Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/396 E. 2021/687 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/396 Esas
KARAR NO :2021/687

DAVA:Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ:19/04/2017
KARAR TARİHİ:22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı … ile davalı arasında … 43.Noterliğinin … yevmiye numaralı 29/11/2016 tarihli ” hisse devri yönetim kurulu tutanağının” düzenlendiğini, taraflar arasında akdedilmiş bulunan hisse devri yönetim kurulu tutanağı kapsamında davacının davalıda olan ortaklığını sonlandırdığını, hissesini …’a devir ettiğini, davacının ortaklık hisselerini devir etmesinin karşılığı olarak, davalı tarafın ise mezkur tutanak hükümleri uyarınca belirtilen borç yükümlülüklerini üstlenmiş bulunduğunu, ancak davalı şirket tarafından taahhüdün yerine getirilmediğini ve tutanakta belirtilen edimlerin usulüne uygun ifa edilmediğini, tapuların davacı lehine tescil edilmesinin sebepsiz olarak sürümcemede bırakıldığını, farklı zamanlarda ihtarnameler gönderilmesine rağmen taahhüdün yerine getirilmediğini, ayrıca sıralı olarak verilen senetlerin ödenmesinde de her ay temerrüde düşüldüğünü, davalı şirkete gönderilen ihtarnamelere binaen karşı tarafın ihtara cevabına bakıldığında davalı şirketin önce ilgili hisse devir protokolünün tarafı olmadığını öne sürdüğünü, akabinde de tapu harç ve masraflarının hazır edilmesi halinde işbu tapuların devrinin şirketlerince yapılacağının belirtildiğini, tarafların devredilecek taşınmazlar üzerinde anlaşmış olmalarına rağmen tapu masrafları üzerinde herhangi bir yazılı beyanda bulunmadıklarını, ancak devretme borcunu yüklenen taraf olan davalının tapu masraflarını yüklenmesi kendi ediminin bir parçası hükmünde ve hatta yan edim olarak tanımlanması gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ilgili şirketin … … Projesi kapsamında “3 nolu ticari alan 54,80 m2, 30 nolu bağımsız bölüm 70 m2, 72 nolu bağımsız bölüm 70 m2 ve 90 nolu bağımsız bölüm 100,80m2” şeklinde belirtilen taşınmazların kanunen borcun hükmen yerine getirilmesi kapsamında mevcut tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapu tesciline karar verilmesini ve devretme borcunu yüklenen taraf olan davalının bir yan edimi olarak tapu masraflarını karşılamasına, eksik ve geç ifadan kaynaklanan menfi zararların ve kira kaybının tespiti ile olay tarihinden işleyecek en yüksek faiz oranıyla birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/12/2017 tarihli dilekçesi ile, dava konusu edilen taşınmazların rayiç değer toplamının 1.050.000,00TL olduğunu beyan ederek, bu tutar üzerinden harcı tamamlamıştır.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davacı tarafın harca esas değeri belirtmeden dava açmıl olduğunu, bu sebeple davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davaya konu hisse devir protokolünün dava dışı … ile davacı arasında yapılmış olduğunu, kendilerinin sözleşmeye taraf olmadıklarını bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, ayrıca muaccel olmuş bir borcun söz konusu olmadığını taraflar arasındaki devir protokolü incelendiğinde taşınmazların devrine ilişkin tapu masraflarının kim tarafından karşılanacağının kararlaştırılmadığını, … ve …’ün tapu harç ve masraflarını hazır etmeleri halinde işbu tapuların devrinin davalı şirketçe yapılabileceğinin kendilerine ihtar edildiğini, bu şart yerine gelmeden davalının devir borcu doğmayacağının aşikar olduğunu, bu nedenle şirketin devir borcunun muacceliyetinden bahsedilemeyeceğini, ayrıca gayrimenkul mülkiyet devrini öngören sözleşmelerin resmi şekle tabi olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin bu şekil şartına riayet edilmeden yapıldığının tartışmasız olduğunu, davacının dava konusu değir beyan ederek bu değer üzerinden harç yatırmadan dava açması ve tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle tedbir talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın haksız olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, hisse devri yönetim kurulu tutanağı, ihtarnameler, taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, inşaat hakkı sözleşmesi, adi ortaklık sözleşmeleri, kroki, tapu kayıtları, fotoğraflar, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sureti, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sureti, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası, inşaat ruhsatı celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş olup, bilirkişiler Yüksek İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir …, Nitelikli Hesaplama Uzmanı İlhan Yiğit tarafından tanzim olunan 30/11/2020 tarihli raporunda; davalı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defter kayıtları incelendiğinde, dava konusu hisse devir işleminin 29/11/2016 tarih ve 597 yevmiye no ve “… 43.Noteri … sayılı Kararı ” açıklaması ile davacının hissesinin şirketin diğer ortağı olan …’a devredildiği yönde kaydedildiği ve …’un tek ortak haline geldiğini, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen ortaklar pay defteri incelendiğinde, pay defterinin 001 numarasında ortak …’un 002 numarasında davacı …’ün yer aldığını, yine ortaklar pay defteri incelendiğinde, 23/12/2016 tarihi … sayılı onaylı yönetim kurulu kararına göre 3.500.000TL ve 14.000 payın davacı … tarafından devredildiği söz konusu hissenin … tarafından devir alındığı hususunun pay defterinde usulüne uygun işlenerek devir işleminin tamamlandığını, davaya konu olan ve hisse devirlerine konu bulunan taşınmazların dava tarihi itibariyle değerlerinin; -İstanbul ili … İlçesi … Mahallesi … Ada 16 Parsel 1.606,52m2 yüzölçümlü arsa ana taşınmaz nitelikli kat irtifakı kurulu daire vasıflı zemin kat 3 nolu bağımsız bölüm nolu taşınmazın tamamının dava tarihi 19/04/2017 itibari ile değerinin 280.000TL, – İstanbul ili … İlçesi … Mahallesi … Ada 16 Parsel 1.606,52m2 yüzölçümlü arsa ana taşınmaz nitelikli kat irtifakı kurulu daire vasıflı 3.normal kat 30 bağımsız bölüm nolu taşınmazın tamamının dava tarihi 19/04/2017 itibari ile değerinin 300.000TL, -İstanbul ili … İlçesi … Mahallesi … Ada 16 Parsel 1.606,52m2 yüzölçümlü arsa ana taşınmaz nitelikli kat irtifakı kurulu daire vasıflı 7.normal kat 72 bağımsız bölüm nolu taşınmazın dava tarihi 19/04/2017 itibari ile değerinin 320.000TL, -İstanbul ili … İlçesi … Mahallesi … Ada 16 Parsel 1.606,52m2 yüzölçümlü arsa ana taşınmaz nitelikli kat irtifakı kurulu daire vasıflı 9.normal kat, 90 bağımsız bölüm nolu taşınmazın tamamının dava tarihi 19/04/2017 itibari ile değerinin 430.000TL olmak üzere toplam değerinin 1.330.000,00TL olarak hesaplandığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Mahkememizin 20/01/2021 tarihli oturumunda, taşınmazların keşifte tespit edilen değerinin 1.330.000TL olduğundan davacı tarafa eksik olan 2.877,77TL harcın tamamlanması için kesin süre verilmiş ve harç eksikliği tamamlanmıştır.
Dava, davacının davalı şirketteki hisselerinin devrinden kaynaklı olarak tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … ile davalı arasında … 43.Noterliğinin … yevmiye numaralı 29/11/2016 tarihli ” hisse devri yönetim kurulu tutanağının” düzenlendiği, taraflar arasında akdedilmiş bulunan hisse devri yönetim kurulu tutanağı kapsamında davacının davalıda olan ortaklığını sonlandırdığı ve hisselerini …’a devir ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının ortaklık hisselerini devretmesi karşılığında davalı tarafın dava konusu taşınmazları davacıya devretme hükümlülüğü altına girdiği ve davalının taşınmazların devirlerini gerçekleştirmediği belirtilerek, dava konusu … … Projesi kapsamında 3 nolu ticari alan, 30 nolu bağımsız bölüm, 72 nolu bağımsız bölüm, 90 nolu bağımsız bölüm şeklinde belirtilen taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tescili noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
… Tapu Müdürlüğünden gönderilen tapu kayıtlarının incelenmesinde, İstanbul ili … İlçesi … Mahallesi … Ada 16 Parsel 1.606,52m2 yüzölçümlü arsa ana taşınmaz nitelikli kat irtifakı kurulu Zemin kat 3.bağımsız bölüm, 7.normal kat 72 bağımsız bölüm nolu, 9.normal kat 90 bağımsız bölüm nolu, 3.kat 30 bağımsız bölüm nolu daire vasıflı taşınmazların tam hissesi … adına, edinme sebebi kat irtifakı tesisi işlemi ile tescil edildiği görülmüştür.
… İmar ve Şehircilik Müdürlüğünden gönderilen imar işlem dosyasının incelenmesinde; 22/06/2016 tarih ve 4/38 sayılı yapı ruhsatı, 25/02/2019 tarih ve 1/33 sayılı isim değişikliği ruhsatı tanzim edildiği, yapı kullanma izin belgesi, yapı kayıt belgesi ve yapı tatil tutanaklarına rastlanılmadığının belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen ortaklar pay defteri incelendiğinde, pay defterinin 001 numarasında ortak …’un 002 numarasında davacı …’ün yer aldığı, yine ortaklar pay defteri incelendiğinde, 23/12/2016 tarihi … sayılı onaylı yönetim kurulu kararına göre 3.500.000TL ve 14.000 payın davacı … tarafından devredildiği söz konusu hissenin … tarafından devir alındığı hususunun pay defterinde usulüne uygun işlenerek devir işleminin tamamlandığı, davaya konu olan ve hisse devirlerine konu bulunan taşınmazların dava tarihi itibariyle toplam değerinin 1.330.000,00TL olarak hesaplandığı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin, bir anonim şirket olup, TTK’da senede bağlanmamış payların devrine ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak böyle olmasına rağmen payların devri her zaman mümkündür. Anonim şirketlerde senede bağlanmamış payların devri ise, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Bu yazılı şekilde, payları devreden ve devralan imzasının bulunması ve devre konu paylar bakımından devir iradesinin yer alması gerekir. TK.madde 499/4’e göre şirketle ilişkilerde, sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimse pay sahibi ve intifa hakkı sahibi olarak kabul edilir. Pay defterine kayıt için ise devrin usulüne uygun şekilde yapılması ve pay defterine kayıt yönünde yönetim kurulu kararı gerekir. Bununla birlikte payın devri bakımından pay defterine kayıt kurucu niteliğini haiz değildir. 28/11/2016 tarih ve 2016/5 sayılı yönetim kurulu kararı altında hisseyi devreden olarak …’ün ve hisseyi devralan olarak …’un imzaları, devir konusu davalı şirket hisseleri ve bedelleri ile ödeme şekilleri yer almıştır. Bu devre yönelik olarak da pay defterine kayıt işlenmiştir. Bu nedenle davaya konu hisse devrinin usulüne uygun olduğu ve pay defterine işlendiği görülmüştür.
Davacı ile dava dışı Behlül Düzyurt arasında akdedilen hisse devir sözleşmesinin geçerliliği, senede bağlanmamış çıplak paylar yönünden alacağın temliki hükümlerine göre ve yazılı olarak yapılması yeterlidir. Ancak aynı sözleşme ile hisse devir bedeli olarak davalı şirket adına kayıtlı davaya konu taşınmazların devri de öngörülmüştür. 2644 sayılı Tapu Kanunun 26.maddesi, TMKnun 706.maddesi, TBKnn 237.maddesi, Noterlik Kanunu 60.maddesi uyarınca taşınmaz devrine daya taşınmaz devir vaadine ilişkin yapılan sözleşmelerin resmi şekilde ve kanunda ön görülen mahkemeler huzurunda onlar aracılığıyla yapılmalıdır. Bu kapsamda taşınmazların satışları Tapu Müdürlüğünde, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ise Noterlikte düzenleme şeklinde yapılmalıdır. Somut olayda: hisse devir sözleşmesinde taşınmazların devrine ilişkin bu kısım geçersizdir. Her ne kadar hisse devrine ve taşınmaz devri vaadine ilişkin bu sözleşme noterden onaylatılmış ise de Noterlik Kanunun 60.maddesi uyarınca bu işlemin düzenleme şeklinde bizzat noter tarafından yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla hisse devir sözleşmesinde yer alan taşınmaz satışına ilişkin kısım taşınmaz satış vaadi olarak kabul edilmeyecektir. Bu nedenlerle davacının taşınmazların davacı adına tesciline ilişkin davasını reddetmek gerekmiştir. Kaldı ki gerek taşınmaz tesciline ilişkin talep gerekse davacının ikinci istemi olan eksik ifa ve kira kaybı talepleri yönünden de; davacının hisse devir sözleşmesini … ile yaptığı, oysa davayı … dışında ayrı bir düzel kişiliği olan davalıya (hisseleri devredilen şirkete) karşı açtığı, … davalı şirketin %100 hisselerinin sahibi olsa da, her ikisinin hukukta ayrı kişiler olduğu, …’un gerçek kişi olduğu, davalı şirketin ise ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereğince sözleşmenin tarafı olmayan davalı şirketin sözleşme gereği sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı da anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan (dava açılırken 31,40TL+ tamamlama ile 19.835,30TL+ tamamlama ile 2.877,77TL) 22.764,47TLden mahsubu ile fazla alınan 22.685,17TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 79.350,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI