Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/488 E. 2021/231 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/488
KARAR NO:2021/231

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:17/06/2009
KARAR TARİHİ:22/03/2021

Mahkememizin … Esas, … Karar 10/07/2017 tarihli kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/5589 Esas, 2018/3243 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine Mahkememiz yukarıdaki esasına kaydı yapılarak görülmekte olan Alacak davasında yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten … marka … plakalı aracı 18/06/2007 tarihinde bedelini ödeyerek satın aldığını, aynı tarihte trafiğe cıktığını, aracın satın alınıp trafiğe çıkartılmasından bir süre sonra araçtan istenen verimi alamadığını, aracın sürekli olarak arıza yaptığını, bir çok kez arıza nedeni ile çekici ile servise götürüldüğünü, daha sonra yapılan incelemede araçta giderilmesi mümkün olmayan mekanik beyin arızasını mevcut olduğunun anlaşıldığını, davalının bu ayıbı gidermediğini aracın bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığını, davalıya … Noterliğinin 05/06/2009 tarihli ihtarnamesinin ayıbın giderilmesine yönelik olarak veya ayıptan ari bir yenisi ile aracın değiştirilmesi ya da bunun mümkün olmaması halinde ise satış bedelinin faizi ile birlikte iade edilmesinin talep edildiğini, ancak bir sonuç alınamadığını belirterek davalıdan satın alınan aracın öncelikle ayıptan ari bir yenisi ile değiştirilmesinin bunun mümkün olmaması halinde satış bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak davaya bakma yetkisinin davalının yerleşim yerine göre … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirtmiş, esasa ilişkin ise 6762 sayılı TTK nın 25/3 maddesinde öngörülen sürede ayıp ihbarının yapılmadığını 6 aylık zaman aşımının süresinin geçtiğini, araçta değer kaybı yaratacak veya aracın değiştirilmesini gerektirecek nitelikte bir ayıbın söz konusu olmadığının faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; satın alınan sıfır km.aracın gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı aynı model yeni bir araçla değiştirilmesi, mümkün olmadığı taktirde satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememiz … esas, … karar sayılı, 10/10/2012 tarihli kararı ile, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2013/3686 esas, 2014/3675 karar sayılı, 25/02/2014 tarihli ilamı ile; “ Uyuşmazlık, ticari satışa konu aracın gizli ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de gizli ayıptan sorumlu olması için satıcının kusurlu olması gerekmediği gibi, yargılama sırasında yapılan keşifte aracın halen mevcut bir arızasının bulunması da gerekmez. Dolayısıyla mahkemenin aksi yöndeki gerekçeleri yerinde değildir. Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçta hangi teknik incelemelerin yapıldığı açıklanmamış, teknik yönlerden yeterli ve ayrıntılı görüş belirtilmemiş, iş emirleri üzerine servis tarafından yapılan işlemler detaylı şekilde incelenmemiş, arızaların yakıttan kaynaklanması durumunda bu hususun yetkili servis tarafından tespit edilip edilmediği üzerinde yeterince durulmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş yukarıdaki hukuki esaslar ile bilirkişi raporundaki eksiklikler gözetilerek, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinden ibaret olup, eksik inceleme ve hatalı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde … esas, … karar sayılı, 10/07/2017 tarihli karar ile;davacı tarafından satın alınan araçtaki hemen hemen tüm şikayetlerin kirli ve kötü yakıt kullanma kaynaklı olduğu, kötü yakıt kullanımı sonucu aracın çalışmaması nedeniyle yapılan kontrollerde kötü yakıt kullanımına bağlı olarak çalışmama durumunun yakıt pompası değişikliği, yakıt filtresi değişikliği ve enjektör değişikliği ile problemlerin giderildiği, araçta başka herhangi bir şikayetin kalmadığı, davaya konu araçta üretimden kaynaklı bir ayıbın bulunmadığı, ayıbın bedelsiz olarak davalı tarafça giderildiği, davacı tarafından aracın satımından sonra 2 yıl süre ile kullanıldığı, bu aşamadan sonra aracın yenisi ile değiştirilmesi talebinin MK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 06/06/2018 tarih ve 2017/5589 esas ve 2018/3243 karar sayılı ilamıyla, ” Mahkemece verilen 10.10.2012 tarihli ilk karar Dairemizin 25.02.2014 tarihli 2013/3686 Esas-2014/3675 Karar sayılı bozma kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde daha sonra verilen temyiz incelemesine konu raporda bozma öncesi raporlara hukuki kıymet verilerek gerekçesinde yer vermesi doğru olmamıştır. Mahkemece bozmadan sonra alınan iki ayrı rapor ise birbiri ile çelişkili olup mahkemece Yargıtay bozma kararında işaret edilen şekilde yapılacak incelemeye dayalı 3. bir rapor alınarak çelişkiyi gidermesi gerekirken böyle yapmayıp tarafların itirazına uğrayan ve mahkemece de benimsenmeyerek başka bir rapor alınması yoluna gidilen bozmadan sonraki ilk rapora ve Yargıtayca yeterli olmadığına işaret edilen bozma öncesindeki rapora gidilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir”‘ denilerek mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememize Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilen dosya …’den seçilmiş 2 Makina Mühendisi ve bir Nitelikli Hesaplama Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 21/08/2020 tarihli raporda; dava konusu araçtaki arızaların çoğunluğunun hatalı yakıt kullanımından kaynaklandığı ve kullanıcı hatası olduğu, araçta kullanılan yakıt değiştirilmediği süreci giderilmelerinin mümkün olmadığı, araçta gizi ayıp niteliğindeki tek arızanın motor kontrol ünitesi arızası olduğu, bu parçanın da garanti kapsamında ücretsiz onarım seçeneği çerçevesinde değiştirildiği ve arızanın giderildiği, aynı arızanın tekrarlamadığı, araçtan faydalanma halinin süreklilik kazanmadığı, dolayısıyla aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesi şartlarının oluşmadığı, araçtaki motor kontrol ünitesi değişimi nedeniyle bir değer kaybı oluşmayacağından araçta bir bedel indiriminin uygun olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı itiraz ve beyan dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Dosya yeniden uyuşmazlığa konu aracın bizzat teknik incelemesinin yapılarak taraf itirazlarını irdeler şekilde ve özellikle dosyada mevcut 03/05/2017 tarihli raporda arızanın motor kontrol ünitesi ile ilgili olduğu yönündeki tespite ilişkin değerlendirmenin teknik unsurlarını ortaya konulmak suretiyle rapor düzenlenmesi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 05/02/2021 tarihli ek raporda; araçtaki gizli ayıp niteliğindeki tek arızanın motor kontrol ünitesi arızası olduğu, bu parçanın da garanti kapsamında ücretsiz onarım seçeneği çerçevesinde değiştirildiği ve arızanın giderildiği, aynı arızanın tekrarlamadığı, araçtan faydalanma halinin süreklilik kazanmadığı, dolayısıyla aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesi şartlarının oluşmadığı, aracın yenisiyle değiştirilmesinin davalı aleyhine aşırı orantısız bir ekonomik kayba neden olacağı, araçtaki motor kontrol ünitesi değişimi nedeniyle bir değer kaybı oluşmayacağından araçta bir bedel indiriminin uygun olmadığı belirtilmiştir.
Bir malın ayıplı mal olarak kabul edilebilmesi için maldaki eksikliğin yada özrün önemli olması, maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak yada ortadan kaldıracak bir arıza yada kusur olması, diğer bir ifadeyle vadedilen veya standardında tespit edilen nitelik ve niceliğine aykırı olan yada tahsis ve kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik bir eksiklik olması gerekmektedir.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi kök ve ek raporu , Yargıtay bozma ilamı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Bozma sonrası alınan bilirkişi raporu ile; davaya konu araç üzerinde mahallinde keşfen inceleme yapılmış, aracın yaşına uygun eskilikte olduğu, araçta mevcut haliyle bir arızanın ve kullanılamama halinin olmadığı, normal şekilde çalıştığı tespit edilmiş, 2 günlük yapılan deneme sürüşlerinde araç düşük ve yüksek hız seviyelerinde olmak üzere şehir içi ve otoyol şartlarında kullanılarak dava dilekçesinde belirtilen arıza hallerinin görülmediği, araçta gizli ayıp olarak nitelendirilebilecek olan tek arızanın 45.626 km de iken yapılan motor kontrol ünitesi değişimi olduğu, 2.759 TL’lik bu arızanın da ücretsiz tamir edilerek giderildiği ve bir daha tekrarlanmadığı, bu parçanın değiştirilmesinin araçta değer kaybı meydan getirmediği, aracın yenisi ile değiştirilmesini gerektirecek düzeyde bir imalat hatası bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça sorunun yakıttan ileri gelmediği iddia edilmekle birlikte bu iddiayı ispatlayacak somut veriler dosya kapsamına sunulabilmiş değildir. Bu bağlamda davacının aracın misliyle değiştirilmesi talebinin şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 2.788,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.729,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 22.907,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalı tarafından bozmadan önce posta gideri olarak yapılan 103,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Yargıtay TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır