Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/497 Esas
KARAR NO:2022/681
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:07/01/2010
KARAR TARİHİ:09/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının taşımacılık ve depoculuk alanında faaliyet gösterdiğini, davacının bilgisayar otomasyon sisteminin anahtar teslim kurulması amacıyla davalı tarafından 17/01/2007 tarihli teklif verdiklerini, söz konusu teklifin davacı firma tarafından uygun bulunduğunu, davacının depolama faaliyetinin elektronik olarak bilgisayar tarafından programlanarak sevk, idare, kontrol, sayım ve benzeri tüm hizmetlerin gerçekleştirilmesini sağlamak üzere malzeme ve gerekli tüm ekipman ile enstrümanların alımı bilgisayar programı ve yazılımının gerçekleştirilmesi işinin, davacının faaliyetlerinde kullanılacak ve bu ihtiyacını karşılayacak şekilde çalışır vaziyette teslimi için davalı ile 19/01/2007 tarihli devir sözleşmesinin imzalandığını, davalı tarafından verilen 17/01/2007 tarihli teklifin aynı zamanda sözleşmenin eki niteliğinde olduğunu, davalı firma tarafından üretilecek bilgisayar yazılım programı olduğu ve bu programın lisansının devri ücreti olduğunu, davacı tarafından sözleşme konusu işin yapılması için yazılımın fikri sınai hakları ile lisansın kullanılma hakkına karşılık olmak üzere, sözleşme konusu işin bedeli olarak davalı firmaya 145.750Euro+ KDV bedeli kesilen faturalar karşılığı ödendiğini, ancak davalı firma tarafından başlanılan işin tamamlanmadığını, sözleşmeye aykırı olarak bilgisayar yazılım programı yapılmadığını ve lisanssız program kullanıldığını, taahhüt edilen sistemin tam ve eksiksiz olarak devreye alınamadığını, dolayısı ile davacı tarafından işin teslimine ilişkin onay verilmeden ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığını, davalının sözleşme ile üstlendiği edimlerini eksiksiz olarak ifa etmediğini, davalı firmanın sözleşme ile üstlendiği işi taahhütlerine uygun ve eksiksiz olarak yerine getirmemesi nedeni ile işin bedelini tahsil etmeye hak kazanmadığını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davacı tarafından davalıya yapılan ücret ödemesinin şimdilik 8.000Euro tutarının ve davacı tarafından ek personel istihdamı nedeni ile oluşan maliyetler nedeni ile şimdilik 1.000Euro ile üretim kaybı nedeni ile oluşan zararlarının tazmini için şimdilik 1.000Euro olmak üzere toplam 10.000Euro bedelin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, toplam alacak miktarına 02/12/2009 tarihinden itibaren hesaplanacak TL karşılığı üzerinden işleyecek en yüksek banka reeskont faizi işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 06/07/2021 tarihli dilekçesi ile davalarını ıslah ederek, davalı tarafa yapılan ücret ödemesi 109.312,50Euro’nun davacının zarara olarak da 14.575,00Euro’ya 02/12/2009 tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davanın usulen hatalı ve hukuka aykırı kötü niyetle açılmış olduğunu, davalı ile davacı firma arasında ilk ticari ilişkinin 10/08/2006 tarihli sözleşme ile başladığını, davalı tarafından üzerine düşen yükümlülüklerin süresi içinde yerine getirildiğini, söz konusu işe ilişkin herhangi bir kabul tutanağı imzalanmadan işin teslim alındığını, bu iş bittikten sonra firma tarafından … firmasına ait malların depolanması için teklif istendiğini ve bu amaçla davacı ile davalı arasında 17/01/2007 tarihli teklife istinaden, 19/01/2007 tarihli bir sözleşme yapıldığını, söz konusu sözleşmenin konusunun 2.maddede açıkça belirtildiğini, … firmasının mallarının depolanması amacıyla kurulan depoya, bilgisayar otomasyon sisteminin kurulmasının oluşturmakta olduğunu, iki aşamalı yapılacak mühendislik hizmetinin ilk aşaması olan “teklif kapsamında tarifi ve miktarı belirtilen enstrümanların temin edilmesi, panoların sitem ihtiyacını karşılayacak malzemeler ile … programlı ve … program destekli olarak imal edilerek tesise nakledilmesi” işleminin davalı tarafından yapıldığını, ancak söz konusu işe ilişkin davalı tarafından verilen teklifin son aşamasının yerine getirilmediğini yani sistemin devreye alınamadığını, davalı tarafından yapılan sistemin devreye alınabilmesi için davacı firma tarafından 10/04/2007 tarihine kadar yapılması gereken mekanik, pnömatik ve kablolama işlemlerinin yerine getirilmediğini, uzun süre beklenilmesine rağmen bu işlemlerin yapılmadığını, davacı tarafından davalı ile 06/03/2008 tarihinde yeni bir otomasyon sisteminin kurulması için sözleşme yapılarak işleme başlanıldığını, davacı tarafın … işine ilişkin sistemi bu aşamada kuramayacaklarını, bu işten şimdilik vazgeçtiklerini, davacının yeni yapılacak işe odaklanması gerektiğini söyleyerek, yapılan işe ilişkin fatura kestirildiğini, bedeli ödendiğini ve hatta kur farkından kaynaklanan bedelin de davalı firma tarafından tekrar davacı firmaya iade edildiğini, davalının söz konusu işe ilişkin olmak üzere üzerine düşen tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, devreye alınmama olayı ise, tamamen davacı firmanın yapması gereken işleri süresinde ve hatta hiç yapmaması nedeniyle yerine getirilemediğini, davanın haksız olduğunu, açılan davanın süresi içinde olmadığından zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafın hem işin gidişatı- sonucu açısından hem de hukuk tekniği açısından da hataya düştüğünü, davalı firmanın, ödemelerin askıya alınmasına sebebiyet erecek fiili ve hukuki bir durum yaratmadığını, davacı tarafın söz konusu eksikliğin kendisinden kaynaklandığını bildiği için, yapmaması gereken tüm ödemelerin de hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden yapıldığını beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
….Fıkri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2010/… esas 2015/… karar sayılı 29/01/2015 tarihli kararı ile, davanın kısmen kabulü ile 7.500-Euronun 02/12/2009 tarihinde TC Merkez Bankasındaki kur karşılığı olan 16.950TLnin bu tarihten itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/2788 esas 2017/4944 karar sayılı 02/10/2017 tarihli ilamı ile;
“1-Dava, 818 sayılı Borçlar Kanunu’ndaki istisna sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 5846 sayılı Fikir Sanat Eserleri Kanunu kapsamında ve fikri sınai haklar mahkemesinde görülmesi gereken bir dava ve uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın TBK. hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi ve mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.” şeklinde bozma kararı verilmiş ve dava … 1.Fıkri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/… esas numarasına kaydedilmiş, mahkemenin 2018/… esas 2018/… karar sayılı 05/04/2018 tarihli kararı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizde 2019/497 esas numarasını almıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, devir sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları, teklif metni, malzeme listesi e posta metni, teklif maliyet artışlarına ilişkin liste, e-posta yazışmaları, ihtarname, tutanak, dekont, celp olunmuştur.
Davacı tarafın tanıklarının dinlenmesine karar verilmiş olup, dinlenen davacı tanığı … “Ben Bilgisayar Mühendisiyim, 2002 yılından bu yana davacı şirkette çalışmaktayım, 2005 yılında askerlik sebebiyle kısa dönem ayrıldım, halihazırda otomasyon yazılım bölümünde çalışıyorum, ancak davaya konu olan projenin hazırlandığı dönemde şirkette otomasyon yazılım bölümü yoktu, depo yazılımları yapılabiliyordu, söz konusu proje otomasyon yazılımına ilişkin olup teslim edilse biz alacaktık, bize yazılım anlamında bir teslimat yapılmadı, teslim edilen panolar ve bu panoların çalışmasını ve konveyor diye tabir edilen üzerine konulan kolileri verilen komuta göre bir noktadan gideceği noktaya kadar götüren donanımlar teslim edildi, sözleşmeye göre bu işin mekanik kısmı ekolün sorumluluğundaydı, yani elektronik kısmın kurulacağı materyalleri … temin edecekti, bildiğim kadarıyla … o tarihte mekanik kısmı hazırlamamıştı, elektronik kısmı ve yazılım kısmını davalı hazırlayacaktı, sadece elektronik kısım ile ilgili hazırlık yapılmış, ancak yazılım ile ilgili hiçbir teslimat yapılmamıştı, teslimat yapılmış olsaydı kesinlikle haberim olurdu, çünkü dördüncü aşamadaki görev ise bizim sorumluluğumuzdaydı, halihazırda sistem çalışmaktadır, ancak çalıştırmaya başlama işlemini … kendisi yaptı, çalışmaya başlaması … projesinden sonra oldu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … “Ben davacı şirkette Makine Teknisyeni olarak 14-15 yıldır çalışmaktayım, söz konusu proje ile ilgili sözleşmesel anlamda bir bilgim yoktur, ancak işlerin yapılması safhasında biz ekip olarak sorumluyduk, o tarihte … Mühendisliğin panoları getirip teslim ettiğini biliyorum, bunun dışında herhangi Bir şey teslim edilmedi, getirilen panoların montajları bizim … ekibince yapıldı, bu iş yarım bırakıldı, bildiğim kadarıyla davalı … ekolün başka bir işini yaptı, hatırladığım kadarıyla aynı tarz bir işti, ben konunun detayı hakkında bilgi sahibi değilim, 26/02/2009 tarihli toplantıda hazırdım, toplantıda neler konuşulduğunu tam hatırlayamıyorum, … projesinin detaylarını da hatırlamıyorum, ancak … projesi ile ilgili de bilgi sahibiyim, adidası destekleyen tübitaktı, o iş daha öncelikliydi, bu projede ise ekolün mekanik kısmını hangi tarihte hazırladığını hatırlamadığım gibi toplantı tarihinde hazır olduğunu da hatırlamıyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … “Ben 2006 yılı Aralık ayından bu yana ekolde iş yöneticisi olarak görev yapmaktayım, bu projenin asıl sorumlusu … Bey ayrıldıktan sonra ben dahil oldum, söz konusu proje ekibi içerisinde bende görevliydim, hatırladığım kadarıyla taraflar arasında yapılan sözleşme doğrultusunda davalı taraf yazılımı davacıya teslim etmediği için proje hayata geçirilemedi, bizim taraf tasarımı yapmakla yükümlüydü ve yapmıştı, ben mekanik bölümde görevli olmadığımdan o konu ile ilgili yeterli bilgi sahibi değilim, ben davalının teslim ettiklerine bizzat şahit değilim ancak, duyduğum kadarıyla pano ve azimodil donanımları teslim edilmişti, ancak yazılım teslim edilmediğinden hayata geçirilememişti, ancak tarihi net bilmiyorum 2010-2011 olabilir, davacı yazılımı kendisi hazırladı ve projeyi bu şekilde hayata geçirdi ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … ” o dönemde … isimli sonradan Unvan değiştirerek … unvanını alan şirkette yönetici olarak çalışmaktayım, dava konusu program 3 ana bölüm şeklinde gelişiyordu ilk olarak mekanik sistem belirlenip kurulacaktı ki bu hususu … Lojistik yapacaktı, ikinci aşamada … Mühendislik elektrik kısmını hazırlayacaktı aynı anda biz de yazılım kısmını yapacaktık, anlaşmamız bu şekilde olduğu gibi zaten işin doğası nedeniyle de bu şekilde olmak zorundadır, biz …’dan mekanik kısımla ilgili tarifi aldık bu kısmın … tarafından oluşturulmasını bekledik, biz aldığımız tarifeye uygun olarak hazırlıklarımızı yaptık sahaya uygulamaya hazırdık ancak … işi geciktirdi, biz uygulaya geçelim yani gelip kuralım dediğimizde henüz sistem hazır değil diyorlardı, 1 yıl süreiyle bu şekilde oyalanıldı, bunun üzerine …’da yeni başlayan bir projeleri varmış. Oraya devam etmemizi istediler, bu projenin … …’da … projesiydi, talep üzerine biz bu kez …’daki söz konusu çalışmaya başladık, oradaki çalışmada takriben 1,5 yıl kadar sürdü, orası tamamlandı, daha sonra …’un bilgi işlem müdürü ve teknik guruptan arkadaşlar … Projesinin başarıyla bitirildiğini söylediler, aynı toplantıda …’deki … projesiyle ilgili görüşme yapıldı, … destekli proje olduğu için bir an önce yapmak istediler biz projeyi yeniden incelediğimizde bu kez daha önce verilen projenin çok değişmiş olduğunu gördük ve bu arada başka firmalarla da görüşmüş olduklarını öğrendik, buna rağmen biz en kısa zamanda çalışmalara başlayacağımızı bildirdik, yeni dökümanları bize ileteceklerdi, gerek bize gerek … Mühendisliği ilgili iletilmedi, tam da bu arada bu davanın açıldığı haberi verildi, … Projesine geçtiğimiz tarihe kadar proje bedelinin %90nına yakını nakit ödenmişti ve gerek … Mühendislik gerek bizim firma projeyle ilgili malzemelerin tamamını almıştık ve yazılım da gerçekleşmişti, yukarıda belirttiğim gibi davacının geciktirmesi sebebiyle program uygulanamadı, biz …’la sürekli çalışırdık, yazılımı yazıp sahaya uygulandıktan sonra sahada bazı değişiklikler olurdu onları da ilave ederek garanti süresinin sonunda programı teslim ederdik, bu çalışma da başarıyla sonuçlansa aynı uygulamayı yapacaktık, yukarıda belirttiğim gibi biz … Mühendislikle birlikte çalışıyorduk, açıklamalarımda belirttiğim … Programı ile ilgili müdürlerin talebi üzerine … Mühendislik yazılı öz önce belirttiğim prosedürden önce teslim etmeleri sebebiyle sorun çıkmıştı, açıkladığım gibi sahada uygulama sırasındaki problemler giderildikten ve 1 yıllık garanti süresi geçtikten sonra program karşı yana teslim ediliyordu, davalı … Mühendisliğin taahhüdüne konu olan panolar ve ekipmanların tamamı … Lojistiğe teslim edilmiştir, tarihini hatırlamıyorum, sözleşme yapıldıktan yaklaşık 1 ay sonra panolar hazırdı biz …’e gönderdik, yerin hazır olmaması sebebiyle bir köşeye konulduğunu öğrendim ve daha sonra ben de gittiğimde onları da olduklarını gördüm hatta mahkemece yazılan talimat üzerine yapılan keşifte de panoların aynı yerde oldukları görülüyordu, bizim firmanın yazılımla ilgili lisansı vardır, biz sözleme doğrultusunda yazılımı hazırlayıp teslim ettiğimizde lisansla ilgili bilgi verecektik ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden talimat yolu ile alınan ve bilirkişiler Prof Dr …, Prof Dr … ve Prof Dr … tarafından tanzim olunan 06/11/2012 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu dosya ekinde sunulan CD incelendiğinde, bu CD içinde iş akışının modellendiği bir simülasyon programı olduğunu, bu programın sözleşme içinde bahsedilen … ve … programlama işi ile direkt bağlantısı olmadığını, söz konusu programın lisanslı bir program olup, sözleşme ile ilgili olmadığını, dolayısıyla dava konusu ile doğrudan ilişkini olmadığının görüldüğünü, sözleşmeye göre yapılması istenen programın, davalı tarafından tedarik edilen malzemelerin davacı tarafından montajından sonra gerçekleşmesi gerektiğini, ancak yapılan incelemede söz konusu montajın davacı tarafından gerçekleştirilmediği ve davacı tarafından sözleşmede ön görülen tasarımdan farklı bir tasarım uygulandığından, iddia edilen ve davalıdan istenilen programın gerçekleşmesinin de mümkün olmadığını, dolayısıyla davalıdan programı zamanında bitirmediği iddiasının hakkaniyetle bağdaşmadığını, dava konusu işle ilgili olarak gündemde olan yazılımın bedelinin 10000 EU olarak takdir edildiğini, sözleşmeden dığan bedelden, bu miktar dışında kalan kısmın davacı tarafından montajı yapılmak üzere davalı tarafından teslim edilen malzemelere ait olduğunu, davalı tarafından bu malzemelerin zamanında tedarik ettiğinin görüldüğünü, sonuç olarak davacının sadece yapılamayan program için kısmi iade talebinde bulunabileceğini ve bu talebin bilirkişi heyetine göre 10000 EU’nun %75’ini kadar olabileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 16/06/2013 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın taraflar arasındaki sözleşme gereği proje gereği malzemeleri tedarik ettiğini, tedarik edilen malzemeler hususunda dosya içeriğinde bir itirazın bulunmadığını, ancak davacı tarafından yapılması gereken montaj işlemleri tamamlanmadığından dava konusu programın da gerçekleşmesinin mümkün olmadığının görüldüğünü, dolayısıyla kök rapordaki görüşleri değiştirecek yeni bir durumun söz konusu olmadığını belirtmişlerdir. Bilirkişi ek raporuna karşı itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 24/07/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda ise; kök ve ek rapordaki görüş ve beyanları tekrar ettiklerini belirtmişlerdir.
Tarafların bilirkişi kök ve ek raporlarına karşı beyan ve itirazları doğrultusunda dosya yeni bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi Y.Bilgisayar Mühendisi Dr … … …, Lojistik ve Taşıma Hukuk Dr … … ve SMMM … … tarafından tanzim olunan 18/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; somut olayda davacı yanın davalı ile süregelen ticari ilişkisi içinde 19/01/2007 tarihli eser sözleşmesi mahiyetinde bir sözleşme akdedildiğini, sözleşme kapsamında davalı yanın gerekli işi yaparak teslim etmediği-edemediğinin sabit olduğunu, sözleşme bedelinin 145.750Euro olup, tüm ödemenin davalı yana yapıldığını, davalı yanın ödemeye karşın sunması gereken yazılım ve donanım gerekliliklerini sağlayamadığını, söz konusu eser sözleşmesinde davalı yanın sadece yazılım olmadığını, ihtiyaç olan donanımı da sözleşme bedelleri ile tedarik etmek ve sunmak yükümlülüğü altında olduğunu, bozma konusu mahkeme kararında belirtildiği gibi davalının ediminin sadece 10.000Euro bedelli yazılım olsaydı, deden davacı yanın 145.750Euro ödeme yaptığını açıklanması gerektiğini, sözleşmenin 2.maddesinden de görüleceği üzere davalının lisanslı yazılım, kurulum, donanım tedarik ve montajı gibi yükümlülükleri üstlendiğinin görüldüğünü, somut olayda sözleşme bedelinin tamamının eser sözleşmesi bedeli olarak davalı yana ödendiğinde, gerek yazılım ve gerekse donanım tedarik sorumluluğunun davalı yanca üstlenildiğinin değerlendirildiğini, bir takım tedarik edilen donanımların daha sonra da kullanılabilecek olsa, sözleşme bedeli ve sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediği gözetildiğinde davalının kendi kusuru nispetinde sözleşme bedelini iade etmesi gerektiğini, sözleşmenin gereği gibi ifa edilememesi ve feshinde asli kusurun davalı yanda olduğunu, kusur oranının takdirinin de mahkemeye ait olduğunu, bu kapsamda dosyada mevcut kök ve ek raporda belirtildiği gibi yazılımda önerilen %75 iade sorumluluğunun toplam sözleşme bedelinden gözetilerek iade edilmesi gerektiğini, davalının üstlendiği sözleşme konusu işin hiç yapılmadığı, davalının lisanslı ürünler temin edemediği de gözetilerek, sözleşme konusu işin yapılmadığının açık olduğunu, yazılımın lisanslı bir şekilde sağlanmadığını, kurulumun tam ve sağlam bir şekilde yapılmadığını, garanti süresinin devreye girmediğini, bu kapsamda taraflar arası eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilemediğini, bunun sebebinin davalı yanın esaslı kusurları sebebi ile sözleşmenin davacı yanca haklı sebeple feshedildiğini, taraflar arası sözleşme gereği gecikme de dahi %10 sözleşme bedeli oranına kadar cezai şart ve davacı ticari kayıtlarına itibar edilmesi yönünde sözleşme şartları gözetildiğinde, davacının 14.575Euro tazminatının gecikme cezası olarak talep etme hakkı varken, 7.500Euro zarar-ödeme iadesi şekliyle oluşan kök ve ek rapor kanaati ile yerel mahkeme tespitine itibar edilemeyeceği hususunu mahkemenin değerlendirmesi gerektiğini, teknik değerlendirmede davalı yanca sunulan Dosimis yazılımının lisanssız olduğunu, … ve … sistemlerinin tam anlamıyla neden çalışmadıkları, hangi hata kodlarını verdikleriyle ilgili detaylara dosyada rastlanmadığını, asli kusur oranının %75 davalıda olduğunun varsayımında, davacının davalı yana yaptığı ödemeden 109.312,50Euro kısmını iade talep edileceğini, kusur oranı ve değerlendirmesi bakımından nihai kararın mahkemeye ait olduğunu, yaşanan fesih süreci gözetildiğinde sözleşme bedelinin %10 oranı dahi 14.575,00Euro hesaplandığı, bu miktarın en az davacı zararı olmasının gözetilmesi gerektiğini, davacının fazladan ek çalışan istihdamı kaynaklı tazminat ve üretim kaybı nedeniyle tazminat talepleri bakımından zararının sabit olduğunu, davacı tarafından ek personel temini sebebi ile de 1.000Euro tazminat talebi olduğunu, ancak davacının ne sebeple böyle bir ek personel temini ihtiyacı duyduğunu, sözleşme feshinin böyle bir ek personel temini ihtiyacına yol açıp açmadığı hususunu ayrıca ispat edemediğini, üretim kaybı sebebi ile talep edilen 1.000 Euro bakımından da, davacının üretici değil, lojistik hizmet sağlayıcı olduğunu, bu yazılım ve donanımın gereği gibi sağlanmamasının gelir kaybına yol açmış olabileceğini, ancak dosya kapsamı delillerle böyle bir gelir kaybı zararının da ortaya konulmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 03/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; dosya kapsamında var olan Dosimis 3 programının diğer yazımlarda iddia edilen lisanssız olduğu iddialarının incelendiğini, bunun lisanssız olduğundan öte bir teknik veya hukuki yorum yapılmadığını, itirazın değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğunu, … ve … sistemlerinin çalışıp çalışmadığı ile ilgili itiraza ise 13/11/2012 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler ve ….Fıkri ve Sınai Haklar hukuk Mah.nin 29/01/2015 tarihli gerekçeli kararında yer alan açıklamalar doğrultusunda, sözleşmede … ve … programlarının davalı tarafından tedarik edilen malzemelerin davacı tarafından montajından sonra gerçekleşmesi gerektiği, yapılan incelemede montajın davalı tarafından gerçekleştirilmediği, undan dolayı davalıdan istenen programın gerçekleşmesinin de mümkün olmadığı hususunun zabıtlara geçtiğini, bu açıdan bakıldığında, … ve … programlarının bir alt yapı olmaksızın çalışır hale gelemeyeceğinin anlaşılmakta olduğunu, kök rapordaki kanaatleri değiştirecek bir tespit ve değerlendirme olmadığını, kusur oranları ve sonuca göre takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmişlerdir.
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan ve davalı yana ödenen tutarların, sözleşmenin feshi nedeniyle davalıdan alınarak davacıya verilmesi talibine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının bilgisayar otomasyon sisteminin anahtar teslim kurulması amacıyla davalı tarafından 17/01/2007 tarihli teklif verildiği, söz konusu teklifin davacı firma tarafından uygun bulunduğu, davacının depolama faaliyetinin elektronik olarak bilgisayar tarafından programlanarak sevk, idare, kontrol, sayım ve benzeri tüm hizmetlerin gerçekleştirilmesini sağlamak üzere malzeme ve gerekli tüm ekipman ile enstrümanların alımı bilgisayar programı ve yazılımının gerçekleştirilmesi işinin, davacının faaliyetlerinde kullanılacak ve bu ihtiyacını karşılayacak şekilde çalışır vaziyette teslimi için davalı ile 19/01/2007 tarihli devir sözleşmesinin imzalandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, işbu 19/01/2007 tarihli devir sözleşmesinden kaynaklanan ve davalı yana ödenen ücretten 109.312,50Euro’nun davacının zararı olarak da 14.575,00Euro’nun 02/12/2009 tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan 19/01/2007 tarihli ve Devir Sözleşmesi başlıklı sözleşme incelendiğinde, 17/01/2007 tarihli teklif dosyası kapsamında davacının Şekerpınar tesislerinde nakliye masrafı davalı yana ait olmak üzere yazılım sisteminin tam çalışır halde ve davacının beklentilerini karşılayacak şekilde devreye sokulması ve ayrıca bir yıl boyunca garanti kapsamı içerisinde yazılımın bakım ve onarımının davalı tarafından sağlanarak bu yazılımın eser sahipliğinden doğan her türlü hakkın davacıya devri konusunu içerdiği, %10’unun peşin ödendiği, 4. maddede işin bedelinin 145.750 Euro olarak tespit edilip, 26/01/2007 tarihinde %35’inin, 26/02/2007 tarihinde %20’sinin, 30/03/2007 tarihinde ise %35’inin ödeneceği yolunda kabul bulunduğu, 5. maddede sözleşmenin süresi ve fesih koşullarının beyan ve taahhüt edildiği görülmektedir.
Dosyaya sunulan … 7. Noterliğince düzenlendiği anlaşılan 02/12/2009 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamede, davacı yanın davaya dayanak olan sözleşmede belirtilen otomasyon sisteminin tam ve kullanılabilir şekilde teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin 5. maddesi gereği feshedildiğini ihbar edilerek üç gün içerisinde ödenen sözleşme bedelinin iadesinin istenildiği görülmüştür.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce kabul gören bilirkişi raporunda, Dosimis adlı programın lisanssız olduğunun tespit edildiği, kurma işlemi başlatıldığında hiçbir şifre ve lisans bilgisi sorulmadan kendi bilgisayarlarında kurma işlemi başarı ile sonuçlandığını, somut olayda, taraflar arasında sözleşme kapsamında davalı yanın gerekli işi yaparak teslim etmediğinin sabit olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 2.maddesinde “…yazılımın…satılması ve teslimi, …malzemeler ile … programlı ve … program destekli olarak imal edilerek …sistemin tam, çalışır ve …beklentilerini karşılayacak şekilde devreye sokulmasını takiben 1 yıl boyunca garanti kapsamı (yazılımın bakım ve onarımını kapsar)…” ifadelerinden, davalının lisanslı yazılım, kurulum, donanım tedarik ve montajı gibi yükümlülükleri üstlendiği, sözleşme bedelinin tamamının eser sözleşmesi bedeli olarak davalı yana ödendiğinde, gerek yazılım ve gerekse donanım tedarik sorumluluğunun davalı yanca üstlenildiği, davalının üstlendiği sözleşme konusu iş ile ilgili olarak, yazılımın lisanslı bir şekilde sağlanmadığı, kurulumun tam ve sağlam bir şekilde yapılmadığı, garanti süresinin devreye girmediği, bu kapsamda davalı tarafından sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediği gözetildiğinde, davalının kendi kusuru nispetinde sözleşme bedelini iade etmesi gerektiği ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmenin incelenmesinde sözleşme bedeli 145.750 Euro olduğu, ilave işler bedelinin 34.800 Euro olduğu toplam proje bedelinin 180.550 TL olduğu, söz konusu fiyatın içerisine ilgili sistemin kurulması için gerekli olan panolar 48.350 Euro … grubu 36.140 Euro enstrümanlar 83.560 Euro mühendislik ve programlama hizmetleri 10.000 Euro ve işletmeye alma 2.500 Euro olarak sınıflandırıldığı, bu sınıflandırma dikkate alındığında da projenin en büyük giderlerinin ilgili sistemin kurulması için gerekli malzeme sarfiyatına yönelik olduğu, davacı tarafından kurulan sistemin işletilememe sebebi olarak mühendislik ve programlama hizmetleri (lisansız yazılım programı kullanılması) sebebiyle işletilmediğinin ileri sürüldüğü, davacı tarafından lisansız program yazılımı dışında diğer malzemelerin kurulmadığı ya da kendisine teslim edilmediğine yönelik bir iddia ve delilin de dosyaya ibraz edilmemiş olduğu nitekim mahallinde yapılan keşif (… Mahkemelerince) ve incelemede de hali hazırda söz konusu malzeme ve ekipmanların davacı uhdesinde de bulunduğu, bu bağlamda davalı tarafındaki kusurun davalının yazılımı sözleşmeye uygun olarak işyerine uyarlamaması sebebiyle oluştuğu, kusur oranı ve sorumluluğu gözetilerek yaptığı tahsilatların %25 oranını uhdesinde tutarak, kalan %75’den sorumlu olması gerektiği, bu bağlamca bilirkişilerce yazılım bedeli olarak tespit edilen 10.000 Euro’nun %75’i olan 7.500 Euro’nun davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 7.500,00 Euro’nun 06/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro cinsinden uyguladığı 1 yıllık en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacı tarafın üretim kaybı nedeniyle oluşan zarar ve yine ek personel istihdamından kaynaklanan maliyet bedeline yönelik taleplerinin ise; davacının ne sebeple ek personel temini ihtiyacı duyduğu, sözleşme feshinin böyle bir ek personel temini ihtiyacına yol açıp açmadığı hususunun ispatlanamadığı, üretim kaybı yönünden ise, davacının üretici olmayıp, lojistik hizmet sağlayıcı olduğu, bu yazılım ve donanımın gereği gibi sağlanamamasının gelir kaybına yol açıp açmadığı hususunun ve dosya kapsamında böyle bir gelir kaybı zararının mevcut olduğu hususunun da ispatlanamadığı anlaşılmakla, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile, 7.500,00 Euro’nun 06/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının Euro cinsinden uyguladığı 1 yıllık en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Red olunan dava yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 37.543,81TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.086,12TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 20.500,03TL (dava açılırken 214,85TL+20.285,18TL ıslah ile)den mahsubu ile fazla alınan 19.413,91TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, … Fıkri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 25/12/2015 tarih … harç numaralı harç tahsil müzekkeresi ile bakiye karar harcı olarak 843,00TLnin davalıdan tahsil edilmiş olması halinde, karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu tutarın davalıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 148,55TL keşif harcı, talimat bilirkişi ücreti 2.250,00TL, bilirkişi ücreti ve posta masrafları 6.987,TL olmak üzere toplam 9.385,55TLnin davanın kabul ve red oranına göre (0,06) hesaplanan 563,13TLsinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 1.086,12TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2022
Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI