Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/355 E. 2019/602 K. 31.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/355 Esas
KARAR NO: 2019/602

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/06/2019
KARAR TARİHİ: 31/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından Mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davalı ile dava dışı …Şti. Ve müvekkili şirketi arasında 02/0/2018 tarihinde düzenlenen toplantı tutanağı ve ticari sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin konusunun taşınmaz üzerinde ipoteğin tesisi ile ilgili olduğunu, sözleşmnin 9. Maddesinde özetle, sözleşmenin 1. Ve 2. Maddeleri yerine getirildiğinde sözleşmenin geçerlilik kazanacağının yazıldığını, sözleşmenin 1. Ve 2. Maddesinde teminat veren firmanın müvekkilinin maliki bulduğu taşınmazın ipoteğini düzenlediğini, ancak sözleşmeye konu taşınmazın maliki müvekkili iken teminat veren firmanın sözleşme ile ilgili bulunmayan …Şti. Olarak düzenlendiğini, ancak tapu da ipotek tesis eden ise teminat veren firma olan şirket değil taşınmazın maliki olan müvekkili olduğunu, sözleşmenin 9. Maddesine göre sözleşmenin geçerlilik koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin davalı ile geçmişten bu yana hiçbir şekilde ticari alış veriş ya da ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin tarafı olmadığı ve onun da ötesinde sözleşmenin şartlarına göre geçerli olmayan bir sözleşme ile tapusu üzerinde ipotek yükü kurulduğunu ve mevcut durumda tapusunun satılması tehdidi ile karşı karşıya olduğunu, davalının haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak müvekkiline ait tapunun paraya çevrilmesi adına İstanbul … İcra Müdürlüğü …esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, söz konusu takip ile müvekkilinin anayasa ve uluslararası sözleşmelerce güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlali tehdidi ile eş anlatımla borcu bulunmadığı bir sözleşme sebebi ile tapusunu kaybetmek zorunda kalacağını, açıklanan nedenler ile müvekkilinin söz konusu sözleşmeden kaynaklı borcunun olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini, müvekkilinin icra tehdidi ile taşınmazını kaybetme endişesi yaşamasının ve ileride uğrayacağı tarifi ve telafisi imkansız zararlara uğramaması adına dava sonuna kadar icra dosyasına ihtiyati tedir kararı verilmesini, müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde ipoteğin terkinine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. Maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını yada arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 17/06/2019 tarihinde açıldığı ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın konusu bir miktar paranın ödenmesi/ödenmemesi olan alacağın bulunmadığına yönelik menfi tespit davasında davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 4.020,05 TL harcın kararın kesinleşmesine müetakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.

Katip …

Hakim …

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”