Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/380 E. 2021/177 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/380
KARAR NO:2021/177

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/06/2019
KARAR TARİHİ:08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … ve dekorasyon alanında 29 yıldır faaliyet göstermekte olan sektöründe saygıdeğer şirket olduğunu, davalı … … Ltd. Şti.’nin restoran ve … sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen hizmet ve ürün nedeniyle 28/03/2019 tarihli A seri, … sıra nolu, 28/03/2018 irsaliye tarihli … irsaliye sıra no ile muhteviyatı ” 1 Adet Söküm İşleri Bedeli” olan 17.700,00 TL bedelli, 28/03/2018 tarihli, A seri, … sıra no, 28/03/2018 irsaliye tarihli, … irsaliye sıra no, muhteviyatı ” 3 Adet WC Lavabo Ayağı” ve ” 5 Adet ayna Çerçevesi” olan 9.145,00 TL’lik fatura düzenlendiğini, iş bu faturaların, davacı şirket tarafından …. Noterliğinin 29/03/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete ihtarname ekinde gönderdiğini ve 30/03/2018 tarihinde ihtarname ile davalı şirket yetkilisi Av. …’a teslim edildiğini, davalı tarafın iş bu faturalara hiçbir şekilde itiraz etmediğini, avans olarak alınan 3.600,00 TL mahsup edildiğinde kalan bakiye 23.245,00-TL fatura bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine taraflarınca 14/09/2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının 20/09/2018 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak borca, faize, faiz oranına ve tüm takibe itiraz ettiğini, icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle TTK Madde 5/A gereğince 18/03/2019 tarihinde … başvuru numarası ile arabuluculuk komisyonuna başvurulduğunu ancak 01/04/2019 tarihi itibariyle son tutanak düzenlendiğini ve başvurunun anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davalı tarafından davacı şirkete, işe başlamadan önce 3.600,00-TL avans verildiğini ancak hizmet ve ürünlerin davalıya verilmesine karşı geriye kalan bakiye 23.245,00-TL’nin ödenmediğini, davacı şirket tarafından davalıya verilen hizmet ve ürünler karşılığında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz edildiğini, ekte sunulan fatura ve hesap kayıtlarından da anlaşılacağı üzere davalının, davacı şirkete olan borcunu ödemediğini, bu nedenle alacağın fatura tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, haksız, mesnetsiz ve hukuki gerekçeden yoksun itirazın iptali ile kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı aleyhine dava değerinin %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava, talep, alacak ve sair yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibin devamına, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz etmiş olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu açılan davayı kabul etmediklerini, davalı şirketin davacıya, dava dilekçesinde belirtilen tutarda bir borcu bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında bir hukuki ilişki olmadığını, sözleşme de yapılmadığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 89.madde hükmünde herhangi bir eser sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle davalıya yapılan icra takibinin kötü niyetli olarak yapıldığını, yapılan yargılama neticesinde de bu durumun açığa çıkacağını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan bu davanın reddine, davacının dava konusu miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan bu davanın reddine, davacının dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 23.245,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesine yazılan müzekkere ile davalı şirketin BA-BS formları, … Vergi Dairesinden davacı şirketin BA/BS formları celb edilmiştir.
Davacı vekili tarafından …. Noterliğine ait 29/03/2018 tarih, … yevmiye nolu ihtarname tebliğ şerhi sureti sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından davacının davalı şirkete gönderdiği teklif, ödeme dekontları ve faturalar, mail yazışmaları ve faturalar, davacının müvekkil şirketten habersiz kesip yolladığı ancak iade olan faturalar ve tebligatı, davalının davacıya çektiği ihtar suretlerini dosyaya sunmuştur.
…. İcra Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkere ile davalı şirkete ait yevmiye defteri dosyaya celb edilmiştir.
Dosya Mali müşavir bilirkişi ile mimar bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, düzenlenen 13/05/2020 tarihli raporda; tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfı bulunduğu, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre, 14/09/2018 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 23.245,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın incelenen ticari defter, kayıt ve belgelerine göre 14/09/2018 takip tarihi itibari ile davacı taraftan 3.600,00 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın düzenlemiş olduğu faturaların davalı taraf ticari defterine işlenmediği, huzurdaki davaya taraf olan davacı … …. Ltd. Şti. ile davalı … … Hizm. Ltd. Şti. tarafından kabul görmüş, mutabakata varılıp, taraflarca imza, paraf, kase v.b. ile onay altına alınmış, davaya konu teşkil eden ürünler ve hizmetler ile ilgili, dava dosyası içeriğinde her hangi bir sözleşme, teknik şartname, fiyat teklifi sipariş formu, çizimler, tasarımlar, görseller, sevk irsaliyesi teslim tesellüm tutanağı tespit edilememiş ve ayrıca söz konusu ürünlerin üzerinde fiziki inceleme yapılamadığı, dolayısıyla yukarıda yazılı bilgi içeren belgeler ve ürünler üzerinde inceleme imkanı olmadığından, 23/12/2019 tarihli alınan kararı ile bilirkişiye verilen görevler arasında yer alan davaya konu edilen iki adet fatura içeriğindeki hizmetin davacı tarafından davalıya sağlanıp sağlanmadığı hususunda, teknik yönden görüş ve kanaat oluşturulamadığı, tarafların % 20 inkâr tazminatı talebinin Mahkememiz takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Dosya yeniden bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek taraf itirazlarının da değerlendirilmesi suretiyle rapor tanzimi için tevdi olunmuş, düzenlenen 27/08/2020 tarihli ek raporda; 30/07/2020 tarihinde yerinde inceleme yapıldığını, söz konusu taşınmazın iki kattan ibaret olduğunu, … sınırları içinde … ana binasının dışında yer aldığını, yapılan inceleme neticesinde taşınmazın üst kat kapalı alanının 165 m², giriş kat kapalı alanının 285 m² olduğu, her iki kat tavanının taşınmazın kendi orijinal konstrüksiyonu olduğu, başka bir deyişle asma tavan vb. bulunmadığı, her iki katta da zemindeki mevcut malzemenin sökülmüş olduğu, ara bölme duvar vb. mevcut olmadığı, yer yer duvar orijinal yapısının ortaya çıkmış olduğu, ıslak hacim vb. mevcut olmadığı, farklı bir söylem ile taşınmazın iki katı da boş olup, davacı yanca davalı yan taşınmazına yapıldığı iddia edilen huzurdaki davaya konu edilen iki adet fatura içeriğindeki hizmetin ürünlerin tespitinin mümkün olmadığı, dolayısıyla davaya konu edilen iki adet fatura içeriğindeki hizmetin davacı tarafından davalıya sağlanıp sağlanmadığı yönünde görüş ve kanaati oluşturulamadığı, taraf beyan ve itirazlarının mali açıdan kök raporda değişiklik yapmayı gerektirmediği, davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre 14./09/2018 takip tarihi itibariyle davalı taraftan 23.245,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre 14/09/2018 tarihi itibari ile davacı taraftan 3.600,00 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın düzenlenmiş olduğu faturaların davalı taraf ticari defterine işlenmediği, tarafların %20 inkar tazminatı talebinin ve hukuki değerlendirmelerin Mahkememiz takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Dinlenen davacı tanıklarından …; “ben uyuşmazlığa konu dönemde … Mimarlık firmasında çalışıyordum, kar ortağıydım. … … Firması bizim taşeron firmalarımızdan biriydi. Ben iş yerinde tasarımdan sorumlu ve inşaatı denetleyen kişiydim. İş yeri … içerisinde idi. İş yeri Cafe Restorant olarak hizmet verecekti. … inşaatın ve diğer tüm taşeron firmaların … içerisinde kiracıya, … Gıdanın mimarı olarak yatırımını denetlemekle görevliydim. … … mevcut yapının içerisinde önceki firmadan kalan söküm işleri ile görevliydi. Daha sonra tasarım içerisinde bulunan aynalar, lavabo ayaklarını yapacaktı. … … tarafından söküm işleri tamamlanmıştır. Aynalar ve lavabo ayakları da yerine konuldu. Buna ilişkin tutanak tutulmadı. … Gıda açılışını yaparak hizmet vermeye başlamıştır. … Yapı Firması ana taşeron firma idi. … Yapının icmalinde bulunan ayna, lavabo ayakları … … tarafından yapılmıştır. Biz yaptığımız denetimlerde bu ürünlerin orada olduğunu tespit ettik. … Yapı tarafından yapılması gerekip de yapılmayan, yetiştirilemeyen işler … Yapı tarafından yapılmıştır. Ayna ve lavabo yapı malzemeleri Pirinç kaplama malzemeden yapılmıştır.”, tanık …;”ben … … Firmasında 8 – 9 yıl kadar imalat bölümünde ve şoför bölümünde çalıştım. 2 yıl kadar önce oradan ayrıldım. Ben imalat bölümünde pirinç malzemeler imalatı ile ilgili olarak … İnşaatta çalışıyordum. Ayna ve lavabo altlığı malzemeleri pirinçten olduğu ve imalatı zor olduğu için fabrikada üretimini yapıp …’ya teslim ettik. Ben ürünlerin montajına katılmadım. Yalnızca imalat safhasında fabrikada görev aldım. Ürünleri …’ya ben götürdüm. … firması … içerisinde restaurant olarak faaliyet gösteriyordu. Yeni açılış yapılıyordu. Ürünlerin teslimine dair tutanak tutulup tutulmadığını hatırlamıyorum. Ayrıca … … tarafından iş yerindeki söküm işleri de yapıldı.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar tacir olup davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir.
Davalı vekilinin 31/12/2019 tarihli delil listesi ekinde 16/10/2017 tarihli … İnş.tarafından düzenlenen … söküm, kırım işleri ve nakliyesi açıklamalı başlıklı 14.160 TL bedelli ödeme şekli %50 iş başlangıcı nakit, %50 iş teslimi nakit şeklinde kaşesiz-imzasız belge düzenlenmiş olduğu, 26/10/2017 tarihli … İnş.yetkilisi …’a gönderilen mailde “kırım işlerini … İnşaata sizin onayınızla verdik. Firma bugün izinlerinizi aldığımız taktirde bu gece 23:00’dan sonra söküm işleri başlayacaktır. Firmanın teklifini sizinle tekrar paylaşıyorum. … …’a aynı zamanda iş avansı göndermemiz ve iş bittikten sonraki ödeme şartımızı iletmemiz gerekiyor.” dendiği, 27/10/2017 tarihinde 1.600 TL ve 2.000 TL olmak üzere toplam 3.600 TL’nin “… tüm moloz ve yıkım atma işleri” açıklamasıyla … …’ın banka hesabına gönderildiği, 25/01/2018 tarihli … (…) tarafından … (… dizayn)’a gönderilen ve “şantiye temizliği ve moloz atımı” başlıklı mailde “… Bey Merhaba, bugünkü saha gezimiz de size ilettiğimiz gibi bu akşam kalabalık ekiple iyi bir temizlik yapılıp moloz atılmasını önemle rica ediyoruz.” şeklinde, 25/12/2019 tarihli mailde (…/… İnş.) “şantiye temizliği ve moloz atımı hk.” başlığı altında “….eski söküm işini yapan firmanın bırakmış olduğu molozların şantiye alanından atılması ve sökülmemiş olanların sökümünü gerçekleştirdik….” şeklinde mail atıldığı anlaşılmıştır.
Davacı firma … nolu söküm işleri bedeli, 15.000 TL’lik ve … nolu 3 adet lavabo ayağı ve 5 adet ayna çerçevesi bedeli 9.145 TL’lik faturaları 29/03/2018 tarih … yevmiye nolu ….Noterliğinden davalı firmaya ihtarname göndermiştir. İhtarname Av….’a 30/03/2018’de tebliğ edilmiştir. Davalı firma 29/03/2018 tarihli ihtarnameye karşılık ….Noterliğinin 03/04/2018 tarih 1607 yevmiye sayılı ihtarnamesiyle faturaları iade ettiğini, İhtarname bilaikmal iade edilince 19/06/2018 tarihinde memur vasıtasıyla tebliğini istemiş olduğunu belirtmektedir. Davacı taraf iki adet faturasına ilişkin BS formlarında KDV hariç 22.750 TL bedelli mal satışı yapıldığına dair bildirimde bulunmuştur.
Rapor dahilinde takip konusu cari hesap alacağına dayanak nitelikteki faturaların davacının ticari defterlerinde işlenmiş olduğu ifade edilmiştir. Ancak fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz ve davacı defterlerinde davalı yanın borçlu görülmesi başlı başına davacının alacaklı olduğunu göstermez. Ayrıca davalı şirketin getirtilen BA formunda davacı şirketten yapılan bir alıma rastanmamıştır. Davacı, cari hesap alacağına temel teşkil eden fatura bedeline konu hizmet ediminin – mal tesliminin yerine getirildiği ve karşı tarafa verildiğini somut delille ispatlamak zorundadır. İspat külfeti bizatihi davacıda olup bilirkişi raporunda taraflar arasında kabul görmüş, imza altına alınmış, onay verilmiş sözleşme, teknik şartname, fiyat teklifi, sipariş formu vs.tespit edilememiş ve yerinde yapılan incelemede taşınmazın boş olduğu, mevcut malzemenin sökülmüş olduğu, iki adet fatura içeriğindeki hizmetin/ürünlerin tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Bu açıklamalar ve izahına çalışılan gerekçe dahilinde dava ispatlanamayıp sübuta ermediğinden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 280,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 221,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiliyle Hazine adına gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır