Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/371 E. 2020/441 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/371
KARAR NO:2020/441

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:21/06/2019
KARAR TARİHİ:10/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan incelemesi sonunda aşağıdaki karar tesis edilmiştir:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının takibe itirazı sonucu icra takibinin durdurulduğunu, müvekkilinin alacağının 09/12/2010 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesinden kaynaklanan 28/07/2016 vade tarihinden 28/04/2017 vade tarihine kadar toplam 10 ayı kapsayan 425,00 Euro ve 28/05/2017 vadeli 502,51 Euro alacağına dayandığını, borçlunun itirazının haksız olduğunu belirterek, davalının .. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, yetki, zamanaşımı ve derdestlik itirazlarının olduğunu, dava konusu alacağın hukuken henüz talep edilebilir olmadığını, borcun naklinin yapılabilmesi için alacağının kabul beyanın gerekdiğini, dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş’nin borcunun müvekkili … Ltd. Şti’ne devrini davacı tarafın da kabul ettiği sözleşmeden anlaşıldığını, dayanak sözleşmenin alacağın temliki değil borcun nakli niteliğinde olduğunun sabit olduğunu, dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, kar ve zarara hesap sahiplerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip etmeyeceği ve edecekse bu alacağın miktarının ancak tasfiye sonucunda belli olacağını, sözleşmeye konusu borç veya alacağın tasfiyeye tabi olduğunu, bu nedenle alacağın muaccel olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
Taraflara usulüne uygun tebligatların yapıldığı, … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının ikmalen gönderildiği görülmüştür.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki, Sulh, İbra ve Feragat sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Alacak isteminin temelinde taraflar arasında 09/12/2010 tarihli sözleşme uyarınca davacının, … A.Ş’den alacağını davalı firmaya temlik etmesi nedeniyle davacının sözleşme ile kararlaştırılan devir bedelini ödemediği iddiası yer almaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde sayılan haller nazarında dava mutlak nitelikte ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir sıfatı bulunmamaktadır. Taraflar arasında imza edilen 09/12/2010 tarihli temlik sözleşmesine konu edilen alacağın borçlusu durumundaki tasfiye halindeki … A.Ş. ise bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili değildir. Dolayısıyla yargılamanın Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde icra edilmesini gerektiren bir durum olmadığı gibi (emsal için bknz. Yargıtay 11. H.D 2017/1069 E. 2018/5194 K. Sayılı ilamı, İstanbul BAM 16. H.D 2018/2997 E. 2018/2194 K. Sayılı ilamı, İstanbul BAM 16. H.D 16.03.2020 tarih 2017/4320 E. 2020/684 K. Sayılı ilamı) görev hususu kamu düzeninden ve dava şartı olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile resen takdir edileceğinden uyuşmazlığı çözmekte genel yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görev hususunun 6100 Sayılı HMK 114/1-c hükmü kapsamında “dava şartı” niteliğinde olması nedeniyle HMK 115/2, fıkrası uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
(2)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20. Maddesi uyarınca bu görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edildiğinde dava dosyasının görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
(3)Dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
(4)HMK m. 331/2 hükmü gözetilerek; dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi halinde, yargılama harç ve giderleri hususunda görevli … Asliye Hukuk Mahkemesince karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır