Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/613 E. 2023/348 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/613 Esas
KARAR NO : 2023/348
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, 25/04/2012 tarihinde şuan tasfiye halinde bulunan … Kooperatifine üye olduğunu, belirtilen tarihte … … isimli şahıs yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığını, kooperatif adına yaptığı tahsilatları ise sahibi bulunduğu … Tic Ltd Şti adına yaptığını ve şirket üzerinden de davacıya ve diğer üyelere tahsilat makbuzu tanzim ettiğini, dava dışı … …’ın kooperatife ait bulunan 60 adet gayrimenkulü davalı şirket adına tapuya kayıt ettirdiğini, akabinde davacıya davalı şirket adına kayıtlı olan gayrimenkullerden satış yaparak tapuda devrettiğini, dava dışı … …’ın kooperatife ait inşaat işlerini davalı şirket üzerinden ihaleye çıkarması, gayrimenkulleri şirket adına yapması ve birçok hileli davranışının fark edilmesinden sonra 21/05/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısı ile kooperatifin yönetim ve tasfiye kurulundan azledildiğini ve hakkında üyelere suç duyurusunda bulunulduğunu, dava dışı … … tarafından davacı da dahil olmak üzere diğer üyelerle birlikte tüm üyelerden imza beyanı örneği alındığını ve bu imza örneklerinin … …’ın kendi uhdesinde saklayacağını beyan ettiğini, dava dışı … …’ın davacıdan almış olduğu imza beyanı üzerinden sahtecilik yapmak suretiyle söz konusu imza beyanını bono haline getirip, …:İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, süresi içerisinde … İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyası ile dava açarak takibin teminatsız durdurulmasını ve takip iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, davacı yanca … Büroya müracaat ederek takibe konu bononun sahte olarak düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti için müracaat ettiğini ve bonolar üzerinde tahribat yapıldığı, borç bedelleri yazan kısımlarının ve diğer sair beyanların sonradan düzenlendiğinin tespit edildiğini, takibe konu edilen belgeler üzerinde yapılan incelemede evraklar üzerinden tahribat yapıldığı, mürekkep farklılıkları olduğu ve sair bir çok husus ile sahtecilik yapıldığının açık olduğunu, davacının davalı firma ile yada dava dışı … …’la herhangi bir ticari yada kişisel bir borç ilişkisi bulunmadığını beyanla, takibin teminatsız olarak durdurulmasına, takibin ferileri ile birlikte iptaline, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı yanın kötü niyetli olması sebebiyle davalı yanın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; icra takip dosyasında borçlu … hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını ve sonrasında görülen borca itiraz davasında … İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… sayılı kararıyla borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz olarak gerçekleştirilen itirazın reddedildiğini, bu iddialarına bir son vermeyen davacının işbu menfi tespit davasını açtığını, senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunduğunu, dava konusu senedin sahteliği iddiasının mesnetsiz olduğunu, işbu dava konusu bononun “işbu emre muharrer senet” kelimesini, kayıtsız şartsız belirli bir bedel ödeme vaadini, 10/05/2015 tarihli vade gününü, … Tic Ltd Şti adına ödemeyi, 05/02/2015 tarihli düzenleme tarihi ve İstanbul düzenleme yerini, davacının imzasını içerdiğini, bu nedenle TTK 776.mad uyarınca bononun zorunlu tüm unsurlarını eksiksiz olarak karşılamakta olduğunu, davacının senedin sahteliği iddiasının haksız ve asılsız olduğunu beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine asıl alacak miktarının %20den aşağı olmamak üzere TTK 72.mad göre tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasının UYAP sureti, ….İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası, adli belge inceleme uzman mütalaası, devir sözleşmesi, tapu örneği, Yargıtay ilamları , ….Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyası örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı tarafa takip tutarı kadar harcı tamamlaması için süre verilmiş, verilen sürede harcın tamamlandığı anlaşılmıştır.
(2)Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 09/07/2021 tarihli raporunda; inceleme konusu senedin alt kenarının ölçüsü standart A4 kağıdın kısa kenarı ile uyumlu olduğu üst kenarının forma kesim olmadığını, ”Adı Soyadı-Adresi-Telefon” bilgilerini içeren ve ”İmza” içeren bölümler ile bu bölümler arasında yer alan senedin ödeme günü, bedel içeriği ve düzenleme tarihine dair yazılar bulunan bölümün aynı paralel hattı takip etmediği ve ”Telefon” bilgilerini içeren bölüm ile senedin ”Ödeme Günü-Türk Lirası-NO” bilgilerini içeren bölümler arasında mutat olmayan kesişme olduğunu, senet metninin bilgisayar ve ekipmanı ile oluşturulmuş diğer yazılara göre daha küçük puntolarla sıkıştırılmış olarak farklı zamanlarda farklı toner dağılımına sahip bilgisayar ve ekipmanı yardımıyla oluşturulmuş olduğunu, dolayısıyla senedin evvelce mevcut yazı ve imzalardan yararlanılarak oluşturulmuş olduğunu belirtmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; davacı hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas Sayılı icra dosyası incelendiğinde; … Ltd. Şti. tarafından borçlu …’na karşı 05/02/2015 düzenleme tarihli 75.000,00 TL bedelli bono, 225 TL bono komisyonu, 22.845,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 98.070,21 TL üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yollu icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, dava dışı … Kooperatifi’ne üyeyken davalı şirketin kooperatif adına tahsil işlemi yapmaya yetkili olduğunu, davacıdan alınan imza beyanı üzerinden sahtecilik yapmak suretiyle söz konusu imzanın bono haline getirildiğini ve davalı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı sayılı dosyasında bononun takibe konu edildiğini, bono üzerindeki bedeller ve sair beyanların sahtecilik yapmak suretiyle sonradan düzenlendiğini, davalı firma ile dava dışı kooperatif yönetim kurulu başkanı olan … …’la herhangi bir ticari ya da kişisel borç ilişkisinin bulunmadığından bahisle menfi tespit davası açmıştır.
Davaya ve takibe konu bono incelendiğinde; 05/02/2015 düzenleme tarihli, 10/05/2015 ödeme tarihli, keşidecisinin …, lehtarının ise … Ltd. Şti. olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf … İcra Hukuk Mahkemesi’nde aynı icra dosyasından dolayı borca itiraz davası açmış mahkemece 09/07/2019 tarihinde verilen karar ile bononun sahte olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilse de yargılamanın genel mahkemeye ait olduğundan talebi reddedilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. İcra hukuk mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup bu mahkemelerce imza incelemesi yönünden verilen kararlar da maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden mahkememizde açılan davanın menfi tespit davası olduğu dikkate alınarak bononun sahteliğine ilişkin davalarda mahkememizin görevli olduğu bu sebeple icra hukuk mahkemesince verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden mahkememizce yargılamaya devam olunmuş ve imza incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizin 04/03/2021 tarihli ara kararıyla davaya konu senedin incelenmesi için ATK’ya gönderilmesine, ATK tarafından davaya konu senedin incelenerek bono metnin borçluya atfen atılan imzalardan önce mi yazıldığı / oluşturulduğu ya da imzalar atıldıktan sonra mı yazıldığı / oluşturulduğu, imzaların senedin üzerinde doldurulmak suretiyle mi oluşturulduğu, imzanın başka bir senetten transfer edilip edilmediği, senet metnindeki yazı sebebiyle ve atılan imzalarda toner izi, yazıcı izi vs. bulunup bulunmadığı, senedin açığa imzadan üretilip üretilmediği gibi hususlarda laboratuvar ortamında inceleme ve tespitlerin yapılması istenmiştir. ATK tarafından düzenlenen 09/07/2021 tarihli raporda; inceleme konusu senedin alt kenarının ölçüsü standart A4 kağıdın kısa kenarı ile uyumlu olduğu üst kenarının forma kesim olmadığını, ”Adı Soyadı-Adresi-Telefon” bilgilerini içeren ve ”İmza” içeren bölümler ile bu bölümler arasında yer alan senedin ödeme günü, bedel içeriği ve düzenleme tarihine dair yazılar bulunan bölümün aynı paralel hattı takip etmediği ve ”Telefon” bilgilerini içeren bölüm ile senedin ”Ödeme Günü-Türk Lirası-NO” bilgilerini içeren bölümler arasında mutat olmayan kesişme olduğunu, senet metninin bilgisayar ve ekipmanı ile oluşturulmuş diğer yazılara göre daha küçük puntolarla sıkıştırılmış olarak farklı zamanlarda farklı toner dağılımına sahip bilgisayar ve ekipmanı yardımıyla oluşturulmuş olduğunu, dolayısıyla senedin evvelce mevcut yazı ve imzalardan yararlanılarak oluşturulmuş olduğunu belirtilmiş ve yine davacı tarafça dosyaya sunulan Ulusal Kriminal Büro tarafından tanzim edilmiş uzman mütaalasında …’nun adı, soyadı, adresi, telefon satırları ile imzası arasında kalan kısma standart senet metninin farklı bir yazıcıdan yazdırıldığı, bu şekilde farklı amaçla düzenlenen belgedeki imza üzerinde kalan boşluğa senet metni oturtularak sahte senet düzenlendiği hususunda kanaat bildirilmiştir.
Dosyaya celp edilen …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/… esas 2022/… karar sayılı kararında dava dışı kooperatifin yöneticilerinin dolandırıcılığı, özel belgede sahtecilik ve diğer suçlardan yapılan yargılamada iş bu dosya davalısı şirketin yetkilisi … … ve …’ın sanık oldukları, sanık …’nın özel belgede ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğine ilişkin cezalandırılmasına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilmediği, sanık …’nın diğer sanık … … ile gönül ilişkisinin olmasının veya … isimli şirket yetkililerinden olmasının suçu oluşturan eylemlere iştirak ettiği yönünde kabul edilemeyeceği nedenleriyle sanık …’ın müsnet suçlardan dolayı beraatine diğer sanık … …’ın kooperatif yöneticisi sıfatıyla dolandırıcılık suçu ve özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın sahtelik hakkında hukuk ve ceza mahkemesi kararlarının etkisi başlıklı 214. Maddesine göre: ”(1)Belgenin sahte olmadığına dair hukuk mahkemesince verilen karar kesinleştikten sonra, söz konusu belge hakkında ceza mahkemesinde de sahtelik iddiası dinlenmez. (2)Ceza mahkemesince belgeyi düzenleyen hakkında ceza verilmesine yer olmadığı ya da beraat kararı verilmiş olması, hukuk mahkemesinin belgenin sahteliğini incelemesini engellemez.” hükmü mevcuttur. Somut olayda senedin düzenlendiği 2015 tarihinde dava dışı … Ltd Şti’nin şirket yetkilisinin … olduğu, ceza yargılaması sonucunda … yönünden delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği ancak HMK 214’üncü maddesi nazara alındığında ceza yargılaması sonucunda mahkememizi bağlayıcı mahkumiyet kararı bulunmadığı da dikkate alınarak davacının iddia ettiği şekilde senedin sahte olup olmadığı hususunda araştırma yapılmış olup ceza mahkemesince verilen kararın eldeki davada inceleme yapılmasına engel oluşturmamıştır.
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması” “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir. “Senetteki imzanın inkarı halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir. İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.)
Somut olayda senedin sahte olup olmadığına ilişkin laboratuvar yoluyla inceleme yapılmış ATK’dan alınana rapor ve aynı doğrultuda sunulan uzman görüşü ile davaya ve takibe konu senedin sahte olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda sahtecilik iddiası mutlak defi olarak herkese karşı sürülebileceği anlaşıldığından ve senedin sahteliği yapılan incelemelerle sabit olduğundan takibe konu sahte senetten dolayı davacının davalıya borçlu kabul edilemeyeceği kanaatine ulaşılmış ve davacının davasının kabulü ile davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasından ve icra takibine konu 05/02/2015 düzenleme tarihli 10/05/2015 vade tarihli 75.000,00-TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Ayrıca İİK’nın 72/5’inci maddesine göre “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmü gereği davacının kötü niyet tazminatı talep edebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetle olma şartı aranmakta olup somut olayda davalının sahte olan senedi takibe koymasında kötü niyet şartının varlığı sabit olup ve takibin de haksız olduğu kanaatiyle İİK 72/5 maddesi uyarınca %20 oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın KABULÜ İLE; davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı icra dosyasından ve icra takibine konu 05/02/2015 düzenleme tarihli 10/05/2015 vade tarihli 75.000,00-TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-İİK 72/5. md. uyarınca %20 oranında (19.614,04-TL) kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 15.691,23TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 6.699,17TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 2.856,82TL (dava açılırken 1.280,82TL+ 1.576,00TL tamamlama ile)nin mahsubu ile bakiye 3.842,35TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 366,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.856,82TL (dava açılırken 1.280,82TL+ 1.576,00TL tamamlama ile) harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/05/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.