Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/467 E. 2019/980 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/467 Esas
KARAR NO : 2019/980

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/03/2014
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile… A.Ş. arasında çerçeve sözleşmesinin imza edildiğini, akabinde … A.Ş.’nin LPG firması ile birleştiğini, davalı tarafından sözleşmenin feshedildiğini, davacının davalının 5 yıl süreli LPG alım taahhüdü nedeniyle yatırım yaptığını ve davalının taahhüdüne uymadığı içinde zarar gördüğünü, davalının verdiği alım taahhüdüne göre 471.223 USD kazanacağının hesaplandığını, bu nedenle bu miktarın 168.247 USD’nin peşinen bayiye ödendiğini, davalının alım taahhüdüne uymadığını ve sözleşmeyi süresinden önce fesih ettiğini ve fesih konusunda çerçeve sözleşmesinde belirlenen şartlara aykırı davrandığını, böylelikle yapmış olduğu 168.247.-USD yatırım hariç olmak üzere davacıya 348.510 USD zarar verdiğinden bahisle davalının alacaklılarından mallarını / kazançlarını kaçırma fiilleri nazara alınarak taşınmaz tapu kayıtlarına ve işletme ticaret siciline tedbir konulmasını, bayilik söz eşmesinin imzalanan çerçeve sözleşmesinin şartlarına aykırı feshedildiğinin tespitini, davalı bayinin 5 yıl süre ile yıllık 900.-ton LPG alımı taahhüdüne karşılık verilen 118.000 TL sözleşme bedelinin davacıya ödenmesine, sözleşmenin taraflarca belirlenen süresinden önce ve fesih şartları ihlal edilerek fesih edilmiş olması nedeniyle, 3 yıl + 3 ay süreye ait LPG satışından elde edeceği tahmin ve taahhüt edilen 309.000 USD mahrum kaldığı kârdan 10.000 TL’sını ödenmesine, davalı bayinin 2010 ve 2011 yılında aylık 75 ton LPG alıntı yapmaması nedeniyle oluşan 39.510 USD eksik alınan LPG’ından mahrum kaldığı şimdilik 10.000 -TL’sının ödenmesine, davalının yed-inde bulunan 10.-m3 sabit stok tankının ilk duruşma gününe kadar iade edilmesi veya bedeli olan 8.260.-USD’nin ödenmesine, tazminat bedellerine, dava tarihinde itibaren ve kademeli reeskont faizi uygulanmasına, yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet yönünden itirazlarının olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan davaya konu bayilik sözleşmesinin süresinden önce ve haksız olarak feshedilmiş olduğu hususunun varit olmadığını, davalının dava dışı 3. kişi konumundaki …Petrolcülüğün İstasyonlu Akaryakıt Bayii olarak ve adı geçen firmanın tescilli markası olan …amblemi altında akaryakıt istasyonu işleticiliği ile iştigal etmekte olduğunu, davalının davacı ile işletmekte olduğu 26.08.2009 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesinin akdedildiğini, davacının davalı ile akdetmiş olduğu bu bayilik sözleşmesinden bir süre sonra da dava dışı…(…) ile 01.01.2009 tarihli bir sözleşme akdetmiş olduğunu, bu sözleşmenin sona erdiği tarihin 04/05/2011 tarihi olduğunu, bu tarih itibariyle davalı ile davacı arasında akdedilmiş Otogaz Bayilik Sözleşmesinin de sona ermiş olduğunu, bu nedenle sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshedilmiş olduğu iddialarının gerçek olmadığını, davacı akdetmiş olduğu sözleşme ile üstlendiği edimler hilafına davalıdan talepte bulunduğunu, davalının davacı tarafından verilen krediyi belirlenen vadelerde ödemekte olduğunu, sözleşme bedeli olarak ödenen tutarın talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafça beyan edilen ton başına kârlılık rakamlarının gerçeği yansıtmadığını, sözleşmede bulunan 9 aylık feshi ihbar süresi sonunda sözleşmenin hukuken geçersiz ve hükümsüz hale geldiğini, davacının beyan ve talep ettiği ton başına tutar brüt kâr miktarı olup, bu tutarın içerisinde …LPG nakliye bedeli davacının …firmasına ödediği komisyon, oluşan fire payı ve işletme giderleri de bulunduğunu, davacının hak ve talepte bulunması halinde bu tutarların brüt kâr rakamından tenzilinin gerektiğini, davacının 2009 -2010 yılında kâr mahrumiyeti talebinde bulunmasının söz konusu olamayacağını, davacının taleplerinin fahiş olması nedeniyle kabulü halinde davalının ekonomik açıdan mahvına sebebiyet yereceğini beyanla neticeten davanın yetkisizlik kararı verilerek yetkili mahkemeye gönderilmesine, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davanın esastan reddine, türlü yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesi talep ve beyan etmiştir.

BOZMADAN ÖNCE DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: Çevçeve ve Bayilik sözleşmesinin süresinden önce ve fesih şartlarına uymaksızın fesih edilmesi nedeniyle doğan zararların ödenmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkemece toplanan deliller, iddia, savunma ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporu doğrultusunda;
Bilirkişi kurulu 04/02/2013 havale tarihli kök raporunda sonuç olarak özetle: ” sonuç olarak kurulumuz, davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiği ve işbu haksız feshin sonuçlarına katlanması gerektiği, davacının 1-Sözleşme bedeli olarak verdiği davalıya verdiği 100.000 TL’den kıstelyevm usulüne göre hesaplanan 76.665,12.-TL.; 2- Davalı yedindeki tank bedeli olarak 14.768,80.-TL. ; 3- Davalının asgari mal alım tutarı taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle hesaplanan 69.269,44 TL cezai şarttan taleple bağlılık kuralı gereğince 10.000 TL; 4- Yoksun kalınan kâr olarak hesaplanan 101.994,26 TL’den taleple bağlılık kuralı gereğince 10.000 TL, cem’an 76.665,12 + 147768,80 + 10.000 + 10.000 = 111.433,92 TL talep edebileceği, işbü meblağa talep veçhile dava tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesi gerektiği, davacının 111.433,92 TL üzerindeki isteminin dayanağının bulunmadığı kanaatine ulaşmıştır…” şeklinde mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Alınan kök bilirkişi raporuna karşı taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda tekrar dosya bilirkişiye ek rapor alınmak üzere tevdi edildiği, aynı bilirkişi kurulu 26/07/2013 havale tarihli kök raporunda : “Davacının, karlılık oranını nasıl bulduğunu dayanakları ile birlikte sunması durumunda, talep edildiği şekilde bir hesaplama yapmanın mümkün olabileceği, bu nedenle kök rapordaki hesaplamada herhangi bir değişikliğe gidilmediği, bununla birlikte talimat mahkemesinden gelen rapora göre davalı şirketin özvarlık rakamı ikkate alındığında, kök raporumuzda yapılan kar kaybı hesaplamasında bulunan tutarın davalı şirketin ekonomik mahvına sebep olmayacağı…” şeklinde mütalaada bulundukları anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya mündeceratına nazaran; Davacının davasının ıslah edilmiş hali ile Kısmen Kabulü ile; davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiği ve bu haksız feshin sonuçlarına katlanması gerektiğinden; a-) Sözleşme bedeli olarak davalıya verdiği 100.000,00 TL den kıstelyevm usulüne göre hesaplanan 76.665,12 TL, b-) Davalı yedindeki tank bedeli olarak; 14.768,80 TL, c-) Davalının asgari mal alım tutarı taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle hesaplanan 69.269,44 TL cezayi şart bedeli (cezai şart ve kar kaybı tutarının davalı şirketin 31/12/2011 tarihi itibariyle sermayesinin 500.000,00 TL, öz varlığının 1.194.365,41 TL olduğunu, eski …nun 324.maddesi hükmüne göre şirketlerin esas sermayesinin 2/3 nün karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde, şirketin aciz haline düşmüş olduğu anlamına geldiğinden; kıyas yolu ile şirketlerin öz varlığına bu oran uygulanarak; hesaplama yoluna gidilmiş ve şirket özvarlığının 1/3 üne kadar olan bir rakamın şirketlerin ekonomik mahvına neden olmayacağı şeklinde kanaatten hareketle, davalı şirketin öz varlığının 1.194.365,41 TL olup 1.194.365,41 : 3 = 398.121,81 TL ye kadar bir rakamın davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağı anlaşılmıştır.) d-) Yoksun kalınan kar bedeli olarak, 101.994,26 TL olmak üzere toplam; 76.665,12 TL + 14.768,80 TL + 69.269,44 TL + 101.994,26 TL = 262.697,62 TL ye dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten alınıp, davacı şirkete verilmesine, Fazlaya ilişkin (kar kaybı) talebinin reddine dair karar verilmiştir.

YARGITAY BOZMA İLAMI:
Yargıtay…Hukuk Dairesi’nin …Esas … Karar ve 01/02/2018 tarihli ilamı ile; dava dışı… A.Ş. ile düzenlenen 01.01.2009 tarihli sözleşmenin anılan şirket tarafından 04.08.2010 tarihinde fesih edildiği, davalı şirketin 04.08.2010 tarihli fesih üzerine, 01.01.2009 tarihli sözleşmelere bağlı olarak düzenlenen 26.08.2009 tarihli bayilik sözleşmesi ve eklerini fiili imkansızlık nedeniyle sonlandırıldığı, bu durumda davacıya ait LPG’nin davalıya ait istasyonda satılmasının dava dışı… A.Ş.’nin iznine tabi olduğu, bu iznin 04.08.2010 tarihli ihtarname ile kaldırıldığı, davalının iznin kaldırılması nedeniyle davacıya ait LPG’yi satmanın fiilen imkansız hale geldiği, bu nedenle bayilik akdinin sona erdirilmesinde haksız olduğundan söz edilemeyeceği dikkate alınmadan davalının akdin feshinde kusurlu olduğunun tespitinin isabetsiz olduğu, bu nedenle davacının sözleşmenin erken sonlanması nedeniyle kar mahrumiyeti; asgari alım taahhüdüne uyulmaması nedeniyle kar kaybı, haksız fesih nedeniyle cezai şart taleplerinin yerinde olmadığı, mahkememizce bu yönlerin dikkate alınmamasının doğru olmadığı, ayrıca sözleşme bedelinin akdin erken sona ermesi nedeniyle kalan süre yönünden iadesinde güncelleme yapılmış olmasının da hatalı olduğu gerekçesiyle mahkememiz önceki kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosyanın yukarıdaki esasa kaydı yapılarak taraflara yeni duruşma günü tebliğ edilmiş ve usul ve yasaya uygun görülen yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller ve mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/2226 Esas 2018/336 Karar ve 01/02/2018 tarihli ilamı doğrultusunda; davacı… AŞ ile dava dışı… arasında 01/01/2009 tarihli sözleşme imzalandığı, yine bu sözleşme kapsamında davacı …AŞ ile davalı …Petrol Şirketi arasında 26/08/2009 tarihinde Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmenin, dava dışı şirket tarafından 04/08/2010 tarihinde feshedildiği, davalı …Petrol Şirketi’nin 04/08/2010 tarihli fesih üzerine 01/01/2009 tarihli sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 26/08/2009 tarihli bayilik sözleşmesini fiili imkansızlık nedeniyle sonlandırdığı, bu itibarla davacıya ait LPG’nin davalıya ait istasyonda satılmasının dava dışı… AŞ’nin onayına tabi olduğu, bu onayın dava dışı şirket tarafından 04/08/2010 tarihli ihtarname ile kaldırıldığı, bu nedenle davalı şirketin iznin kaldırılması nedeniyle davacıya LPG’yi satamadığı dikkate alındığında bayilik sözleşmesinin sona erdirilmesinde haksız olmadığı, davalının sözleşmenin feshinde kusurlu olmadığı, bu itibarla davacının sözleşmenin erken sonlandırılması nedeniyle kar mahrumiyeti, asgari alım taahhüdüne uyulmaması sebebiyle kar kaybı ve haksız fesih nedeniyle cezai şart talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla, bu talepler yönünden davacının davasının reddine karar verilmiş, ancak sözleşmenin haklı yada haksız şekilde sonlandırılmasına bakılmaksızın sözleşmenin sona ermesi nedeniyle davalının sözleşme süresi için kendisine ödenen sözleşme bedelinden bakiye kalan süre için hesaplanan bedelin iadesinin gerektiği, ayrıca davalıya ariyet olarak teslim edilen, ancak kullanılmış olması nedeniyle aynen teslimi mümkün olmayan tank bedelinden her halukarda davalıdan tahsili gerektiği anlaşılmakla davacı tarafından davalıya sözleşme bedeli olarak ödenen bedelden kalan bakiye süreye tekabül eden 65.607,89 TL bedelin dava tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, yine davacı tarafından davalıya ariyet olarak verilen tank bedeli olarak 14.768,00 TL’nin dava tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL / KISMEN REDDİ ile,
A) Davacı tarafından davalıya sözleşme bedeli olarak ödenen bedelden kalan bakiye süreye tekabül eden 65.607,89 TL bedelin dava tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B) Davacı tarafından davalıya ariyet olarak verilen tank bedeli olarak 14.768,00 TL’nin dava tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C) Kalan kısımlar, cezai şart istemi, kâr kaybı istemi yönünden taleplerin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 5.490,47 TL nispi karar ve ilam harcının, ıslah ile birlikte peşin alınan toplam 25.496,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20.005,83 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 5.490,47 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 9.180,07 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 21.529,31 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 2.121,60 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 501,49 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY’a yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır