Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/365 E. 2021/97 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/365 Esas
KARAR NO:2021/97

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/09/2014
KARAR TARİHİ:09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan … plakalı aracın 02/12/2011 tarihinde müvekkili adına kayıtlı bulunan … Model … marka … plakalı araca asli ve tam kusurlu olarak çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu ve tamir sürecinde aracın kullanılamadığını, müvekkili tarafından sigorta eksperi tarafından alınan 18/06/2013 tarihli raporda dava konusu araçta 880,00 TL kazanç kaybı ile 3.120,00 TL değer kaybı meydana geldiğini, davalı tarafından bu bedelin karşılanmadığnı, alacağın tahsili amacıyla …. Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın 26/03/2011-2012 tarihleri arasında kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, oluşan zarardan müvekkilinin kusuru oranında gerçek zarardan poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu, dava konusu kazanın 02/12/2011 tarihinde gerçekleştiğinden alacağın 2 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacının değer ve kazanç kaybına ilişkin taleplerinin doğrudan zarar kapsamında olmaması nedeniyle poliçe teminatı kapsamı dışında kaldığını savunarak savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2014/… Esas 2017/… Karar sayılı 09/02/2017 tarihli kararı ile “2918 sayılı KTK’nun 2/2 maddesinde “Bu kanun, Karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa; a)Karayolu dışındaki alanlarda kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminalı, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile b) Erişme kontrolü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümleri uygulanır” denilmektedir.
Somut olayda, kazanın, …’nın sahası içerisinde kalan karayolu sayılmayan yol üzerinde meydana geldiği ve trafik kazası sayılmayacağı Adli Tıp raporundan anlaşılmakla davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK kapsamı dışında kalan kazadan sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine” karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı tarafından 24/04/2017 tarihinde sunulan dilekçe ile Mahkememizin … karar sayılı ilamının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinde bulunulmuştur.
Dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesi’ nin 2017/… esas 2019/… karar sayılı 15/05/2019 tarihli ilamı ile “Kazaya karışan taraflarca düzenlenen 02/12/2011 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”nda … Fabrikasından çıkarken meydana geldiği belirtilmiştir. Söz konusu belirleme dikkate alındığında fabrika sahasının kara yoluyla bağlantısının bulunduğu, kara yolunun bir uzantısı olduğu, fabrika sahasına araç giriş ve çıkışının bulunduğu anlaşılmakta olup, kazanın 2918 sayılı KTK.nın 2.maddesi uyarınca kara yolu sayılan fabrika sahasında meydana geldiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Buna göre, Mahkemece davacının zarar talepleri ile ilgili olarak araştırma ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, kazanın karayolu olan ve karayolu sayılan yerlerde meydana gelmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi hatalı olup, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla Mahkemesine geri gönderilmesine” denilerek Mahkememize geri iade edilmiştir.
Dosya Mahkememizin 2019/365 esasına kayıt edilmiş, duruşma gün ve saati ile İstinaf karar ilamı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dosya … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ na kusur raporu alınması için tevdii edilmiş, daire tarafından hazırlanan raporda özetle; dava konusu kazanın meydana geliş şekli ve meydana geldiği yer dikkate alındığında, dava konusu olayın iş sahası (… …) içerisinde olduğu anlaşıldığından, söz konusu olayın ihtisas dairelerinin ve kurumlarının görev alanı dışında kaldığının anlaşıldığını dosyanın işlem görmeksizin Mahkememize iadesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve İstinaf Kaldırma İlamı dikkate alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş; dosya SMMM … VE kusur hasar zarar uzmanı …’ a tevdii edilmiş, bilirkişiler tarafından sunulan 30/11/2020 raporda özetle davacının maliki olduğu … plakalı aracın sürücüsü …, neticeyi istememekle birlikte bu kazanın oluşumunu önlemek için hal ve şartların gerektirdiği dikkat ve özeni göstermediğini, Karayolları Trafik Kanunun 57/c-2 maddesi kuralını ihlal ederek Trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı trafik işaret cihazları bulunmayan kavşakta soldan gelen … plakalı araca yol vermesi gerekirken vermediğini, aracının hızını aracın teknik özelliği ve yola uydurmadığı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşmasına sebebiyet verdiği karayoluda dikkat ve özen yükümlülüklerine ayrı davranışları ile gerçekleşen önlenebilir ve öngörülebilir kazada %100 (yüzde yüz) oranında aslı kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketi bünyesinde trafik ve kasko sigortası bulunan … plakalı aracın sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bağlı yönetmelikte belirtilen sürücülerin uyması zorunlu kuralları riayet ettiği, kazanın oluşmasında alabilecek herhangi bir tedbirinin bulunmadığı, kendisine kusur izafe edilmesinin uyğun olmadığı için atfı kabil kusurunun bulunmadığı, davacının maliki olduğu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 700,00 TL olduğu, davalının kusurun isabet eden bedelin 0,00 TL olduğu, davacının maliki olduğu … plakalı araçtan mahrum kalınan bedelin 300,00 TL olduğu, davalının kusuruna isabet eden bedelin, 0,00 TL olduğu, davacı tarafın davalı yandan … plakalı araç için değer kaybı 700,00 TL kazanç kaybı 300,00 TL (%11) işlemiş faiz (değişen oranlarda reeskont-avans faiz 826,66 TL olmak üzere toplamda) 1.826,66 TL tutarında alacaklı olduğu kanaatine varıldığını rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraf vekillerince bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememizin 09/02/2021 tarihli celsesinin ara kararı ile bilirkişiler tarafından teknik incelemenin yapılmış olduğu anlaşıldığından yeniden rapor aldırılmasına yönelik taleplerin reddine karar verilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, kaza tarihinin 92/12/2011, takip tarihinin 10/09/2013 olduğu, takibin 2 yıllık zaman aşımı süresinde başlatılması nedeniyle davalının zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 02/12/2011 tarihinde saat 09:55 sıralarında davalının kullanmış olduğu … plakalı araç ile yolun sol tarafında park etmiş bulunan … plakalı aracın yanından geçtiği sırada davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın davalıya ait araca çarpması şeklinde maddi hasarlı trafik kazsının meydana geldiği, yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde davalıya sigortalı sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde gelmesinde kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-İspat edilemeyen davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin davacının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcından peşin olarak alınan 86,90TLnin mahsubu ile fazla alınan 27,60TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; 4,080,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 50,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2021

Katip …

Hakim …