Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/609 E. 2020/151 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/609
KARAR NO : 2020/151

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/03/2009
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 23.000 TL alacak üzerinden yürüttükleri takibe, borçlunun itiraz ettiğini, …’in keşideci olup davalı … Şirketi’nin gerçek sahibi ve ortağı olduğunu, diğer davalı …’ün ise şirketin diğer ortağı olup borçtan hem ortakların hem de şirket tüzel kişiliğinin sorumlu olduğunu, bir an için faturanın düzenlendiği şirket dışındaki davalıların bağımsız davalılar olduğu düşünülse dahi çeklerin keşidecisi olan davalı …’in sebepsiz zenginleşme nedeni ile borçlu olacağını belirterek borçlunun icra takibine vaki itirazının iptaline %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkum edilmesin talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ olunmuş, süresi içinde davaya cevap verilmemiş, davalı … vekili 29.05.2012 tarihli celsede, davacının verilen kesin sürede gider avansı ve bilirkişi ücretlerini yatırmadığından dava şartları yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar cevap vermemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama sonunda Kapatılan İstanbul…Asliye Ticaret mahkemesinin … esas, … karar sayılı, 19/06/2012 tarihli kararı ile, 08.03.2012 tarihli duruşmada taraf şirketlerin defterleri üzerinde borçlar hukukçusu ve mali müşavir marifeti ile inceleme yapılmasına, her bir bilirkişi için 400 TL olmak üzere toplam 800 TL bilirkişi ücretinden davanın açıldığı tarihte yatırılan avans miktarına göre eksik avans varsa ikmal etmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, bu sürede eksiklik giderilmediği takdirde dava şartları yokluğundan davanın reddedileceğinin ihtarına karar verildiği, bu ihtara rağmen verilen kesin sürede eksik bilirkişi giderinin ikmal edilmediği gerekçeleri ile davanın HMK 114/9, 115/2 ve 120/2 maddeleri uyarınca dava şartları yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2013/17716 esas, 2014/1935 karar, 27/01/2014 tarihli ilamı ile, “mahkemece ara kararında belirtilen delil avansının yatırılmaması nedeniyle dava şartlarının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, HMK’nun 324/2 maddesi gözetilerek ara kararında belirtilen delil avansıyla ilgili delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı hükmü karşısında diğer delillerin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda verilen … esas, … karar, 04/04/2017 tarihli karar ile, davanın davalı … yönünden kısmen kabulü ile icra takibine yapılan itirazın 23.000 TL asıl alacak, 8.251,64 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, davalı … Şti. hakkındaki davanın, icra takibine bu davalı tarafından yapılan bir itiraz bulunmadığından usulden reddine, davalı … açısından ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2018/1711 esas, 2019/4130 karar sayılı, 27/06/2019 tarihli ilamı ile, “davacı davanın dayanağı olan takipte 23.000 YTL(YTL=TL) asıl alacak ve 11,106,79 YTL işlemiş faiz talep etmiş, bir kısım davalıların itirazı üzerine açtığı itirazın iptali davası dilekçesinde açıkça davanın konusunu “23.000,00 YTL tutarındaki alacağa ilişkin itirazın iptali istemi” olarak belirtmiş ve dava harcını da bu miktar üzerinden yatırmıştır. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi amir hükmüne rağmen davacının talebi aşılarak 23.000 YTL ( YTL=TL) asıl alacak ve 8.251,64 YTL işlemiş faize karar verilmiştir. Bu husus davalı tarafından sarahaten temyize getirilmese dahi re’sen dikkate alınacak bozma sebebidir. Kabule göre de, dava davalı … yönünden kısmen kabul edildiği halde reddedilen kısım yönünden bu davalıya yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile davacı vekili yargıtay bozma ilamına direnilmesini talep etmiş, mahkememizce yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili, davayı genişlettiklerini, alacağın doğduğu tarihten itibaren faizi ile birlikte alacağa ilişkin itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargıtay bozma ile birlikte tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mahkememiz dosyasında bozmadan önce verilen hükmün Yargıtay 19.Hukuk Dairesi tarafından sadece talep aşımı yapılarak davacının talep etmediği işlemiş faiz yönünden karar verilmesi nedeniyle bozulduğu, bu itibarla dosyanın incelenmesinde davacının dava dilekçesi ile “23.000 YTL tutarındaki alacağa ilişkin itirazın iptali”ni talep ettiği, bu nedenle uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda davacının davasının kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın 23.000 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, işlemiş faiz yönünden harçlandırılmış bir talep bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve Yargıtay tarafından davalı …’in sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olmakla mahkememiz önceki kararında da belirtildiği üzere; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu ve ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlenerek fatura bedellerinin de çek karşılığında ödendiği, ancak çek bedellerinin karşılıksız olması sebebiyle fatura alacaklarının tahsil edilemediği, dava konusu alacak bir kamu alacağı olmadığından davalı limited şirketin borçlarından dolayı doğrudan ortakların sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığı, dava konusu çeklerin keşide tarihleri ile takip tarihi tarihi itibariyle çeklerin zamanaşımına uğradığı, takip konusu çekler kambiyo vasfını yitirdiğinden ve davacı ile davalı keşideci … arasında temel ilişki bulunmadığından 6267 sayılı TTK’nın 644. maddesi hükmüne göre sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak keşideciden borcun ödenmesinin talep edilebileceği, davanın sebepsiz zenginleşme davası olması sebebiyle ispat külfetinin davalıda olduğu, çeklerin zaman aşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıl içerisinde takibin açılmış olduğu, davalının zaman aşımı itirazında bulunmadığı, davalı keşideci …’in davaya konu çeklerin ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı anlaşıldığından davanın … yönünden kabulüne, davalı … Tekstil hakkındaki davanın, icra takibine bu davalı tarafından yapılan bir itiraz bulunmadığından usulden reddine, davalı … dava konusu çeklerde ciranta olmakla beraber davacı ile aralarında temel ilişki olmadığı gibi zamanaşımına uğramış çeklerden dolayı 6267 sayılı TTK’nın 644. maddesi hükmüne göre sebepsiz zenginleşmeye dayanılarak cirantaya başvurulması mümkün olmadığınından bu davalı açısından ise davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı … Şti. Hakkındaki davanın icra takibine bu davalı tarafından yapılan bir itiraz bulunmadığından usulden REDDİNE,
2- Davalı … hakkındaki davanın esastan REDDİNE,
3-Davalı … hakkındaki davanın KABULÜ ile İstanbul … İcra Müd. … esas sayılı icra dosyasında yapılan takibe davalının itirazının 23.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz uygulanmasına, işlemiş faiz yönünden harçlandırılmış bir talep bulunmadığından karar verilmesi yer olmadığına,
4-Harçlar tarifesine göre alınması gereken 1.571,13 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 139,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.431,16 TL harcın davalı …den tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden hesap olunan 3.450,00 TL vekalet ücretinin davalı … den alınarak davacı vekiline verilmesine,
6-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan peşin harç, vekalet harcı, başvuru harcı, bilirkişi ücretleri, posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.495,57 TL ile bozma sonrası yapılan 87 TL olmak üzere toplam 1.582,57 TL yargılama giderinin davalı … den tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır