Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/618 E. 2020/625 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/618
KARAR NO:2020/625

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/11/2019
KARAR TARİHİ:02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı ….Ltd.Şti.arasında gerçekleşen ticari ilişki ile davacı şirket tarafından üretimi yapılan çeşitli alüminyum ürünlerin davalıya satışının gerçekleştirildiğini, davacı şirketin işbu davalı şirketten 205.529,53 TL alacağı bulunduğunu, söz konusu alacağın 29.432 TL’lik kısmının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek suretiyle talep edilmiş olup bu hususun davalıya gönderilen ödeme emrinde açıkça belirtildiğini, davalı şirket yetkilisi olan davalı … tarafından Eylül 2019’da gönderilen mesajlarda da icar takibine konu alacaklarının kabul edildiğini, davalı …’nın maliki olduğu … ili, … ilçesi, … Mah. … ada, … parsel ve … nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmaz üzerine davacı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin kayıtsız şartsız borç, karz ipoteği olduğunu, davalı şirketin davacı şirkete olan borçlarına ilişkin olarak şirket yetkilisi davalı …’nın malik olduğu taşınmaz üzerine 500.000 TL bedelle davacı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, davalılarca ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile açılmış olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu borca itiraz edildiğini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin takipteki şartlarla devamına, takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itirazlarını tekrarladıklarını, …’nın borçlu değil ipotek konan taşınmazın maliki olduğunu, sadece 3.kişi olup borçtan şahsen sorumlu olmadığını, davaya dayanak olan icra dosyasındaki taşınmaz … ili, … ilçesinde bulunduğundan yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davalı ….Ltd.Şti.’nin de alacaklı gözüken karşı yana vadesi gelmiş herhangi bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında kesinleşmiş hesap mutabakatı ve kesinleşmiş bir hakediş olmadığını, takibe dayanak yapılan fatura ve cari hesap ekstresinde görülen ürünlerin tamamına yakınının gelmediğini, gelenlerinde iade edildiğini, bu nedenle herhangi bir borcunda söz konusu olmadığını, davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile yürütülen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası dosya içerisine alınmıştır.
… Tapu Müdürlüğü’nün 05/03/2020 tarihli cevabi yazısı ile … ili, … ilçesi, … Mah… ada, … parsel … bağımsız bölümdeki taşınmaz kaydına … San.ve Tic.A.Ş,lehine 22/12/2016 tarih … yevmiye ile tesis edilmiş olan ipotek işlemine ilişkin resmi senet örneği gönderilmiştir.
Mahkememizin 06/07/2020 tarihli celse ara kararı ile davacı vekiline ipoteğin paraya çevrilmesi ile takipten önce davalılara muacceliyet ihtarnamesi gönderip göndermediği hususunda beyanda bulunması ve varsa ihtarnamenin onaylı suretini dosyaya sunması için iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili 17/07/2020 tarihli dilekçesi ile; takipten önce davalılara muacceliyet ihtarı gönderilmediğini, ancak dosyaya sunulan telefon mesajlarından da açıkça görüleceği üzere davalı şirket yetkilisi ve ipotekli taşınmazın maliki olan …’ya söz konusu borcun ödenmesi hususunda defaatle bildirimlerde bulunulduğu, davalı yanın mesajlarında da bu hususun açıkça görüldüğünü, söz konusu mesajların mahkemece muacceliyet ihtarı olarak kabulüne, aksi halde yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca taraflarına işbu eksikliğin giderilip yeni bir takip açılarak önceki takiple yeni takibin birleştirilmesi hususunda mehil verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Medeni Kanun’nun 887.maddesi ile “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır” hükmü mevcut olup, Medeni Kanun’nun 887. maddesine göre, hem asıl borçluya, hem ipotekli taşınmaz malikine icra takibi başlatılmadan önce ihtarname çekilerek borcun muaccel kılınması gerektiği, bu hususun takip şartı olduğu anlaşıldığından ve somut olayda davacı tarafça takipten önce davalılara muacceliyet ihtarı gönderilmediği beyan edilmekle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal için bkz Yargıtay 11.HD’nin 2006/8151 E- 2007/10454 K. Sayılı kararı).
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞU SEBEBİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.482,29 TL’den mahsubu ile bakiye 2.427,89 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır