Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/442 E. 2023/457 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/442
KARAR NO:2023/457

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/07/2019
KARAR TARİHİ:15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan ilgili banka tarafından 17.05.2019 vadeli 109.500,00 TL’lik keşidecisi … LTD olan senedin diğer davalı … Ltd Ştd. tarafından ciro yoluyla bankaya verilmiş senet nedeniyle müvekkiline ihtarname geldiğini, söz konusu senetteki keşideci ve lehtarın cirosundaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, Müvekkili … tarafından böyle bir senet düzenlenmediği gibi müvekkili şirket tarafından da böyle bir senet ciro edilmediğini, işbu senedin gözle de görüleceği üzere sahte olarak düzenlendiğini, müvekkillerinin işbu senetten borçlu olmadıklarının tespitini isteme zorunluluğunun doğduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek çekin takibe konulmasının engellenmesine, senet nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ve Merkez Bankası kayıtının düzeltilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … San ve Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ekinde senedin renkli okunaklı sureti veya herhangi bir somut ispat vasıtasının davacı tarafça sunulmadığını, buna ilişkin her türlü hakkın saklı tutulduğunu, davacının konu beyanlarının haksız ve hukuki mesnetten uzak olup reddi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki bulunduğunu, söz konusu ticari ilişkiden doğan tüm yükümlülüklerin müvekkili şirket tarafından eksiksiz olarak yerine getirildiğini, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde bu hususun ortaya çıkacağını, yargılama konusu olan senedin davacılar ile müvekkil arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkili şirkete verildiğini, söz konusu senedin keşidecisi olan davacı … ile davacı şirketin yetkilisi … arasında ticari ilişkiden doğan menfaat bağı ve akrabalık ilişkisi bulunduğunu, davacı tarafın imza itirazında bulunmasına rağmen senedin tanzim edildiği tarih itibariyle davacı şirket yetkilisi …’ün keşidecisinin ise … olmasının davacılar arasında ticari alışveriş, ortak menfaat ve organik bağın mevcut olduğunu gösterdiğini, davacıların müvekkilinin kötü niyetli yada ağır kusurlu olduğu yönünde hiç bir delil sunulmadığı gibi yaklaşık bir ispata yarayacak bir delil başlangıcı da ileri sürülmediğini beyanla; davanın ve tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili ile ilgili olarak husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının kendi kusur ve sorumluluğunun bulunduğu işlemlere müvekkili bankayı da dahil etmeye çalıştığını, davacının ticari ilişki iiçerisinde bulunduğu diğer davalı firmadan talebi var ise bu talebini ilgili firmaya yöneltmesi gerektiğini, müvekkili bankanın işbu davada taraf sıfatı bulunmadığından husumet itirazı bulunduğunu, huzurdaki davanın tespit davası olup, müvekkili bankanın dahlini gerektirecek herhangi bir hukuki neden bulunmadığını, müvekkili bankanın üzerine düşen yükümü gereği gibi yerine getirdiğini, senet veya senede konu edilen ilişkide bir sorun var ise keşideci tarafından yasal yollara başvurulması ve müvekkili bankaya bilgi verilmesi gerektiğini, müvekkili bankanın taraflar arasındaki ilişkiden veya senetteki aykırılıktan haberdar olmasının beklenemeyeceğini, senedin müvekkili banka tarafından usule uygun olarak cirolandığını ve sonraki süreçte bedelin ödenmemesi üzerine diğer davalıya bankaya borçları kapsamında 21.05.2019 tarihinde ödememe protestosu çekildiğini, müvekkili bankanın davacı ile diğer davalı arasındaki ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu senedin diğer davalı … Sanayi ve Ticaret LTD ŞTİ’den grup kredilerine binaen teminat olarak alınıp cirolandığını, davacının davalı firma ile ticari ilişki ile ilgili senet için ödemeden men kararı almak yerine müvekkili bankaya karşı huzurdaki davayı ikame etmesinin kabul edilemez olduğunu beyanla; davanın husumet yokluğundan ve usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, Davacının imza örnekleri, TEB…dekont aslı, imza asılları, ödememe protestosu, imza sirküsü, ticaret sicil bilgileri, bilirkişi raporları, Adli Tıp Raporları, senet giriş bordrosu, cari hesap ekstresi, senede ilişkin defter kayıtları Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2) Adli Tıp Uzmanı Bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 26/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu senet aslının ön yüzündeki keşide imzalarının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’ün eli ürünü olmadıklarını, inceleme konusu senet aslının arka yüzünde kaşe izi üzerine atılmış 1.ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’ün eli ürünü olmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
(3)Mali Müşavir Bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 22/11/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davacı şirketin incelenen 2019 yılı ticari defter kayıtlarında, davacı ile davalılardan … San Tic Ltd Şti arasındaki ticari ilişkinin olup, olmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı halinde davacının davalı şirkete borçlu veya alacaklı olup olmadığı hususunda davacı ticari defterlerinde yapılan inceleme ve tespitlerinde; Davalı tarafından davacı yana toplamda 2.124.922.77 TL tutarında mal satışı yaptığını, buna karşılık davacı tarafından davalı şirkete 20.02.2019 tarihinde 65.000 TL EFT ödemesi, ve 1.965.000 TL tutarında farklı tarihlerde olmak üzere borç senedi ile olmak üzere toplamda 2.030.000 TL ödeme yaptığını ve davacının davalıya 31.12.2019 tarihi itibariyle 94.922.77 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, sonuç olarak; Davacı … Ltd Şti ile davalılardan … Ltd Şti arasındaki ticari ilişkinin var olup olmadığı, söz konusu 109.500,00TL bedelli senedin taraflar arasındaki ticari ilişki gereği düzenlenip düzenlenmediği hususlarının tespiti için, Taraflardan Davacı yan ibrazı ile incelenen 2019 yılı ticari defter kayıt ve belgelerine göre; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, davacının davalıdan 2019 yılı içinde 2.124.922,77 TL mal alımı yaptığını ve buna karşılık davalıya 65.000 TL EFT ödemesi ile 1.965.000 TL lik senetle ödeme olmak üzere toplamda 2.030.000 TL ödeme yapıldığını ve 94.922.77 TL borçlu durumda olduğunu, dava konusu senedin davacı tarafından davalıya teslim edilen Senet tevdii bordroları kapsamında olup olmadığının tespiti için davacı tarafından davalıya teslim edilen senet tevdii bordrolarının dosyaya ibraz edilmesi ile söz konusu bordrolar kapsamında söz konusu senedin olup olmadığının tespiti için gerektiğini, Sonuç olarak; Davacının davalıya mal alışlarının tahsili için verilen senet tevdii bordrolarının dosyaya ibrazı gerektiğini, …, davalı … Ltd Şti’nin de davacıdan alacağına karşılık aldığını iddia ettiği 109.500,00 TL bedelli senetin davacıdan teslim alındığına ilişkin senet tahsilat makbuzu ve Senet Teslim/Tahsil bordrosunun dosyaya ibrazı gerektiğini belirtmiştir.
(4)Mali Müşavir Bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 14/06/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davalı şirketin 2019 yılı ticari defter kayıtlarında, dava konusu 109.500,00 TL bedelli senedin, Davacı tarafından, Davalı … Ltd Şti’ne ticari borcuna karşılık teslim edildiğini, söz konusu 109.500,00 TL bedelli 17.05.2019 vadeli senedin 25.01.2019 tarih … yevmiye kayıt maddesi ile Alacak senetleri-Portföydeki hesaba kaydedildiğini ve davacı Cari hesap borcuna mahsup edildiğini, 17.05.2019 vadeli 109.500 TL bedelli senedin davalı tarafından diğer davalı … A.Ş nezdindeki Kredi borçlarına teminat olarak teslim edildiğini ve işbu işlemlere ilişkin muhasebesel kayıtların da 25.01.2019 tarih … yevmiye kayıt maddesi ile kayıt ve izlendiğini, İşbu tespitler çerçevesinde, dava konusu 109.500 TL bedelli senedin davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacının cari hesap borcuna karşılık portföye alındığının kabulü ile senetten davacının borçlu olacağının kabulü gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
Davacılar vekili 14/06/2023 havale tarihli dilekçesi ile, dava konusu iddia ve taleplerinden kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiklerini ve feragat beyanları doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili 15/06/2023 tarihli duruşmadaki beyanında; Feragate bir diyeceklerinin olmadığını, feragati kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Feragat, HMK 307. ve 311. maddesi hükümleri gereği davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davayı sona erdiren ve kesin hükmün sonuçlarını doğuran tek taraflı bir taraf işlemidir.
6100 Sayılı HMK’nın 74. Maddesinde davaya vekalette özel yetki verilmesi gereken haller sayılmıştır. Buna göre bir davada müvekkil tarafından vekile açıkça yetki verilmemişse, vekil davadan veya kanun yollarından feragat edemez. Somut olayda davadan feragat ettiğini bildiren davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat edebileceğine ilişkin özel yetkinin bulunduğu, feragat bildiriminin HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
(1)Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 673,98-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(5)Davacı ve davalı … Şirketi adına talep gibi vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(6)Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
(7)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.