Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/57 E. 2021/356 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/57
KARAR NO : 2021/356

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle;davalının, davacının abonesi olup davalının Sanayi Mah…Sok. N… K…Göngören adresinde meskenine sağlanan enerji bedeline karşılık olan 14/10/2016 son ödeme tarihli faturaların bedellerini ödemediğini, bu nedenle İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık 6183 Sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faiz tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar sayılı 13/07/2018 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kayıt edilmiştir.
CEVAP: Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; ekli dekont örneklerinde ve borç yoktur yazılı fatura ve makbuzlarda da görüleceği üzere davacıya ödenmemiş bir borçlarının olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul ..,İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin 26/03/2019 tarihli cevabi yazısı ile, davalı aboneye ait kwh endeks dökümü gönderilmiş olup, fesih bedellerinin müşterinin ilgili serbest tüketici sözleşmesi kapsamında çıkan tahakkuklarından, tahakkuk tutarlarının okuma gün sayısına bölünüp 60 ile çarpılması sonucunda elde edilen en yüksek tutarın belirlenmesi yöntemiyle elde edildiğini, davalının 2016/01 dönemindeki 3.143,60 TL’lik fatura baz alınmış olup, müşterinin ilgili fatura dönemindeki okuma gün sayısı olan 30’a bölünüp 60 ile çarpılması sonucu 5.894,25 TL’lik fesih bedelinin fatura edildiği belirtilmiştir.
Davacı vekili 28/05/2019 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderdiği dilekçesi ile, işbu davaya konu olan alacağın sözleşme taahhüdünün ihlali sebebiyle tahakkuk ettirilen fesih tazminatı bedeli olduğunu, dosyada mübrez faturanın bu ihlal sebebiyle oluşturulan fatura olduğunu beyan etmiştir.
Dosya elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 20/02/2020 tarihli ön raporda belirtilen eksiklikler doğrultusunda davacı vekili tarafından 20/03/2020 tarihinde UYAP sistemi üzerinden gönderilen dilekçe ile birlikte abonelik sözleşmesi ve ekleri ile TL bazında tüketim ekstresi sunulmuştur.
Sunulan bilgi ve belgeler doğrultusunda dosya yeniden bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 23/11/2020 tarihli raporda; taraflar arasında 04/02/2014 tarihli 01/03/2014-01/03/2016 tarihleri arasındaki 2 yıllık dönemi kapsayacak elektrik satışına ilişkin abonelik sözleşmesi imzalandığı, tacir davalı için tek zamanlı ticarethane tarifesinde %5 indirim taahhüt edildiği, taraflardan herhangi birisinin sözleşme bitiş tarihinden en az 90 gün öncesinden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmenin fesih edilebileceğinin kararlaştırıldığı, dava konusu faturanın davacı kurumca davalı şirket adına sözleşmenin erken feshi gerekçe gösterilerek abonelik süresi boyunca tahakkuk ettirilen en yüksek fatura (2016/01 dönem – 3.143,60 TL tutarlı) bedelinin 2 katı tutarındaki 5.894 TL fesih tazminat faturası olduğu, davalı şirketçe sözleşmenin taahhüt sonu olan 01/03/2016 tarihi öncesinde sözleşmenin feshine ilişkin davacı kuruma müracaat edildiğine ilişkin belge görülmediği, sunulan fatura döküm listesinden davalı şirket adına en son…dönem faturasının tahakkuk ettirilmiş olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamında yer alan 2016/02 dönem sonrasındaki faturalarda serbest tüketici bildirimi emaresi yer aldığı ve fatura tutarı belirtilmediği, bu nedenle davalı şirketçe taahhüt süresi sona ermeden tedarikçi değiştirildiğinin anlaşıldığı, fesih tazminat faturasının sözleşme hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirilmiş olduğu, bu nedenlerle davacı şirket talebine bağlı kalınarak talebin 4.740,67 TL asıl alacak, 539,80 TL gecikmiş gün faizi, 97,16 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 5.377,63 TL üzerinden davalı adına devam edebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 01/03/2014-01/03/2016 tarihleri arasını kapsayacak şekilde elektrik satış sözleşmesinin yapıldığı, davalının sözleşmeyi erken feshederek başka bir tedarik şirketinden elektrik almaya başladığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile taraflardan herhangi birisinin sözleşme bitiş tarihinden en az 90 gün öncesinden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmenin feshedilebileceğinin, sözleşmenin tüketici tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedilmesi durumunda tüketicinin tedarikçiye sözleşmenin imza tarihi ile fesih bildiriminin tedarikçiye ulaştığı tarih arasındaki dönem içerisine oluşan en yüksek fatura bedelinin 2 katı tutarında ceza bedeli ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafından sözleşmenin bitiş tarihinden 90 gün öncesinde sözleşmenin feshine ilişkin davacı kuruma müracaat edildiğine ilişkin bilgi bulunmadığı, 09/11/2016 tarih 5.894,00 TL bedelli fesih tazminat bedeli faturasının keşide edilerek davalıya gönderildiği, ödeme yapılmaması üzerine davacının alacağını tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği sözleşme hükümleri dikkate alındığında fesih tazminatı faturasının sözleşme hükümler uygun olarak tahakkuk ettirildiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş inkar tazminatı yönünden alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden yasal şartlarının oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİ ile, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 367,34 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 64,95 TL+ 26,89 TL icra veznesine yatan olmak üzere toplam 91,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 275,50 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen değer üzerinden AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 106,05 TL harç, 700 TL bilirkişi ücreti, 160 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 966,05 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar avacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda okunup usulüne uygun anlatıldı. 26/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır