başlanacağı hususunun ihtar edildiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; … … ve … Ltd Şti’ne ait … 6.Noterliğinin 30/05/2016 tarih 21598 sayı ile onaylı genel kurulu kararı ve aynı noterliğin aynı tarih 21596 sayı ile düzenlenen anonim şirket esas mukavelesinin 07/06/2016 tarihinde tescil edilerek ilan olunduğu, şirket ünvanının … Bilişim Tek ve … AŞ olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından dosyaya sunulan sınırlı inceleme raporlarının incelenmesinde; bankadan çekilen 156.246USD karşılığı 452.833,95TL ile 2.000TL olmak üzere toplam 454.833,95TLnin sadece muhasebe kayıtlarına göre, 72.925,91USD ortaklardan alacaklar hesabında takip edilerek akibetinin bilinmediği, söz konusu tutarın 32.925,91USD karşılığı 92.747,00TL … tarafından bankadan nakden çekildiği, 40.000USD karşılığı 123.651TLnin ise …’un şahsi hesabında iade edilen tutar sonrası kalan bakiye olduğu, 66.250,30USD şirketin diğer hesaplarına yatırıldığı, 17.069,79USD ile 2.000TLnin kayıtlarda şirketin personel ücretleri ve yapılan nakdi harcamaları karşılamak amacıyla kullanıldığı söz konusu harcamaların VUK’nun 229 ile 252.mad arasında tevsik edici evrak olarak kabul edilen belgelerden sadece 2.078,83TLsinin tevsik edilebildiği, geriye kalan 50.045,24TLnin ilgili kanun uyarınca tevsik edici evrak olarak kabul edilmeyen “masraf formları” ile belgelendirilmesi nedeniyle akibetinin bilinmediği sonucuna varıldığı, bankadan nakden çekilen 90.000USD karşılığı 264.951TLnin 50.000USD karşılığı 141.300TL olarak 21/04/2016 tarihinde banka yoluyla şirket hesaplarına iade edildiği, kalan 40.000USD karşılığı 123.651TL yasal defterlerde ortaklardan alacaklar kalan bakiye olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın 2016 yılı içerisinde davacı firma ticari defter kayıtlarında toplam olarak 354.208,06TL banka hesabından ve nakit olarak toplam 354.208,06TL aldığı, maaş ödemesi ve nakit iadesi olarak 210.756,52TL ödeme yaptığı, davalının davacı firmaya 143.451,54TL borçlu hale geldiği, davalı tarafa 24/02/2016 tarihinde davacı tarafın … Bankası Merkez … Şubesi hesabından “… Ödenen TC:…” açıklaması ile davaya konu 90.000USD’nin ödendiği, 21/04/2016 tarihinde davalı tarafından davacı taraf hesabına 50.000USD yatırıldığı, davalı tarafından davaya konu 90.000USD’nin çekildiği ve 50.000USD’nin ödendiğine dair davacı taraf ticari defterlerine 131.01.001 Ortaklardan Alacaklar Hesabına işlendiği, davalı tarafından davacı tarafa 40.000USD’nin ödendiğine dair herhangi bir kaydın olmadığı, davalının davacı tarafa 40.000USD tutarında borçlu bulunduğu, davacının dava dilekçesi ile, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazının 8.000USD tutarının kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 32.000USD üzerinden takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının 32.000USD alacağının tahsiline yönelik başlattığı icra takibine davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varılmakla, davacının davasının kabulü ile, davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazın 32.000USD üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren kamu bankalarının USD cinsine uyguladıkları en yüksek 1 yıllık mevduat faiz oranının uygulanmasına, ayrıca alacak belirlenebilir olduğundan İİK 67/2 mad uyarınca hükmedilen bedelin takip tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı olan 183.305,60TL’nin %20’si oranında olmak üzere 36.661,10TL icra inkar tazminatına hükmedilmesini, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, yine davacının alacak iddiasının davalının davacı şirkette yönetici olarak bulunduğu dönemde bankadan çektiği paranın bir kısmının şirket hesaplarına aktarılmaması ve bu surette kendi uhdesinde tutması üzerine yöneticinin sorumluluğu sebebiyle tahsiline yönelik olduğu anlaşılmakla dosya heyete tevdi edilmiş ve heyet aracılığıyla aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 32.000 USD üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren kamu bankalarının USD cinsine uyguladıkları en yüksek 1 yıllık mevduat faiz oranının uygulanmasına,
2-İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca hükmedilen bedelin takip tarihindeki kur üzerinden TL karşılığı olan 183.305,60 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 36.661,10 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 21.281,39TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 12.521,60TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.975,45TLnin mahsubu ile bakiye 10.546,15TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere yapılan toplam 2.609,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 1.975,45TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI