Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/485 E. 2021/675 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/485 Esas
KARAR NO:2021/675

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:27/06/2011
KARAR TARİHİ:21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı şirket adına kayıtlı bulunan … Marka … de … plakalı otomobilin şirket müdürü – büyük ortak … tarafından kullanılmak amaçlı şirket ortağı …’a geçici olarak verildiğini, … 3. Noterliğinden 14/08/2008 tarih … yevmiye nolu ihtar ile şirkete ait olan aracın şirkete iadesinin istenildiğini, … vekilince … 21. Noterliğinden 22/09/2009 tarih ve … yevmiye nolu noter evrakı ile şirket vekili olarak tarafına gönderilen evrakta, aracın devrinin …’a yapılması veya 28.000,00 TL bedelin ödenmesi durumunda otomobilin iade edileceğini, bu nedenlerle ihtarnamenin hususlarına riayet edilmeyeceğinin bildirildiğini, davacı şirket adına kayıtlı olup aracın şirket ortağı …’ın kullanımında bulunan aracın 22/09/2008 tarihinden bugüne iade edilmediğini, …’ın aracın fiili sahibi olduğu bedelini kendisinin ödediği iddiası ile davacı şirketi ve şirket müdürü …’dan araç bedelini talep etmek sureti ile …. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, … 3. Noterliğinden aracın iadesine ilişkin gönderilen 14/08/2008 tarihinden bugüne kadar süreçte aracın trafikte bulunması nedeniyle yasal zorunlu ödedikleri yıllık vergileri, trafik sigorta pul bedelleri, araç zorunlu trafik ve kasko sigorta bedelleri ve diğer giderlerin şirket tarafından ödendiğini belirterek davacı şirkete ait aracın 22/09/2008 ihtarname tarihinden bugüne kadar haksız kullanımdan doğan kullanım bedeli ile bu tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi, malik şirket tarafından ödenen yasal giderler ve ödeme anlarından bugüne kadar işleyen ticari faizi ile aracın kullanılmasından ve yaşlanması nedeniyle araçta oluşan değer kaybının bilirkişilerce tespit edilecek toplam tazminat miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili vermiş olduğu 26/07/2021 tarihli dilekçesi ile, Yargıtayca onaylanan araca davalının verdiği hasar bedelinin 5.450TLnin onanan kararda yazıldığı üzere dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, araca yapılan trafik sigortası, kasko sigortası bedelleri ile motorlu taşıtlar vergisi için ödenen 8.066TL toplam masrafların yapıldıkları tarihlerden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının aracı 22/09/2008 tarihinden itibaren haksız kullanımından doğan 26.467TL kullanım bedelinin, 22/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline olmak üzere toplam tazminat taleplerinin 39.983TL olarak davalarını ıslah ettiklerini beyan etmişlerdir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde davalıdan istenilen tazminat tutarının açık ve net olarak belirtilmediğini, davalının ortağı olduğu şirkete ait gözüken ve ortaklar arası imzalanmış yazılı belgeye göre davalıya ait olması gereken … plakalı aracın kullanımının haksız olmasına dayalı tazminat talebiyle birlikte aynı araçla ilgili şirket harcamalarının ve araç değer kaybının istenildiğini mahiyeti itibariyle davalının haksız ve hukuka aykırı eylemine dayanan bir para talebinin söz konusu olduğunu, davalıya ait aracı devretmeyen şirket temsilcisinin devretmediği aracın parasını ödemediği gibi bu davayla tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınıp aracın kullanılmasından kaynaklanan bedelinin tazminat olarak istenildiğini, …. ATM’nin anılan dosyasının çözüme ulaşmadan bu davaya ilişkin hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, zaman aşımının söz konusu olduğunu belirterek davacının haksız fiile dayalı davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2011/… esas 2015/… karar sayılı 19/10/2015 tarihli kararı ile, araç kullanım bedelinin tahsiline ilişkin ve yoksun kalınan kara ilişkin alacaklara yönelik talebin taraflar arasında yapılan protokol uyarınca kabule şayan bulunmadığından reddine, aracın davalının kullanımında iken meydana gelen değer kaybı alacağına yönelik davanın kısmen kabulü ile, 5.450TLnin dava tarihinden itibaren davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/15536 esas 2017/2692 karar sayılı 08/05/2017 tarihli ilamı ile,
“1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik sicilinde davacı şirket adına kayıtlı bulunan Aralık 2007 tarihli protokol ile kullanım ve satış hakkı davalıya bırakılan … plakalı aracın, ihtarname ile davacı şirkete iadesinin istenmesine rağmen aracın 22.09.2008 tarihine kadar iade edilmemesi ve davalı tarafından aracın alımı için ödediği bedelin davacıdan tahsili istemi ile dava açması nedeniyle, aracın 22.09.2008 tarihinden itibaren haksız kullanımından doğan kullanım bedeli, araçta oluşan değer kaybı ile araç için ödenen trafik vergisi ve sigorta ücretlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı taleplerinden değer kaybına hükmedilmiş, araç kullanım bedeline ilişkin talep ise davalı kullanımının Aralık 2007 tarihli protokol kapsamında ve iyiniyetli olduğu gerekçesiyle red edilmiştir.
Aralık 2007 tarihli protokol ile aracın kullanımının davalıya bırakıldığı, davacının 14.08.2008 tarihli ihtarnamesi ile muvafakatten vazgeçerek aracın iadesini istediği, davalının ise 22.09.2008 tarihli cevabi ihtarnamesi ile araç için ödediği 28.000,00 TL’nin iadesi veya aracın mülkiyetinin kendisine nakledilmesini istediği davalının ihtarname akabinde davacı aleyhinde bedelin iadesi için icra takibi yaptığı, itiraz üzerine 30.10.2008 tarihinde itirazın iptaline ve talep olunan alacağın faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Aralık 2007 tarihli protokol kapsamında başlangıçta davalının araç kullanımı hukuka uygun bir kullanım olmakla birlikte, davacının 14.08.2008 tarihli ihtarnamesi ile aracın iadesini istemesi, davalının da 22.09.2008 tarihli ihtarnamesi ile bedel veya araç mulkiyetini talep etmesi ve sonrasında araç bedeli için faiz de talep ederek icra takibinde bulunması karşısında, 22.09.2008 tarihinden itibaren artık davalının aracı kullanımının hukuka uygun olduğundan söz edilemez.
Davalının, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyada açtığı davada, faize de hükmedilmiş olduğundan, davalı artık 22.09.2008 tarihinden itibaren araç kullanım bedelinden sorumludur.
Bu halde, araç maliki olması nedeniyle vergi ve sigorta ücretlerinin ödenmesi yükümlülüğü kendi uhdesinde bulunan davacı lehine 22.09.2008 tarihinden dava tarihine kadar hesaplanacak araç kullanım bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu konudaki talebin reddi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle bozularak gelmiş, davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2017/4608 Esas 2019/4414 karar sayılı 13/06/2019 tarihli ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş ve dosyanın mahkememizin 2019/485 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya bilirkişi Kusur Hasar Değer Tespit Uzmanı Makine Y.Müh …’a tevdi edilmiş, 12/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda; … (75) … marka/tip, 2006 model araç olduğunu, dava konusu araç ile ilgili 22/09/2008 tarihinden dava tarihine kadar sürenin 33 ay 5 gün olduğunu, dava konusu aracın 2020 Nisan-Mayıs güncel serbest piyasa koşullarında muadillerinin aylık kiralama bedelinin ortalama 2.340,67TL olduğu dikkate alındığında 22/09/2008 tarihinden 27/06/2011 dava tarihine kadar dava konusu aracı kullanamamaktan doğan zararın 33 ay 5 gün kullanım süresi x 798TL/ay = 26.467TL olabileceğini belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, davacı adına kayıtlı bulanan ve kullanım hakkı davalıya bırakılan araçla ilgili olarak haksız kullanımından doğan kullanım bedeli, araçta oluşan değer kaybı ile araç için ödenen trafik vergisi ve sigorta ücretlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, Yargıtay bozma ilamı, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, trafik sicilinde davacı şirket adına kayıtlı bulunan Aralık 2007 tarihli protokol ile kullanım ve satış hakkı davalıya bırakılan … plakalı aracın, ihtarname ile davacı şirkete iadesinin istenmesine rağmen aracın 22.09.2008 tarihine kadar iade edilmemesi ve davalı tarafından aracın alımı için ödediği bedelin davacıdan tahsili istemi ile dava açması nedeniyle, aracın 22.09.2008 tarihinden itibaren haksız kullanımından doğan kullanım bedeli, araçta oluşan değer kaybı ile araç için ödenen trafik vergisi ve sigorta ücretlerinin davalıdan tahsili noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Aralık 2007 tarihli protokol ile aracın kullanımının davalıya bırakıldığı, davacının 14.08.2008 tarihli ihtarnamesi ile muvafakatten vazgeçerek aracın iadesini istediği, davalının ise 22.09.2008 tarihli cevabi ihtarnamesi ile araç için ödediği 28.000,00 TL’nin iadesi veya aracın mülkiyetinin kendisine nakledilmesini istediği davalının ihtarname akabinde davacı aleyhinde bedelin iadesi için icra takibi yaptığı, Aralık 2007 tarihli protokol kapsamında başlangıçta davalının araç kullanımı hukuka uygun bir kullanım olmakla birlikte, davacının 14.08.2008 tarihli ihtarnamesi ile aracın iadesini istemesi, davalının da 22.09.2008 tarihli ihtarnamesi ile bedel veya araç mulkiyetini talep etmesi ve sonrasında araç bedeli için faiz de talep ederek icra takibinde bulunması karşısında, 22.09.2008 tarihinden itibaren artık davalının aracı kullanımının hukuka uygun olduğundan söz edilemeyeceği, davalının, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyada açtığı davada, faize de hükmedilmiş olduğundan, davalı artık 22.09.2008 tarihinden itibaren araç kullanım bedelinden sorumlu olduğu, bu halde, araç maliki olması nedeniyle vergi ve sigorta ücretlerinin ödenmesi yükümlülüğü kendi uhdesinde bulunan davacı lehine 22.09.2008 tarihinden dava tarihine kadar hesaplanacak araç kullanım bedelinin hesaplanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, dava konusu aracın 2020 Nisan-Mayıs güncel serbest piyasa koşullarında muadillerinin aylık kiralama bedelinin ortalama 2.340,67TL olduğu, 22/09/2008 tarihinden 27/06/2011 dava tarihine kadar dava konusu aracı kullanamamaktan doğan zararın 26.467TL olduğu, davanın dava değeri 10.000-TL gösterilmek sureti ile kısmi dava olarak açıldığı, davalı vekilince ıslaha karşı beyan dilekçesinde zamanaşımı definde bulunulduğu, davacının hasar bedeline ilişin hükmedilen 5.450,00-TL’nin mahsubundan sonra harçlandırılmış kısım olarak geriye 4.550,00-TL kaldığı, diğer bir deyişle haksız kullanımdan kaynaklı olarak davanın 4.550,00-TL üzerinden harçlandırılarak açılmış olduğu, kısmi davada zamanaşımının ancak talep edilen kısım yönünden kesilmiş ya da durmuş sayılabileceği, buna ilişkin olarak da 818 sayılı BK’nın 60. Maddesinde 1 yıllık ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin düzenlendiği, haksız kullanımın 22/09/2008 tarihinde başladığı ve nihayetinde dava tarihine süre için tazminat talep edildiği dikkate alındığında en geç haksız kullanım tarihinin dava tarihi olan 27/06/2011 olarak kabul edilmesi gerektiği, ıslahın 26/07/2021 tarihinde yapılması nedeniyle haksız kullanımdan kaynaklı olarak meydana gelen zararın 4.550,00-TL yi aşan miktarının zaman aşımına uğradığı kanatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİ ile aracın davalının kullanımındayken araçta meydana gelen değer kaybı alacağına yönelik olarak 5.450,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Araç kullanım bedele ilişkin olarak 4.500,00TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talep yönünden zamanaşımı nedeni ile davanın reddine,
3-)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 679,68TL nispi karar harcından peşin alınan (dava açılırken 148,50TL + ıslah ile 512,04) 660,54TLnin mahsubu ile bakiye 19,14TLnin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/3 maddesi gereğince 4.080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalıya verilmesine,
6-) Davacı tarafından yapılan 3.508,00TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%24) göre hesaplanan 841,92TLsının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan (dava açılırken 148,50TL + ıslah ile 512,04) 660,54TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı tarafından yapılan 205,00TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (% 76 ) 155,80TLsinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI