Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/354 E. 2022/833 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/354
KARAR NO : 2022/833

DAVA : İtirazın İptali- İflas
DAVA TARİHİ : 30/10/2001
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali-İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davacı …parasal tüm birikimlerini kendi adına ve eşi …, çocukları Sinem ve… adlarına güvenilir ve saygın banka olarak nitelendirdiği davalı …’ın Şaşkınbakkal Şubesine açtırmış olduğu muhtelif hesaplarda değerlendirme yoluna gittiğini, anılan banka şubesinde şef yardımcısı olarak çalışan… tarafından sahte imzalar atılmak suretiyle hukuka aykırı işlemlerle hesapların içleri boşaltılarak zimmetine geçirdiğini, bu suretle davacı ile ailesini mağdur durumda bıraktığını, davacı ile birlikte başkalarının da aynı akıbete uğramak suretiyle mağdur olduklarını, davacı tarafından 18/11/1999 tarihli dilekçe ile Kadıköy … Başsavcılığına … hakkında şikayette bulunulduğunu, soruşturma sonunda Kadıköy … Ağır Ceza Mahk.nin … E. Sayılı dosyası ile banka müdürü ile … hakkında T.C.K nun 504/3 ve 522. Maddeleri uyarınca cezalandırılmaları kamu adına istenildiğini, sanıklar iddiaları ikrar ettikleri alınan raporlarla bu hususun doğrulandığını, mahkemece 27/09/2001 tarihinde sanıkların bankanın müdürü ve şefi olması ve suç tarihi itibariyle fiillerinin 4389 sayılı Bankalar Yasasının 22/3. Maddesi kapsamına girdiğinden yetkisizlik kararı verilerek İstanbul …Ceza Mahkemesine gönderildiğini, müvekkili … nun mağduriyetinin giderilmesi ve hukuka aykırı olarak içleri boşaltılan sözkonusu hesaplardaki alacağının ödenmesi amacıyla banka genel müdürlüğüne 03/12/1999 tarihli dilekçe ile başvurduğunu, bankaca bir cevap verilmediği gibi ödemede yapılmadığını, bunun üzerine 11/01/2000 tarihli 2. Dilekçe ile başvuruda bulunulduğunu, bunun da neticesiz kalması sonucu takip gününe kadar işlemiş faizi ile birlikte toplam (237.096.850.933 TL eski değer) 237.096,85 TL alacağının tahsili amacıyla banka hakkında iflas talepli icra takibini İstanbul … İcra Müd.nün … nolu esas dosyası ile takibe geçildiğini, davalı bankaya gönderilen iflas ödeme emrine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle iptaline, takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, davalı … T.A.Ş nin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların, davalının Şaşkınbakkal Şubesinde hesabı bulunduğunu, burada görevli şube müdürü… ile şef muavini …nun görevi kötüye kullanmaktan dolayı yapılan soruşturma sonunda Kadıköy … Ağır Ceza Mahk.de da açıldığını, ceza dosyasına müdahil olarak katıldıklarını, Kadıköy … Ağır Ceza mahk.ce yetkisizlik kararı verilmesi sonucu dosyanın İstanbul … Ağır Ceza mahk.nin … E. Sayılı dosya numarasını aldığını, İstanbul … Ağır Ceza Mahk.de yetkisizlik kararı verilmesi sonucu dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderildiğini, banka tarafından Şaşkınbakkal Şubesi eski müdürü ve şef yardımcısı ve yakınları hakkında İstanbul … ATM nin …E. Sayılı dosyası ile davacıların ilgisinin bulunmadığını, İstanbul …ATM nin … e. Sayılı dosyasının da davacılarla ilgisinin bulunmayıp banka alacağının karşılanması için açılan davalar olduğunu, davacıların fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle dava açmalarının hukuken mümkün bulunmadığını, talep edilen % 40 icra inkar tazminat talebinin yerinde olmadığını, davacının belirtmiş olduğu hesaplar…, …, …, … adına olan değişik hesapları içerdiğini, bu hesaplardaki paraların mudiler tarafından çekilerek kapatıldığını, davacıların bankadan herhangi bir alacaklarının bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 12/09/2011 tarih 2001/989 esas 2011/353 karar sayılı kararı ile; davacıların tasarruflarını değerlendirmek amacıyla davalı bankanın Şaşkınbakkal Şubesi’nde hesaplar açtıkları, bu şubenin yetkili şef yardımcısının kayıtlar üzerinde oynamak suretiyle ve sahte imza ile ya da imzasız olarak düzenlediği fişlerle, davacıların hesaplarından para aktardığı, yaptırılan grafoloji incelemesi sonuncunda dekontlardaki ve hesap cüzdanlarındaki imzalardan hangilerinin banka görevlisine, hangilerinin davacılara ait olduğunun saptanmasından sonra, sözü geçen yetkilinin uhdesine geçirdiği tutarların tesbit edildiği, davalı bankanın da Borçlar Kanunu’nun 55 inci ve 99 uncu maddesi uyarınca personelinin usulsüz işlemlerinden dolayı sorumlu olduğu, yetkili hakkında açılan kamu davası sonucunda davanın ortadan kaldırıldığı, oluşan alacak tutarı üzerinden hesaplanan depo emri gereğinin davalı tarafından yerine getirildiği gerekçesiyle ortadan kalkan dava konusu nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, mahkememiz kararının davalı vekili tarafından temyizi sonucunda Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 08/05/2012 tarihli ve 2011/5049 esas 2012/3387 karar sayılı ilamı ile, mahkememiz kararının bozulmasına karar verilerek dosya mahkememizin 2012/258 esas sırasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 2012/258 esas 2015/281 karar sayılı 29/04/2015 tarihli kararı ile davacı tarafından ispat edilemeyen işbu davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2015/6244 esas 2016/5137 karar sayılı 22/11/2016 tarihli ilamı ile;
“1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk karar; dava dosyası ve ceza dava dosyasındaki raporlar arası çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması, depo bedeline icra inkar tazminatının dahil edilmesi ve faiz oranının yanlış belirlenmesi sebepleri ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozmanın gerekleri yerine getirilmeden karar verilmiştir. Mahkemece karara dayanak yapılan önceki raporlardaki bilirkişiler yeni tespitlere yer vermiş, önceki raporlarla yeni raporlar arasındaki farklılıkların gerekçeleri belirtilmemiş yeni çelişkiler oluşmuştur. Mahkemece de raporun bozmanın gereklerini yerine getirmediği belirtilmesine rağmen benzer nitelikteki ikinci rapor esas alınıp karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, önceki bozma ilamına uygun olarak, mahkeme dosyasındaki ve ceza dosyasındaki raporlar arasındaki farklılıklar, ortaya konulup, çelişkiler giderilerek, davacılar hesabına, davalı çalışanı tarafından yatırıldığı belirtilen paranın gerçekte var olup olmadığı, akıbetinin ne olduğu, davacılar tarafından sonradan çekilip çekilmediği hususlarında davacı tarafça sunulan özel rapor da dikkate alınıp bankacı bilirkişinin de bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş, davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2017/917 esas 2019/1807 karar sayılı 08/05/2019 tarihli ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2019/354 esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamalara devam olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları ve Yargıtay bozma ilamı nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler Bankacı…, Mali Müşavir … ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı … tarafından tanzim olunan 08/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı yanın talebine konu …’nun 22984 numaralı döviz tevdiat hesabından imzasız dekont ile nakit çekilen 4.650.00USD karşılığı TL’nin… ailesi hesaplarına nakit yatırıldığı tespit edildiğinden, davacının usulsüz yapılan Bankacılık muamelesi sebebiyle doğmuş bir zararı olmadığını, dolayısıyla davalı bankanın tazmin edilmesi gereken zarar sorumluluğu bulunmadığını, davacının talebine konu …’nun 23268 numaralı TL vadesiz mevduat hesabından mudi imzası bulunmayan dekontlar ile toplam 107.755,51TL tutarında nakit para çekildiğini, ancak davalı banka personeli …’nun eşi ile ortak şahsi hesabının, uhdesinde kullanılan yakınlarına ait hesaplar ile usulsüz işlemler gerçekleştirdiği diğer müşteri hesapları aracı kullanılmak suretiyle, tesadüf olmayacak şekilde aynı gün içerisinde gerçekleşen ve bire bir örtüşen karşılıklı işlemler sebebiyle, davacı …’nun … numaralı TL vadesiz mevduat hesabına toplam 143.735,40TL tutarında nakit para yatırılmış olduğunu, dolayısıyla davacı …’nun söz konusu usulsüz gerçekleşen işlemlerden ötürü herhangi bir kaybı ve zararı bulunmadığını, bilakis nakit çekilen-nakit yatan işlemlerin mahsuplaştırılması neticesinde davalı bankanın davacıdan 35.979,89TL tutarında alacağı olduğunun kabul edilebileceğini, mahkeme tarafın davacı …’nun …numaralı vadesiz mevduat hesabına nakit yatan açıklamaları ile yatırılan toplam 143.735,40TLnin mudinin kendi teslimatı olduğunu, davalı banka personeli… uhdesinde kullanılan hesaplardan karşılanmak suretiyle yatırılmadığı ve diğer usulsüz yapılan bankacılık muameleleri ile herhangi bir bağlantısı olmadığı kabul edildiği takdirde, davacı…’nun davalı bankadan toplam 107.755,51TL tutarındaki ana para zararının tazminini talep edebileceğini, mahkeme tarafından davacı …’nun … numaralı döviz tevdiat hesabından imzasız dekont ile nakit çekilen 4.650,00USD karşılığı TLnin … ailesi hesaplarına davalı banka personeli … eli ile yatırılmadığı ve diğer usulsüz yapılan bankacılık muameleleri ile herhangi bir bağlantısı olmadığı kabul edildiği takdirde, davacı…’nun davalı bankadan toplam 4.650.00USD tutarındaki ana para zararının tazminini talep edebileceğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 22/05/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı …’nun davalı bankadan toplam 4.650.00USD tutarındaki ana para zararının tazminini talep edebileceği sonuç ve kanaati ile iflas depo emrine esas olmak üzere hesaplama yapıldığını, iflas depo emrine esas olmak üzere içinde icra inkar tazminatı ile dava masrafları hariç 09/06/2021 tarihi itibariyle tespit edilen alacağın; 110.877,22TL asıl alacak, 59.467,86TL işlemiş faiz, 604.755,36TL değişen oranlı reeskont avans, 1.189,25TL (başvurma, peşin harç, vekalet sur+posta pulu), 20.133,73TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 796.433,42TL olduğunu belirtmişlerdir.
Dosya bilirkişi Bankacı …’e yeniden tevdi olunarak, depo emrine esas teşkil edecek rakamın tespiti hususunda rapor düzenlenmesi talep edilmiş, davacı …’nun vadesiz mevduat hesabından mudi imzası bulunmayan dekontlar ile çekilen nakit para miktarının 107.755,51TL olup, iflas depo emrine esas olmak üzere hesaplama yapıldığını, buna göre icra inkar tazminatı ile dava masrafları hariç 09/11/2022 tarihi itibariyle tespit edilen alacak tutarının; 107.755,51TL asıl alacak, 59.467,86TL işlemiş faiz, 612.372,34TL değişen oranlı reeskont avans, 1.189,25TL (başvurma, peşin harç, vekalet sur., posta pulu), 19.836,22TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 800.621,18TL olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizin 09/11/2022 tarihli ara kararı ile, İİK 158 mad uyarınca toplam 800.621,18TLnin 7 gün içinde mahkememiz veznesine depo edilmesine karar verildiği, davalı …AŞ tarafından depo bedelinin 11/11/2022 tarihinde mahkememiz veznesine yatırıldığı görülmüştür.
İİKnun 158.maddesinde “Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.” denilmektedir.
Dava; davacılar tarafından yapılan icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali ve iflas talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, Yargıtay ilamı, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların, davalının … Şubesinde hesabı bulunduğu, burada görevli şube müdürü … ile şef muavini … görevi kötüye kullanmaktan dolayı haklarında soruşturma başlatılarak dava açıldığı ve davacılar vekili, davacılar tarafından davalı bankanın Şaşkınbakkal şubesindeki hesaplarındaki paralarının ödenmemesi nedeniyle İİK.nun 45. Maddesi gereğince İstanbul … İcra Müd.nün…E. Sayılı dosyası üzerinden iflas yoluyla icra takibi başlattığı, borçlu banka vekili vasıtasıyla yasal süre içerisinde itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür. Davacı iflas yoluyla yapılan takibin devamı açısından davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve davalı …’ın iflasına karar verilmesi davasını açmıştır. Mahkememizce İİK.da öngörülen iflas prosödürü uygulanmıştır. Itirazlı iflas davası açılmış olması nedeniyle gerekli ilanlar yaptırılmamıştır. Iflas avansı davacılar vekili tarafından Mahkeme veznesine depo ettirilmiştir. Dava yasal süre içerisinde açılmıştır.
Davacılar davalı bankanın Şaşkınbakkal şubesinde hesap açtırmışlardır. Bu hesaplardan kendilerinin bilgisi dışında işlemler yapılmak suretiyle davacıların imzaları da taklit edilerek banka çalışanı usulsüz para çekmek suretiyle zarar vermiştir. Davalı banka çalıştırmış olduğu elemanların eylemlerinden sorumludur. (B.K. 55 v.d.maddeleri) kaldı ki davalı banka çalışanların usulsüz işlemlerini öğrendikten sonra işlerine son vermiştir. Usulsüz işlemlerden dolayı banka zararını karşılamak için işine son verilen çalışanlar ile birlikte yakınları ve olayda iştirakı olanlar hakkında davalar açmıştır. Davalı banka güven müessesesi olması nedeniyle kendisine emanet olarak bırakılan mevduatı güvenli bir şekilde korumak talep halinde mevduat sahibine ödemekle yükümlüdür. Bu azami özen göstermek zorundadır. Davalı banka çalıştığı kişilerin usulsüz yapış olduğu muameleler sonucu mudilere vermiş olduğu zararları karşılamakla mükelleftir. Somut olayımızda davacılar tarafından yatırılan mevduat bankaca güvenli bir şekilde muhafaza edilmemiştir. Bu nedenle davacılar paralarını zamanında alamamışlardır. Bankadan 2 kez talep edilmesine rağmen davacıların paraları ödenmemiştir. Bunun üzerine davacılar İİK.nun vermiş olduğu hakka dayanarak iflas yoluyla alacaklarını tahsil yoluna gitmiştir. Itiraz edilmesi sonucunda da itirazlı iflas davası açılmıştır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporundaki tespitlere göre davacıların davalı bankadan alacaklı olduğunun tespit edildiği, her ne kadar bilirkişi raporlarında davalı banka çalışanı tarafından davacı …’nun hesabından çekilen paraların aynı gün ya da kısa bir süre sonra hesaba yatırıldığı görülmüş ise de, sonuçta davacının hesabında bulunan 107.755,51 TL’lik bedelin davacı …’ya ödendiğine ilişkin ıslak imzalı makbuzlar davalı banka tarafından dosyaya ibraz edilmemiştir. Yapıldığı ileri sürülen ödemelerin makbuzları ya imzasızdır ya da davalı banka çalışanının imzası vardır. Davacı …’nun hesabından çekilen ancak aynı gün tekrar hesaplara yatan paraların bir an için davalı banka çalışanı … tarafından yatırıldığı varsayılsa dahi sonuçta bu hesapta davacı adına bulunan 107.755,51 TL’nin …’ya usulüne uygun şekilde ödendiği ispat edilememiştir. Bir güven kurumu olan banka kendine bırakılan mevduatı güvenli bir şekilde korumak ve talep halinde mevduat sahibine ödemekle yükümlüdür. Davacı …’nun hesabında bulunan paranın banka çalışanının usulsüz işlemlerinden önce mevcut olduğu, daha sonra davalı bankanın çalışanı Tuygun Şahlıoğlu tarafından söz konusu hesaplardan usulsüz para çekimleri ve yatırılmaları yapıldığı, ancak sonuç olarak hesaptaki usulsüz işlemlerden önce mevcut bulunan miktarın davacı …’ya ödendiğine ilişkin iddianın davalı tarafından ispatlanamadığı, bu konudaki ispat külfetinin davalı bankada olduğu, bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporuna göre de, davacı …’nun alacağının 107.755,51 TL olduğu, depo emrine esas teşkil eden alacak miktarının ise 800.621,18 TL olduğu, ceza dosyasında yaptırılan incelemede mahkememizce yaptırılan incelemelerdeki hesap farklılıklarının da son aldırılan heyet kök raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı, bu nedenle bu miktarın esas alındığı, diğer davacıların hesaplarında bulunan mevduatlarında ilgililere ödenmiş olduğunun banka tarafından ispatlandığı görülmekle ve …’nun mevduat hesabındaki paranın da tespit edilen alacak miktarı dikkate alınarak İİKnun 158.mad gereğince depo kararına esas olmak üzere davacıların alacaklı olduğu miktarın 7 gün içinde mahkememiz veznesine yatırılarak depo edilmesi hususunda davalı vekiline süre verilmekle, verilen süre içerisinde davalı tarafça 800.621,18TL depo bedelinin mahkememiz veznesine yatırılarak makbuzunun dosyaya ibraz edildiği, depo kararında belirtilen bedel davalı tarafından yatırılmış olduğundan davanın konusunun kalmadığı anlaşılmakla, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, hüküm kesinleştiğinde mahkememiz veznesine yatan depo bedelinin davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;

1-Depo emri yerine getirilmiş olduğundan dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Hüküm kesinleştiğinde mahkeme veznesine yatan depo bedelinin davacıya ödenmesine,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 3,27TLnin mahsubu ile bakiye 77,43TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat posta giderleri toplamı 17.774,70TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3,27TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay’a YASA YOLU açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2022

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.