Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/64 E. 2019/230 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/64 Esas
KARAR NO : 2019/230
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ: 08/02/2019
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından Mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davalının hakkında İstanbul Anadolu Adliyesi … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile 1.390,00 TL alacak için takip yaptığını, takibin halen devam ettiğini, takibe konu olan bono borcu ve alacaklı görünen taraf ile şahsının herhangi bir ilgisinin bulunmadığını ve bono üzerinde bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, söz konusu alacaklı görünen firmadan herhangi bir alışveriş yapmadığını, İstanbul iline gitmediğini ve orada bulunmadığını, daimi ikametgahının ve çalıştığı yerin Gaziantepe olması nedeni ile böyle bir borcu yapmış olmasının fiilen mümkün olmadığını, borca yaptığı itiraza rağmen takibin başlatıldığını, borcun tahsiline çalışılmış olmasından dolayı dava açma zorunluluğunun olduğunu, açıklanan nedenlerle ile söz konusu senedin borçlusu olmadığını ve imzanın kendisine ait olmadığının tespitini, teminat karşılığında vezneye yatan paranın davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderlerinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. Maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını yada arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 17/01/2019 tarihinde açıldığı ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, (bu hususun hem dava dilekçesinden hem de yasa gereği geçmesi gereken 6 haftalık süre henüz dolmadan açılmış olmasından anlaşıldığı) aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın konusu bir miktar paranın ödenmesi/ödenmemesi olan alacağın bulunmadığına yönelik menfi tespit davasında davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olduğunan başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸