Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/377 E. 2020/647 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/377
KARAR NO: 2020/647

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/04/2013
KARAR TARİHİ:09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında elektrik dağıtım şebekeleri ve dağıtım hatları arıza onarım ve bakım işleri teklif birim fiyatlı hizmet alımı sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin hakedişlerinin davalı şirket tarafından usülsüz olarak eksik ödendiğini ve verilmesi lazım gelen asgari ücret fiyat farklarının davacıya ödenmediğini ileri sürerek, davacıdan kesilen 19.100,00 TL ‘nin kesintinin yapıldığı tarihden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini ve ayrıca asgari ücret fiyat farkının tespiti ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL ‘nin ödenmesi gereken hak ediş tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 27.01.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle asgari ücret fiyat farkına ilişkin talebini 49.312,10 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan asgari fiyat farkının ve haksız kesilen hakedişin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememize yapılan yargılama ile 06/04/2015 tarihli karar ile, …’nın 22 Kasım 2010 tarihli davalıya hitaben olan yazısının davacı tarafa bildirilmediği, kusurlu (ayıplı) üretime bağlı olarak hak iddia edebilmesi için davalının bildirme yükümünü yerine getirmesi gerektiği bu sebeple davacının davalıdan haksız kesmiş olduğu teminat bedeli tutarınca alacaklı olduğu, asgari ücret farkı talebine ilişkin olarak ise sözleşme ve kamu ihale mevzuatı hükümlerine aykırı yapılan işlem nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle,davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2015/8282 esas, 2017/3727 karar sayılı 13/12/2017 tarihli ilamı ile, “Taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesi uyarınca … Elektrik A.Ş. tarafından … Büyükşehir Belediyesi’ne ait işin yapımı davacı şirkete bırakılmış ancak davacı şirketin işi ayıplı yapması nedeniyle davalı şirket tarafından … Büyükşehir Belediyesi’ne 19.100,00 TL’lik ceza ödendiği anlaşılmaktadır. Ödenen bu cezanın davacının yapmış olduğu ayıplı işten kaynaklandığı sabit olduğuna göre bu ayıbın davacıya ihbar edilmediği gerekçe gösterilerek yapılan kesintinin iadesine karar verilmesi doğru değildir. Çünkü davacı şirket yaptığı işi sözleşme ve sanat kurallarına uygun yapmak zorunda alup, ayıplı yaptığı işinde sorumluluğuna katlanması gerekir. Öte yandan taraflar arasındaki sözleşmenin değişik hükümlerinde kiralanan araç personelini asgari ücret fiyat farkını isteyemeyeceğine dair hükümler mevcut olmasına rağmen 04.07.2014 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının fiyat farkını talep edebileceği benimsenerek karar verilmiş olması doğru olamamıştır. Sözleşme hükümleri yeterince incelenmeden,raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve kararın gerekçesi de yeterince açıklanmadan 04.07.2014 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle mahkemece konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak sözleşme hükümleriyle bağlantılı şekilde davacının kiralanan araç personeli ile ilgili asgari ücret fiyat farkı verilip verilmeyeceği kesin olarak belirlendikten sonra bir hüküm kurulması gerekirken ,yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yargılama ile davacı vekili bozma ilamına karşı direnilmesini, davalı vekili ise bozma ilamına uyulmasını talep etmiş, mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dosya Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda elektrik mühendisi, hak ediş uzmanı ve nitelikli hesaplama uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 25/09/2020 tarihli rapor ile; Hakedişteki 19.100,00 TL tutarındaki kesintiye ilişkin olarak; Trafo merkez girişinde kabloların mevzuata uygun şekilde montajlarının yapılmadığı, yapılan uygulamanın “Elektrik Dağıtımm Şebekeleri Enerji Kabloları Uygulama Usûl Ve Esasları” hükümlerine aykırı olduğu, Kablo tranşesi akabinde kaldırım üzerine tesis edilen parke taşlarının sözleşmede belirtilen şekilde ve aynı nitelikte olmadığı, açıklanan nedenlerle yapılan imalatların ayıplı oldukları, dosya kapsamına sunulan Arıza Onarım ve Bakım işleri Özel Şartnamesi madde 4.2 içeriğinde davalı kurum yüklenicisinin sözleşme kapsamında yapacağı tüm işlerin teknik ve özel şartnameler ve mevcut mevzuata fen ve sanat kurallarına uygun şekilde yapılacağı kararlaştırılmış olduğu, davalı kurum yüklenicisi şirketçe yapılan imalatların denetim – gözetim – kabul sorumluluğunu tam olarak yerine getirmediği, tespiti yapılan mevzuata aykırı imalatların fark edilmemesinin olanaksız olduğu bu nedenle davalı … ın denetim / gözetim / işin kabul sorumluluğu bakımından % 30 oranında kusurlu olduğu, davacı şirketin mevzuata ve taraflar arasında imza edilen Arıza Onarım ve Bakım işleri Özel Şartnamesi hükümlerine aykırı imalatları bakımından % 70 oranında kusurlu olduğu, taraflar bakımından kanaat getirilen kusur oranları dahilinde davacı şirketin davalı kurumdan 19.100,00 TL. x % 30 = 5.730,00 TL. talebinin olabileceği, Asgari ücret farkının ödenmesi talebine ilişkin olarak; ihale sözleşmelerine göre asgari ücret farkının ödenmesinin çalışanların yaptığı işe göre farklı şekilde gruplandırıldığı, asgari ücret farkının uygulanıp uygulanmayacağı ile miktarının gruplara göre ayrı ayrı formüle edildiği, kiralanan araçların şoför dahil kiralanmış olduğu, şoförlere asgari ücret fiyat farkının ödenip ödenmeyeceğinin sözleşmenin 15.2.2 maddesinin III. Bölüm’ünde gösterilmiş olduğu, söz konusu maddenin incelenmesinde şoförler için “a2” katsayısının kullanılmış olduğu, yani diğer çalışanlardan ayrılmış olduğu, a2 katsayısı için de III-Bölüm formülasyonunda katsayının “0-sıfır” olarak belirtilmiş olduğu, yani şoförler için ayrı bir artışın öngörülmediği, yapılacak artışların şoförlü araç olarak değerlendirildiği, davacı tarafın kiralık araçlarda çalışan şoförler için ayrıca asgari ücret farkı talebinde bulunmasının araçlar için fiyat farkı da yapıldığı dikkate alındığında yerinde olmadığı ve sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda değerlendirildiğinde; taraflar arasında elektrik dağıtım şebekeleri ve dağıtım hatları arıza onarım ve bakım işleri teklif birim fiyatı hizmet alımı sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca davalı tarafından …’ye ait işin yapımının davacı şirkete bırakıldığı, ancak bilirkişi tarafından yapılan teknik inceleme ile trafo merkez girişinde kabloların mevzuata uygun şekilde yapılmadığı, yapılan uygulamanın elektrik dağıtım şebekeleri enerji kabloları uygulama usul ve esasları hükümlerine aykırı olduğu, kablo tranşesi akabinde kaldırım üzerine tesis edilen parke taşlarının sözleşmede belirtilen şekilde ve aynı nitelikte olmadığı, yapılan imalatların ayıplı oldukları tespit edilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporu ile “Arıza Onarım ve Bakım İşleri Özel Şartnamesi” ile davalı kurum yüklenicisinin sözleşme kapsamında yapacağı tüm işlerin teknik ve özel şartnameler ve mevcut mevzuata fen ve sanat kurallarına uygun şekilde yapılacağı kararlaştırılmış olup yapılan imalatların denetim-gözetim -kabul sorumluluğu davalı … şirketinde olduğundan davalının %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmekte ise de davalı tarafından … ‘ye ödenen 19.100 TL ceza tutarının davacının işin ayıplı yapılmasından kaynaklanmış olduğu, Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği gibi davacı şirket yaptığı işi sözleşme ve sanat kurallarına uygun yapmakla sorumlu olup, işin ayıplı yapıldığının sabit oluşu nedeniyle davalının denetim yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle % 30 oranında kusur indirimi yapılması doğru görülmemiştir.
Öte yandan her ne kadar davacı tarafça aynı zamanda asgari ücret farkının ödenmesi talep edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlığın araç kiralanmasında çalışan şoförlere ilişkin olduğu, kiralanan araçların şoför dahil kiralanmış olduğu, sözleşmede şoförler için ayrı bir artışın öngörülmediği, yapılacak artışların şoförlü araç olarak değerlendirildiği, davacının talebinin araçlar için fiyat farkı yapıldığı da dikkate alındığında yerinde olmadığı ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı değerlendirilmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 1.186,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.131,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraflarca sarf edilen 97,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.823,57 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Yargıtay TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır