Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/41 E. 2019/266 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/41 Esas
KARAR NO : 2019/266
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ: 22/02/2016
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı …A.Ş’den İzmir …ASliye Ticaret Mahkemesinin… Esas … Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile alacaklı olduğunu, davacı ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesinin feshini takiben davacı şirketin alacaklarının tahsilini teminen davalı şirket ile davalı şirket lehine teminat ipoteği veren dava dışı 3. Kişiler aleyhlerine 14/12/2000 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas (Yeni …Esas) sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, işbu takibe borçlu şirket ve ipotek veren dava dışı 3. Kişilerin itiraz ettiklerini, itiraz sonucu takibin durdurulduğunu, bunun üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve yapılan yargılama sonucunda verilen yetkisizlik kararı sonucunda dosyanın İzmir’e gönderildiği ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası olduğunu, bu mahkemece verilen karar sonucunda kararın Yargıtay’ca onanarak kesinleştiğini, kararın kesinleşmesi ile İStanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından açmış bulundukları icra takibinde borçluların ipotekle sorumlu oldukları azami bedeller toplamı olan 425.000,00 TL’yi icra dosyasına yatırdıklarını, ancak nakde dönüştürülen ipotek bedellerinin davalı şirketin kesinleşen ilam ile sabit borcunu ve ferilerine karşılamadığından bakiye kalan alacakların tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile bakiye 1.588.367,19 TL için ilamlı icra takibi yapıldığını, davalı şirketin işbu takibe herhangi bir itirazda bulunmadığını ve takibin kesinleştiğini, ancak ilamlı alacağın haciz yoluyla tahsil kabiliyeti görülmediğinden bu kez haciz yolu ile takibin İİK’nun 43. Maddesi gereği iflas yoluyla takibe çevrilerek borçlu davalı şirkete aynı alacak için bu kerre iflas yolu ile adi takipte ödeme emrinin gönderildiğini, ancak bu ödeme emri üzerine davalı borçlu şirketin haksız ve kötüniyetli olarak mahkeme kararı ile sabit olan asıl alacak ve faiz alacaklarına itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu belirterek davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kaldırılarak iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davalı aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini, davaya konu icra takibine ilişkin alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, iflas takibi kapsamında tebliğ edilen ödeme emrinde borcun sebebi olarak mahkeme kararı gereği 14/12/2000 tarih itibari ile kesinleşmiş asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı ve ferileri olarak gösterilmiş ise de bu sözde alacağa ilişkin 10 yıllık genel zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirket lehine ipotek veren dava dışı 3. Şahıs adına açılan İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bu dava bakımından bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava dışı … tarafından davalı şirket lehine İZmir İli Karşıyaka İlçesi Tuna Mah. 14 Pafta 49. Ada 9 Parselde kain taşınmazın davacı şirkete ipotek verildiğini, …’nun söz konusu ipotek kapsamında İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas (Eski:…) sayılı dosyasına sorumlu olduğu bedeli yatırdığını, davacı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğünün …ESas sayılı dosyasına yatırılan 425.000,00 TL’nin ana paradan mahsup edilmesi gerektiğini, işbu davaya konu iflas takibi kapsamında tebliğ edilen ödeme emrinde talep edilen %84 oranındaki temerrüt faizinin fahiş olduğunu, alacağın teminatındaki ipoteklerin tamamının henüz satılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas … Karar sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilmiş, anılan dava dosyasında davacı karşı davalının … A.Ş olduğu, davalılar karşı davacıların … A.Ş, …, …, … … ve … olduğu, davanın konusunun, asıl davada: itirazın iptali, karşı davada ise ipoteğin fekki ve maddi ve manevi tazminat davası olduğu, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davaların ise reddine dair karar verilmiş olduğu, kararın Yargıtay …Hukuk Dairesinin… Esas… Karar sayılı Onama kararı ile kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas (Eski … Esas) sayılı takip dosyası getirtilmiş, anılan takip dosyasında alacaklının … A.Ş olduğu, takip borçlusunun …A.Ş olduğu, üçüncü şahıslar …, …, … ve … olduğu, takip konusu alacağın 147.854,19 TL (Eski 147.854.190,363 TL) alacak, 75.000,00 TL (Eski 75.000.000,000 TL) %84 işlemiş faiz olmak üzere toplam 222.854.190,363 TL alacağın 28/09/1999 tarihli ipotek belgeleri ve akit tabloları gereği alacağın tahsiline ilişkin olduğu, takibe yapılan itirazlar sonucu takibin durdurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, anılan takip dosyasında alacaklının … A.Ş olduğu, takip borçlusunun … A.Ş olduğu, takip konusu alacağın 147.854,19 TL mahkeme kararı gereği 14/12/2000 tarihi itibariyle kesinleşmiş asıl alacak, 75.000,00 TL 14/12/2000 takip tarihi itibariyle faiz alacağı, 1.790.513,00 TL asıl alacak 147.854,19 TL’ye takip tarihi 14/12/2000 den itibaren mahkeme kararı gereği işlemiş yıllık %84 temerrüt faizi olmak üzere toplam 2.013.367,19 TL’nin İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yatırılan ipotek bedeli olan 425.000,00 TL’nin mahsubu ile kalan 1.588.367,19 TL’nin davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, icra takibine yapılan itiraz sonucunda takibin durdurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas … Esas sayılı dava dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilmiş, anılan davada davacının … A.Ş olduğ,u davalının … olduğu, dava konusunun alacak davası olduğu, mahkemesince yapılan yargılama sonucunda yetkisizlik kararı verildiği, yetkili mahkemenin Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ilişkin karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, getirtilen icra ve dava dosyaları ile tarafların tüm delil ve belgeleri ile birlikte dosyamız, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak İzmir … ATM’nin … Esas … Karar sayılı hükmü esas alınmak sureti ile taraf ticari defter ve belgeleri de incelenerek davacının kesinleşen söz konusu karar uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptıkları takibin 147.854,19 TL asıl alacak, 75.000,00 TL faiz olmak üzere toplam 222.854,19 TL üzerinden %84 faiz oranıyla birlikte devamına karar verildiği, borçlu ipotek malikleri hakkında yapılan icra takibi sonucunda ipotek borçluları tarafından icra dosyasına çeşitli tarihlerde üst sınır ipoteği dikkate alınarak toplam 450.000,00 TL’nin ödendiği de gözönünde tutularak icra takip tarihinden itibaren asıl alacak 147.854,19 TL’ye yıllık %84 faiz işletilerek faize faiz yürütülmeksizin ödeme tarihine kadar hesaplama yapılarak yine başlangıçta işlemiş faiz olarak talep edilen 75.000,00 TL’nin de tespit edilen bu alacağa faiz yürütülmeksizin eklenmek sureti ile her bir ödeme tarihine kadar alacak miktarının tespiti, BK. 100. Maddesi uyarınca ipotek borçluları tarafından yapılan ödemelerin öncelikle BK. 100. Maddesi uyarınca faiz ve ferilerinden düşüm yapılmak sureti ile bakiye alacak olursa asıl alacaktan düşülmek sureti ile (asıl borçlu yada kefiller tarafından yapılmış başkaca bir ödeme varsa bunların da aynı şekilde düşümü de yapılarak)
A) İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası nedeniyle takip tarihi olan 26/05/2015 tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu miktarın asıl alacak işlemiş faiz vs gibi tespiti,
B) Takip yolunun İİK.’nun 43. Maddesi uyarınca iflas yolu ile takip yoluna dönüştürme tarihi olan 04/09/2015 tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu miktarın tespiti,
C) İflas dava tarihi olan 22/02/2016 tarihi itibariyle davacının alacaklı olduğu miktarın tespiti,
D) Depo emrine esas olacak şekilde bir sonraki duruşma tarihi itibariyle davacı alacağının tespitinin yapılması için mahkememizce bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişinin gerekçeli ve ayrıntılı, denetime elverişli bilirkişi raporu ile, davacının 1999 ve 2000 yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davalı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtların ibraz edilmediği, davacının incelenen ticari defter ve belgeleri ile ilk etap tarihi olan 14/12/2000 tarihi itibariyle araç bakiyesi olarak 73.833,89 TL, yedek parça bakiyesi olarak 85.020,30 TL olmak üzere toplamda 147.854,19 TL alacaklı olduğu, İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2015/16294 Esas sayılı dosyası nedeniyle takip tarihi olan 26/05/2015 tarihi itibariyle davacının davalıdan talep edilebileceği alacak tutarının asıl alacak olarak 147.854,19 TL, işlemiş faiz olarak 1.440.513,00 TL olmak üzere toplam 1.588.367,19 TL olarak hesaplandığı, İİK’nun 43. Maddesi uyarınca iflas yoluyla takip yoluna dönüştürme tarihi olan 04/09/2015 tarihi itibariyle davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarının, asıl alacak olarak 147.854,19 TL, İŞLEMİŞ FAİZ OLARAK 1.475.357,30 TL olmak üzere toplam 1.623.211,49 TL olarak hesaplandığı, iflas dava tarihi olan 22/02/2016 tarihi itibariyle davacının davalıdan talep edebileceği alacak tutarlarının, asıl alacak 147.854,19 TL, işlemiş faiz olarak 1.534.006,13 TL olmak üzere toplamda 1.681.860,32 TL olarak hesaplandığı, davacının depo emrine esas tarih olan 01/11/2017 tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarlarının ise, 147.854,19 TL asıl alacak, 1.746.866,88 TL işlemiş faiz, 2.000,00 TL icra masraf, 31,80 TL icra masraf, 10.139,86 TL peşin harç, 4.457,08 TL cezaevi harcı, 71.601,02 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.982.950,83 TL olduğu” tespit edilmiştir. Rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 20/12/2017 tarihli oturumunun 2 nolu ara kararı uyarınca, İİK’nun 158. Maddesi uyarınca davalı tarafın 147.854,19 TL asıl alacak, 1.746.866,88 TL işlemiş faiz, 2.000,00 TL İstanbul …İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasdaki 31,80 TL icra masrafı, 10.139,86 TL peşin harç, 4.457,08 TL cezaevi harcı, ve 71.601,02 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.982.950,83 TL’nin 7 gün içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesi yada davacı borçluya ödenmesi, yada iflas dosyasına ödenmesi hususunda depo emri çıkartılmasına, davalı borçlu vekilinin huzurda olduğu ve davanın nicahta devam ettiği anlaşıldığından söz konusu depo emrinin yatırılması hususu huzurda tebliğ edilmiş ancak belirtilen kesin süre içerisinde depo emrinin yatırılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili 28/02/2018 tarihli beyan dilekçesi ile, uzlaşmak için davacı tarafa 400.000,00 TL ödenerek borcun sonlandırılmasını talep ettiği, davacı vekiline ise beyanda bulunmak üzere süre verildiği ancak tarafların sulh olmadıkları ve geçen süre zarfı içerisinde ise depo emrinin yatırılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde borcun ödenmemesi sebebiyle İcra İflas Kanunun 43. Maddesi uyarınca takip yolunun iflas yoluyla takibe dönüştürüldüğü, görülmekle davanın İcra İflas Kanunu 158. Maddesinde düzenlenen iflas yoluyla takip sonrası davanın iflasına ilişkin iflas davası olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce icra dosyası celbedilmiş incelenmesinde, davacı tarafça davalı aleyhine ilamlı icra takibi başlandığı, davalı tarafından söz konusu ilamlı takibe itiraz edilmediği, takibin kesinleştiği, takibe konu borcun ödenmediği, bunun üzerine davacı tarafça İcra İflas Kanunu 43. Maddesi uyarınca takip yolunun değiştirildiği ve davalıya iflas yolu ile adi takipte ödeme emri gönderildiği, bu ödeme emrine karşı davalı vekilinin herhangi bir borçlarının bulunmadığı ve bulunsa dahi zaman aşımına uğradığı, temerrüt faizinin faiş olduğu ve ipotek için yatan miktarın ana paradan mahsup edilmesi gerektiği, şeklinde itirazda bulunulduğu ve davacı tarafça süresi içerisinde İcra İflas kanunun 156/3 Maddesi uyarınca borçlunun itirazının kaldırılması ve iflasına karar verilmesi için mahkememize dava açtığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan inceleme sonucu aldırılan bilirkişi raporu ile davacı alacağının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/06/2013 tarih,… Esas, … karar sayılı ilamınına dayalı olduğu, ilamın kesinleştiği TBK’nın 156/2 maddesi uyarınca ilama dayalı alacakların 10 yıllık zaman aşımına tabii olduğu ve bu zaman aşımının ilamın kesinleşme tarihinden itibaren başladığı, bu itibarla davalı tarafın zaman aşımı itirazının varit görülmediği, yine TBK’nun 100 maddesi uyarınca kısmı ödeme halinde söz konusu ödemenin öncelikle faiz ve ferilerinden düşülmesi gerektiği görülmüş Mahkememizce depo emrine esas teşkil edecek tarih itibariyle davacı alacağın hesaplanması hususunda dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda davacının 147.854,19 TL asıl alacak, 1.746.866,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.000,000 TL takip dosya masrafı, 31.80 TL icra masrafı, 10.139,86 TL peşin harç, 4457,08 TL ceza evi harcı ve 71.601,02 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.982.950,83 TL alacaklı olduğu belirtilmiş İcra İflas Kanunun 158/2 maddesi uyarınca davalıya belirtilen alacak miktarının 7 gün içerisinde Mahkeme dosyası yada icra dosyasına depo edilmesi aksi takdirde iflasına karar verileceği ihtaratlı davete tebliğ edilmiş fakat davalı tarafın 7 günlük kesin süre içeresinde ödeme emrinin gerekleri yerine getirilmemiş, her ne kadar davacı alacağı depo emrine esas takip olan 01/11/2017 tarihi itibariyle hesaplanmış ve fakat bu tarihten önce davalıya depo emri çıkartılamamış olması sebebi ile yeniden karar tarihine en yakın tarih için depo emrine esas teşkil eden şekilde hesaplama yapılması gerekmekte ise de davacı tarafın 01/11/2017 tarihi itibariyle hesaplanan depo emri uyarınca karar verilmesini talep etmesi dikkate alındığında yeniden depo emrine esas teşkil edecek şekilde yeni bir hesaplama yapılmamış, davalı tarafça depo emrinde belirtilen borç süresi içerisinde ödenmediğinden ve davalı tarafça verilen 7 günlük kesin süre içerisinde söz konusu depo bedelinin ödendiğine dair herhangi bir makbuz veya dekont ibraz edilmediği anlaşıldığından, mahkememizin …Esas, … Karar ve 09/05/2018 tarihli karar ile davacının davasının kabulü ile,… Müdürlüğünün 282881 sırasında kayıtlı …A.Ş’nin İİK’nun 158. Maddesi uyarınca iflasına, iflasın 09/05/2018 tarihi saat: 16:10 itibari ile açılmasına verilmiştir.
İSTİNAF İLAMI:
Mahkememizce verilen işbu karar davalı tarafça İstinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin … Esas, …Karar ve 10/01/2019 tarihli ilamı ile; mahkememizce 20/02/2017 tarihli celsede, takibin kesinleştiğini belirterek depo emri çıkartılması kararıyla birlikte iflas ilanlarının da yaptırılmasına karar verilmesi gerekirken, yasal düzenlemeye aykırı olarak iflas ilanları yaptırılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile mahkememizin 2016/185 Esas, 2018/608 Karar ve 09/05/2018 tarihli kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce İstinaf kararı uyarınca dosya yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Bilahare davacı vekili 28/03/2019 dilekçesi ile; davadan vazgeçtiklerini, davalı taraftan yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, davalı vekili de sunmuş olduğu 03/04/2019 tarihli dilekçe ile; davacının feragatini kabul ettiklerini, İstinaf ve Temyiz yoluna başvurma haklarından feragat ettiklerini, davacıdan vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan vazgeçme 6100 Sayılı HMK 123. maddesi dahilinde düzenlenmiş olup talebin geri alınmasının açıkça karşı tarafın muvafakatine bağlı olduğu ifade edilmiştir. Davalı taraf sunmuş olduğu 03/04/2019 tarihli dilekçesi ile davacının vazgeçmesini kabul ettiklerini belirtmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının davadan vazgeçtiği ve davalının da vazgeçmeyi kabul ettiği görülmekle, vazgeçme nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça vazgeçme dilekçesi sunulduğu ve bu vazgeçmenin davalı tarafça kabul edildiği görülmekle vazgeçme nedeniyle DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Taraflarca ücreti vekalet ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu hususta da karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 29,20 TL’nin düşümü ile bakiye 15,20 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”