Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/407 E. 2021/772 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/407
KARAR NO:2021/772

DAVA:İtirazın İptali (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :28/11/2018
KARAR TARİHİ:11/10/2021

İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/538 esas, 2019/123 karar ve 25/04/2019 tarihli görevsizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davalıya elektrik kullandırıldığını, davalının ödemelerini tam ve zamanında yapmamış olması nedeniyle borçlu bulunduğunu, alacağın tahsili için ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlere fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalandığı iddia olunan abonelik sözleşmesinde davalının imzası bulunmadığını, sunulan sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını, davalının elektriğin kullanıldığı taşınmazın tapuda sadece maliki olduğunu ve anılan taşınmaza hiç gitmediğini, taşınmazı tahminen 20-25 sene önce sattığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla sözleşmenin 2.maddesindeki düzenlemeye göre ilk ödenmeyen fatura bedeli olan 24/05/2016 tarihli faturadan sonra davacının abonenin elektriğini kesmesi gerektiğini, bu taktirde takip eden faturaların davalıyı dahi bağlamadığının açık olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davalı hakkında haksız takip başlatıldığından %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3.981,43 TL asıl alacak, 1.369,02 TL işlemiş faiz, 246,42 TL temerrüt faizin %18 gider vergisi olmak üzere toplam 5.596,87 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin 25/12/2018 tarihli cevabi yazısı ile fatura suretleri, icra borç bilgisi, Kwh endeks kaydı, sözleşme sureti, 20/10/2020 tarihli cevabi yazısı ile de davaya konu abonelik sözleşmesinin aslı gönderilmiştir.
SGK’dan davalının hizmet dökümü ve işyeri ünvan listesi celbedilmiştir.
Davalı vekili tarafından bildirilen resmi kurumlardan davalının ıslak imzasının bulunduğu belge asılları getirtilmiş, mahkememiz huzurunda davalının yazı ve imza örnekleri alınmıştır.
Dosya grafolog bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 11/07/2021 tarihli raporda; sözleşme aslında abone adına atılmış imzanın davalının eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Borcun dayanağı olan abonelik sözleşmesinin aslı davacı kurumdan celp edilerek dosya arasına alınmış, davalının imza asılları dosyaya alınmıştır. Abonelik sözleşmesindeki imzanın davalının eli ürünü olup olmadığı hususunda grafoloji uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, adli belge inceleme ve sahtecilik uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporuyla söz konusu abonelik sözleşmesindeki abone imzasının davalının eli ürünü olmadığı saptanmış keza SGK’nın 17.12.2020 tarihli cevabi yazısında davalı işyerine ait işyeri tescil kaydının bulunmadığı bildirilmiş olup, Bağcılar Tapu Müdürlüğü’nün 21.01.2021 tarihli yazısında da davalı adına tapu kaydının bulunmadığı bildirilmiştir. Buna göre icra takibine dayanak olan elektrik enerjisi abonelik sözleşmesi altındaki imzanın davalının eli ürünü olmadığı, söz konusu aboneliğe bağlı işyerinin fiilen davalı tarafından işletildiği/kullanıldığı hususunun da davacı yanca ispatlanamadığı anlaşılmakla davalının çıkartılan fatura borçlarından sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmakla davanın ve davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığı anlaşılmakla kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 95,59 TL harçtan mahsubu ile 36,29 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.11/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır