Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/432 E. 2021/347 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/432 Esas
KARAR NO : 2021/347

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı şirket yetkilisine elektronik posta ile 14/05/2019 tarihinde “16/05/2019 tarihinde firmanızın kredili mevduat hesabı için 15.000.00-TL gönderebilir misiniz?” şeklinde bildirimde bulunulduğu, işbu bildirimi takiben hesaplarından ikinci defa onayları bulunmadan 4.200,00-TL tahsil edildiğini, bu işlemin Bankacılık Mevzuatı ve Borçlar Hukukuna aykırı olduğunu, işleme rıza göstermelerinin, onay vermenin mümkün olmadığını, defalarca davalı bankadan iade taleplerinin bulunmasına karşılık bedellerin iade edilmediğini, davalı kurumun haksız ve hukuka aykırı olarak tahsilatlarını gerçekleştirdiği tahsil edilen bedel ile ilgili davalı ile aralarında adedilen bir sözleşme bulunmadığını, sözleşme ile kararlaştırılmayan ve yasal dayanağı bulunmayan belgelendirilmemiş periyodik hizmet komisyonu adı altında alınan ücretin yasal olmadığı, bunun yanı sıra söz konusu ücretin hesap sayısı, hesabın tutarı, hesaptaki işlem sayısı gibi hususlar dikkate alınmadan sadece müşteri bazında alınmasının hesap işletim ücreti olarak kabul edilemeyeceğinin açık olduğu, 6502 sayılı Kanunun 4/3 maddesi ve bu konudaki yerleşik kararlar çerçevesinde alınan komisyonların belgeli olması kriterine aykırılık teşkil ettiği, fazlaya dair hakları saklı kalmak suretiyle banka hesaplarından haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen bedellerin davalıdan alınarak kendilerine iadesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; periyodik hizmet komisyonu belirlenirken müşterilere verilen finansal hizmetlerin yanı sıra ilgili dönem içerisinde yapılan istisnalar ve özel nitelikteki diğer hizmetlerin dikkate alındığını, davacı firmadan 21/05/2019 tarihinde 5.250,00-TL periyodik hizmet komisyonu tahsil edildiği, Periyodik Hizmet Komisyonlarının davalı banka tarafından üçer aylık dönemlerde ortalama kredi bakiyelerine göre belirlendiğini, davacı firmanın banka ile çalışmaları dikkate alınarak istisna uygulandığı ve 5.250,00-TL tahsil edildiğini, ilgili komisyonun yasal dayanağının bulunduğunu, TTK “Ücret İsteme Hakkına” ilişkin 20. Maddesi ve Borçlar Kanunu’nun “Sözleşme Özgürlüğüne” ilişkin 26. maddesinin yasal dayanaklar olduğunu, TTK 20. Maddesi uyarınca tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteme hakkına sahip olduğunu, bankaların hukuken tacir olduklarını ve müşterilene hizmet veriyor olmaları nedeniyle tahsil edilen komisyonun bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, TBK 26. Maddesi uyarınca tacirler arasında sözleşme serbestisi içerisinde verilecek hizmet ve ücret hallerinin öngörülen sınırlar içerisinde serbestçe belirlenebileceğini, müşteri ile banka arasında imzalanan Bankacılık Hizmet Sözleşmesinin 13. Maddesi ve 8.8 maddesinde yer aldığını, ….’nin masraf ve komisyon listesini BDDK web sitesinde yayınladığından periyodik hizmet komisyonun mevzuata uygun olduğunu, ücret uygulamasının 55 gün önce 27/03/2019 tarihinde e-mail gönderimi yapılarak müşterinin bilgilendirildiğini, davacı ile davalı arasında imzalanmış olan Genel Kredi Sözleşmesinde tüm bankacılık piyasasında geçerli olan bir uygulamayı ihtiva eden düzenleme olduğunu, davacının tacir olup sözleşmenin içeriğine vakıf olduğunu, GKS’nin imza tarihinden önce Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun verildiği ve kendisi tarafından okunarak teslim alındığını, davanın reddini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; dava dilekçesinde belirtilen banka ile yapılan yazışmalar, cari hesap ekstreleri ve sözleşmeler mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak bankacı bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 22/04/2020 tarihli raporunda özetle; davalı banka tarafından davacının hesaplarından 2019 yılında Periyodik Bakım Hizmet Komisyonu adı altında 5.250,00-TL Komisyon + 262,50 BSMV olmak üzere toplam 5.512,50-TL masraf tahsil edildiğini, bankanın bu uygulamasının 2019 tarihinde başlamış olduğu daha önceleri uygulaması olmadığının anlaşıldığını, davalı banka ilgili kanunların kendisine verdiği yetkiye istinaden tahsil edilen bu komisyonun akdedilen sözleşmelere dayandırdığı, internet sitesinde ilan ettiği ve kademeli olarak fiyatlandırdığını ileri sürdüğü,, dava konusu komisyon için taraflar arasında bir mutabakatın olmadığının anlaşıldığı, bu tür uygulamaların banka müşteri arasında problemler yaratması ve bankalar arasındaki uygulamaların değişiklik oluşturması nedeniyle TCMB’nin 10/02/2020 tarihinde bu tür komisyonlara sınırlama getirdiği ve kullandırılan krediler ortalamasının %1’inden fazla olmayacağını düzenlediği, bu tebliğ ile bankaların tahsil ettikleri komisyonların yasal dayanağının tescil edildiği, davalı bankanın aldığı komisyon davacının kullandığı krediler göz önüne alındığında tahsil tarihinde bir üst limitin tespit edilmemiş olmasına karşılık yasal sınırlar çerçevesinde bulunduğu, bu çerçevede, tarafların tüccar olması göz önüne alındığında davalı bankanın tahsil ettiği Periyodik Hizmet Komisyonunun ilgili yasaların hükümlerinin verdiği yetkiye istinaden akdedilen sözleşme hükümlerine uygun olarak alındığı, Bankacılık Hizmet Sözleşmesinde “Sözleşmede yer alan komisyonlara daha sonra başka isimde komisyon eklenebileceği ve oranlarının belirlenebileceği” hüküm altına alınmış olmasına karşılık, dava konusu komisyon uygulamasının önceki yıllarda bulunmadığı, 2019 yılında yürürlüğe konduğu, taraflar arasında bir mutabakat bulunmadığının anlaşıldığı, TCMB’nin 10/02/2020 tarihinde çıkarttığı tebliğ ile anlaşmazlık konusu komisyonun yasal dayağının tescil edildiği, bu tescile rağmen önceki yıllarda uygulaması bulunmayın, yeni olan ve taraflar arasında mutabakat sağlanmayan bu uygulamanın TCMB tebliğinden önce geçerliliğinin hukuki değerlendirme gerektirdiği, bankanın tahsil ettiği komisyonun TCMB tarafından getirilen sınırlamalara uyumlu olduğu, tarafların tüccar olması göz önüne alındığında davacı vekilinin 6502 sayılı kanuna dayalı itirazı ile tarafların diğer tüm taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu yönünde yönünde tespit, görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; bankacılık işleminden dolayı haksız kesilen bedelin iadesi talepli alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı banka arasında 09/04/2014 tarihli 600.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı bankanın kayıtları incelenerek bankacı bilirkişi tarafından rapor hazırlanmış, bankanın kayıtlarının davacı tarafından sunulan belgelerle örtüştüğü tespit edilmiştir. Yapılan incelemeler neticesinde davalı banka tarafından 16/05/2019 tarihinde 4.200,00 TL, 30/07/2019 tarihinde 787,00 TL, 31/12/2019 tarihinde 525,00 TL olmak üzere toplam 5.512,50 TL periyodik hizmet komisyonu adı altında komisyon alınmış ve bu bedel bankanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun 20. maddesi uyarınca tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesinin mümkündür. Ancak bu hizmetin yasal dayanağının bulunması şarttır. Davalı bankanın cevap dilekçesinde bahsi geçen sözleşmede komisyon tahsili ile ilgili düzenleme bulunduğuna dair savunmalar gereği inceleme yapılmış ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmede komisyon tahsiline dair herhangi bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan TCMB periyodik hizmet komisyonları ile ilgili 10/02/2020 tarihinde Resmi Gazetede tebliğ yayımlayarak banka müşteri arasındaki anlaşmazlıklar konusunda belirlilik yaratmış ve yasal dayanak oluşmuştur. Somut olayda ise davalı banka komisyon tahsillerini 2019 yılında almış, TCMB tarafından yayımlanan tebliğ ise 2020 yılında olduğu dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanamayacağı kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacı şirketin davalı bankadan çekmiş olduğu kredinin tarihinin 2014 yılı olduğu nazara alındığında 2019 tarihine kadar yaklaşık 5 yıllık süreçte komisyon adı altında tahsil yapmadığı, yani bu tür bir uygulamanın önceki yıllarda olmadığı anlaşılmıştır. Belirtilen bu sebeplerle taraflar arasında periyodik hizmet komisyonu tahsil edileceğine dair bir mutabakat bulunmadığı, TCMB tarafından bu hususa ilişkin yayımlanan tebliğin banka tarafından tahsilden sonra yürürlüğe girdiğinden somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığından ve banka tarafından kesilen komisyonun yasal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından haksız olarak kesilen komisyon ücretinin davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulü ile 5.512,50-TL haksız kesilen periyodik hizmet komisyonunun davacıya iadesine karar vermek gerekmiş ayrıca davacı taraf dava dilekçesi ve talep arttırım dilekçesinde faiz talep etmiş ise de faiz başlangıcı belirtmemiş olduğu anlaşıldığından dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; 5.512,50-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 376,55-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 71,73-TL peşin harç + 54,40-TL tamamlama olmak üzere toplam 126,13-TL harçtan mahsubu ile bakiye 250,42-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından ödenen 126,13-TL (peşin harç ve tamamlama harcı) harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 44,40-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 194,50-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.238,90-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
(6)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13)- (14) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/04/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.