Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/548 E. 2020/71 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/548
KARAR NO : 2020/71

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/01/2012
KARAR TARİHİ : 27/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’un diğer davacıdan satın aldığı mala karşılık çek düzenleyip verdiğini, çekin cirosuz olarak kaybedilmesi üzerine açılan davada çekin iptaline karar verildiğini, davalının anılan çeke dayalı olarak davacılar aleyhine icra takibi başlattığını, çekteki cironun sahte olduğunu ve keşide tarihinde tahrifat yapıldığını belirterek davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kendisinden önceki cirantadan çeki alırken davacı lehtarın cirosunun sahte olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, bu durum hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, çekin bedelinin ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, kambiyo senetlerinin tek başlarına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgeler olduğunu belirterek davanın reddine ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2012 tarihli kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, İİK.nun 72/3 maddesine göre İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra veznesine yatacak paranın %15’i tutarında nakit veya kesin ve süresiz teminat mektubu, teminat olarak yatırıldığı taktirde, icra veznesine yatacak paranın dosya alacaklısına ödenmesinin önlenmesini teminen ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonunda İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.12.2012 tarihli ve … E., … K. sayılı karar taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11.12.2013 tarihli ve 2013/15593 E., 2013/19698 K. sayılı kararı ile; “davaya konu çekin lehdarı olan davacı Süper Enerji şirketi çekin arkasındaki cirosunun sahte olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda davacı lehtar Süper Enerji şirketinin davaya konu çekten dolayı sorumlu tutulması mümkün olmasa bile, TTK.’nun 589. maddesinde düzenlenen imzaların istiklali ilkesi gereğince çekin keşidecisi olan ve imzası hakkında tartışma olmayan davacı …’un davaya konu çekten dolayı mahkemece sorumlu tutulmaması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir…) gerekçesiyle oy çokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkememizin 27/11/2014 tarihli kararı ile önceki kararda direnilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1636 esas, 2019/319 karar sayılı, 19/03/2019 tarihli ilamı ile, Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılamada davacı vekili Hukuk Genel Kurulu kararını kabul etmediklerini, davalının kötü niyetinin açıkça ortada olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise, Hukuk Genel Kurulu karanının yerinde olduğunu, davalı …’un imza inkarında bulunmaması nedeniyle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, HMK.373/7.maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği karara uyulmasının zorunlu olduğu anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına yahut menfi tespite karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Davacı vekili tarafından çekteki lehdar cirosunun sahte olduğu ileri sürülmüş, davacı şirket yetkilisi …’nın mahkemece imza örnekleri alınmak ve davacı vekili tarafından bildirilen kurum ve kuruluşlardan ıslak imzalı belge asılları getirtilmek suretiyle …ATK.Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinden alınan rapor ile çekteki 1.ciro imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilmiştir. Buna göre davacı lehtarın çekten dolayı sorumlu tutulması mümkün değildir. Davacı tarafça keşideci …’un ise imzası inkar edilmemiştir. İmzaların bağımsızlığı ilkesi gereği lehtar imzasının sahte olması keşidecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Senedi şeklen düzüğün silsile ile ele geçiren hamilin son cirodan önceki cirolardaki imzaların sahte olduğunu bilmesi mümkün olmadığı gibi böyle bir sorumluluğu da yoktur. Senet borçlusu ile senet alacaklısı arasındaki kişisel itiraz ve savunmalar senedi şeklen düzgün ciro silsilesi ile ele geçiren iyi niyetli hamile karşı ileri sürelemeyeceğinden davacı şirket yönünden davanın kabulüne, davacı … yönünden ise davanın reddine , alacaklının alacağını geç almasından dolayı alacak tutarının %40’ı oranında kötü niyet tazminatının davalı …’dan karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı …A.Ş. Yönünden;
1-Davanın KABULÜ ile, …bank … Şubesi’ne ait, …seri no’lu, keşide yeri Torbalı, keşide tarihi 15.10.2006, keşidecisi … olan 6.250,00 TL bedelli çekten dolayı davacı …A.Ş.’nin borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Şartları oluşmadığından tazminat isteminin reddine,
B- Davacı … Yönünden;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK’nın 72/4 mad. uyarınca alacaklının alacağını geç almış bulunmasından doğan alacak tutarının % 40’ı oranında hesaplanan 2.500,00-TL kötüniyet tazminatın davacı …’dan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Mahkememizin 13/03/2012 tarihli ihtiyati tedbir kararının davacı … yönünden kaldırılmasına,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 426,93 karar ve ilam harcından peşin alınan 92,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 334,08 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen değer üzerinden AAÜT uyarınca 3.400.00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı …A.Ş. ‘ye verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 117,30 TL harç, bozma önceki yapılan 314 TL tebligat-posta gideri ile bozma sonrası yapılan 9 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 440,30 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca 3.400.00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
8-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza